GÜNDEM - 17 Ocak 2019 Perşembe 07:34

Halkçı değil gaspçı Sözcü

A
A
A
Halkçı değil gaspçı Sözcü

Kendisine sözde hak, hukuk, adalet savunan imajı veren Sözcü gazetesi, iş kendi çalışanlarına gelince gaspçıya dönüşüyor. Çalışanlarını zorla istifa ettiren Sözcü yönetimi, daha önce de çalışanlarının bir buçuk aylık maaşına el koymuştu.

Hemen her fırsatta halkçı görünüp, hak hukuk naraları atan Sözcü, iş kendi çalışanlarına gelince gaspçıya dönüşüyor. Son olarak sendikalı çalışanlarını hedefe koyan Sözcü’nün yönetici takımı, baskıyla herkesi sendikadan istifa ettirdi.

Sözcü gazetesinde aralarında Mediha Olgun’un da bulunduğu iki kişi hakkında FETÖ soruşturması başlatılınca gazetenin patronu Burak Akbay’ın babası Ertuğrul Akbay, ‘Kayyum’ gelecek korkusuyla gazetede sendikalaşmaya gitme kararı aldı. Talimatla hemen 75 kişinin sendikaya girmesini istedi. Amaç, kayyum gelirse zorluk çıkarmaktı. Bu arada gazete yönetimi FETÖ soruşturmasının gazeteye değil sadece bu iki kişiye yönelik olduğuna dair haberler yaymaya başladı. Bunlar, gazete yönetiminden habersiz yapılmış gibi öne sürüldü. Daha sonra kayyum gelme ihtimalinin ortadan kalktığını düşünen Sözcü yönetimi, sendikalaşma hamlesini durdurdu.
Bundan sonraki süreçte Sözcü çalışanları, AMK’nın da kapatılmasının ardından sendikanın toplu iş sözleşmesini yapması için gerekli çoğunluğu yakalamaya çok yaklaştı. Sendikalı çalışanların listesini bir şekilde ele geçiren Sözcü Genel Müdürü Asım Akgül, durumu Burak Akbay ile paylaştı. Bunun ardından yetki alan Akgül, birim müdürlerine “Biriminizdeki sendikalılar, sendikadan istifa etsinler ya da işten çıkarırız” diye sözlü tebliğde bulundu. Birim müdürleri de tebliği çalışanlara iletti. Çalışanların sendikadan istifa belgelerini yönetime iletmesi şart koşuldu. Fakat sendikadan baskıyla istifa ettirmenin 4,5 yıl kesin hapis cezası olduğunu öğrenen birim müdürleri, istifa yazılarını toplamayarak, çalışanları yönetime yönlendirdi.

Yaşanan baskı süreciyle ilgili kınama yayınlayan Türkiye Gazeteciler Sendikası “Sözcü gazetesi yöneticileri, çalışanların sendikalı olma hakkını gasbediyor. Gazeteciler Sendikasına üye olan Sözcü çalışanlarına sendikadan istifa etmeleri için üç gündür yoğun bir baskı uygulanıyor. Sözcü yöneticileri, gazetecileri tek tek çağırarak sendikadan istifa etmeyenleri işten atmakla tehdit ediyor. Anayasayı tanımayan, çalışanların sendika hakkını kabul etmeyen, gazetecilere yönelik saldırgan bir tutum içinde olan Sözcü gazetesi yöneticileri, lafa gelince ülkede hukuku, demokrasiyi, özgürlükleri savunuyor(!) Birçok yazarı, çalışanı, hatta sahibi hukuksuz bir şekilde yargılanan ve bu nedenle sendikamızdan her dönemde dayanışma gören Sözcü yönetimi kendi çalışanlarının anayasal hakkını yok sayıyor” ifadelerini kullanmıştı.

Halkçı değil gaspçı Sözcü

MAAŞLARI DA GASBETMİŞTİ
Çalışanlarının hakkını gasbetme konusunda bu olay Sözcü’nün ilk vukuatı değil. Sözcü, 2017 yılında da çalışanlarının 1,5 aylık maaşına el koymuştu. 2016 yılının sonunda Maliye Bakanlığı yetkilileri Sözcü’nün mali yapısını denetlemişti. Denetlemeler sırasında çalışanların sözleşmelerinde ikramiye verilmesi gerektiğine dair bir madde olduğu fakat gazetenin hiçbir çalışanına bu hakkını vermediği görüldü. Bunun üzerine mali ceza kesildi ve çalışanlara biriken ikramiyeleri de ödetildi. 2016’nın Aralık ayında ikramiyelerini alan Sözcü çalışanları şoku denetim bitince yaşadı. Sözcü yönetimi ikramiyeleri bahane ederek, onun karşılığında çalışanların 1,5 aylık maaşlarını vermedi.
Sözcü yönetiminden hiç kimseye şu ana kadar sendikadan zorla istifa ettirmenin karşılığı olan 4,5 yıllık hapis cezası talebiyle dava açılmış değil. 2017 yılında çalışanlarının 1,5 aylık maaşına el koymanın bedelini de hiç kimse ödemedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uzman jinekologdan kadınlar için önemli uyarı: "Normal saymayın" Jinekolog Elifnur Özak, menopoz sonrası görülen vajinal kanamalara dikkat çekti. Bu dönemde görülen kanamaların genellikle iyi huylu nedenlere bağlı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özak, “Ancak bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoza girildikten sonra, artık vajinal kanamalar ‘normalimiz’ olmaktan çıkar, göz ardı edilmemelidir.” diyerek kadınları uyardı. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elifnur Özak, menopozun kadınların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğunu hatırlattı. Adet kanamasının kesilmesine menopoz denildiğini, tıbbi açıdan ise menopozun yumurta ve hormon üretiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özak, kadınların bu yeni dönemi için, "Kadınlarda ortalama 40’lı yaşlardan itibaren reprodüktif çağın menopozal kısımları başlar. Adetlerimiz, belirgin bir problem olmadığı sürece, bir anda kesilmez, yavaş yavaş araları açılarak gider. 2 ayda bir, 3 ayda bir, 6 ayda bir... ’Pre- menopoz’ dediğimiz bu menopoz öncesi dönemde kadınlarda “vazomotor semptom” olarak bilinen sıcak basmalarıyla, ani ve yoğun terlemelerle, ani sinirlilik haliyle, geceleri uyku problemleriyle, vajinal kurulukla sıklıkla karşılaşırız. Bunlar, vücutta azalan östrojen düzeylerinin bedenimizde oluşturduğu sonuçlardır. Premenopozal dönemdeki bu sorunların hemen hepsinin tedavisi mümkündür. Ne zaman ki bir sene hiç adet görülmez, ancak o şekilde ‘menopoza girdim’ diyebiliriz. Bu dönem de ortalama 45-55 yaşları arasına denk gelmektedir" bilgilendirmesinde bulundu. Normal kabul etmeyin, sebebini öğrenin Menopoz sonrasında vajinal kanamalar görülebildiğini, bunların pek çok kadın tarafından “normal” kabul edilip, doktor kontrolüne gerek duymadığını belirten Uzm. Dr. Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınlar özellikle doğurganlık süreçlerinde, hamilelik öncesinde ve hamilelikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde olmayı önemserler. Menopoza girdikten sonra ise artık jinekologla işlerinin bittiğini düşünürler, muayenelerini ihmal ederler. Menopoza girdikten sonra kanama sorunu yaşadıklarında bunu göz ardı ederler. Oysa bu dönemdeki kanamalar masum olmayabilir. Menopoz sonrası vajinal kanamalar genellikle iyi huylu sebeplere bağlı olsalar da bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoz sonrası kanama durumunda, jinekolojik muayene ve bu muayene sonuçlarına bağlı olarak rahim içinden (endometriyum) örnekleme yapmak, biyopsi alarak kötü huylu bir hastalık olup olmadığını değerlendirmek gerekebilir. Endometriyum kanserleri erken dönemde kendisini kanama ile belli ettiği için, çoğu zaman bu kanamalar sayesinde erken evrelerde yakalanır ve pek çok hastada kemoterapi ihtiyacı dahi olmadan, sadece ameliyatla cerrahi olarak tedavi edilebilir. Kötü rüya görmemek için bu kanamaların nedenlerinin belirlenmesi gerekir."
İzmir Üretken yapay zeka teknolojisi, en çok fotoğrafçılığı etkiliyor İki yıl önce hayatımıza hızlı bir giriş yapan üretken yapay zeka teknolojisi fotoğraf sanatı başta olmak üzere grafiksel anlamda çeşitli görseller üreten sektörler üzerinde etkisini giderek arttırıyor. Özellikle reklam tanıtım sektöründe obje, ürün veya bir olayın fotoğraflarını üretmek stüdyo ortamı yerine bilgisayarın başında birkaç satırlık komut yazarak sanayiler içinde gerçekleştiriliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan üretken yapay zeka teknolojisinin prodüksiyon maliyetlerini düşürmesi gibi faydasının yanında gerçeklikten uzaklaşma ve manipülasyon gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. “Yapay zeka prodüksiyon maliyetlerini düşürüyor, üretim süreçlerini hızlandırıyor” Aynı zamanda reklam ajanslarının en çok başvurduğu stok fotoğraf ajansları ve buralara görsel üreten fotoğrafçıları ekonomik anlamda olumsuz etkilediğini söyleyen Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan; “Üretken yapay zeka ile buluşmamız 2022 yılının ortaları gibi çok yakın bir zamanda oldu. Üretken yapay zeka ile üretilen ilk fotoğraflar ve grafikler gerçeklik bakımından önceleri hatalar barındırıyor kollar, eller gibi farklı uzuvların canlandırılmasında bozukluklara rastlayabiliyorduk. Ancak çok kısa bir sürede üretken yapay zeka programlarının yeni sürümleri piyasaya sürüldükçe bu hatlarında hızlıca giderildiğini çok daha gerçekçi görüntülerin üretilebildiğini gördük. Şu anda işin uzmanları dışında kimsenin neredeyse gerçekle ayırt edemeyeceği kusursuz görseller üretilmeye başlandı. Özellikle fotoğraflar gerçeklik açısından kusursuza yaklaşmış durumdalar. Üretilen bir insan fotoğrafının gerçek mi yapay mı olduğunu anlamak oldukça güçleşti. Yapay zeka ile üretilen gerçekliği yüksek fotoğraflar sosyal medya hesaplarını yönetenleri, haber sitelerini ve çeşitli reklam şirketlerini önemli bir prodüksiyon maliyetlerinden kurtarırken üretim süreçlerini hızlandırdı. Ancak işin gerçeklik açısından baktığımızda özellikle işleri gerçeği aktarmak olan haber, medya siteleri ve yüksek takipçili sosyal medya hesaplarını yeni tehlikeler bekliyor. Bu teknoloji kişileri ve toplumları ciddi şekilde manipüle etmede kullanabiliyor. Bu da beraberinde sayısız hukuk davlarını beraberinde getiriyor. Bu yolla üretilen görsellerin altına mutlaka uyarıcı yazıların konulması ya da uzmanlar tarafından gözden geçirilmeleri gerekiyor.” dedi. Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan, bilgisayarının başında uygulamalı olarak yapay zeka yazılımlarıyla “orman yangınından kaçan geyik” ve “çölde gezen kutup ayısı” gibi örnek görsellerin komut satırı yazarak nasıl oluşturulduğunu paylaştı.