SAĞLIK - 18 Ağustos 2017 Cuma 15:39

Hayalinizdeki burun “Altın Oran’da'' gizli

A
A
A
Hayalinizdeki burun “Altın Oran’da'' gizli

Fasiyal Cerrah Op.Dr.Mustafa Ali Yanık, burun estetiği operasyonlarında altın oranın önemine dikkat çekti.

“Altın oran, doğada sayısız canlı ve cansız olan varlıkların yapısında ve şeklinde bulunan özel bir oran olarak tarif edilmektedir” diyen Op.Dr.Mustafa Ali Yanık, “Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından mimaride kullanmış olan bu oran, doğada bulunan bir bütünün parçaları arasında ki gözlemlenen asırlarca mimari ve sanat alanındaki eserlerde uygulanmış, estetik açıdan da yıllar boyu önemli bir yol gösterici olmuştur. Bu nedenle Altın oran yüz güzelliğin evrensel formülü olarak görülmektedir. İnsanın vücudunun tamamında altın oranla hesaplanabilecek bölgelere örnek vermemiz gerekirse; Ağız boyu- Burun genişliği altın oranını, Yüz boyu- Yüzün genişliği altın oranını, Burun genişliği- Burun delikleri altın oranını, Dudak- kaşların birleşim yeri arası- Burun boyu altın oranını, Göz bebekleri arası- kaşlar arası altın oranını vermektedir.” dedi.

Op.Dr.Mustafa Ali Yanık, burun estetiği operasyonlarında altın oranın önemi konusunda ise şunları söyledi; “Antik Mısır döneminde keops piramidinde ve çok sonraları Leonardo da Vinci’nin İlahi Oran adlı çalışmada sunduğu resimlerde ve daha onlarcası sayılacak nesne ve çalışmalarda kullanıldığı bilinen altın oran, Fibonacci Sayılar olarak da bilir.

Altın oran, Matematikte 3,14 sayısına karşılık gelen ve bir dairenin çevresinin çapına bölümü ile elde edilen pi () sayısı gibi, 1,618’e eşit olan sabit sayıya verilen addır ve Fi () simgesiyle gösterilir.

Altın oran formülü, doğadaki tüm varlıklar üzerinde görüldüğü için, 1,618 sayısına ulaşmak zor değildir. Ancak bu formül sistemini iyi kavramak ve nesneler üzerinde ona göre bir ölçüm yapmak gereklidir.

Yüzde altın orana dayanılarak geliştirilen teknikler, bugün yüz estetiğinde kullanılmaktadır. Bunlardan birincisi Baundun geliştirdiği Sirküler sector analizdir. Bu çözümlemede trchiondan ve tragusu birleştiren hat ile yüzün önünde yarım çember çizilir. Bu yarım daire burun ucu ile çene’den geçer. Bunun gibi kulakta tragus; trichion, nasion ve menton birleşince aralarında açı oluşmakta, bu açılar birbirlerine oranlandığında altın oranı vermektedir.”

Burunun, gözler, alın ve dudak ile arasındaki mesafenin altın oran formüllerine göre ayarlanması gerektiğini anlatan Op.Dr.Mustafa Ali Yanık, “Burun kanatlarının genişliği, iki gözün iç kenarından geçen düşey çizgilerden dışarı taşmamalıdır. Burun , önden bakıldığında yaklaşık olarak kulak ile aynı paralel eksende ve uzunlukları birbirlerine yakın olmalıdır. Burun ucu açısı burun kalkıklığı açısı asla tek bir açı olmamalıdır. Burun deliklerinin bitimine yakın ikinci bir açı yapılmalıdır. Bu sayede deliklerin karşıdan bakıldığında belirgin olarak görülmesi engellenmiş olur, hem de yüze daha yumuşak bayanlarda bir ifade verir. Burun estetiği operasyonlarında altın oran prensibine ne kadar uyarsak doğal görünümü yakalamak bizler için o kadar kolaylaşır. Ameliyat sonrası dönemde de hasta memnuniyeti kazanmış oluruz. Hepimizin bildiği gibi burun yüzdeki merkezi konumu ile ilk bakışta göze çarpan önemli bir noktadadır. Bir taraftan komşu estetik üniteleri etkilerken, diğer taraftan karşımızdaki kişinin inceleyen bakışlarını yakalamamıza sebep olur. Bu önemli konumu nedeniyle bazen küçük bir sorunu dahi algısı hassas , estetik kaygısı yüksek kişiler ya da genç yaş grubu tarafından özellikle bulunduğumuz “selfie çağında” önemli bir psikolojik sorun haline gelir.

Burnuyla ilgili bu kaygılara sahip kişileri fotoğraflardan, kalabalık arkadaş gruplarının arasında bulunmaktan, yan profilden poz vermekten, toplum içinde yan yana oturmaktan kaçarken bulabiliriz. Makyaj veya benzeri yaklaşımlarla burundaki estetik kaygılar saklanmaya çalışılsa da tam olarak ortadan kaldırması mümkün değildir. Bu sebepten dolayı burun estetiği operasyonları fazlasıyla titizlik ve deneyim gerektirir. Operasyonlarda yüzdeki tüm yapılar ile uyum sağlanmalı hasta talep etmediği sürece fazla kalkıklık, fazla kavis gibi aşırı iddialı hatlardan kaçınılmalıdır. Yüz hatlarıyla uyum sağlayan bir burun hastaya vücutta, özellikle yüzde yapılabilecek tüm girişimlerden daha fazla güzellik ve özgüven katacaktır. Bu uyumu sağlamanın en güvenli yolu, estetik burun ameliyatlarında, altın oranı yakalayabilmekle mümkündür.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.