GÜNDEM - 01 Ekim 2016 Cumartesi 13:20

Hacısalihoğlu, Fırat Kalkanı Harekâtı’ndaki son durumu değerlendirdi

A
A
A
Hacısalihoğlu, Fırat Kalkanı Harekâtı’ndaki son durumu değerlendirdi

Fırat Kalkanı Harekâtı'nda 4 hafta geride kaldı. Harekâtın ilk haftasında Türkiye'nin bütün sınır hattı IŞİD’den temizlenmişti. İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Fırat Kalkanı Harekâtı’ndaki son gelişmelere dair açıklamalarda bulundu.

“Fırat Kalkanı Harekâtı açık bir zorunluluğun sonucu olarak gerçekleşti” diyen Prof. Dr. Hacısalihoğlu, “Gaziantep’te DAEŞ’in yaptığı son saldırıdan sonra Türkiye’nin sınırında 98 km’lik hattın DAEŞ’ten temizlenmesi gerekiyordu. Türkiye terör örgütleri arasında fark gözetmediğini ortaya koyuyordu. Fırat Kalkanı Harekâtı’nın böyle bir özelliği vardı. Sınır güvenliği ülke güvenliğidir. Bir ayağı DAEŞ ise diğer ayağı PKK, PYD’dir. İkisinin de sınırda Türkiye’yi hedef alacak şekilde konumlandıklarını görüyoruz. Üçüncüsü de bu terör örgütlerini zaman zaman destekleyen Esat rejimi. Türkiye her zaman şunu söylemiştir; ‘bir terör örgütüyle mücadeleyi başka bir terör örgütü ile yapamazsınız.’ Türkiye uluslararası hukuku dikkate alarak meşru müdafaa hakkını korumak için Fırat Kalkanı Operasyonunu hukuk zemininde başlatmış oldu” dedi.
“Suriye’yi terör örgütlerinin coğrafyası olmaktan çıkartmak gerekiyor” 

Suriye güvenliğinin Türkiye’nin güvenliğine dönüştüğünü söyleyen Hacısalihoğlu, Suriye’nin terör coğrafyasına dönüştürülmüş ülke haline getirildiğini, buna Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın da koltuğunu korumak adına terör örgütleri arasında ayrım yaparak destek olduğunu belirtti. Prof. Dr. Hacısalihoğlu, “Türkiye’nin çabaladığı şey, Suriye’nin artık terör örgütlerinin bir coğrafyası olmaktan çıkartılması ve bu ölüm üretiminin durdurulması. Bu harekâtın bir de böyle bir özelliği var” ifadesini kullandı.
“Fırat kalkanı harekâtı aynı zamanda Suriye’nin güvenliğine ve darmadağın olmuş yapısına kısmen katkı sağlıyor” diyen Hacısalihoğlu, “Dolayısıyla bu, Suriye’nin güvenliğinin sağlanması açısından da son derece önemli bir harekât. Bunun en belirgin örneği Cerablus örneği. Cerablus, DAEŞ’in elinden kurtarıldıktan sonra manzaraları gördük. O evlerin, sokakların gerçek sahipleri yurtlarına döndüler, özgürleştiler. PYD ve DAEŞ birbirine çok benzeyen terör örgütleri. İkisi de alan hâkimiyeti sağlamak için savaşıyor. Birbirinden ayrılan tek farkları; PYD’nin meşrulaştırılarak daha kalıcı bir niteliğe dönüştürülme çabasında olduklarını görüyoruz. DAEŞ’in ise daha geçici işgaller yaptığını görüyoruz. Fırat Kalkanı Harekâtı’nın bir derinlik boyutu da olması gerekiyor. 30-40 km’lik bir hattın güvenli kılınması gerekir ki Türkiye’nin meşru müdafaa hakkının gereği yapılabilsin” dedi. 

“Türkiye yalnız değildir” 

Türkiye NATO üyesi olduğu için NATO ülkelerine, en başta da Amerika’ya ‘gelin bu mücadelenin yanında olun birlikte yapalım’ dendiğini belirten Hacısalihoğlu, sözlerine şöyle devam etti; 

“Türkiye ve Rusya ilişkisinde yeni bir döneme geçiliyor ve bu yeni dönem de bir öncedeki dönemden biriktirdiklerini tazeleyerek başlıyor. Ama başka bir şey daha oluyor, bir yeni Suriye ajandası oluşturuyorlar, oluşturmaları da gerekiyor zaten. Çünkü bu iki ülke arasındaki ilişkiyi belirleyecek en önemli şey; Suriye konusunda aldıkları pozisyon. Bu ajandanın en önemli konusu hiç kuşkusuz terör, terör örgütleri, PKK, PYD ve DAEŞ’e karşı pozisyonları. En önemli konu ise PYD meselesi. Rusya PYD meselesine nasıl baktığı önemli. Bir büro açtırdılar, Moskova temasları oldu. Akla ‘acaba yapısal bir ilişki mi var? Yoksa konjonktürel bir şey miydi?’ sorusu geliyor. Bunun cevabını Rusya verecek. Bütün bunların kodları daha da netleşecek alt başlıkları oluşacak. O zaman bu Kalkanı Harekâtı’nın bundan sonrası için daha belirgin hatlarla konuşmaya başlayacağız. Ama bu haliyle bile 40. güne kadar geçen süreçte de zaten istişare edilerek yürüyor” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.