Gurbetçi Aziz Selçuk, yaşadıkları o anların etkisinden hala kurtulamadıklarını söyledi. Aziz Selçuk, geçtiğimiz Pazar günü sabah Hollanda'dan izin için Türkiye'ye gelmek üzere araçla yola çıktıklarını anlatarak, "Yaklaşık 3 bin 500 kilometre yoldan sonra, yolun yorgunluğuyla beraber Konya'nın Cihanbeyli ilçesi çıkışında dinlenmek için bir yakıt istasyonuna durduk. Orada yaklaşık 1 saat araç içerisinde uyuduktan sonra ben sesler üzerine bir anda irkilerek uyandım. Uyandığımda aracın lastiklerini bıçaklamışlar. Uyandığım ses o oldu. Kaçmayalım diye de arabanın önüne arabalarını park etmişler. Maskeli ve elleri bıçaklı 4 kişi, bir anda arabanın camlarını patlattılar. Yanımda kız kardeşim ve onun kızı da vardı. Kırdıkları camdan arabanın içine doğru uzanarak bıçakla bize saldırmaya başladılar. Allah'tan kız kardeşimin kucağında çanta vardı. Kız kardeşime doğru gelen bıçağın bir tanesini de elimle tuttum. O sırada kolumdan yaralandım. Çok şükür verilmiş sadakamız varmış” dedi.
“Gaspçılar önce keşif yapmış”
Güvenlik kamerası kayıtlarını izlediklerinde şahısların önceden keşif yaptıklarının görüldüğünü belirten Selçuk, “Gurbetçi bir aile olduğumuz için bunlar uzun yola gidiyor, mutlaka maddi bir şeyler vardır diye planlı bir şekilde, 15-20 dakika öncesinde gelip keşif yapmışlar. Güvenlik kameralarında görüntülerin hepsi mevcut. Sıradan bir hırsızlık olayı falan değildi. Daha sonra aldığımız bilgiye göre Kulu'da da buna benzer bir olay yaşanmış. İçerisindeki gurbetçi aileyi bıçaklamışlar. Bizim gerçekten zorumuza giden şuydu, Bulgaristan'ı, Sırbistan’ı, sıkıntılı ülkeleri geçtikten sonra İç Anadolu'nun göbeğine gelip kendi memleketimizde bu tür şeylerin yaşanması bizi üzdü. Özellikle kız kardeşimin ve onun küçük çocuğunun psikolojisi ciddi şekilde bozuk. İnanılmaz bir olay yaşadık. Dediğim gibi sıradan bir hırsızlık olayı falan değildi. Direkt ellerinde bıçaklarla, yüzleri maskeli, çalıntı bir araçla, plakalarını aldım plaka da sahte çıktı. Kimse çok güvenli diye güvenliğini elden bırakmasın. Özellikle şuan izin sezonu. Bizim gibi yurt dışından gelen ve dönüşün başladığı bir dönemde, biz özellikle kendi memleketimize geldik, burası nasılsa İç Anadolu diye güvenliği elden bırakıyoruz. Ne olur daha çok güvenlik kameralarının olduğu, insanların yoğunlukta olduğu yerlerde mola versinler. Bizim başımıza böyle bir şey geldi. İnşallah tekrarı bir başkasının başına gelmez. İnşallah güvenlik kuvvetlerimiz de bu şahısları kısa zamanda yakalar” diye konuştu.
“Çantada bulunan bir miktar paramız vardı”
Çantada evraklar ile bir miktar paranın bulunduğunu ifade eden Selçuk, “Biraz kıymetli eşyalarımız vardı ama onların çok önemi yok. Canımıza bir şey gelmedi çok şükür. O boğuşma esnasında her iki taraftan da bıçakla saldırı olunca bizim bu kadar az yarayla atlamamız gerçekten Rabbimin bir lütfu. Bizden önceki aile dediğim gibi 3 kişi ciddi şekilde bıçaklanmış. Ben diğer insanlara şunu söylüyorum güvenliği elden kesinlikle bırakmasınlar” ifadelerini kullandı.
Güvenlik kamerasının çektiği görüntülerde gurbetçi ailenin içinde bulunduğu park halindeki otomobilin yanına gelen üç kişi, önce aracın tekerlerini bıçakla patlatıyor. Daha sonra otomobilin camını kırarak içeriden çantayı alan kimliği belirsiz gaspçılar, daha sonra sahte plakalı otomobille oradan hızla kaçıyor.
Mehmet Dağlı
