GÜNDEM - 21 Mart 2019 Perşembe 09:08

Haluk Levent'ten Öykü Arin ve lösemi hastalarına destek konseri

A
A
A
Haluk Levent'ten Öykü Arin ve lösemi hastalarına destek konseri

Haluk Levent, lösemi hastası 3,5 yaşındaki Öykü Arin'e ve tüm lösemi hastalarına destek için dün İzmir’de konser verdi. Konsere katılanlar, konser alanında bulunan Kızılay kan aracında kök hücre bağışında bulunduktan sonra Haluk Levent’in sevilen şarkılarını dinledi.

Juvenil Miyelomonositik Lösemi (JMML) teşhisi konulan ve ilik nakline ihtiyaç duyan 3 buçuk yaşındaki Öykü Arin için Türkiye'de ve yurt dışında başlatılan "Öykü Arin'e Umut Ol" kampanyası sürüyor. Kampanya kapsamında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri de Haluk Levent ve Çinare Melikzade'nin katılımıyla dün akşam saat 19.30 Celal Atik Spor Salonu’nda konser düzenledi. Anadolu Halk ve Barış Platformu'nun (AHBAP) sponsorluğunu üstlendiği etkinlikte, konsere katılan vatandaşlar alanda bulunan Kızılay kan aracında hücre bağışında bulundu. Öykü Arin'in annesi Eylem Şen Yazıcı, donör olunması çağrısını yinelerken, Haluk Levent de, insanların hayat kurtarmak için konsere geldiğini ve bundan dolayı mutlu olduğunu söyledi.

“Bir hastanın genetik ikizi siz olabilirsiniz” 

Yaklaşık 3,5 aydır Öykü Arin’in lösemi olması nedeniyle kök hücre bağışını teşvik etmek amacıyla bir kampanya yaptıklarını ifade eden Eylem Şen Yazıcı, “Kök hücre bağışının ne olduğu daha iyi kavransın diye bu konseri organize ettik. Sağolsun Haluk Levent’te geldi, konserde birlikte bizimle birlikte oldu. AHBAP destek oldu, birlikte bu konseri organize ettik. Amacımız herkesi kök hücre bağışı yapması için teşvik etmek. Benim kızım Öykü Arin’in ya da başka bir hastanın genetik ikizi siz olabilirsiniz. Dolasıyla kök hücre bağışı yapın. Kızılay’a gidin, donör olun ve donör bulun. Çalıştığınız iş yerinde, mahallenizde kampanya yapın, kampanyamıza katılın” diye konuştu.

Süreci takip edin çağrısı 

Kök hücre bağışı yapıldıktan sonraki sürecin takip edilmesi yönünde çağrıda bulunan Eylem Şen Yazıcı, “Siz kök hücre bağışı yaptığınızda Kızılay’dan size bir mesaj geliyor. Bu mesaj henüz daha doku tiplemesi yapıldığı anlamına gelmiyor. Bilgileriniz Kızılay’a girmiş oluyor ama aslında Kızılay bu kanları topluyor ve Sağlık Bakanlığına gönderiyor. Sağlık Bakanlığının laboratuvarında çalışılıyor. Orada bekleyen çok sayıda numune olduğunu biliyoruz ve bir an önce bunların çalışılmasını bekliyoruz. Dolasıyla henüz mesaj almış olsanız bile sizin kanınız çalışılmamış olabilir. Belki de benim kızımın ya da başka birinin hayatını kurtaracak kişi siz olabilirsiniz. Hem kampanya yapın hem de bu süreci takip edin. ‘Eşleşme oldu mu ya da doku tiplemesi yapıldı mı?’ konusunda gerekli kurumları aramaya devam edin” ifadelerini kullandı.

“Donör olmaktan vazgeçmeyecekseniz bu işe kalkın” 

Öykü Arin Yazıcı'ya donör olduktan 39 gün sonra kendisine de lösemi teşhisi konulan ve ilik nakli olmayı beklerken yaşamını yitiren Nazlı Çiçek Gezginer’in babası Ziya Gezginer ise insanların kök hücre bağışında bulunduktan sonra donör olmaktan vazgeçmeyecek ise bu işe kalkışmalarını vurgulayarak, “Biz sadece 25 gün yaşadık lösemiyi. Biz bu 25 gün içerisinde çok şey öğrendik. Kök hücre bağışında bulunan insanlar için buradan yalvarıyorum. Bunu sonuna kadar götürecekseniz, donör olmaktan vazgeçmeyecekseniz bu işe kalkın. Eğer donör olmaktan vazgeçecekseniz lütfen bu işe kalkışmayın. Bir insana umut olmak, hayat vermek Allah’a mahsustur. Yüzde 95 donör vazgeçiyormuş bu işten. Bir iğne ucu kadar canı yanacak” dedi.  

Nazmi Can Arslan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Dünyada eşi benzeri yok, 9 yıllık hasret son buluyor Sivas’ta UNESCO tarafından Türkiye’de koruma altına alınan ilk eser olan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nda tarihinin en kapsamlı gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları tamamlandı. Avrupalı bilim adamlarınca "Anadolu’nun El Hamrası" olarak nitelendirilen Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nın açılışı pazartesi günü gerçekleştirilecek. Sivas’ın Divriği ilçesinde 1228 tarihinde Anadolu Selçukluları zamanında Selçuklulara bağlı Mengücekli Beyliği döneminde Mengücek şahı Süleyman Şah’ın oğlu Ahmet Şah ve eşi Melike Turan Hanım tarafından yaptırılan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nın dünyada benzeri bulunmuyor. "Anadolu’nun Elhamrası" olarak da bilinen bu cami, UNESCO tarafından Türkiye’de koruma altına alınan ilk eser olma özelliği taşıyor. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası yaklaşık 800 yıldır heybetini korurken üzerinde işli birbirinden farklı 10 bin motifle kendine hayran bırakıyor. Yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanı, Anadolu erken dönem mimarisinin seçkin örneklerinden Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, taş bezemeleri, 3 boyutlu geometrik stilleri, mimari özellikleri ve manevi havasıyla "şaheser" olarak nitelendiriliyor. Evliya Çelebi’nin, "Methinde diller kısır, kalem kırıktır" sözleriyle anlattığı Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, pazartesi günü gerçekleştirilecek açılış töreniyle ziyarete ve ibadete açılacak. 2015 yılında başlatılan ve tarihinin en kapsamlı restorasyonu yapılan Divriği Ulu Camii’de son derece titiz ve kapsamlı 9 yıllık bir restorasyon çalışmaları yürütüldü. Anadolu taş işçiliğinin zirve yaptığı 800 yıllık muhteşem eser tekrar ibadete açılıyor. "Denge sütunu tekrar işlevsel hale geldi" Restorasyon kapsamında darüşşifadaki havuz tekrar hayata geçirildi. Uzun yıllar önce zarar gören ve yapının statik olarak dengede olduğunu gösteren, ‘Denge Sütunu’ ise tekrar işlevsel hale getirildi. Çalışmalar kapsamında 10 bin metrekare yeşil alan, 6 bin 370 metrekare sert zemin yapıldı. 170 dönümlük arazi kamulaştırılarak çevresinde de peyzaj çalışmaları gerçekleştirildi. Proje kapsamında; yürüyüş yolları, oturma ve seyir alanları, çevre aydınlatması, geniş çim alanlar ve iklime uygun bitkilendirme çalışmaları yapıldı. Cumhurbaşkanı açılışa uzaktan bağlanacak Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, 6 Mayıs Pazartesi günü Vakıflar Genel Müdürlüğünün ‘Vakıf Haftası Kutlama Programı’ kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da uzaktan bağlantısı ile saat 13.00’te toplu açılış töreni kapsamında hizmete açılacak. “Tüm vatandaşlarımızı bu tarihi ana şahitlik etmeye ve açılışımıza davet ediyorum” Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, açılış öncesi Divriği ilçesini ziyaret ederek yapılan son çalışmalar hakkında bilgi aldı. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nın açılışına vatandaşları davet eden Vali Şimşek, "6 Mayıs Pazartesi günü uzun bir aradan sonra bu camimizde öğlen namazı kılınacak ve akabinde de saat 13.00’te Sayın Cumhurbaşkanımızın video konferans yöntemiyle katılımıyla bu caminin ve darüşşifanın açılışı gerçekleştirilecek. Tüm vatandaşlarımızı bu tarihi ana şahitlik etmeye ve açılışımıza davet ediyorum" dedi.
İzmir Tunus ile iş birliği fırsatları İZTO’da değerlendirildi İzmir ile Tunus arasındaki iş birliği fırsatlarının değerlendirildiği toplantıda konuşan İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Avrupa Birliği tarafından yürütülen, Akdeniz limanlarında Akdeniz Dijital Inovasyon Merkezlerinin kurulmasını hedefleyen proje kapsamında, İzmir Alsancak Limanı ve Tunus Goulette Limanının yer almasının, iki ülke arasında kruvaziyer turizmi, ekonomi ve kültürel konulara ilişkin bağları daha da güçlendireceğini belirtti. İzmir Ticaret Odasında düzenlenen Tunus Cumhuriyeti ülke tanıtım toplantısı; İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Tunus Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Ahmed Ben Sghaier ile Tunus Cumhuriyeti İzmir Fahri Konsolosu Sabuhi Attar’ın açılış konuşmalarıyla başladı. Toplantıya, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyeleri Abdullah Salkım, Mehmet Şahin Çakan, Serdar Gökhan Arıkan, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkan Yardımcıları Mehmet Tahir Özdemir ve Nevzat Artkıy, katip üyesi Ali Yaramışlı, meclis ve komite üyeleri katıldı. Konuşmasında Tunus’un dün olduğu gibi bugün de İzmir’in geleneksel ticaret partnerlerinin başında geldiğini ifade eden İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Yabancı yatırımların, ülkemiz ve kentimiz ekonomisinin kalkınmasında büyük önem taşıdığını görüyoruz. Türkiye’de 2023 yılı itibariyle 221 adet Tunus sermayeli ?rma faaliyet göstermekte. Ülkemiz-Tunus ticari ilişkilerinin güçlendirilmesi, kentimiz ticaretine de pozitif yansıyor. Bildiğiniz üzere İzmir, net ihracatçı bir şehir konumunda. Tunus’a 87 milyon dolar ihracat gerçekleştirirken 20 milyon dolara yakın ithalat ile 67 milyon doları aşkın bir ticaret fazlasına sahibiz. Ülkemizden Tunus’a yapılan toplam ihracatın yüzde 7’sini İzmir gerçekleştiriyor” dedi. Özgener, Tunus ile iş birliği önerilerini sıraladı Tunus ile ihracat kalemlerinin çeşitlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Özgener, Akdeniz havzasındaki aşırı ısınmayı önlemek ve bölgenin artan enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla Tunus ile birçok ortak projenin hayata geçirebileceği vurguladı. Özgener sözlerini şöyle sürdürdü: “Akdeniz’deki tüm paydaşları bir araya getirecek, yenilenebilir enerji projeleri ile çevre koruma, temiz su temini ve yeşil altyapı gibi alanlarda bilgi ve teknoloji paylaşımı sağlayacak Akdeniz’de Sürdürülebilirlik Sempozyumunu kentimizde düzenleyebiliriz. Tunus’un tarım potansiyeli ile İzmir’in ileri teknoloji uygulamalarıyla birleşen üretim deneyimini içeren ortaklıklar kurabileceğimize inanıyoruz. Yanı sıra; odamız ve Tunus Ticaret ve Sanayi Odaları Avrupa Birliği tarafından sürdürülen INTERREG NEXT MED Programı kapsamında bir projede yer alıyor. Akdeniz limanlarında Akdeniz Dijital Inovasyon Merkezlerinin kurulmasını hedefleyen proje kapsamında İzmir Alsancak Limanı ve Tunus Goulette Limanı’nın iştirakçi olarak yer almasının her iki ülke arasında kruvaziyer turizmi, ekonomi ve kültürel konulara ilişkin bağları daha da güçlendireceği kanaatindeyiz.” Tunus Ankara Büyükelçisi Ahmed Ben Sghaier, toplantıda gerçekleştirdiği bilgilendirme sunumunda, Tunus’un Avrupa, Afrika ve Orta Doğu arasında köprü niteliğine sahip stratejik bir pozisyonda bulunduğunu vurguladı. Ülkede bulunan; 9 uluslararası havalimanı, 7 ticari liman, 2 bin kilometrenin üzerinde demir yolu hattının güçlü bir lojistik altyapı sunduğunu belirten Sghaier, Tunus’un Kuzey Afrika bölgesinde yetenek rekabeti, girişimcilik ekosistemi, yenilik, rekabetçi endüstriyel performans, bilgi ve iletişim teknolojileri geliştirme, e-ticarete geçiş alanlarında ilk sırada yer aldığını; ayrıca çok verimli topraklara sahip olduğunu söyledi. Sghaier konuşmasında şunları kaydetti: “Tunus ve Türkiye iki kardeş ülke ve halkları arasındaki tarihi bağlar, kültür ve medeniyet ortaklıkları, güçlü iş birliği ilişkilerinin kurulması için sağlam temel ve uygun zemin teşkil ediyor, özellikle de zengin ve çeşitli yasal çerçeveye dayanan ekonomik alanlarda. Kuşkusuz ülkelerimizin sahip oldukları muazzam imkânlar, her iki taraf için de kazan-kazan ortaklığı çerçevesinde bu ilişkileri güçlendirmek ve tabanını genişletmek için bizleri birlikte daha fazla çalışmaya motive ediyor.”
İzmir MÜSİAD İzmir’den kan bağışı kampanyası Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şubesinin gençlik kurulu, kan stoklarında yaşanan azalma nedeniyle "Sen Kan Ver, Kızılay Can Versin" sloganı ile kan bağış kampanyası düzenledi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şubesinin gençlik kurulu, Kızılay’ın kan stoklarında son günlerde yaşanan azalma üzerine bağış programı düzenledi. Türk Kızılay’ı Ege Bölgesi Kan Merkezinde düzenlenen kampanyaya; Türk Kızılay’ı Ege Bölgesi Kan Merkezi Müdürü Dr. Barış Dolaş, MÜSİAD İzmir Başkanı Gökhan Temur, Gençlik Kurulu Başkanı Alper Atlı, MÜSİAD ve Genç MÜSİAD üyeleri katıldı. “Bütün vatandaşlarımızı kan bağışlamaya davet ediyorum” Kan bağış kampanyasında konuşan MÜSİAD İzmir Başkanı Gökhan Temur, “MÜSİAD olarak her zaman devletimizin ve milletimizin yanında olmaya çalıştık. Her konuda çalışmaya devem ediyoruz ve edeceğiz. Bugün üyelerimizle kan bağışında bulunarak gönüllere can ve nefes oluyoruz. Kan, hayati bir maddedir. Hiç beklemediğimiz bir anda kana ihtiyaç duyabiliriz. Çünkü kan acil değil sürekli bir ihtiyaçtır. Bu doğrultuda bizler de sivil toplum kuruluşu olmanın verdiği sorumluluktan hareketle üyelerimizin ve üye firma çalışanlarımızın katılımlarıyla Türk Kızılay’ı işbirliğinde kan bağışı kampanyası gerçekleştiriyoruz. Yaz aylarına girmemiz nedeni ile kan bağışının düşük olduğu bir döneme giriyoruz. Buradan bütün vatandaşlarımızı kan bağışlamaya davet ediyorum” ifadelerine yer verdi. Türk Kızılay’ı Ege Bölgesi Kan Merkezi Müdürü Dr. Barış Dolaş da kan bağışının önemine dikkat çekerek, yeterince kan bağışı alamadıkları zaman hastanedeki ihtiyaç sahiplerinde de ciddi bir mağduriyetin ortaya çıktığını vurguladı.