EKONOMİ - 12 Kasım 2021 Cuma 11:24

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan'dan kur açıklaması!

A
A
A
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan'dan kur açıklaması!

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan, Türkiye'nin 2021 yılını geçmiş dönem eğilimlerinin aksine yüksek büyüme ve düşük cari açık ile kapatacağını söyleyerek, enflasyonla mücadelede de 125 milyar TL’lik kamu gelirinden vazgeçerek maliyet artışlarını vatandaşlara en az düzeyde yansıtıp maliyetin önemli bir bölümünü devletin üstlendiğini belirtti.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi görüşmeleri sürüyor. Komisyonda milletvekillerine sunum yapan Hazine ve Maliye Bakanı Elvan, küresel salgının makro ekonomik dengeleri sarstığını belirterek, “2020 yılında küresel ekonomi yüzde 3’ün üzerinde ve küresel ticaret hacmi yüzde 8’in üzerinde daralırken, dünya genelinde 255 milyon tam zamanlı istihdam kaybı yaşandı.

İstihdam kaybından en çok etkilenen kesim, kadınlar, gençler ve diğer dezavantajlı gruplar oldu. Bu durumun sonucu olarak küresel yoksulluk oranları son çeyrek asırda ilk defa 2020 yılında arttı. Salgının ekonomik etkilerine cevaben pek çok ülke genişletici para ve maliye politikalarını hayata geçirdi. 2021 yılında küresel ekonominin yaklaşık yüzde 6 büyümesi beklenirken, küresel ticaret hacminin yüzde 9’un üzerinde artması öngörülüyor” ifadelerini kullandı.

Bakan Elvan, 2021 yılı ekim ayı itibarıyla yıllık ihracatın 215 milyar doları aştığını söyleyerek, “Bu dönemde 1 milyar doların üzerinde ihracat yapabilen 18 ilimiz var. Dikkatinizi çekmek isterim, bu rakam 2019 ve 2020 yıllarında sadece 15 ilimizle sınırlıydı. Türkiye’nin dünya ihracatından aldığı pay da ilk defa yüzde 1’in üzerine çıktı. Elbette bu başarıdan memnun olmakla birlikte iki temel hususun altını çizmekte fayda görüyorum. İlk olarak kilogram başına ihracat değerimizin artmasını son derece önemsiyoruz.

Üretimde dijital ve yeşil dönüşümün getirdiği fırsatlardan en iyi şekilde faydalanıp, rekabet gücümüzü artırmamız gerekiyor. İkinci olarak ise döviz kuruna ilişkin son dönemde yapılan yanlış yorumlara değinmek istiyorum. Hükümetimizin ihracatı desteklemek amacıyla yüksek döviz kuru hedeflediğine yönelik yorumlar doğru değil. Türkiye dalgalı kur rejimi uygulamaktadır, kurun değeri de piyasada belirlenir. Bir ülkedeki rekabet artışı üretkenlik artışından, inovatif kabiliyetlerden ve teknolojiyi kullanma becerisinden gelir. Verimlilik artışıyla desteklenmeyen bir büyüme modeli sürdürülebilir bir model değildir. İthalatımız, artan ithalat fiyatları ve ekonomik canlanmanın etkisiyle 2021 yılı ekim ayı itibarıyla yıllık 259 milyar dolar oldu. Altın ithalatına yönelik hayata geçirdiğimiz önlemler, etkisini kayda değer şekilde ortaya koydu. Böylece dış ticaret dengesi, güçlü ihracat performansı ve altın ithalatındaki gerileme ile iyileşme kaydetti” dedi.

2021 yılını geçmiş dönem eğilimlerinin aksine yüksek büyüme ve düşük cari açık ile kapatacaklarını kaydeden Bakan Elvan, “Cari dengede yaşanan iyileşme, ülkemizin dış finansman ihtiyacındaki azalmaya katkı sunmanın yanında, yapısal cari açığı kapatmada kat ettiğimiz mesafeyi de ortaya koyuyor. Cari işlemler dengesini orta ve uzun vadede kalıcı olarak iyileştirme çabası içindeyiz” şeklinde konuştu.

Enflasyonla mücadele konusunda bütüncül bir yaklaşıma sahip olduklarının altını çizen Elvan, “Bu amaçla maliye politikalarını, arz yönlü politikaları ve makro ihtiyati düzenlemeleri kararlılıkla devreye alıyoruz. Bu çerçevede eşel mobil uygulaması ile önemli bir maliyete katlanarak akaryakıt fiyatları üzerindeki baskıyı hafiflettik. KDV ve kira stopajı indirimi uyguladık. Tütün ürünlerindeki vergi güncellemelerini yapmadık, nispi oranları düşürdük. Alkollü içeceklerde maktu vergiyi artırmadık.

Yapılan indirim ve fiyat ayarlamalarının TÜFE’yi düşürücü etkisi yaklaşık 5,3 puan olurken, bu uygulamalar sonucunda 125 milyar TL’lik kamu gelirinden vazgeçtik. Böylece enflasyonla mücadelede maliye politikası kararlılığını çok net biçimde gösterdik. Bu tutara doğalgaz ve elektrik alanında verdiğimiz destekler dâhil değildir. Malumunuz, küresel enerji fiyatlarında bu sene olağanüstü artışlara şahit oluyoruz. 2020 yılı sonuna göre brent petrol varil fiyatı yüzde 64, Avrupa doğal gaz fiyatı da metreküp başına yüzde 250 arttı. Maruz kaldığımız kuraklık, hidroelektrik santrallerinin toplam elektrik üretimindeki payını epeyce düşürdü, elektrik üretim maliyetlerimiz arttı. Bu yükselişlerin neden olduğu maliyet artışlarını vatandaşlarımıza en az düzeyde yansıtıp maliyetin önemli bir bölümünü biz üstleniyoruz” diye konuştu.

Bankacılık sektörü hakkında bilgi veren Elvan, bankacılık sektörünün finansal istikrar için çıpa görevi ifa ettiğini, üretimi, yatırımı, ticareti ve istihdamı desteklediğini kaydetti. Elvan, “Temel bankacılık kriterleri olan sermaye gücü, aktif kalitesi, likidite ve risk yönetimi gibi göstergeler dikkate alındığında bankacılık sektörümüz sağlıklı bir duruş göstermektedir. Sektördeki kredilerin takibe dönüşüm oranı 2021 yılı Eylül ayı itibarıyla yüzde 3,5 seviyesindedir. Bu oran makul ve yönetilebilir düzeydedir. Tahsili gecikmiş alacakların takibe alınması ve sınıflandırılması ile ilgili esneklikler 2021 Eylül ayı sonunda kaldırılmıştır. Bu durumun, takibe dönüşüm oranını kısıtlı bir miktarda artırmasını bekliyoruz. Sektörün likidite karşılama oranı tüm vadelerde yüzde 100’ün üzerinde, sermaye yeterlilik oranı ise yüzde 17,3 ile gerek yasal oranın gerek hedef rasyonun oldukça üzerindedir” değerlendirmesini yaptı.

Çiftçi ve esnaflara desteklerinin artarak sürdüğünü kaydeden Elvan, “Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığı ile 2021’de 701 bin üreticiye yaklaşık 50 milyar TL’lik hazine faiz destekli kredi kullandırdık. Bu kredilerden doğan faizin, ortalama yüzde 70’ini Bakanlık olarak karşıladık. Böylece üreticilere bütçeden 3,7 milyar TL faiz desteği sağladık. Bu tutarın yılsonunda 5,5 milyar TL’ye ulaşmasını bekliyoruz. Tarım Kredi Kooperatifleri’nden kredi kullanmış ve takibe düşmüş olan 4 bin 215 üreticinin, 227 milyon TL’lik kredisini yeniden yapılandırdık. Halkbankası aracılığı ile 2021’de 185 bin esnaf ve sanatkâra yaklaşık 24 milyar TL’lik hazine faiz destekli kredi kullandırdık.

Bu kredilerden doğan faizin de yaklaşık yüzde 50’sini Bakanlıkça karşılıyoruz. Salgını da dikkate alarak burada önemli bir düzenleme daha yaptık. Esnafımızın 2021’den önce kullandığı hazine destekli kredilerin faizlerinin ortalama yüzde 75’ini yıl sonuna kadar biz karşılayacağız. Bu kapsamda şimdiye kadar esnaf ve sanatkârımıza bütçeden 3,7 milyar TL faiz desteği sağladık, bu tutarın yılsonunda 6,3 milyar TL’ye ulaşmasını bekliyoruz” bilgilerini verdi.

Türkiye ekonomisinin en güçlü çıpasının kamu maliyesi olduğunun altını çizen Elvan, “Bütçemizi, ekonomiye ve ihtiyaç sahibi sosyal kesimlere destek vermek için 20 yıldır esnek bir yaklaşımla yönetiyoruz. Bunu yaparken de mali disiplin şiarımızdan asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. 2021 yılında salgınla mücadele kapsamındaki harcamalar ve diğer zaruri giderler nedeniyle başlangıç ödeneklerine kıyasla 160 milyar TL ilave harcama gerçekleşmesini öngörüyoruz. İlave harcamalar yapılırken ihtiyaçları önceleyen seçici ve odaklı bir yaklaşım izliyoruz.

Bütçe gelir performansımız, üretim artışı, güçlü talep, e-ticaret ve kartlı harcamalardaki artış ile yapılandırma gelirleri sayesinde olumlu etkilendi. 2021 yılının ilk dokuz ayında bütçe gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 36 artarak 990,6 milyar TL, vergi gelirleri tahsilatı ise yaklaşık yüzde 40 artarak 808,4 milyar TL olarak gerçekleşti” şeklinde konuştu.

Ahmet Umur Öztürk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Koruyucu anne 4 çocuğu sevgi ile büyütüyor Muş’ta yaşayan Tuba Karakaya isimli vatandaş, koruyucu anneliğini üstelendiği 4 kardeşi, öz çocuklarından ayırmıyor. Muş’ta yaşayan 2 çocuklu Karakaya ailesi, 4 ay önce bir yakınlarından etkilenerek koruyucu aileliğini üstlendiği 4 kardeşi çocuklarından ayırmıyor. 4 kardeşe koruyucu aile olup onları sevgi ile hayata hazırlayan ev hanımı Tuba Karakaya, sevgi ve şefkatli anneliği ile yürekleri ısıtıyor. Çocuklara sadece bir ev değil, aynı zamanda sevgi dolu bir aile ortamı da sunan anne Karakaya, gündelik ihtiyaçları karşılarken, her bir çocuğun duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarına da özenle yaklaşıyor. Aile ortamında sevgiyle büyüyen bu çocuklar, Tuba Karakaya’nın koruyucu annelik şefkatiyle hayata sıkı sıkı tutunuyorlar. Kendi çocukları gibi sevdiği 4 çocuğa ev sahipliği yapan Karakaya, çocukları sevgi ile büyütmenin kendisinin en büyük amacı olduğunu ifade ederek, “İki çocuğum var. Dört tane de koruyucu aile olduğum çocuk var. Çocuklar ile beraber burada, bu evde mutlu bir şekilde yaşıyoruz. Sevgi her şeyi iyileştirir. Ben buna çok inanıyorum. Çocuklarıma da bunu elimden geldiğince göstermeye çalışıyorum. İhtiyaçları olsun her şeylerini karşılamaya çalışıyoruz ama belli bir noktada sevgimizi tam göstermeye çalışıyoruz. Benim için koruyucu anne olmak, onları hayata hazırlamak gibi. Kendi çocuklarımdan da herhangi hiçbir farkı yok. Yani çok şükür ki Rabbim o hissiyatı benim kalbime koymuş. Ben bu şekilde hissediyorum. Koruyucu anne olmak benim için gerçekten değişmez bir sorumluluktur. Bu asla değişmeyecek. İnşallah çocuklarımı büyütene kadar bu böyle olacak. Biyolojik çocuğum gibi gördüğüm çocuklara onların geçmişlerinden gelen kötü izleri silmek, onları sarılmak, onları sevgiyle büyütmek benim en büyük amacım. Onları büyütmek, onları iyi bir şekilde hayata hazırlamak benim en büyük amacım. Çocuklarıma güvenli bir yuva olmak, çocuklarıma güvenli bir yuva sunmak beni çok mutlu ediyor. Her çocuğumun benim için ayrı bir yeri ve ayrı bir hikâyesi var” dedi. Anneler Günü’nün kendisi için çok özel bir gün olduğunu söyleyen koruyucu anne Tuba Karakaya, “Bu özel günü ben ve çocuklarım birlikte geçiriyorum. Her çocuk sevgi dolu bir yuvaya ve güvenli bir limana ihtiyaç duyar. Bu nedenle tüm annelere ve koruyucu annelere seslenmek istiyorum. Sevgiyle, sabırla, anlayışla çocuklarımıza yaklaşalım. Onları yıpratmayalım. Onları anlamak ve desteklemek, onların hayatlarını pozitif etkileyecek. Unutmayalım ki, her çocuk sevgiyle büyür ve sevgiyle gelişir. Koruyucu annelerin sevgi dolu yürekleri, anneler gününün anlam ve önemine ışık tutuyor gerçekten. Çocuklara sevgi dolu bir yuva sunan ve onlara sevgiyle sarılan koruyucu anneler, koruyucu aileler gerçek annelik duygusunun en güzel örneklerini sunuyorlar” ifadelerini kullandı. Çocuklarının eğitimlerinden de yakından ilgilendiklerini belirten Karakaya, “Çocukların okulları var ve eksik oldukları kısımlar var. Eğitim hayatları benim için çok önemli. Ev ödevlerinde hepimiz birlikte yardımcı oluyoruz. Bu iş tamamen sevgiyle bitiyor aslında. Bunu iş gibi görmeyeceksin. O çocuğun sana, senin sevgine ihtiyacı var. Biz bunu elimizden geldiğince onlara göstermeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Öte yandan Anneler Günü dolayısıyla koruyucu aileyi evinde ziyaret eden Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ahmet Kırtay da, “Koruyucu ailelerimiz başta olmak üzere tüm annelerimizin anneler gününü kutluyoruz. Muş Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü olarak Muş’ta toplamda 35 koruyucu ailemizin yanında 63 çocuğumuz bulunuyor. Biz de 12 Mayıs günü, bu özel günde Muş’ta bulunan koruyucu ailelerimizi, destek elemanlarımız ile birlikte ziyaret ediyoruz. Tabi devletimiz tüm zamanlarda her şartta yaşlısıyla, genciyle, engellisiyle, çoluğuyla sosyal medya alanını daha da genişletmektedir. Koruyucu aile sistemi de bu anlamda gelişmiş hizmetlerimizdendir. Biz Muş Aile ve Sosyal hizmetler Müdürlüğü olarak koruyucu ailelerimizi daha da yaygınlaştırmayı çocuklarımızın daha sıcak bir ortamda büyümelerini, yetişmelerini, eğitim ve bakımlarını daha iyi anlamalarını sağlamak için çalışıyoruz” dedi.
Erzurum Vali Çiftçi: “Bize düşen görev; annelerimizin rızasını kazanmaktır” Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Anneler Günü vesilesiyle bir mesaj yayınladı. Vali Çiftçi mesajında, varlıklarıyla hayatımıza anlam katan, nesillerin sağlıklı yetiştirilmesi için ömrünü adayan; sadece bedenimizi değil ruhumuzu, kalbimizi ve zihinlerimizi doyurup evladını her şartta sevgiyle koruyan ve kucaklayan kıymetli annelerimizin Anneler Günü’nü tebrik ederek, “Anne; merhametin, fedakârlığın ve karşılıksız sevginin gönüllerimizde can bulmuş halidir. Her daim yanımızda olarak varlıkları ile gücümüze güç katan, yemeden yediren, giymeden giydiren, bizleri canından bir can olarak gören analarımızın üzerimizdeki haklarını hiçbir zaman ödeyemeyiz. İnancımıza göre anneye hürmet, cennetin kapılarını aralayan bir anahtardır. Peygamber Efendimiz (S.A.S.) bu hususta “Vaktinde kılınan namazdan sonra en sevimli iş, anne-babaya iyilik yapmaktır.” buyurmaktadır. Bize düşen görev; annelerimizin rızasını kazanmak, hayır dualarını almak, yaşam biçimimiz ve davranış şeklimizle yaşamımız boyunca onlara layık olmaya çalışmaktır.” dedi. Vali Çiftçi daha sonra şöyle devam etti, “Yeryüzünün en güçlü duygusu olan sevgi; akıllara ilk olarak şefkat hissiyle örülü çocukluğumuzu, huzurlu bir evi ve her türlü zorluğa sabır ve metanetle göğüs gererek yıllara meydan okuyan annelerimizi getirir. “Açılsa üstüm biraz, duyar da gece yarısı/Kalkar yatağından gelir/Bir mübarek el uzanır yorganıma usulca/Bilirim anamın elidir. /Bir merhamet, bir sıcaklık, bir gurur/Yavrum diyen sesinde /Ve huzurun günde beş vakit nabzı vurur/Beyaz tülbentinde, seccadesinde.” dizeleri gönül dünyalarımızın fazilet timsalleri analarımızı en güzel haliyle anlatmaktadır. Bu vesileyle 1955 yılında ülkemizde kutlanan ilk Anneler Günü’nde “Yılın Annesi” seçilen Nene Hatun başta olmak üzere, geçmişten günümüze vatanımızın zor zamanlarında sorumluluk alarak istiklâl ve hürriyet uğruna mücadele eden kahraman annelerimizi, şehit annelerimizi ve onların şahsında evlat özlemi çeken tüm anneleri hürmetle yâd ediyorum. Her türlü şartta annelik görevlerini eksiksiz yerine getiren annelerimize; aile bireyleriyle birlikte sağlık, huzur ve esenlik içinde geçecek bir ömür temenni ediyorum. Anneler Günümüz kutlu olsun!”
Kayseri Glutensiz Kafe’den vatandaşlar memnun Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen insan ve sağlık odaklı sosyal sorumluluk projesi olan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde örnek gösterilen Glütensiz Kafe, ilgi odağı olmaya devam ediyor. Çölyak rahatsızlığı olan ve glütensiz beslenmeyi tercih eden vatandaşlar, Glütensiz Kafe’den çok memnun olduklarını ifade ettiler. AK Parti Kayseri Milletvekili Sayın Bayar Özsoy, Dünya Çölyak Günü dolayısıyla Çölyak hastalığının farkındalığını artırmak ve glütensiz yaşamı desteklemek adına Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin çölyak hastalarına yönelik sunmuş oldukları hizmetleri dile getirdi. Milletvekili Özsoy, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç göstermiş olduğu gayret ve hassasiyet için teşekkür etti. Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren Glütensiz Kafe, her yıl mayıs ayında kutlanan Dünya Çölyak Günü’nde de ilgi odağı oldu. Vatandaşlar, Büyükşehir Belediyesi Glütensiz Kafe’nin Kayseri için şans olduğunu ifade ederken, Glüten Kafe’den çok memnun olduklarını belirterek, doktor olan Başkan Büyükkılıç’a teşekkürlerini dile getirdiler. Böyle bir hizmet verilmesinin Kayseri için çok önemli olduğunu dile getiren Nurgül Doğan, “Böyle bir hizmet verilmesi Kayseri için çok güzel. çölyak rahatsızlığı olanlar için çok büyük avantaj tabi ki. Burada çalışanların güler yüzü, ilgisi ve hemen hizmet vermesi, temizliği gayet güzel. Başkanımızın çalışmaları çok verimli. Bu Glütensiz Kafe çok önemli. Takdir ediyorum. Çok beğeniyoruz” şeklinde konuştu. Erciyes Üniversitesi’nde hemşirelik bölümünde okuyan ve 2 yıl öncesinde çölyak rahatsızlığı tanısı alan Merve Nur Örmüş, Glütensiz Kafe’de farkındalık oluşturmak için bir araya geldiklerini ifade ederek şunları söyledi; “İlk zamanlar ürünleri bulma konusunda zor zamanlarım oldu. Ayrıca sosyalleşme konusunda da bunu yaşıyoruz. Arkadaşlarımızla bir kafeye gittiğimizde bulamıyorduk. Sonra Glütensiz Kafe’yi öğrendik. Sonra biz kendimizi hep Glütensiz Kafe’de bulduk zaten. Bugün de 9 Mayıs Dünya Çölyak Günü. Bunun için Glütensiz Kafe’de farkındalık oluşturmak amacıyla bir araya geldik. Sıkıntı yaşayan herkes buraya gelebilir. Biz burada 15 kişi toplanacağız ve güzel bir vakit geçireceğiz” dedi. Erciyes Üniversitesi’nde hemşirelik bölümünde okuyan Esma Su ise; “Dünya Çölyak Günü ve biz de bu farkındalık için gün yapalım dedik. Bugün çok özel bir gün bence ve çoğu kişide bundan muzdarip. Gün geçtikçe sayısı artıyor. Kayseri’de 3 yıldır Glütensiz Kafe var. Bu şehir için büyük bir artı” diye konuştu. Üniversite öğrencisi olan Kadir Aydoğdu da Çölyak Farkındalık Günü için toplandıklarını ve böyle bir tesis olduğu için Başkan Büyükkılıç’a teşekkürlerini iletti. Aydoğdu, şöyle konuştu; “9 Mayıs Çölyak Farkındalık günü için bugün burada toplandık. Kayseri’de böyle bir imkân olması çok iyi. Çünkü Çölyak rahatsızlığı olan hastalar da normal kafelere gidemiyor. Burada bu rahatsızlığı yaşayanlar için her şey var. Büyükşehir Belediye Başkanımıza böyle bir imkân sunduğu için teşekkür ediyoruz”
Konya TDBB Başkanı Altay: "Gönül coğrafyamızdaki soydaşlarımızla kardeşlik hukukunu daha da güçlendiriyoruz" Türk Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB) ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Bulgaristan’da çeşitli ziyaretler gerçekleştirdi. Yunanistan’dan sonra Bulgaristan’da da çeşitli temaslarda bulunan Başkan Altay, ilk olarak Türkiye’nin Sofya Büyükelçiliği’ni ziyaret ederek, Büyükelçi Mehmet Sait Uyanık ile bir araya geldi. Bulgaristan Yüksek İslam Şura Başkanı Vedat Ahmed ve müftü yardımcılarıyla da görüşen Başkan Altay, ardından Kırcaali Çernooçene Belediye Başkanı Aycan Ahmed’i ziyaret etti. Daha sonra Çernooçene Merkez Camii’nde Türk vatandaşları ile bir araya gelen Başkan Altay son olarak Kırcaali eski Milletvekili Şabanali Ahmet’i de ziyaret etti. Ziyaretlerle ilgili değerlendirmede bulunan Başkan Altay, Yunanistan’dan sonra Bulgaristan’da da Türk vatandaşları ile bir araya gelmekten büyük bir mutluluk duyduklarını ifade ederek, “TDBB olarak Türk dünyasında ve gönül coğrafyamızda yaşayan soydaşımızla aramızdaki muhabbeti ve kardeşlik hukukunu daha da güçlendirmek için çalışıyoruz. Bulgaristan ziyaretimiz de bu kapsamda oldukça verimli geçti. Aramızda mesafe olsa da gönlümüz, kalbimiz her zaman Balkanlardaki, Batı Trakya’daki ve gönül coğrafyamızdaki soydaşlarımızla birlikte çarpıyor. Gösterdikleri misafirperverlikleri için kardeşlerimize teşekkür ederim” dedi.