EKONOMİ - 28 Mayıs 2021 Cuma 13:11

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan: "Yılın ilk çeyreğine ilişkin göstergeler yüzde 6 oranında büyümeye işaret ediyor"

A
A
A
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan: "Yılın ilk çeyreğine ilişkin göstergeler yüzde 6 oranında büyümeye işaret ediyor"

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Türkiye Bankalar Birliği 64'üncü Genel Kurul Toplantısı'na katıldı.

 Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, kısa vadeli kazanımlar uğruna orta ve uzun vadeli hedeflerden asla geri adım atmayacaklarının altını çizerek, "Mart ayında açıkladığımız reform paketi önümüzdeki dönemin çıpası olacak. Salgının başından bugüne kadar merkezi yönetim bütçesinden 79 milyar liralık harcama yaptık, yılsonunda bu tutarın 109 milyar liraya ulaşmasını öngörüyoruz. Büyüme cephesine baktığımızda yılın ilk çeyreğine ilişkin göstergeler piyasa oynaklıklarına rağmen yüzde 6 oranında büyümeye işaret ediyor" dedi.

Toplantıda konuşan Bakan Elvan, güçlü bir makroekonomik bir yapının en temel sac ayaklarından birisinin istikrarlı, sağlam ve kapsayıcı bir ekosistem olduğunu söyledi. Bakan Elvan, "Hükümetimiz bankacılık sektörünün sağlıklı çalışmasına her zaman büyük önem verdi" dedi. Zorlu geçen 2020 yılını geride bırakıldığının altını çizen Bakan Elvan, “Sosyal ilişkilerimizi ve ekonomimizi etkileyen bu sağlık krizi, küresel ekonominin yüzde 3, dünya ticaretinin ise yüzde 8’in üzerinde daralmasına neden oldu. Salgınla mücadelede birçok devlet eşi benzeri olmayan politikalar uyguladı” diye konuştu.

"Önümüzdeki dönemin temel belirleyicileri aşılama ve salgının seyri olacak"

Bakan Elvan, emtia fiyatlarının yükselişte olduğunu belirterek, “Jeopolitik riskler artıyor. Bazı sektörlerde arz kısıtları olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki dönemin temel belirleyicileri aşılama ve salgının seyri olacak. Hem pandemiyi iyi yöneten hem de salgın sonrası sürece en iyi şekilde hazır olan ülkeler rakiplerine üstünlük sağlayacaktır. Ekonomi yönetimi olarak tüm çabamızla pandemiyle mücadele ediyor, diğer taraftan da yeni döneme en iyi şekilde hazırlanmaya çalışıyoruz. Türkiye böylesine zorlu ve belirsizliği yüksek bir süreçte başarılı yönetim gösterdi. Hükümetimiz tüm imkanları seferber edip toplum sağlığını önceleyen kararlar aldı. Sanayimizi ve iş gücü piyasalarını ayakta tutmaya özen gösterdik. Salgının başından bugüne kadar merkezi yönetim bütçesinden 79 milyar liralık harcama yaptık, yılsonunda bu tutarın 109 milyar liraya ulaşmasını öngörüyoruz. Desteklerimiz sadece bütçe imkanlarıyla da sınırlı kalmadı. İş gücümüzü kaybetmemek adına işsizlik sigortası fonu devreye girdi. Kadın ve genç istihdamı başta olmak üzere işgücü piyasalarını canlandıracak adımları hızla hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı.

"2020'yi pozitif büyüme ile kapattık"

Pandemi nedeniyle gerekli olabilecek her türlü harcamayı yapmakta kararlı olduklarının altını çizen Bakan Elvan, "Desteklerle vatandaşımızın yanında olacağız. Kimsenin bundan en ufak bir şüphesi olmasın. Bunu yaparken de orta vadeli bütçe hedeflerimizden asla sapmayacağız. Salgın döneminde kamu maliyesinin yanı sıra önemli sorumluluklar ve görevler üstlendi. Kredi kararları sürekli açık tutuldu. Açıklanan kredi paketleriyle 315 milyar liralık milli gelirin yüzde 6'sına ulaşan destek sağlandı. Bütüncül politikalar sayesinde reel sektörde çarklar döndü ve 2020'yi pozitif büyüme ile kapattık. Sorunlarımız yok mu, elbette var. Fiyat istikrarı, cari açığın kontrol altına alınması ve iş gücü piyasasının canlanmasıdır. Büyüme cephesine baktığımızda yılın ilk çeyreğine ilişkin göstergeler piyasa oynaklıklarına rağmen yüzde 6 oranında büyümeye işaret ediyor. İç ve dış talebin daha dengeli olduğu, kaliteli büyüme patikasını öngörüyoruz. Öngörülerimiz bu eğilimin devam edeceğini ve dış talebin güçlü katkı edeceği yönünde. Yılın ilk 4 ayına ilişkin ihracat verileri tüm zamanların en yüksek yıllık ihracat rakamına ulaştığını görüyoruz. Fiyat istikrarı konusunda özel bir parantez açmak istiyorum. Enflasyonla mücadelede bütüncül bir bakış açımız var. Uyguladığımız maliye politikalarıyla, para politikasını desteklemeye devam edeceğiz. Kredi gelişimini de yakından takip ediyoruz. İhtiyaç halinde finansal sektörde makro ekonomik tedbirler alacağız. Hane halkının geçtiğimiz sene hız kazanan dolarizasyon eğiliminin sene başından itibaren bir miktar gevşediğini görüyoruz. Geçmiş eğilimlerin kırılması biraz zaman alıyor. Enflasyonla mücadele TL ile yatırım yapmayı teşvik edecek ve dolarizasyonu tersine çevirmek konusunda elimizi güçlendirecektir. Ekonomi yönetimi olarak politikalarımızı güçlü ve sürdürülebilir bir büyüme patikasının sağlanması yönünde şekillendiriyoruz" açıklamalarında bulundu.

"Mart ayında açıkladığımız reform paketi önümüzdeki dönemin çıpası olacak"

Bakan Elvan, kısa vadeli kazanımlar uğruna orta ve uzun vadeli hedeflerden asla geri adım atmayacaklarının altını çizerek, "Mart ayında açıkladığımız reform paketi önümüzdeki dönemin çıpası olacak. Elbette bu yapı özel sektör öncülüğünde bir büyümeyi hedefliyor. Bu yapının en vazgeçilmez unsurlarından birisi de tıpkı 20 yıldır olduğu gibi bankacılık sektörümüz olacak. Krediler tüm alt sektörlere dağılmış durumda, yüksek bir yoğunlaşma söz konusu değil. Sorunlu kredilerin makul düzeyde kalması, hem risklerin iyi yönetildiği hem de müşterilerin borçlarını ödemede hassas davrandığını ortaya koyuyor. Salgının oluşturduğu elverişsiz şartlara rağmen bankacılık sektörü güçlü sermaye yapısını korudu. Farklı stres senaryoları altında bile risklerin yönetiminde öz kaynaklar gerekli tamponları sağlayacak düzeyde. Bankalarımızın dış finansmana erişmelerinde herhangi bir zorlukla karşılaşmıyor" şeklinde konuştu.

Ekonomi reform programında finansal sektörün güçlendirilmesi yönelik somut eylemlere yer verdiklerini dile getiren Bakan Elvan, "Bankacılık sektörüne yönelik önemli adımlarımızdan bir tanesi de, aktif kalitesinin daha da artırılacağı olacaktır. Operasyonel anlamda yeniden yapılandırılmaları konusunda bankaların teşvik edici ve yol gösterici olmalarını son derece önemsiyoruz. Sektörde rekabeti artıracak adımları da hayata geçiriyoruz. Dijital bankacılık lisanslamalarına imkan sağlayacağız. Finansal sektörün bir bütün olarak görüyoruz. Faizsiz finans ve FinTek alanlarında hayata geçireceğimiz politika adımlarıyla sektörün bir bütün içinde gelişmesini sağlayacağız. Türkiye ekonomisi sağlam temeller üzerine inşa edilmiştir. Güçlü yönümüzün farkındayız, kırılgan tarafları da hızla düzeltecek politikaları kararlılıkla uygulayacağız" ifadelerini kullandı.

Muhammed Fırat Aksoy - Furkan Serttaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da turunçgilde unlu bit mücadelesi başladı Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından turunçgil bahçelerinde unlu bit zararlısına mücadele çalışmalarının başladığını duyurarak kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerini açıkladı. Turunçgil ağaçlarının kapladığı 43 bin 889 dekar alan ve 162 bin 172 ton üretimi ile yaş meyve ve sebze ihracatında gelişme potansiyeline sahip illerden olan Aydın’da, turunçgil bahçelerinde kontroller devam ediyor. Bu çerçevede harekete geçen Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında kontrollerini aralıksız sürdürürken, tespit edilen unlu bit zararlısının mücadele gerektirecek düzeyde olduğunu belirledi. Üreticilere çağrıda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, mücadele çalışmalarının başladığını duyurdu. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “İlimiz turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında, yapılan bahçe kontrollerinde unlu bitin ekonomik olarak mücadeleyi gerektirecek düzeyde olduğu görülmüştür. Mücadele zamanı gelen ve yayılma eğiliminde olan Turunçgil Unlu Biti (Planococcus citri) zararlısının tüm üreticiler tarafından tanınıp, yoğunluğunun izlenmesi ve bahçelerde mücadelenin uygulanması ilimiz turunçgil yetiştiriciliği için büyük önem taşımaktadır. Turunçgil unlu bitinin ergin dişileri, uzunca oval biçimde, beyaz ve unlu gibi bir görünümdedir. Ortalama uzunluğu 3,7 mm, eni ise 1.8 mm’dir. Vücudun her tarafı beyaz ince mumlu iplikçiklerden oluşmuş bir örtü ile kaplıdır. Bazen tek başına, çoğunlukla da koloni halinde yumakçıklar şeklinde görülürler. Bir dişi 300-400 adet yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yumakçıklar içerisinde kısa bir süre kaldıktan sonra dışarı çıkarlar. Bu dönemde larvalar oldukça hareketlidir. Yıllara ve bölge koşullarına göre değişmekle birlikte yılda 3-4 döl verirler. Turunçgil unlu biti emgi yaparak doğrudan, ballımsı madde salgılayarak fumajine neden olmasıyla da dolaylı yoldan bitkilere zarar verirler. Popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu zamanlarda turunçgillerde aşırı meyve dökümüne ve fumajine neden olurlar. Esas konukçuları turunçgil tür ve çeşitleri olup, incir , asma, nar, sera ve süs bitkilerinde de zarar yaparlar. Kışı çoğunlukla yumurta ve yumurtalı ergin olarak ağacın gövde çatlakları arasında, yumurtasız ergin ve larva olarak da sürgün uçları arasında beslenerek geçirirler. Yumurtalar ilkbahar aylarında havaların ısınması ile birlikte açılır ve çıkan larvalar öncelikle yapraklarda ve sürgünlerde özellikle de iki bitki organının birbirine değdiği yerde beslenir. Yeni meyvelerin teşekkülü ile meyvelerin sapla birleştiği çanak yaprakları ve meyvelerin birbiriyle temas ettiği yerlerde, göbekli portakalların göbek kısmında emgi yaparak meyve kalitesini düşürür ve sap dipleri zayıflayan meyvelerin dökülmesine neden olurlar. Bu zararlının bulunduğu yerlere harnup ve portakal güveleri de yumurta bırakır. Zararlının çıkardığı tatlı maddeler bu güvelerin larvalarının besin kaynağı olur. Orantılı nemi yüksek gölgeli sıcak yerler unlu bitin gelişmesine uygundur. Yaz sonuna doğru bu belirtilen yerlerden gövde ve dallara dağılırlar” ifadeleri yer aldı. “Avcı böcekler salınmalı” Mücadele yöntemlerine ilişkin yapılan açıklamanın devamında ise “Kültürel mücadele çerçevesinde bahçede yabancı ot temizliğine dikkat edilmeli, sürümler tavında yapılmalı, budama yaparken ağaç taçları hiçbir zaman birbirine kavuşmamalıdır. Güneşlenme ve hava akımı sağlanmalıdır. Biyolojik mücadele ise ülkemizde kitle üretimi yapılan ve bahçelere salınan, bölge şartlarında kışı geçiremeyen Cryptolaemus montrouzieri Muls. (Col.:Coccinellidae) avcı böceği ve Leptomastix dactiilopii How. (Hym.:Encyrtidae) parazitoidi en önemli doğal düşmanlarıdır. Bu yararlı böcekler unlu bitle bulaşık bahçelere salınarak başarılı bir şekilde biyolojik mücadele yapılmaktadır. Bu şekilde biyolojik mücadele yapan üreticilerimiz ayrıca Bakanlığımızın biyolojik mücadele destek ödemesinden de yararlanabilmektedirler. Bunlar dışında ülkemizde doğal dengenin bozulmadığı bahçelerde unlu bitin çok sayıda yerli doğal düşmanları da vardır. Bahçe, Nisan ayı ortasından itibaren 15 gün ara ile kontrol edilir. Yeni meyvelerin oluşmasından meyvelerin çanak yapraklarının kapanmasına kadar olan devrede ağacın gövde dal ve sürgün uçları, bu devreden Haziran ayının son yarısına kadar meyve çanak yaprağı arası, Temmuz ayından itibaren ise bitişik meyveler ve yaprağa temas eden meyveler kontrol edilir. Mayıs ayı sonuna kadar yüzde 5 ağaç ve Haziran ayı sonuna kadar yüzde 8 ağaç veya meyve bulaşıklığı saptanırsa ağaç başına 2-3 adet predatör C. montrouzieri ile 10 adet parazitoit L. dactylopii salınması gerekir. Ağustos ayında gerek ağaç ve gerekse meyve bulaşıklığı yüzde 15 olursa ağaç başına 4-5 adet predatör ile 10 adet parazitoit verilir. Bu devrede meyve bulaşıklığı daha yüksek oranda tespit edilir ve koloni teşekkülü görülürse 5-10 adet veya daha çok sayıda predatör ile bu miktarın 2 katı parazitoit salınır. Eylül ayında yüzde 20 ağaç ve meyve bulaşıklığı bulunan bahçeye iklim durumuna göre Kasım sonuna kadar ağaç başına 10 adet predatör ve 20 adet parazitoit salımına devam edilir. Karınca faaliyeti olan bahçelerde yararlı böcek salımlarından önce ağaçların kök boğazları daire şeklinde karınca öldürücü toz bir ilaçla ilaçlanmalıdır. Ayrıca ağaçların toprakla temas eden dal uçları budanarak karınca faaliyeti önlenmelidir. Kimyasal mücadele de unlu bitin olduğu belirlenen bahçelerde biyolojik mücadele yapılmıyor ise meyveler fındık iriliğinde iken ruhsatlı olan ilaçlarla kimyasal mücadele yapılmalıdır. Ancak yüksek popülasyonlu bahçelerde biyolojik mücadele uygulamasından önce popülasyonu düşürmek ve dökümü kısmen önlemek bakımından da yine kimyasal mücadele yapılmaktadır. Arı ölümlerini önlemek için ilaçlamalardan önce çevrenizdeki arıcıları bilgilendiriniz” ifadelerine yer verildi.