ASAYİŞ - 10 Haziran 2021 Perşembe 21:18

Havai fişek fabrikasındaki patlama davasında 2 tahliye

A
A
A
Havai fişek fabrikasındaki patlama davasında 2 tahliye

Havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamaya ilişkin devam eden davanın üçüncü celsesinde 2 tahliye kararı verildi.

Hendek ilçesi Yukarıçalıca Mahallesi mevkiinde yaklaşık 15 dönüm üzerine kurulu havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020'de saat 11.15'te meydana gelen ve yaklaşık 50 kilometre mesafeden, kentin birçok noktasından duyulan patlamalarda 7 kişi hayatını kaybederken, 128 kişi yaralanmıştı. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile Hendek Cumhuriyet Başsavcılığınca patlamayla alakalı soruşturma başlatılmıştı. Soruşturmayı yürüten Hendek Cumhuriyet Başsavcılığınca olaya ilişkin hazırlanan fezleke, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş, 7 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti. Davanın üçüncü celsesi bugün görüldü.

Ali Rıza Coşkun Ergenç’in dışarıda bulunduğu süre zarfından müştekilere şikayetçi olmamaları konusunda baskı yaptığını ifade eden bir takım müştekilerin avukatı Can Atalay, Ali Rıza Ergenç Coşkun’un de tutuklu olarak yargılanmasını belirtti. Söz alan diğer müşteki avukatları, duruşmada dinlenilen tanıkların beyanları sonrasında fabrikadaki işleyişin yanlış olduğunun ortaya çıktığını, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devam etmesini ve mahkemenin de kısa sürede sonuçlanmasını talep etti.

Sabotaj iddiasını hatırlattı

Sabotaj iddialarını hatırlatan sanık Y.C.’nin avukatı Abdurrahim Burak, “Biz bu iddialar için belgeleri ilk celsede teslim ettik. Bu konuyu ifade ettik fakat kimse üzerinde durmadı. Bu konunun araştırılmasını talep ediyoruz. Beyanlarında şikayetçi olan müştekilerin bir çoğu 10 yılı aşkın süredir bu fabrikada çalışıyor. Muska, torpil, fişek bölümlerinde hiçbir patlama yok tekrar keşif yapılmasını talep ediyoruz. Patlamanın olduğu bölümlerde çukurlar oluştu fakat bu bölümlerde binalar bile ayakta” dedi. Diğer sanık avukatları ise tutuklu olarak yargılanan sanıkların tahliyesini talep etti.

Havai fişek fabrikasındaki patlama davasında 2 tahliye

Tahliyesini istedi

Tutuklu sanık Y.C., hakkında denetim yapılmadığı, fazla mal üretildiği ve patlamanın ihmal sonucu olduğu yönündeki iddia ve beyanlara cevap vererek yalanladı. Mahkeme heyetinin müdahalesi sonrası salonda çıkan tartışmanın sona ermesiyle tutuklu sanık Y.C., tahliyesini istedi.

Savcı mütalaayı açıkladı

Savcı tarafından açıklanan mütalaada tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına, tutuksuz yargılanan A.R.E.C.’nin tutuklanma talebinin reddine, sanık Y.C.’nin avukatı Abdurrahim Burak’ın olay yerinde yeniden keşif yapılması yönündeki talebinin reddine karar verildi. Savcının mütalaayı açıklamasının ardından duruşmaya bir kez daha ara verilirken, duruşmada rahatsızlanan A.R.E.C. ile daha önceki celsede tahliyesi açıklanan iş sağlığı güvenlik uzmanı Aslı B. sağlık ekiplerince Ferizli Devlet Hastanesine kaldırıldı.

“Dışarıya çıkıp mağduriyetimi gidermem, işlerimi toparlamam lazım”

Verilen aranın ardından söz alan tutuklu sanık Y.C., “Korona virüs nedeniyle cezaevi şartları çok zor. Ayrıca tutukluluğumun kimseye faydası yok. Dışarıya çıkıp mağduriyetimi gidermem gerekiyor. İşlerimi toparlamam lazım. Bunların da göz önünde bulundurarak tahliyemi talep ediyorum. Bir de sizden ricam provokatörleri bu salona sokmayın. Ben beddualar duyuyorum, hakaretler duyuyorum. Takdir sizindir. Adalete güveniyorum” dedi.

Ara karar açıklandı

Sanıkların konuşmasının sonrasında söz verilen sanık avukatlarının da tahliye taleplerini dile getirmesinin ardından mahkeme heyeti ara kararı açıkladı. Heyet, tutuklu olarak yargılanan Y.C. ile H.A.V.’nin tutukluluk hallerinin devamına, ustabaşı Erşan Ö. ve sorumlu müdür Asiye A.’nın yurtdışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrolle tahliyesine; A.R.E.C., A.Ç. ve A.B.’nin tutuksuz olarak yargılanmasına, tanıkların dinlenilmesi ve keşif talebinin reddine, tanık Ayfer C. hakkında ise yalan tanıklıktan suç duyurusunda talebin hükümle değerlendirilmesine karar vererek, duruşmayı 13 Eylül tarihine erteledi.

Duruşma salonunda avukatı tehdit etti

Dava sonrası açıklamalarda bulunan müşteki avukatı Can Atalay, “Tahliyelerden başlayalım, ustabaşı Erşan’ın tahliyesinin bizce izahı yok. Bu iş yerinde 7 işçi ölmüş, bu iş yeri daha öncesinde birçok kez patlamış. Bir bütün olarak işçi yatıştırmaya, işçi canını sarf malzemesi olarak görmeye alışmış bu iş veren ve elemanları, yöneticileri. Erşan bunlardan bir tanesi. Mesele 7 işçinin canı, mesele oradan sağ kurtulan bu insanlar. Duruşma salonunda bugün tutuklu bir patron, dönüp avukatları tehdit etti. Dedi ki; biz o davalardaki insanlara benzemeyiz, biz başkayız dedi.

Bundan sonra buradaki herhangi bir kişinin işine, vücut bütünlüğüne en ufak bir şey olursa sorumlusu Coşkun ailesidir. İster suç duyurusu, ister uyarı deyin. Biz buradayız cübbemiz ile duruşma salonunun içerisinde, ama duruşma salonun dışarısında gerekirse cübbemiz olmadan bir kere daha 18 kemiğini aldım evladımın, hangi sıfatla buradasınız sorusuna üzerine yürüyerek cevap vereni biz engel oluruz. Tahliyelere biz katılmıyoruz, bu davanın takipçisiyiz” dedi.

“Canlarımızın hesabını sormaya geldik”

Patlamada hayatını kaybeden Muhammet Seyfi Çanakçı’nın yakını avukat Gülşen Uzuner ise, “Bu celse sanıklar tarafından söylenilen tek doğru söze gelelim, örgütlenmişler bunlar dediler. Bunlar sesini çıkaramayan işçilerdi dediler. Evet örgütlendik, işçi yakınları, emekçiler tuttuk el ele bunu söylüyoruz. Canlarımızın hesabını sormaya geldik, kimseyi de göz göre göre öldürmelerine izin vermeyeceğiz, biz buna örgütlendik. Bu örgütlülüğümüzü kimse dağıtamayacak. İşçi canının ucuz olmadığını biz anlatacağız sizlere” diye konuştu.

Burak Can Tokyürek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Dolmuşun açık bırakılın kapısından düşen kadın yaşam mücadelesi veriyor Adana’da dolmuşta ücret ödemek için ayağa kalktığı sırada açık bırakılan kapıdan aşağı düşerek ağır yaralanan yaşlı kadın hayatta kalma mücadelesi verirken, sürücü adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Edinilen bilgiye göre kaza, 24 Nisan günü saat 14.30 sıralarında Sarıçam ilçesi Balcalı Mahallesi Güney Kampüs yolunda meydana geldi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne kontrole giden Hatice Sabahi (75), evine dönmek için Vedat K.’nin kullandığı 01 J 0364 plakalı özel halk otobüsüne bindi. Sürücü direksiyon başında sigara içtiği sırada otobüs kapısı açık bir şekilde ilerlerken, Sabahi ulaşım kartını göstermek için ayağa kalktı. Manevra sırasında dengesini kaybeden Sabahi, açık olan kapıdan aşağı düşerek başını asfalta çarptı. İhbar üzerine kaza yerine gelen sağlık ekipleri, Sabahi’yi ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye götürdü. Sürücü ise gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. Hastanede ameliyata alınan 6 çocuk annesi Sabahi’nin beyin kanaması geçirdiği, köprücük ve kürek kemiği ile göğüs kafesinde kırıklar olduğu belirlendi. Kafatasında biriken kan boşaltılan Sabahi, yoğun bakım ünitesinde entübe edildi. Sabahi’nin emekli öğretmen eşi Cemil Sabahi (74) ile çocukları hastaneye giderek, gelecek iyi haberi beklemeye başladı. Polis merkezindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen sürücü Vedat K. ise çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Eşinin hayati tehlikeyi atlatamadığını anlatan Cemil Sabahi, “Bu apaçık cinayete teşebbüstür. Kapıyı neden açık bırakmış, bilemiyorum. Bir litre az mazot yakmak için mi böyle yapıyorlar? Ayrıca sigara içiyor. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Adli kontrol verilerek serbest bırakılmış. Eşimin beyin kanaması ameliyatla durduruldu. Uzun süredir de uyutuluyor. Üstelik vücudunda çok sayıda kırık var. Hayati tehlikeyi atlatabilirse kırıklarına bakılacak. Son derece berbat durumdayım” diyerek gözyaşı döktü. Oğlu Selahattin Sabahi (51) ise kapısı açık giden otobüsler konusunda tedbir alınması gerektiğini belirterek, “3 gündür hastanedeyiz, otobüsleri takip ediyorum ve hala kapıları açık geziyorlar. Buna bir son verilmesini istiyorum. Adana’nın bu ciddi sorununun çözülmesi lazım. Bizim canımız yandı, başkasının canı yanmasın. Annemin hayati tehlikesi sürüyor. Kırıkları tedavi edilemiyor. Sürücüden şikayetçiyiz. Salıverilmesine anlam veremedim” dedi.
Adana Ceyhan Belediye Başkanı Aydar, verdiği sözleri bir bir yerine getiriyor Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, henüz göreve başlayalı bir ay bile dolmadan seçim döneminde verdiği vaatlerden 6’ncısının temelini atarak Namık Kemal Mahallesi’ne en büyük parkını yapmak için kolları sıvadı. 23 Nisan’da altyapı ve yol çalışmaları tamamlanan, içerisinde koşu, spor ve büyük bir oyun alanının bulunacağı park, 19 Mayıs’ta tamamlanarak çocuklara armağan edilecek. Kısa bir süre önce Ceyhan’ın iki yakasını birleştirmek için İbrahim Mete Bulvarı’ndan Namık Kemal Mahallesi’ni birbirine bağlayacak köprünün temelini atan Başkan Kadir Aydar, Kent Meydanı projesinin ilk kazmasını da kendisi vurmuştu. Büyük Ceyhan Oteli ve Namık Kemal Mahallesi’ne çift şeritli yol çalışmalarına da başlayan Aydar, Ceyhan’ı büyük bir köyden, büyük bir kent hedefine ilerleme yolunda ilçe halkının en büyük umudu oldu. Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar ayrıca ihtiyaç sahibi emeklileride unutmayarak söz verdiği bayram ikramiyesi için çalışmalarını tamamladı. İhtiyaç sahibi emeklilerin belediyeye başvuru yapmalarının ardından 5 bin liralık destek vereceğini açıkladı. Başkan Aydar’ın emekli ikramiye vaadi, 7 den 70e herkesin başkanı olduğunu kanıtlar nitelikte oldu. Ceyhan’da yarım kalan hikayesini tamamlayıp, kaybolan yıllarını telafi etmek adına belediyenin her bir emekçisiyle 7 gün 24 saat esasına dayalı çalışan Başkan Kadir Aydar, seçim döneminde verdiği vaatler arasında yer alan Namık Kemal Parkı Çocuk Parkı için kolları sıvadı. Mazbatasını alalı henüz bir ay bile dolmayan Başkan Aydar, vaatlerinden 6’ıncısını gerçekleştirmek için parkın temelini 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda attı. Altyapı ve yol çalışmalarını tamamlayan Aydar, parkın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda hizmete açılacağını duyurdu. Başkan Aydar, “Bugün çocuklar bir müjde vermek istiyoruz. Bu alan, Namık Kemal Mahallesi’ndeki en büyük park olacak. Çocuklar için koşu, spor ve büyük bir oyun alanı olacak. Yolumuz bitti. Parkımızı 19 Mayıs’a kadar siz değerli Ceyhanlılar için hizmete açmaya çalışacağız. Çocuklara bugün müjdemiz olsun. Ne yapıyorsak, Ceyhan için. En büyük gücü Ceyhanlımın gözlerindeki umuttan alıyorum” dedi.
Hatay Konteyner kent alevlere teslim oldu, vatandaşlar korku dolu anlar yaşadı Hatay’ın Antakya ilçesinde depremzede vatandaşların yaşadığı 4 konteyner kullanılmaz hale gelirken afetzede vatandaşlar, asrın felaketinin ardından yeninden korku dolu anlar yaşadılar. Geçtiğimiz gün Hatay’ın Antakya ilçesinde depremzede vatandaşların kaldığı konteyner kentte çıkan yangında 4 konteyner kullanılamaz hale gelmişti. Konteynerlerin alevlere telsim olduğu yangında 7 konteyner ise hasar gördü. Depremin ardından yeniden korku dolu anlar yaşayan vatandaşlar, adeta ikinci kez felaketi yaşadılar. Konteyner kent sakinleri Mine Yapar ve Emel Yılmaz yaşadıkları korkuyu anlattılar. Yangının saniyeler içerisinde büyüdüğünü söyleyen Mine Yapar, "Dün bir anda ne olduğunu anlamadan yangın çıktı. Yangın saniyeler içinde büyüdü. Her yere sıçradı. Havaların ısınmasıyla bu felaketler daha çok artacak. Bir an önce ekipler devletimiz bir şeyler yapsın. Çok zor durumdayız. Bu yangın burada ilk oldu ama son olmayacak. 3 konteyner yandı, yaklaşık 7 konteyner de hasar aldı" dedi. Yangınlardan korktuklarını dile getiren Emel Yılmaz, "Yangın bir anda çıktı, evde oturuyorduk ve fark etmedik. Kokuyu da almamıştık. Yangın bir anda büyüdü, 3 konteyner yandı yaklaşık 7 konteyner’da hasar aldı. Buranın çözüme kavuşturulması lazım çünkü korku içinde yaşıyoruz. Yangınlardan korkuyoruz" şeklinde konuştu.
İstanbul Deriv, Rakshit Choudhary’yi eş-CEO’luğa terfi ettirdi Deriv, 25’inci yılını kutlamaya hazırlanırken liderlik modelini yeniliyor. Rakshit Choudhary, Kurucu ve CEO Jean-Yves Sireau ile ortaklık kurarak eş-CEO’luğa terfi ettirildi. Çevrimiçi ticaret şirketi Deriv, Rakshit Choudhary’nin Operasyon Direktörlüğünden (COO) Eş-Yönetici (CEO) tanıtımını duyurdu. Yapılan açıklamaya göre eş-CEO modeli, her iki liderin de farklı güçlü yönlerinden ve çeşitli bakış açılarından yararlanacak. Eş-modeli seçmek sadece şirket için stratejik bir hareket değil, kuruluşun işi çevik tutmak için kritik karar alımına farklı bakış açıları ve ekip çalışmasını dahil etmesini sağlıyor. Bu ikili liderlik çerçevesi aynı zamanda karşılıklı saygı ve ortak hesap verebilirliğin standart uygulamalar olduğu bir ortam oluşturuyor ve bireysel özerkliği kolektif bir vizyonla dengeliyor. Deriv’nin Kurucusu ve eş-CEO’su Jean-Yves Sireau şunları söyledi: "Rakshit, Deriv’in işini derinlemesine anlayan harika bir lider, bu nedenle eş-CEO’luğa geçişi bizim için ileriye doğru atılmış doğal bir adım.’’ Rakshit Choudhary, yeni rolü hakkındaki düşüncelerini paylaştı: “Şirketin son 14 yıldır inanılmaz büyümesinin ve evriminin bir parçası olduğum için şanslıyım ve ticareti her yerde, herkes için erişilebilir hale getirme misyonuna ilk elden tanık oldum. Bunun merkezinde yenilikçi, güvenli ve erişilebilir kalmaya odaklanmak yer alıyor. Şirketi başarılı bir 25 yıla daha taşırken Deriv’i küresel olarak Jean-Yves ile birlikte büyütmeye devam etmeyi dört gözle bekliyorum.”