ASAYİŞ - 16 Temmuz 2019 Salı 10:44

Hamile kadın ve eşinin darp edilmesi kameralara yansıdı

A
A
A
Hamile kadın ve eşinin darp edilmesi kameralara yansıdı

Eskişehir’de trafikte kocası ile bir sürücü arasından tartışma sonrasında başlayan kavgayı ayırmak isteyen hamile kadının darp edilmesi kameralara yansıdı.

Eskişehir’de 20 Kasım 2018 tarihinde Büyükdere Mahallesi Millet Caddesi’nde yaşanan olayda, Murat B. ile Murat Y., arasında trafik meselesi yüzünden sözlü tartışma başladı. Bir süre sonra araçlarından inen şahısların tartışması kavgaya dönüştü. İddialara göre, Murat Y., yanında hamile eşi bulunan Murat B.’ye yumruk atmaya başladı.Kocasını kavga ettiği adamdan kurtarmak isteyen ve olay tarihinde 5 aylık hamile olan Fatma Didem Bayav’da yumrukların hedefi oldu. Yaşanan bu olay ise anbean kameralar tarafından kaydedildi. Yaşanan olay sonrasında iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Olayla ilgili açılan davanın duruşmasında iki sürücü ve darp olayına maruz kalan Fatma Didem Bayav ifadelerini verdi. 

Eskişehir 6’ncı Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada ifade veren ve olayda eşi ile birlikte darp edildiği iddia edilen Murat B., tartıştığı sürücünün kendisini takip ettiğini söyledi.

“Yol verme meselesi yüzünden tartışma çıktı”

Aralarında yol verme mevzusundan tartışmanın başladığını ifadesinde belirten Murat B, “Diğer sürücü beni araca doğru itekledi. Ardından yüzüme doğru vurdu. Gözlüğümün bağlantı yeri kırıldı. Yüzümden yaralandım. Elimle kendimi korumaya çalıştım. Eşimin yüzüne de vurdu. Ben diğer sürücüye vurmadım. Yeniden 900 liraya gözlük almak zorunda kaldım. Şikayetçiyim” dedi.
Diğer sürücü Murat Y., ise duruşmada ki ifadesinde diğer sürücüyü takip etmediğini ileri sürdü.

“Ben sürücünün eşine vurmadım”

Murat Y., duruşmasındaki ifadesinin devamında ise şunları söyledi:
“Sağ şeritte gidenler devamlı sağa dönerler, diğer sanık aracıyla en sağdan en sola dönmeye çalıştı. Bu sebeple kazaya sebebiyet verecekti. Sonra sanık aracı ile olay yerinden ayrıldı. Ben de karşıya geçtim. Tramvay durağına geldiğimde aynı istikamette önümde seyir halinde olan diğer sanık aniden durdu. Ben de durdum. Aracımızdan indik. Birbirimize doğru gelmeye başladık. Yol verme mevzusundan dolayı tartıştık. Diğer sanığa aracına bin git demem rağmen o hala ‘Ne olacak’ diye diretiyordu. Sonra kendisini elimle itekledim. O da bunun üzerine yumrukla yüzüme vurdu. Ben de ona ona vurdum. Muhtemelen yüzüne vurmuş olabilirim. Gözünde gözlüğü de vardı. Vurmamdan sonra gözlük gözünde duruyordu. Arbede esnasından düştü ise orasını bilemem. Gözlüğe zarar verme suçunu kabul etmiyorum. Ben sanığın eşine vurmadım. Olayda yaralanmaya ilişkin bir tedavi görmedim. Rapor almadım. Kavga esnasında telefonum ve saatim kırıldı. Nasıl kırıldığını bilmiyorum. Saatim ve telefonumdan kaynaklı bin 500 lira zararım var. Şikayetçiyim” dedi.

Olayda darp edildiği ileri sürülen hamile kadın Fatma Didem Bayav duruşma ki ifadesinde ise;
“Eşim ile sanığı ayırmak için araya girmek istediğimde sanık Murat Y., bana da yumruk vurdu. Benim gözlüğüm de o sırada yere düştü, kırıldı. Yaralanmaya ilişkin maddi bir zararım yoktur. Ancak gözlüğümden dolayı zararım bin 50 liradır. Sanıktan şikayetçiyim” şeklinde konuştu.

“Çok şükür bebeğimize bir şey olmadı”

Olayla ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan Fatma Didem Bayav, olay tarihte 5.5 aylık hamile olduğunu söyledi. Araçla giderken eşimle darp edildiğini anlatan Bayav, “Gözlüğümüze kadar kırıldı. Bununla ilgili şikâyetçi olduk, ama her hangi bir tutuklama kararı çıkmadı şahısla ilgili. Olayla ilgili görüntüler var, darp raporlarımız da var. Olay şöyle oldu; biz üniversitede çalışan iki doktoruz. Aracımızla giderken şahıs bize yol vermedi. Daha sonrasında peşimizden hızlıca gelerek sıkıştırdı. Araçtan indiler ve kendi aracımızın yanında eşime yumruk atarak, aracın kapısına iterek darp ettiler. Ben de şahsın saldırdığını görünce inip ayırmak için yanlarına gittim. Yanlarına gittiğimde şahıs bana da yumruk attı. İkimizin de gözünde gözlük var gözlüklerimiz kırıldı. Maddi zararımızın yanında manevi olarak da zararımız var. Yaklaşık 5.5 aylık hamile olduğumda belliydi. Allah’a çok şükür bebeğimizde sorun yok sağlıklı bir şekilde dünyaya geldi ama yine de manevi sıkıntımız bizi çok yıpratmıştı” diye konuştu.

“Bilirkişi bizi haklı buldu”

Davanın seyri hakkında bilgi veren Bayav, konuşmasının devamında ise şu cümlelere yer verdi:
“İki duruşma atlattık. 3’üncü duruşmamız kasım ayının sonuna doğru. Olayla ilgili 2 tanığımız var. Tanıklarımız olmasına rağmen davamız hala sürüncemede. Onun da bizim lehimize sonuçlanmasını istiyoruz. Hakim tekrar görüntüleri izleyeceğini söyledi. 2 tane bilirkişi raporu var. Darp eden karşı taraf görüntülerin tekrardan bilirkişiye gitmesini istedi. Raporlar şahsın eşimi araca doğru itip, yumruk sallayıp darp ettiğine yönelik. Buna rağmen iftira atmaya devam ediyorlar. Hakim tekrar görüntüleri izlerse davanın lehimize sonuçlanacağını düşünüyorum.”

Hamile kadın ve eşinin avukatı Damla Mutluer, sürecin peşinde olduklarını belirterek “Müvekkilim ve eşi araçla seyir halindeyken yer verme mevzusu yüzünden bir araç onları hızlıca takip ediyor, peşlerinden geliyor. Bu sebeple 2 araç birden duruyor. Müvekkilimin eşi araçtan iniyor karşı tarafta araçtan iniyor. Tartışma başladıktan sonra karşı taraf müvekkilimi alarak yumruklamaya başlıyor. Eşinin darp edildiğini gören 19 haftalık hamile müvekkilim de yanlarına gelip ayırmaya çalışırken yumruk darbesi alıyor. Kendisinin ve eşinin gözlüğü kırılıyor ve darp edilmiş oluyorlar” dedi.

“Karnına darbe alsaydı bebeğin ölümünden bahsediyor olacaktık”

Avukat Mutluer, olayın daha ağır olabileceğine dikkat çekerek, “Sonuçta 19 haftalık hamile. Karnına darbe gelmiş olsaydı şu an da biz kasten yaralamadan değil ya bebeğin ya annenin ölümünden bahsediyor olacaktık. Bunun haricinde ileriki dönemlerde müvekkilim çocuğuna bir şey olacak mı endişesiyle yaşadı. Bu da onun için hem maddi hem manevi bir kayıp” dedi.

“Şiddete eğilimi olan sürücüler trafiğe çıkmasın”

Şiddet eğilimi sürücülerin trafiğe çıkmasının tehlikesinden bahseden Mutluer, konuşmasının devamında ise şunları söyledi: “Yer verdin vermedin mevzuları incir çekirdeğini doldurmayacak kadar küçük mevzular. Bunun için tanımadığı insanlara husumet besleyerek şiddet uygulayabilen insanlar hayatlarında diğer aşamalarda her hangi büyük bir sorunla karşılaştıklarında çok daha büyük tepkiler verebilirler, çok daha önlenemez tepkiler verebilirler. Bu sebeple en azından bu kişilerin sürücü olarak trafikte bulunmalarına engel olunması gerektiğini düşünüyorum.

Bir kanun maddesiyle MOBESE görüntüleri veya kamera görüntülerinde şiddet eğilimi olan kişilerin tespiti halinde o kişilerin sürücü olarak trafiğe çıkmaları engellenebilir. Şu anda davamız devam ediyor, Bilirkişi raporları alındı. Ancak şunu söyleyebilirim ki, sosyal medyada, basında yer bulmadığı için geçen hafta gerçekleşen elem olaydaki gibi hızlı bir süreç işlemiyor. Davayı takip ediyoruz, sürecin peşinde olacağız.”  

Aydın Sarıoğlu - Çağatay Gür - Mustafa Kaplan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.