POLİTİKA - 20 Ocak 2017 Cuma 17:33

Halaçoğlu: Devlet Bahçeli istifa etmemi istemedi

A
A
A
Halaçoğlu: Devlet Bahçeli istifa etmemi istemedi

MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, anayasa değişikliği teklifindeki endişelerini MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye ilettiğini belirterek, “Devlet Bey de benim düşüncelerime saygı gösterdi. İstifa edeceğimi söyledim, etmemem gerektiğini belirtti. Bu nedenle istifa etmekten vazgeçtim” dedi.

MHP Kayseri Milletvekili Halaçoğlu, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Halaçoğlu, sistem değişikliğinden rejim değişikliğine gidecek bir süreç yaşadıklarını iddia ederek, “Anayasa maddelerine baktığımız zaman dünyanın hiçbir yerinde olmayan yeni yönetim tarzının Türkiye’de adapte edilmeye çalışıldığını bir durumu gözlemliyoruz. Devleti yönetenlerin liyakatleri ölçüsünde devletlerin gelişip, büyüdükleri ama aksine bir durumda liyakatleri ölçüsünde devletlerin çöküşe doğru gittiklerini her zaman görmüşüzdür. Bu son derece önemli bir durumdur” ifadelerini kullandı.

AK Parti iktidarlarını hatırlatan Halaçoğlu, “14 yıllık iktidarı döneminde bu denli hatalar yapan ve hatalarını kendi ağızlarıyla itiraf eden iktidarın, anayasa tadilatı ile neler yapabileceğini göz önüne alalım. 14 yıldır hiçbir yasayı çıkarmama pozisyonu ile karşılaşmamışlar, her istedikleri yasayı çıkarabilmişler, her istediklerini yapabilmişler ama devleti irade edememişler. Devleti yönetmekle muktedir olma aşamasına geçememişler. Anayasa değişikliği ile muktedir olabilecekler mi? Aslında iktidarı tek kişiye veren anayasa ortaya çıkmaktadır. Başkanlık değil, hatta partili Cumhurbaşkanlığı değil. Başkanlıkta kuvvetler ayrılığı şarttır. Amerika Birleşik Devletleri yasama, yürütme, yargı tamamen birbirinden farklıdır. Amerika Birleşik Devletlerinde Temsilciler Meclisi üyeleri yargı tarafından hakim huzuruna çıkarılabilir. Ama Türkiye’de yok. Yargıyı atayacak, yasamayı kontrol edecek. Tek adam iktidarı, başka hiçbir şey yok. Tak adam iktidarına nasıl gitmektedir? Bu anayasa değişiklik teklifi Anayasa’ya aykırıdır. Hangi alanda aykırıdır? Yürürlüğe girecek madde 7. Maddesi aynen şöyle diyor: yasama Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi’nindir. Bu yetik paylaşılamaz, devredilemez. Bu anayasa değişikliği ile partili Cumhurbaşkanlığı adı altında bir kişiye, kim gelirse gelsin, kararname çıkarma yetkisi veriyorsunuz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kararname yetkisi ile karıştırmamak gerek. Çünkü kararname yetkisi Millet Meclisi, geçici olarak tatile girdiği zaman vermektedir. Cumhurbaşkanı’na kararname çıkarma yetkisini Anayasa ile verdiğinizde yasama organı ile eş değer yeni bir kutup meydana getiriyorsunuz. Dolayısıyla bu Anayasa’nın 7. maddesine aykırıdır. Şu anda da aksaklıklar Parlamenter sistemde. 14 yılda Başbakan ve daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin ileri gelenleriyle görüşerek, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde istediği kanunları, istediği şekilde çıkartabilmektedir” şeklinde konuştu.

Bağımsız Gaziantep milletvekili ihraç edilen Ümit Özdağ ile 6 milletvekilinin anayasa değişikliğine ‘hayır" diyeceklerini söyleyen Halaçoğlu, "Milletvekili arkadaşlarımız İsmail Ok, Nuri Okutan, Kadir Koçdemir, Atilla Kaya ve ben doğrudan ’hayır’ diyen milletvekilleriyiz. Onun dışında 34 milletvekili kalıyor. 3 milletvekili arkadaşımız da kullandıkları pulu görevlendirilen kişiye vermeyenler. 31 kişi ise oy kullandıkları pullarını belirlenen görevliye teslim ediyorlar” şeklinde konuştu.

“DEVLET BEY DE BENİM DÜŞÜNCELERİME SAYGI GÖSTERDİ”

Anayasa değişikliği teklifindeki endişelerini MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye ilettiğini belirten Halaçoğlu, “Kendisine tabanımızda çok büyük tepki olduğunu söyledim, kendisi de sorumluluğu üzerine aldığını belirtti. Bu konu bir kişinin sorumluluğuyla izah edilebilecek bir konu değil. Türkiye’nin geleceği ile ilgili bir meseledir. Devlet Bey de benim düşüncelerime saygı gösterdi. İstifa edeceğimi söyledim, etmemem gerektiğini belirtti. Bu nedenle istifa etmekten vazgeçtim. Milletvekili olmuşum, olmamışım, benim partim ’evet’ diyor. 6 arkadaşımız ’hayır’ diyoruz. Bunu söylerken de partimize ters düştüğümüzü biliyoruz. Anayasa bize özgür iradeyle karar vermemizi söylüyor, biz buna uyuyoruz" dedi.

Ahmet Umur Öztürk 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Dünya pazarında Türk Kuruyemişi ve kuru meyve tercihi yükseliyor 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde, tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı olurken, kuruyemişte ise Antep fıstığı öne çıkıyor. Açılış konuşmasını Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yaptığı Uludağ Ekonomi Zirvesi Sapanca’da devam ediyor. Bu yıl 13’üncü kez düzenlenen zirve, Türkiye ve dünya genelinden birçok iş dünyası lideri ve akademisyeni ağırlıyor. Dün açılış konuşmaları ve ilk gün oturumlarının olduğu zirve, bugün ise çeşitli paneller ile devam ediyor. İş insanları sektörleri ile alakalı konuları zirvede değerlendirirken, kuru yemiş ve kuru meyve ihracatındaki artış dikkat çekti. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı, kuruyemişte ise Antep fıstığı olduğu ifade edildi. Türk ürünlerini diğerlerinden ayrılan en büyük özelliği ise organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretilmeleri oluyor. Organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilen Türk organik kuru meyve ve kuruyemişi global pazarda daha fazla tercih edilmeye başlandı. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş, kuru meyve ve bakliyat ihraç ettiklerini belirten Orgibite CFO’su Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç ettikleri ürünlerin genel profili hakkında bilgi vererek, tüketicilerin kuru meyve kategorisinde kayısı ve kuruyemişte Antep fıstığını tercih ettiğini dile getirdi. Ayrıca, Türk ürünlerinin diğerlerinden ayıran en önemli özelliğin organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretildiğinin altını çizdi. “En büyük fark organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmeleri” Panel sonrası açıklamalarda bulunan Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç edilen kuru meyve ve kuruyemişlere en yoğun talebin Amerika Birleşik Devletleri’nden geldiğini belirtirken, Avrupa Birliği ülkeleri, Orta Doğu ve Asya pazarlarındaki ülkelerin de Türk ürünlerine ilgi gösterdiğini vurguladı. Türkiye’nin tarımsal potansiyeli ve ürün kalitesinin global pazarda rekabet avantajı sağladığını ifade eden Şeker, Türkiye’den 30 farklı ülkeye kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat gönderdiklerinin altını çizdi. Şeker, ayrıca ürün portföyleri içinde en çok tercih edilenin kuru meyve kategorisinde kayısı, kuruyemiş kategorisinde ise Antep fıstığı olduğunu belirtti. Türk organik ürünlerinin diğerlerinden farkının, organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmesi olduğunun önemini anlatan Şeker, "Sağlık bilincine sahip tüketicilerin tercih sebebi haline geldi. 2023 yılında hem organik hem de konvansiyonel ürün ihracatında önemli bir artış yaşandı. Bu artışın devam edeceğine inanıyoruz. 2024’ün ikinci yarısı ve 2025 yıllarında organik kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat ihracatını artırarak global pazardaki varlığımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz" dedi. “Dijital dönüşüm ile dünyada rekabet gücümüzü artırdık” Dijital dönüşümün, hem iç pazarda hem de dış pazarda rekabet gücünü artırdığını vurgulayan Şeker, "Dijital platformlara yapılan yatırımlarımızla, online satış kanalları ve dijital pazarlama stratejileri sayesinde organik ürünlerimizin geniş kitlelere ulaşmasını sağladık. Bu durum, hem müşteri memnuniyetini hem de operasyonel verimliliği artırmamıza imkan tanıdı. Dijitalleşme, tüketicilere daha hızlı ve etkili bir şekilde ulaşmamızı ve onların ihtiyaçlarını daha iyi anlamamızı sağlıyor. Ayrıca, Türk kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyatlarının dünya genelinde tanınırlığını ve talebini artırmaya yönelik pazarlama stratejilerimizde de dijitalleşme önemli bir rol oynamaktadır" diye konuştu. “Organik ürünlerin sertifikalandırılması” Gökçen Şeker, pazarlama ve markalaşmanın önemine vurgu yaparak, "Türk organik ürünlerinin tanınırlığını artırdık. İhracat rakamlarını artırmak için, kalite standartlarının yükseltilmesi ve pazar çeşitliliğinin önemli olduğunu biliyoruz. Markalaşma çalışmalarını önemseyerek lojistik süreçlerde de verimliliği arttırdık. Ar-Ge yatırımları ve yeni pazarlara açılım da ihracatı artırmak için etkili stratejilerdir. Bununla birlikte, organik ürün ihracatını artırmak için, sektör olarak organik tarımın teşvik edilmesi ve organik ürünlerin sertifikalandırılması önemli. Pazarlama ve markalaşma çalışmalarıyla organik ürünlerin bilinirliğinin artırılması ve yeni pazarlara açılım sağlanması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Çanakkale Deprem bölgesindeki köy çocukları için verilen konsere, bilet yerine ayakkabıyla girdiler Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi tarafından “Müzikle Umuda Yolculuk” konseri gerçekleştirildi. Konsere gelenler, deprem bölgesindeki köy çocukları için verilen konsere, bilet yerine ayakkabıyla girdiler. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, İletişim Fakültesi, Kurumsal İletişim Direktörlüğü ve Sosyal Sorumluluk Projeleri Koordinatörlüğü tarafından ortaklaşa organize edilen “Müzikle Umuda Yolculuk” konseri düzenlendi. Konsere, seyirciler, bilet yerine 28-42 numara yeni spor ayakkabı ile giriş sağladı. Bu ayakkabılar köy okullarındaki çocuklara ulaştırılacak. Bu konserle birlikte, ihtiyaç sahibi çocuklara yardım edilmesi amaçlanıyor. Konseri Çanakkale Belediye Başkanı Av. Muharrem Erkek, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale İl Emniyet Müdürü Selim Arıcı, Sosyal Sorumluk Koordinatörü Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda öğrenci izledi. Sosyal Sorumluk Koordinatörü Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın, “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi toplumsal faaliyetlerinden bir yenisini daha gerçekleştiriyor. Şahane bir konser verilecek. Konserde temel amacımız köy okullarındaki öğrenciler için izleyici, dinleyicilerden birer spor ayakkabı getirmesini istedik. Bugün gelen misafirlerimiz bilet yerine spor ayakkabı getirdiler. Bu ayakkabılar bayramdan önce köy okullarındaki minik öğrenciler ile buluşturulacak. Konserde müzik ve sahne sanatları fakültesi orkestrası ile barış koromuz sahne alacak” dedi. Projeye spor ayakkabı ile destek vererek, konseri izlemeye gelen Osman Acar, “İhtiyacı olan çocuklar için bu birlikteliğin sağlanmış olması çok önemli. Bizde çorbada ki tuz misali bu katkıyı yapabildiğimiz için kendimizi çok mutlu hissediyoruz” diye konuştu.