GÜNDEM - 22 Şubat 2020 Cumartesi 18:44

Güvenlik Politikaları Uzmanı Yarar: '3. Dünya Savaşı’nı yaşıyoruz'

A
A
A
Güvenlik Politikaları Uzmanı Yarar: '3. Dünya Savaşı’nı yaşıyoruz'

Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, “Bir 3. Dünya Savaşı'nı yaşıyoruz. Dünyada bir akıl tutulması var ve biz bu akıl tutulmasının karşısında toprak bütünlüğümüzü, vatanın bekasını ve kendi içimizdeki nüfuzumuzu kaybetmemeye çalışıyoruz” dedi.

Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar ve gazeteci Ceyhun Bozkurt, Karadeniz 6. Kitap Fuarı’na katılarak ‘Mavi Vatan’ konulu bir konferans verdi. Yapılan konferansta iki konuşmacı da yaşanan tarihsel ve güncel olayları değerlendirerek şu anda bir 3. Dünya Savaşı yaşandığını savundu.

Mete Yarar, “Dünyada 194 ülke var. Bunun 64 tanesi Avrupa kıtasında, diğerleri diğer coğrafyalarda. Çatışma alanı olarak belirlenen alan sayısı tam 42 tane. Yani 194 ülkeden 60’ını çıkarırsanız geriye kalıyor 130. Diğer kalan ülkelerden de 3’te 1’i bir savaş yaşıyor. Adını öyle koyalım. Bugünün coğrafyasına baktığınızda şöyle okumanızı tavsiye ederim: Çok acı bir tabir olacak ama biz aslında bir 3. Dünya Savaşı'nı yaşıyoruz. Adını öyle koyalım. Dünya eşi benzeri olmamış bir mezalimin, eşi benzeri olmamış bir sivil katliamının, silahlanmanın ve çatışmanın, ırkçılığın hatta köleliğin yaşandığı bir dönemi yaşıyor. Bazen konuşuruz ya cahiliye dönemi deriz. Dünyanın aklı tutulmuş gibi davranıyor. Aklını kaybetmiş gibi davranıyor. Bizim yaşadıklarımız yalnızca şahsımıza ait değil. Dünyada bir akıl tutulması var ve biz bu akıl tutulmasının karşısında toprak bütünlüğümüzü vatanın bekasını ve kendi içimizdeki nüfuzumuzu kaybetmemeye çalışıyoruz” diye konuştu.

Ceyhun Bozkurt, “Bir kere şunu görmek lazım: 3. Dünya Savaşı yaşanıyor. Tabiri caizse öncü çarpışmaları denebilir. Öncüyü de geçmek üzere. Adım adım ana çarpışmalara doğru gidiyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin hamlelerine bakın dünyanın her tarafında şu an tabiri caizse kaosu besliyor. Suriye’de Türklerin kaşını gözünü sevmediği için bu politikayı izlemiyor. Bir küresel politika belirlemiş ve bu küresel politika için Türkleri, Kürtleri Arapları, Farsları yok etmeyi göze alıyor. Kendi dininden farklı mezhepten insanları yok etmeyi göze alıyor. Bu strateji çerçevesinde ilerliyor” şeklinde konuştu.

Konuşmalar sonrasında soruların dinleyicilerden soruların kabul edilmesiyle konferans son buldu.

Ünsal Karka

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.