DİĞER - 18 Mayıs 2015 Pazartesi 12:28

Haydar Baş: MHP'de milliyetçilik, CHP'de Atatürk kokusu kalmadı

A
A
A
Haydar Baş: MHP'de milliyetçilik, CHP'de Atatürk kokusu kalmadı

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Bugün milliyetçi denilen MHP'de milliyetçilik kalmadı. Atatürk'ün partisi denilen CHP'de de Atatürk kokusu kalmadı. Bugün bu konularda tek kale Bağımsız Türkiye Partisi'dir" dedi.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) İstanbul Gençlik Kolları, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı münasebetiyle Atatürk'ü Anma ve Gençlik Şöleni düzenledi. Şölenin onur konuğu Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş oldu.

Bahçelievler'de düzenlenen programa Atatürk'ün gençliğe hitabesini okuyarak başlayan BTP Genel Başkanı Haydar Baş, Atatürk'ü şöyle anlattı: "İşgal altında olan bir imparatorluktan misak-ı milli sınırları içerisinde laik demokratik hukuk devletini kuran Mustafa Kemal Atatürk bağımsızlık karakterine sahip olan bir insandı. Elbette onun yolundan gelen gençler de bu bağımsızlık karakterine sahiptir."

“SINAVSIZ ÜNİVERSİTE”

Haydar Baş konuşmasında Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan gençlik projelerini de anlattı. "Sevgili gençler, bu milleti ve devleti ilelebet devam ettirecek neslin yetişmesine vesile olmaktır" diyen BTP lideri Haydar Baş, "Gençliğimiz bizim geleceğimizdir. Onun için size sınavsız üniversitenin kapısını açıyoruz. Harçları kaldırıyoruz, burs imkanı getiriyoruz. Üniversiteyi bitiren evlatlarımı o gün Allah nasip ederse vazifeye atıyoruz. 30 yaş üzeri beklemede olan üniversite öğrencilerimizi hızlandırılmış eğitimle mezun edip, tamamına iş vereceğiz" şeklinde konuştu.
Projelerinin ve sloganlarının diğer partiler tarafından kopya edildiğini ifade eden Haydar Baş, "Hep benim dediklerimi taklit ediyorlar. Ne ola ki kendilerine ait bir şey olsun. Geçenler de ben Kartal programımızda bir yemin ettirmiştim ya, bugün başbakan aynısını taklit ediyor. Yalnız arkadaşlar sayın başbakanı kastetmiyorum ama kedi hiçbir zaman aslan olamaz."

"MHP'DE MİLLİYETÇİLİK, CHP'DE ATATÜRK KOKUSU KALMADI"

Haydar Baş konuşmasında CHP ve MHP için de dikkat çekici ifadeler kullandı. Prof. Baş, "Bugün milliyetçi denilen MHP'de milliyetçilik kalmadı. Atatürk'ün partisi denilen CHP'de de Atatürk kokusu kalmadı. Bugün bu konularda tek kale Bağımsız Türkiye Partisi'dir" dedi.

HAYDAR BAŞ, BTP'NİN TEMEL ÖZELLİKLERİNİ SIRALADI
Haydar Baş, gençlik şöleninde partisinin temel özellikleri de şu şekilde sıraladı: “Din istismarıyla siyaset yapanlardan asla olmadık, olmayacağız. Şovenist değiliz ama milliyetçiyiz. Anayasa'dan Türk kelimesinin çıkarılmasına asla müsaade etmeyiz. Türkiye'nin yeraltı kaynakları talan edildi. Değeri 3 katrilyon dolar olan madenlerimiz yabancılara peşkeş çekildi. Biz maden talanına müsaade etmiyoruz. Ülkemizin parçalanmasına asla müsaade etmeyiz. Dinler arası diyalog adı altında Müslüman neslin Hıristiyanlaştırılmasına müsaade etmeyiz. Açlığa, işsizliğe karşı çözümü milletin kaynaklarını millete vermekte gören tek partiyiz. İslam dünyasında haçlıların piyonu olmaya karşı olan tek partiyiz. Arap Baharı adı altında İslam dünyasında fitne çıkartanlara tam karşı olan tek partiyiz. BTP ekonomik refahın, milli birlikte ve beraberliğin, onurlu dış politikanın adıdır.”

"ALLAH BİR DAHA İSTİKLAL MÜCADELESİ VERMEK ZORUNDA BIRAKMASIN"

Programın sonunda Haydar Baş'a gençler Atatürk'ü Samsun'a götüren Bandırma vapurunun maketini hediye etti. Hediye karşısında duygulanan BTP lideri, "Allah bir daha bu gemiye binip istiklal mücadelesi yapmak mecburiyetinde bırakmasın. Allah hepinizden razı olsun" dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenler Belediyesi’nin düzenlediği ’6. Esenler Film Festivali’ ödülleri sahiplerini buldu Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 6.’sı düzenlenen ’Esenler Film Festivali’nde "Kısa Film Yarışması" ve "Kısa Film Yapım Desteği" ödülleri sahiplerini buldu. Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen 6. Esenler Film Festivali, kapanış ve ödül törenine ev sahipliği yaptı. "Dijital Hayat" temasıyla sinemaseverlere unutulmaz bir deneyim yaşatan festivalde, "Kısa Film Yarışması" ve ‘Kısa Film Yapım Desteği’ ödülleri sahiplerine verildi. Beyoğlu’ndaki bir sinemada gerçekleşen festivale, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Yönetmen Senarist ve Yapımcı Reis Çelik, Görüntü Yönetmeni Cevahir Şahin, Yazar Cihan Aktaş, Oyuncu Hakan Karsak, Oyuncu Nursel Köse ve sanatseverler katıldı. Açılış konuşmalarının ardından kürsüye salondakilere seslenen Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, "İnsanı diğer canlardan ayıran temel özellik adalet anlayışı, doğruyla yanlışı birbirinden ayırt etme yeteneğidir. İşte insan yanlışla doğruyu birbirinden ayırt etme yeteneğine sahip olduğu için akım sahiptir. Akıl sahibi olduğu için de nefes aldığı günden itibar yaşadığı her bir hayatın hikâyesinde sorumluluklar taşır. Bu sorumlulukları taşırken bazınız duygularımızla hareket ederiz. Bazılarımız akıllarımızla hareket ederiz. Bazılarımız inançlarımızla, değerlerimizle hareket ederiz. Ama hepimizin dayandığı ve baktığı bir yer vardır. Hepimiz bir şehir arayışındayız. İyiyi aramak isteriz. Güzele ulaşmak isteriz. Doğruya ulaşmak isteriz. Hakikate ulaşmak isteriz. Hepimiz hep iyi ve güzelin yanında yer alarak kendimizi orada bir yer biçeriz. Bunu bazen iş ortamında ararız. Bazen beyaz perdede ararız. Bazen okulda ararız, bazen makalede ararız, bazen resim yaparken ararız. Ama kendimizi resim yaparken de en iyinin güzeli yanında isteriz. Makale yazarken de kendimizi iyi bir güzelin yanında yazarız. Beyaz perdede sinemayı izlerken de kendimizi iyi ve güzel olanın yanında buluruz" dedi. Göksu’nun konuşmalarının ardından festivale katılan yarışmacıların ödülleri takdim edildi.
Ankara HAK-İŞ: "Mevcut asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir ücret çıkmaz" HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulundan, asgari ücretin açıklanmasının ardından yapılan açıklamada, "Mevcut asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir ücret çıkmaz" dedi. HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulundan yapılan açıklamada, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısından çalışanları memnun edecek ve toplumu rahatlatacak sağlıklı bir asgari ücret çıkarılmayacağını her platformda dile getirdik. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısı, 1970’li yılların koşullarına göre şekillenmiş, çağın gerisinde kalmış ve çoğulcu temsilden uzak bir yapıdır. Milyonlarca emekçiyi ilgilendiren ve bu yönüyle Türkiye’nin en büyük toplu iş sözleşmesi olarak değerlendirilebilecek asgari ücretin, çok daha güçlü, kapsayıcı ve temsil kabiliyeti yüksek bir komisyon yapısı içerisinde belirlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Komisyonun; konfederasyonların temsil gücünü yansıtan, sosyal diyalogu esas alan ve toplumsal uzlaşıyı önceleyen bir yapıya kavuşturulması, sürecin sağlıklı işlemesi açısından zorunludur" ifadelerine yer verildi. Asgari ücretin Türkiye’de çalışanların yaklaşık yarısının geçim ücreti olduğuna değinilerek, "Asgari ücret, ülkemizde artık yalnızca ‘asgari’ bir ücret değil; çalışanların yaklaşık yarısının geçim ücreti haline gelmiştir. HAK-İŞ olarak asgari ücretin; bir kişiyi değil, dört kişilik bir ailenin insanca yaşam koşullarını esas alması gerektiğini savunuyoruz. Gıda, kira, ulaşım, enerji ve eğitim gibi zorunlu harcamaların merkeze alındığı, gerçekçi ve kapsayıcı kriterlere dayanan bir yaklaşım ile daha güçlü, daha gerçekçi ve daha adil kriterlere ihtiyaç olduğu açıktır. Öte yandan, asgari ücrete endeksli olarak kamuda yer alan çok sayıda düzenleme, ücret artışlarını baskılayan bir mekanizma haline gelmiştir. Mevcut bağlantılar ortadan kaldırılmadan, asgari ücretin özgür, gerçekçi ve çalışanların ihtiyaçlarını karşılayacak bir düzeyde belirlenmesi mümkün değildir. Asgari ücret, emeğin yaşam standardını koruyan temel bir güvence olarak ele alınmalıdır" denildi. Komisyonun yapısının yeniden ele alınması beklentisine dikkat çekilen açıklamada, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak beklentimiz; Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının demokratik, katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla yeniden ele alınmasıdır. Asgari ücreti belirleme yetkisinin, dünyadaki örneklerde olduğu gibi işçi ve işveren temsilcilerinde olduğu, objektif ve güvenilir verilerle çalışan bağımsız bir mekanizmanın oluşturulması talebimizi yineliyoruz. Ancak bu şekilde hem çalışanların beklentilerini karşılayan hem de toplumsal huzuru güçlendiren bir asgari ücret politikasının hayata geçirilmesi mümkün olacaktır. 2026 yılı için belirlenen asgari ücretin emek camiamıza, çalışma hayatımıza ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.