EKONOMİ - 27 Eylül 2018 Perşembe 11:41

'Helal pazarın önemli ve aranan aktörü Türkiye’dir'

A
A
A
'Helal pazarın önemli ve aranan aktörü Türkiye’dir'

Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, dünyanın gözünün dev helal ve tayyib gıda pazarında olduğunu söyleyerek, “Bu pazarın önemli ve aranan aktörü Türkiye’dir" dedi.

Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer helal ve tayyib pazar ile ilgili açıklamalarda bulundu. Büyüközer, gıda maddeleri, kozmetik, ilaç ve temizlik ürünleri başta olmak üzere toplumun kullanabileceği bütün ihtiyaç maddeleri konularında bilinçlenmesini sağlamayı amaçladığını ve bu ihtiyaç pazarında Türkiye’nin rolünün önemli olduğunu ifade etti. 

"Türkiye’nin de bu dev pazarda şansı çok yüksek"
Tüketicilerin de bilinçlenmesiyle birlikte helal sertifikası alan markaların diğer markalara göre bir adım öne çıkacağı öngörüldüğünü belirten Dr. Büyüközer, "WHC (Dünya Helal Konseyi) tarafından yapılan araştırmaya göre, helal endüstrisi uzmanları, tüm helal gıdalar ve gıda harici kozmetik, tekstil, deri, turizm, lojistik, finans gibi birçok ürün ve hizmetlerden oluşan küresel helal piyasasının potansiyel hacminin yıllık 23 trilyon lira olduğunu ifade ediyor. Türkiye’nin de bu dev pazarda şansı çok yüksek” ifadelerini kullandı.

"Türkiye, süreci değerlendirirse, küresel pazarın önemli aktörü olabilecek"
Müslümanların azınlıkta oldukları ülkelerdeki iş adamları, Müslüman toplumların talepleri doğrultusunda helal sertifikalı ürünleri arttırdığını dile getiren Büyüközer, "Bugün artık gerek BM bünyesindeki The Codex Alimentarius Komisyonu, İİC ‘helal sertifika’ konusunu gündemlerine almış bulunuyor. Malezya, Endonezya ile birlikte birçok ülkede de halklarının talepleri istikametinde helal sertifikalı ürün talebi artıyor ve market raflarında yerlerini alıyor. Din ve sağlıkla ilgili yönlerinden başka, konunun ekonomik yönü de çok önemli. Ürünlerin ülkemizde üretilir duruma gelmesi ile ülkemizin gıda ihracatında da önemli bir artış sağlanabilecek; Türkiye, bu süreci iyi değerlendirirse, küresel helal pazarın çok önemli ve aranan aktörü olabilecek. Başta Endonezya, Malezya, Singapur, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri helal sertifika talep ediyorlar" dedi.

GİMDES, 14 bin çeşit ürüne sertifika verdi
Bugüne kadar bin 500’e yakın firma sertifika için müracaat yaptığını bildiren Dr. Büyüközer, bunlardan kırmızı et ve kanatlı kesimhaneleri, süt ve süt ürünleri, helva reçel ürünleri, unlar, şekerleme, çikolata, gıda katkı maddeleri, ileri et ürünleri, makarna, salça, bal ve kozmetik sektörlerini içine alan yaklaşık 500’e yakın firmanın 14 bin çeşit ürününe GİMDES helal ve tayyib sertifikası verdi. Büyük bir kısmına mevcut şartları sebebi ile sertifika verilemeyeceğini belirterek, “Müracaatlar her gün yapılıyor. Şu anda 300 civarındaki müracatlar üzerindeki çalışmalar ise devam ediyor. Bütün dünyada insanların en temel haklarından biri inancını serbestçe yaşama hakkıdır. Bu hak, tüccarın haksız rekabet hakkından daha önceliklidir. Bu sebeple bizim ülkemizde de sadece, Müslümanların değil, Musevilerin ve vejeteryanların onay verdiği bir kurumun logosunun etiketlere konabilmesinin önü açılmıştır. Bu engelin kaldırılması ülkemizin ekonomisine de önemli bir katkı sağlamaktadır" diye konuştu.

"İnanç değerlerine uygun ürün üreten firmalar rağbet görüyor"
Helal gıda denetim sertifikası rekabet anlamında perakende sektörünü nasıl etkileyeceğini açıklayan Büyüközer, "Yurt içi ve yurt dışı yeni pazarlar, yeni müşteri beklentilerinin artmasını sağlayacaktır. Bu da beraberinde helal gıda sertifikası olan işletmeleri bir adım öne çıkaracaktır. Aynı zamanda bu sertifika, markanın kurumsal kimliğini tüketicinin gözünde ayrı bir yere konumlandırmasını sağlamaktadır. Ülkemizde, üreticilerin sunduğu ürünlerin içinde hangi katkı maddelerinin olduğunu, bu katkı maddelerinin inancımız ve sağlığımız bakımından nasıl bir önem arz ettiğini tüketici olarak öğrenmek en doğal hakkımızdır. İnanç değerlerimize uygun ürün üreten firmalar elbette ki daha çok rağbet ve ilgi görmekte, dolayısıyla satışları daha çok artmaktadır" dedi.

"Türkiye, pazardan en büyük dilimi alabilmesi için bazı yasal engelleri gidermelidir"
Tüm dünyada hızla yaygınlaşarak büyük bir pazar haline gelen helal endüstrisinde Türkiye’nin geride kaldığını belirten Dr. Büyüközer, son olarak şu ifadelere yer verdi: "Bugün tüm dünyada helal ürünler pazar büyüklüğü 3,8 trilyon dolar. Ancak Türkiye bu konuda çok geri kaldı. Her ne kadar Malezya, Endonezya gibi helal sertifikasyon konusunda dikkat çeken ülkeler, konuyla ilgili olarak Türkiye'yi lider ülke konumunda görmek isteseler de Türkiye'nin bu pazardan en büyük dilimi alabilmesi yolunda bazı yasal engelleri gidermelidir. Bir an önce tüm dünya tarafından akredite olan WHC'nin Türkiye temsilcisi GİMDES ve bu kurumun sertifikasyon süreçleri incelenerek dışarıdaki kadar içeride de tanınmalı ve Türkiye'nin helal gıda pazarına hızlıca girmesi sağlanmalı. Bu pazarın en çok hareket ettiği coğrafya tarafından Türkiye'nin lider ülke konumuna gelmesi yolundaki talepler ve ülkemizin pek çok pazarda olduğu gibi helal pazarı için de rahatlıkla lojistik bir üs olabilecek konuma sahip olması Türkiye’nin en önemli artısı olacaktır".  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Yılın ilk buğdayı GTB’de işlem gördü Hasat sezonunun ilk mahsul buğdayı Gaziantep Ticaret Borsası’nda (GTB) işlem gördü. Adana’nın Yumurtalık ilçesine bağlı Deveciuşağı kırsal mahallesinde hasadı yapıldıktan sonra Gaziantep’e getirilen 2024 yılının ilk ürün ekmeklik buğdayı kilogramı 10 lira 30 kuruştan alıcı buldu. Türkiye’de tarımsal üretimin bel kemiğini oluşturan buğdayda yeni sezonun ilk hasadı gerçekleştirildi. Adana’nın Yumurtalık ilçesine bağlı Deveciuşağı kırsal mahallesinde çiftçi Salih Güler tarafından yetiştirilen ve tüccar Erol Benli tarafından Gaziantep’e sevk edilen ilk mahsul ekmeklik buğday, GTB hububat-bakliyat satış salonlarında satışa sunuldu. GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Enver Çokay, Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Alagöz ve Orhan Özdemir’in de hazır bulunduğu sabah seansı satışında Güneşoğlu Gıda Sanayi Ltd. Şti tarafından piyasaya sürülen ilk mahsul buğday Özmercan Un Fabrikası tarafından kilogramı 10 lira 30 kuruştan satın alındı. “Hasat sezonu hayırlı olsun” Yılın ilk mahsul buğdayının satışının gerçekleştirildiğini kaydeden GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, yaptığı konuşmada çiftçi Salih Güler’i ilk buğday hasadından dolayı tebrik ederek, yeni sezonun bereketli ve bol kazançlı geçmesi temennisinde bulundu. Mevsim şartları ve sıcaklıkların buğdayın oluşumu ve hasadı üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu belirten Akıncı, bu nedenle ilk buğday hasadının genellikle daha sıcak bir iklime sahip olan Adana’da gerçekleştirildiğini söyledi. Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konumu ve iklim şartlarından dolayı tarımsal alanda büyük bir potansiyele sahip olduğunu aktaran Akıncı, stratejik öneme sahip olan buğdayın tarımsal üretimin bel kemiğini oluşturduğunu dile getirdi. Akıncı, Türkiye’de en fazla üretilen ve tüketilen tarım ürünlerinin başında gelen buğdayda bu sezon olumsuz bir durum yaşanmaması halinde geçen yılın rekoltesine yakın bir rekolte beklenildiğini sözlerine ekledi. GTB Yönetim Kurulu Üyesi Ali Alagöz de Gaziantep ve ilçelerinde sulu tarım yapılmayan kıraç alanlarda haziran ayının ilk haftasından itibaren, sulu tarım yapılan arazilerde ise haziran ayının 15’i veya 20’sinden sonra biçerdöverlerin buğday tarlalarına girmesini beklediklerini açıkladı. Sıcak bir kış yaşanmasına rağmen bahar yağmurlarının ekim alanlarına can suyu kattığına dikkat çeken Alagöz, olağanüstü bir durum olmaması halinde Gaziantep’te bu sene tarım arazilerinde verimli bir hasat beklediklerini ifade etti. Alagöz, konuşmasında ayrıca geçen yıl sezonun ilk buğdayının mayıs ayının 17’sinde bu sene ise 2’sinde piyasaya sürüldüğü bilgisini de paylaştı. Gaziantep’te son 5-6 yıldır ilk hasat buğdayın kendileri tarafından satışa sunulduğunu hatırlatan Güneşoğlu Gıda Sanayi Yetkilisi Ahmet Güneş ise yaptığı değerlendirmede Adana’da ilk mahsul buğdayın hasadının genellikle mayıs ayı ortalarında yapıldığını, bu sene hava şartlarından dolayı hasat takviminde birkaç haftalık bir öne gelmenin söz konusu olduğunu söyledi. Güneş, yılın ilk buğdayının 10 lira 30 kuruştan alıcı bulduğunu belirterek, bereketli bir sezon yaşanması temennisinde bulundu.
Çanakkale ÇOMÜ’lü öğrenciler, anaokullu miniklere hem hasarrufu hem geri dönüşümü anlattı Çanakkale Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı öğrencileri, sosyal sorumluluk dersi kapsamında anaokulunda eğitim gören miniklere hem çevre bilinci ve geri dönüşümü hem de tasarrufun önemini anlattıkları bir proje gerçekleştirdi. Çanakkale Zübeyde Hanım Anaokulu’ndaki miniklere geri dönüşümün önemini anlatan üniversiteliler, anaokulu öğrencisi miniklerle birlikte atık malzemelerden kumbaralar yaptı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Çanakkale Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı öğrencileri Selen Kunt, Emirhan Türkmen ve Yaşam Nil Erdal sosyal sorumluluk dersi kapsamında, Çanakkale Zübeyde Hanım Anaokulu’ndaki çocuklara yönelik "Küçük Birikimler" projesini hayata geçirdi. Çocukların erken yaşlarda çevre ve geri dönüşümün öneminin yanı sıra finansal bilinç ve sorumluluk duygusunu kazanmalarına odaklanan üniversiteliler, minik öğrencilerle atık kartonlardan kumbaralar yaptı. Zübeyde Hanım Anaokulu 5-6 yaş aralığındaki 25 öğrenci, kendi el işi saatlerinde hem eğlendi hem de atık kartonlardan kendi kumbaralarını yaptı. Yaptıkları kumbaraları boyayan öğrencilerden proje sözcüsü Selen Kunt, etkinliğin amacının, çocuklara para ve kaynak yönetimi konusunda temel beceriler kazandırmanın yanı sıra geri dönüş ve atıklar ile ilgili bilgi vermek olduğunu ifade etti. ÇOMÜ öğrencilerine hem çevreye hem de duyarlılıklarından dolayı teşekkür eden Çanakkale Zübeyde Hanım Anaokulu Müdürü Bircan Böyükmedar, "Çocukların erken yaşlarda para yönetimi konusunda sağlam temeller atmaları son derece önemli. Küçük Birikimler projesi, çocuklarımızın erken yaşlarda bu konuda bilinçlenmelerinin yanında bunu atık kartonlarla yapıyor olmaları ve atıkların üzerinde de durulması son derece değerliydi. Aynı zamanda, el işi saatlerinde kendi emeklerini görmek ve bunun karşılığında biriktirdikleri parayı kullanma fırsatıyla sorumluluk duygularını da güçlendirecektir" dedi. Sosyal sorumluluk projesi Halkla İlişkiler öğrencilerinden Emirhan Türkmen; minik öğrencilere, geri dönüşüm ve atıklarla ilgili bilgi verdi. Atıkların geri dönüşümü ve kumbaraların yapımının nasıl gerçekleştirileceğini anlatan üniversiteliler, minik öğrencilerle kumbaraları hazırladıktan sonra boyadı. Etkinlik sonunda minikler, proje sponsorlarından Juss meyve sularının ikram ettiği meyve suyu ve kek ile devam etti. El işi yapmanın keyfini yaşayan öğrenciler, farklı bir etkinlikle eğlenceli ve keyifli dakikalar yaşandı. Etkinlik sonrası proje sözcüsü Selen Kunt, Zübeyde Hanım Anaokulu Müdürü Bircan Böyükmedar ve Sınıf Öğretmeni Özlem Yücel’e teşekkür belgesi taktim etti.
Burdur Devrilen LNG yüklü çekicideki gaz, 13 saatlik çalışmayla tahliye edilebildi Burdur-Antalya kara yolunda gece saatlerinde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu LNG yüklü çekici şarampole devrildi. Patlama tehlikesi nedeniyle çift yönlü trafiğe kapatılan yol, yaklaşık 13 saat süren kurtarma çalışmaları sonrasında tekrar trafiğe açıldı. Kaza, saat 00.15 sıralarında Burdur-Antalya kara yolunun 17’nci kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, İzmir Aliağa’dan yola çıkıp Burdur’dan Antalya istikametine seyir halinde olan Mustafa Irkıçatal (57) idaresindeki 07 DDL 41 plakalı LNG yüklü tanker, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole devrildi. Kaza nedeniyle sürücü yaralanırken delinen tankerde gaz sızıntısı oluştu. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezine yaptığı ihbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık, polis ve jandarma ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı sürücü ambulans ile Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken jandarma ve polis ekipleri Burdur-Antalya kara yolunu patlama riskine karşı çift taraflı trafiğe kapattı. Güvenlik önleminin ardından itfaiye ekipleri tarafından gaz tahliye işlemlerine başlandı. Sabah saatlerinde Antalya’dan gelen özel ekiplerin desteğiyle kaza yapan tankerde kalan LNG gazı başka bir tankere dolduruldu. Vinç yardımıyla tankerin çekiciye yüklenmesinin ardından yaklaşık 13 saatin ardından Burdur-Antalya kara yolu tekrar trafiğe açıldı. Meydana gelen kaza hakkında açıklamada bulunan Burdur İtfaiye Müdürü Mehmet Ali Ballak, "Gece saat 00.15 sıralarında LNG yüklü tanker İnsuyu mevkiinde kaza yapmış. Biz olay yerine geldiğimizde yoğun bir şekilde gaz sızıntısı vardı ve yol güvenliği sağlanamamıştı daha. Bizim ilk hedefimiz yol güvenliğini sağlamaktı. Çünkü sürekli hava akımının yön değiştirmesinden dolayı gaz yer değiştiriyordu. Yol güvenliğini sağladıktan sonra çöküntü gazlara ekiplerimiz müdahale etti. Sabah kadar sürdü bu müdahalemiz. Çünkü çok titiz bir çalışma yapmamız gerekiyordu. Amacımız gazın alev almaması, kıvılcım çıkarabilecek her türlü etkeni ortadan kaldırmaktı. Bunu başardık. Saat 10.30’a doğru gaz tahliye oldu. Çünkü gazın kendiliğinden tahliye olmasını bekliyorduk. Tankın zarar gören tarafının alt tarafta kalması bizim çalışmalarımız bu kadar uzun sürmesine neden oldu. Çünkü hiçbir şekilde o alanı kapatma imkanımız yoktu. Ortam güvenliğini sağlayarak gazın tahliyesi bitti. Şu anda vinç ve kurtarıcılar yardımıyla araçlar kaldırıldı. Burada büyük bir faciayı en ucuz bir şekilde atlattığımızı söylemek isterim" dedi. Vinç yardımıyla tankerin çekiciye yüklenmesi sonrasında yaklaşık 13 saatin ardından Burdur-Antalya kara yolu tekrar trafiğe açıldı.