SPOR - 21 Ocak 2020 Salı 10:45

Hande Baladın: 'Olimpiyata katılan takımları korkuttuğumuzu düşünüyorum'

A
A
A
Hande Baladın: 'Olimpiyata katılan takımları korkuttuğumuzu düşünüyorum'

A Milli Kadın Voleybol Takımı oyuncusu Hande Baladın, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları Avrupa Kıta Elemeleri'nde gösterdikleri performans ile olimpiyata katılan takımları korkuttuklarını söyledi.

A Milli Kadın Voleybol Takımı oyuncusu Hande Baladın, İhlas Haber Ajansı’na 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları Avrupa Kıta Elemeleri hakkında açıklamalarda bulundu. Genç voleybolcu, Türkiye’yi olimpiyatlarda temsil edecek olmaktan dolayı mutlu ve gururlu olduğunu ifade ederek, “Orada olmak her sporcunun hayali. Olimpiyatlar sporun zirvesi. Tek hedefimiz olimpiyatlardı. Maçlarda onun bilincinde performans göstermeye çalıştık” şeklinde konuştu.

"İlk maçtan sonra herkesin kendine çeki düzen vermesi gerekiyordu"

Turnuvada 20 sayıyla en fazla sayı elde ettiği maç olan Belçika müsabakası hakkında da konuşan Baladın, “Bu maça ayrı bir odaklanmaya gerek yoktu. İlk maçta Almanya’ya yenildiğimiz için daha sonrasında birazcık riske attık durumu. Neden bilmiyorum ama biz her zaman zoru seviyoruz. Kendimizi zora düşürüyoruz. İlk maçtan sonra herkesin kendine çeki düzen vermesi gerekiyordu. Çok fazla basit hata yaptık. Daha sonrasında zaten hedefimiz olimpiyat olduğu için daha iyi oyun sergilemek gerektiğini biliyorduk. Onun bilincinde çıktık. O da hepimizin performansına yansıdı” açıklamasını yaptı.

"Polonya maçı kalp krizi denecek bir maçtı"

Hande, Polonya mücadelesinin elemelerdeki kırılma noktası olduğunu aktararak, “Oraya gelene kadar çok stresli maçlar oynadık. Almanya mağlubiyetinden sonra Hırvatistan ve Belçika maçları da çok stresliydi. Çünkü gruptan çıkmak zorundaydık ve iki takım da mücadele eden takımlardı. Almanya maçının üstüne koymadan oynarsak aynı sonuçla ayrılabilirdik. Çok daha iyi performansla ilk önce gruptan çıkmayı başardık. Daha sonra Polonya maçı bizim için kalp krizi denecek bir maçtı. Özellikle 4. sette 5 tane maç sayısını çevirmek çok zordu. Onlar da çok istedi, biz de çok istedik ama biz daha fazla isteyen taraf olduk. Galibiyetle ayrıldığımız için mutluyuz” ifadelerini kullandı.

"Polonya maçındaki sayıları hatırlamıyoruz”

Yarı finalde karşılaştıkları Polonya ve finalde oynadıkları Almanya karşılaşması arasındaki dönemi anlatan Baladın, “Polonya maçını çok geç oynadık. Otele geldiğimizde gece 12 buçuk falandı, yatış süremiz çok geçti. Sabah final heyecanı olduğu için olimpiyatlara gitmeyi hak ettiğimizi düşündüğümüz için iyi bir performans için sabah antrenmana gidişimiz inanılmaz enerjikti. Sanki çok kısa süre önce Polonya maçını oynamamış gibi bir enerji ile gittik. Kafa olarak antrenmandan itibaren hazırdık. Polonya maçında hissettiğimiz duygular anlatılmaz. Orada her duyguyu aynı anda yaşadık. 5. sete başladığımızda takım arkadaşlarıma söylediğim; ‘Şu an inanılmaz duygular hissediyorum. Hayatımda hiç hissetmediğim duygular hissediyorum. Bu maçı almak zorundayız ve finale çıkmak zorundayız'. O an o kadar çok şey söyledim ki yarısını hatırlamıyorum. Zaten maçta sayıları da hatırlamıyoruz. Daha sonradan açıp izledim. Olimpiyatlar olduğu için herkes çok isteyerek çıktı. Kafa olarak hazırdık” diye konuştu.

"'Finalde kimsenin şansı yok, Tokyo’ya gideceğiz' dedik"

Turnuvanın ilk maçında 3-1 mağlup oldukları Almanya ile finalde eşleşmelerinin takımı hiçbir şekilde olumsuz etkilemediğini söyleyen genç oyuncu, "Takımdaki staff tarafından, bizim tarafımızdan hiç olmadı olumsuzluk. Çünkü Almanya maçında biz kendi oyunumuzu oynamadığımızı biliyorduk. İlk maçın stresiyle basit hatalarla o maçı kaybetmiştik. Almanya da bu zamana kadarki en iyi turnuvasını geçirdi. Her oyuncu çok iyi oynadı. Çok mücadele ettiler. Biz o zamana kadar çok stresle gelmiştik. Finaldeki stresi Almanya’ya göre daha iyi kaldırdık diyebiliriz. İlk Almanya’yı öğrendiğimizde Polonya maçında nasıl bir performans sergilediğimiz herkes tarafından görüldü. 'Finalde kim çıkarsa çıksın şansı yok. Biz o bileti alıp Tokyo’ya gideceğiz' dedik" değerlendirmesini yaptı.

Hande Baladın, finalde oynanan Almanya maçı öncesi Başantrenör Giovanni Guidetti’nin nasıl bir motivasyon konuşması yaptığıyla ilgili gelen soruya ise şu yanıtı verdi:

"Hepimiz çok heyecanlıydık. Olimpiyatlara gitme hayali son 2-3 ayda oluşmuş hayal değil. Milli takımla birlikte olimpiyatlara gidip orada madalya kazanmak voleybola başladığımızdan beri hayalimizdi. Buraya gelene kadar çok fazla hazırlık yapıldı. Onun karşılığını aldık. Herkes her şeyin bilincindeydi. Hepimiz yeterince birbirimizi motive etmiştik. Giovanni de soyunma odasına girdiğinde, bizi gördüğünde pek bir şey söylemesine gerek kalmadı. Herkesi çok konsantre gördü. Maç sonrası da inanılmazdı."

"Performansımızla olimpiyata giden takımları korkuttuğumuzu düşünüyorum"

Olimpiyatlara katılan rakip takımları da değerlendiren Baladın, şöyle konuştu:

"Hepsi voleybolda dünya ekolleri. Olimpiyatlara gidiyoruz sonuçta bütün ülkeler çok kuvvetli. Herkesin orada çok iyi performans göstereceğine eminim. Bundan önceki turnuvalarda büyük isimleri yendik ya da çok rahatsızlık verdik. Çok başa baş geçen maçlar oldu. Olimpiyatlarda olan ve hiç kazanmadığımız bir takım yok. O yüzden bu performansımızla onları korkuttuğumuzu düşünüyorum.”

Bora Akyol- Uygar Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Uzmanlar kan sulandırıcı ilaç kullanımı konusunda uyardı Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, herhangi bir doktor önerisi olmadan kan sulandırıcı ilaç kullanılmaması gerektiği konusunda uyardı. Tüm dünyada etkili olan Covid-19 sonrası kan sulandırıcı ilaç kullanımı yaygınlaştı. Doktor önerisi olmadan kan sulandırıcı ilaçların kullanımının faydadan çok sağlığa zararlı olabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, bir ihtimalle kan sulandırıcı ilaçların var olan ülseri kanatabileceğini ve beyin kanamasına neden olabileceğini belirterek, risk oluşturabileceğini vurguluyor. Uzmanlar, kalp ve damar hastalıklarından korunmak için düzenli sporun ilaçtan daha faydalı olduğu tavsiyesinde de bulunuyor. “Ülseri kanatabilir, beyin kanamasına yol açabilir” İHA muhabirine konuşan Hastane Başhekimi ve Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, kan sulandırıcı ilaçların koronavirüs sürecinden sonra sık sık sorulan sorular arasında olduğunu belirtti. Kan sulandırıcı ilaçların bir taraftan faydası varken, bir taraftan da kanamaya uygun zemin hazırladığını ifade eden Doç. Dr. Sarıkaya, "Kan sulandırıcı kullanmak iki tarafı keskin bıçak gibidir. Haftada 2-3 gün aspirin kullanayım veya sürekli aspirin kullanayım diye kendi kendimize verdiğimiz kararlar uygun değildir. Mutlaka bir doktor kontrolünden geçtikten sonra kullanacağız. Kan sulandırıcılar özellikle kardiyovasküler hastalıklarda korumada kullanılan ilaçlardır. Yoksa hiç muayene yapmadan, gerekli ileri değerlendirmeler yapmadan kan sulandırıcı kullanmanın herhangi bir faydası olmadığı gibi zararlı da olabilir. Var olan ülseri kanatabilir, beyin kanamasına yol açabilir. Kan sulandırıcılar uygun endüksiyonlarda kullandığında hastada ölüm riskini azalttığı için önemli ilaçlar ama mutlaka iyi bir değerlendirme, iyi bir anamnez, iyi bir fiziki muayene ve 10 yıllık kardiyovasküler hesaplaması sonucu öneririz” dedi. “Günlük en az yarım saat tempolu yürüyüşle riski en aza indirin” Genellikle insanların kalp krizi geçirmemek için kan sulandırıcı ilaçlara başladığını dile getiren Sarıkaya, "Eğer kalp krizi geçirmek istemiyorsak ilaçtan daha faydalı olan egzersiz ve diyetle birlikte varsa risk faktörleriyle mücadele etmek gerekiyor. Örneğin tütün kullanımı varsa ondan uzaklaşma, sigara ve sigara ürünlerinin tamamından uzak durmalıyız. Yine varsa bir şeker hastalığını tedavi etme veya varsa bir kolesterol hastalığı bunu tedavi ederek bu riski azaltabiliriz. Ailede genç yaşta kalp krizi varsa, bununla beraber sigara içiyorsanız kalp krizi geçirme neredeyse kaçınılmaz oluyor. Diyet yapın, fazla kilonuz varsa bunlardan kurtulmaya çalışarak günlük en az yarım saat tempolu yürüyüşle riski en aza indirin” diye konuştu.
Bursa Bursa Uludağ Üniversitesinin acı günü Bursa’da vefat eden Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünün 43 yıllık öğretim üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit, gözyaşları içerisinde son yolculuğuna uğurlandı. Kanser tedavisi gören Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit, hayatını kaybetti. Prof. Dr. Yiğit, son yolculuğuna 43 yıl boyunca görev yaptığı Makine Mühendisliği Bölümü önünden uğurlandı. 2 dönem Mühendislik Fakültesi Dekanlığı ve bir süre Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü yapan Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit için Ali Durmaz Makine Mühendisliği Bölüm Binası önünde cenaze töreni düzenlendi. Törene BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, rektör yardımcıları, dekanlar, akademisyenler, idari personel, öğrencileri, ailesi ve çok sayıda seveni katıldı. Törende kısa bir konuşma gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, kendisini asistan olduğu dönemden itibaren tanıdığını ve son derece kıymetli bir hoca olarak gördüğünü belirtti. Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit’i iyi bir insan ve iyi bir olarak bildiklerini kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, “Mekanı cennet olsun. Yakınlarına Allah’tan sabırlar niyaz ediyorum. Çalışkan, iyi niyetli, dürüst ve dost canlısı birisi olarak tanıdım. Herkes de hocamızı bu özellikleriyle bilmektedir. Hürmet ettiğimiz, üst kuşak abi hocalarımızdan birisiydi. Allah’tan rahmet diliyoruz” şeklinde konuştu. Yoğun bir katılımın olduğu törende ailesi, sevenleri ve dostları da Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit için duygularını dile getirdi. Yiğit’in 15 Temmuz Şehitler Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Ertuğrul Mezarlığı’na defnedildi.
Edirne Edirne’de üniversite öğrencilerinden Filistin’e destek gösterisi Edirne’de İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla bir araya gelen Trakya Üniversitesi öğrencileri, sloganlar eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi. Trakya Üniversitesi öğrencileri, İsrail’i "Say Stop" diyerek protesto etti. Bolca Ana Yemekhanesi önünde bir araya gelen üniversite öğrencileri, ellerinde Türk ve Filistin bayrakları ile dövizler taşıyarak Balkan Yerleşkesi’ndeki Yaşam Merkezi’ne kadar yürüdü. Yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Üniversiteler Birimi Edirne Başkanı Eren Çam okudu. 1948’den bugüne kadar milyonlarca masum ve mazlum Filistinliyi göç, kıtlık ve ölümle sınayan İsrail yayılmacılığının 7 Ekim 2023 itibariyle tarihin akışı içerisinde insanlığın utanç tablosu olarak değerlendireceği bir soykırım halini aldığını söyleyen Çam, "209 gündür çocuk, kadın, erkek, genç, yaşlı, engelli ayırt etmeksizin 35 bin kişinin İsrail barbarlığı tarafından katledildiği, binlerce kişinin evinden, yurdundan göçe sürüklendiği, kundaktaki bebeklerin bombardımanlar sonucunda enkaz altında can verdiği bir soykırım yaşanmaktadır. İnsanlığın yaşadığı acıları canı yananın rengine, dinine ve diline göre tasnif etmeyi, kınamayı ve lanetlemeyi kendisine paye bilen iki yüzlü egemen güçler ile uluslararası örgütler ise vahşeti yaşatan İsrail olunca bir kez daha sessiz kalmayı, katledilen bebeklerin görüntülerine karşı gözlerini kapatmayı, masum kadınların feryatlarına karşı kulaklarını tıkamayı tercih etmişlerdir" dedi. Arizona’da, Florida’da, Ohio’da, Texas’ta, Kaliforniya’da yıllardır sırtlarını dayadıkları tüm üniversitelerin artık onlar için tehlikeden ibaret olduğunu aktaran Çam, Gazze’de yaşanan katliama karşı on binlerce gencin katılımıyla ilk günden bugüne kadar gerçekleştirilen "Say Stop" eylemleri, boykot çağrıları ve yardım faaliyetlerine ara vermeden devam edeceklerini ifade etti. Eylem basın açıklamasının ardından sona erdi.
Eskişehir Anadolu Üniversitesinde International Staff Mobility Week Programı başladı Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Birimi, 2024 Anadolu International Staff Mobility Week etkinliğine ev sahipliği yaptı. Bu yıl ikincisi düzenlenen etkinliğe 9 farklı ülke ve 11 farklı yükseköğretim kurumundan çok sayıda akademisyen ve personel katılım gösterdi. Hem Avrupa Birliği ülkeleri hem de Avrupa Birliği ülkeleri dışındaki ülkelere öğrenci ve personel hareketliliği imkânı sunan Erasmus+ Programı katkılarıyla düzenlenen etkinliğin açılış törenine Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Resül Usul, Uluslararası İlişkiler Birimi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Gökçekuyu başta olmak üzere çok sayıda kişi katılım gösterdi. UİB Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Gökçekuyu’nun moderatörlüğünde başlayan ilk oturumun ardından Bosna Hersek, Ürdün, Bulgaristan, Kosova, Fas, Filistin, Polonya, Ukrayna gibi ülkelerden gelen yükseköğretim kurumu temsilcileri, gerçekleştirdikleri sunumlar ile yükseköğretim alanındaki çalışmaları hakkında katılımcılara bilgi verdiler. Dört gün boyunca paneller, eğitimler ve geziler düzenlenecek Dört gün sürecek olan etkinlikte gerçekleşecek olan paralel oturumlarda katılımcıların katkılarıyla yükseköğretimde uluslararasılaşmanın önemi vurgulanacak, Erasmus+ Uluslararası Kredi Hareketliliği ve Kağıtsız Erasmus (Erasmus Without Paper) konularında deneyim paylaşımları gerçekleştirilecek. Program kapsamında ayrıca katılımcılar, Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Edebiyat Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İletişim Bilimleri Fakültesi, Hukuk Fakültesi ve Turizm Fakültesi akademisyenleri ile ikili iş birlikleri için bir değerlendirme toplantısı da gerçekleştirecek. 10 ülkeden gelen katılımcılara Türkiye’yi, Türk kültürünü ve şehri en iyi şekilde tanıtmak amacıyla rehber eşliğinde Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi, Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı, Odunpazarı, Seyyid Battal Gazi Külliyesi ile Frigya Vadisi ziyaretleri de geçekleştirilecek. Program dahilinde ayrıca Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü ile de Türk Yemeği Atölyesi düzenlenecek. Etkinlikler, değerlendirme oturumu ve sertifika takdimi ile sona erecek.