ASAYİŞ - 06 Haziran 2009 Cumartesi 19:58

Hamile kadın: "Hiç bir hastaneye kabul edilmiyorum"

A
A
A
Hamile kadın: "Hiç bir hastaneye kabul edilmiyorum"

İzmir'in Aliağa ilçesinde yaşayan ve hamileliğinde 40. haftaya giren kadın, yüksek tansiyon ve riskli bir doğum olduğu için kendisini hiçbir hastanenin kabul etmediğini iddia etti.

ÖZEL HABER

Aliağa ilçesinin Helvacı Mahallesi'nde yaşayan iki çocuk annesi Aygül Dizdar(34) bundan 40 hafta önce 3. çocuğuna hamile kaldı. Hamileliği normal devam ederken 119 kiloya çıkan ve yüksek tansiyon tespit edilen genç kadın, doğum zamanı gelmesine rağmen hastanelerin kendisini kabul etmediğini belirterek, "Her gün hastaneye gidiyorum ve hareket etmekte zorlanıyorum. Aliağa Devlet Hastanesi'ne gittim riskli bir doğum olduğu için Konak Doğumevi'ne sevk ederek yatış verdiler. Ancak Konak Doğumevi yatırmadığı gibi beni Yenişehir Hastanesi'ne sevk etti, orası da herhangi bir müdahalede bulunmadı. Normal doğum zamanım geçti buna rağmen gittiğim hastaneler bana bir açıklama bile yapmıyorlar. Ne yapayım ölmem mi gerekiyor" şeklinde konuştu.

119 kiloya çıkan ve vücudu şiştiği için hayati riski bulunan genç annenin İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan eşi Suat Dizdar( 37) ise, "Her gün 70 TL vererek ambulans tutuyoruz, zaten maddi durumumuz iyi değil hem işimden kalıyorum hem de eşimi ve çocuğumu kaybetme riski yaşıyorum. Anneyi ve bebeği kaybedebilirsiniz diyorlar ancak müdahale etmiyorlar. Riskli bir doğum olacağı için hiç kimse sorumluluk almak istemiyor. Aliağa Devlet Hastanesi sevk ve yatış verdi ancak sevk ettiği hastaneler bizi kabul etmedi. 3 kez Konak Doğumevi'ne, 3 kez Menemen Devlet Hastanesi'ne, Yenişehir Hastanesi'ne ve Yaşam Sağlık Merkezi'ne dahi gittik, ne yapacağımızı bilemiyoruz" diye konuştu.

Normal doğum zamanı geçmiş olmasına rağmen hastaneler tarafından kabul edilmediği iddiasına yanıt veren Aliağa Devlet Hastanesi Başhekimi Koray Durmuş, hastanelerinin yeni doğan servisinin yeterli olmadığını belirterek, "Bizim hastanemizin yeni doğan servisi bu doğum için yeterli değil. Gerekli incelemeler yapılmış ve hasta bu doğumu gerçekleştirebileceği hastaneye sevk edilmiştir. Sevk edilen hastanenin sezaryen ile doğum yaptırması gerekir" dedi.

Hastanelerin doğum zamanı gecikmiş olmasına rağmen Aygül Dizdar'ı neden kabul etmediği sorusuna cevap veren ve adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, hastanın kilo ve yüksek tansiyon sorunu olduğu için doğumunun çok riskli olduğunu bu nedenle hastanelerin sorumluluk almak istememiş olabileceğini belirtti.

2 çocuk annesi Aygül Dizdar'ın bir kız çocuğu beklediği öğrenildi.

CEM ULUCAN / İZMİR

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.