ASAYİŞ - 14 Mart 2018 Çarşamba 20:53

Helin’in katil zanlısı: 'Silahlara tutkum vardı'

A
A
A
Helin’in katil zanlısı: 'Silahlara tutkum vardı'

Pendik’te lise öğrencisi Helin Palandöken’i okul çıkışı pompalı tüfekle öldüren sanık ve sanığı aracıyla olay yerine götüren şahsın yargılanmasına devam edildi.

Pendik’te lise öğrencisi Helin Palandöken’i okul çıkışı pompalı tüfekle öldüren sanık Mustafa Yetgin ve Yetgin’i aracıyla olay yerine götüren Halis Can D.’nin yargılanmasına devam edildi. Anadolu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Mustafa Yetgin cezaevinden getirilirken tutuksuz sanık Halis Can D. ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu. 

Duruşmaya, Helin Palandöken’in babası Nihat Palandöken, olayda yaralanan müştekiler Deniz Morsümbül, Cemil Yıldız ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı ile Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatı da katıldı.

“ONU HER ŞEYDEN ÇOK SEVİYORDUM” 

Sanık Mustafa Yetgin, mahkemeye 3 sayfalık yazılı savunmasını sundu. Yetgin yazılı savunmasında, maktül Helin Palandöken’le 2 yıllık arkadaşlığı olduğunu belirterek, “Onu her şeyden çok seviyordum. Helin bitirme kararını aldığını söyledi. Ben de onu çok sevdiğim için bitirmek istemiyordum. O beni bunalıma itse dahi ona onu sürekli gözetleyip kollamak istiyordum. Tutkulu bir aşk ile kendisine bağlanmıştım. İlişkimizi gözden geçirmek için ara verdik. Helin kesin karar aldı ve benimle görüşmek istemediğini söyledi. Tekrar arkadaşlık yapmak istedim. Ortak arkadaşlarımızı arayıp kendisi ile ilgili bilgi alıyor ve kendisini görmek için bahaneler arıyordum” dedi.

“ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ SİLAHLARA TUTKUM VARDI” 

“Olay günü yeni aldığım silah ile Aydos Tepesine gidip silahı denemek istedim” diyen sanık, “Çocukluğumdan beri silahlara tutkum vardı. Halis’i arayarak arkadaşım ile babasını havalimanına götürmek istediğimi belirterek yalan söyledim. Onu ikna ettim. Beni araba ile aldı. Hazır araba varken okulun oraya gidip Helin ile konuşmak istedim. Bu sırada Helin bir grup arkadaşla bana doğru geliyordu. El kol hareketleri ile ‘Bunu dövelim mi?’ dediler. Deniz de, ‘Değmez’ gibi laf söyledi. Gururuma yediremedim” dedi.

“SİLAHI ALIP ONLARI KORKUTMAK İSTEDİM” 

Sanık yazılı savunmasında Helin’in de aralarında bulunduğu arkadaş grubunun araba ile önlerine doğru gittiğini kaydederek, “Halis’e arabayı sürmesini ve onları görünce durmasını istedim. Silahı alıp onları korkutmak istedim. Helin’e silahı doğrulttuğumun farkına varmadan silah ateşlendi. Nereye ve kime doğrulttuğumun farkına varamadım. Ne yaptığımın bilincine varamadım. Okulun merdivenlerinde silahla kafama doğru ateş ettim ancak mermi bitmişti” cümlelerini kullandı.

“ÖLDÜRMEK İSTESEM BUNU OKULDA YAPMAZDIM” 

Sanık ayrıca yazılı ifadesinde, “Helin’e ne olmuştu bilmiyordum. Ona bir şey oldu düşüncesi beni kahrediyordu. Öldürmek istesem bunu okulda veya herkesin gözü önünde yapmazdım. Allah bu şekilde bir olayı kimseye yaşatmasın. Helin’e zarar verdiğim için çok pişmanım. Ailesine başsağlığı diliyorum” ifadelerine yer verdi.

“HELİN İLE ARAMIZDA 3 METRE VARDI” 

Sanık Yetgin, duruşmadaki çapraz sorgusunda da, nişan almadığını rastgele ateş ettiğini söyleyerek, “İlk patlama elim tetikte olduğu için istem dışı oldu. İlk vurulanın Deniz olduğunu zannediyorum. Helin bana dönerek ‘ne yaptın sen’ dedi. Millet kaçışmaya başladı. Birden ortada kaldım, paniğe düştüm. Helin ile aramızda yaklaşık 3 metre mesafe vardı. Sonraki olaylarda bilinçli davranmadım. O yüzden hatırlamıyorum” dedi.
Savunmasının sonunda sanık gülümseyince baba Nihat Palandöken ve avukatı sanığa tepki gösterdi.

“HABERİM YOKTU” 

Söz alan tutuksuz sanık Halis Can D., böyle bir olayın gerçekleşeceğinden haberinin olmadığını, Yetgin’in kendisine bir arkadaşı ve babasını havalimanına götürmek için talepte bulunduğunu söyleyerek suçlamaları kabul etmedi. Müştekiler Cemil Yıldız ve Deniz Morsümbül ile okul müdürü ve kantin görevlisi de olay anını ayrıntılarıyla anlatırken, 3 kişi de tanık olarak dinlendi.

“BURADAN ÇIKAN CEZA HERKESE ÖRNEK OLSUN” 

Duruşmada söz alan baba Nihat Palandöken, “Hepinizin evlatları vardır. Benim burada bir evladım gitti, canım gitti. Buradan öyle bir cezası çıksın ki örnek bir ceza, caydırıcı bir ceza olsun. Başka canlar yanmasın. Ben Helin’in hem annesi hem babasıydım. Ben evladı ölen bir babayım, canım yanıyor. Buradan çıkan cezanın herkese örnek olmasını istiyorum” diye konuştu. 

Cumhuriyet Savcısı, tutuksuz sanık Halis Can D.’nin “tasarlayarak küçük yaştaki bir insanı öldürmeye yardım etmek” ve “çocuk yaştaki bir insanı öldürmeye teşebbüs etmeye yardım etme” suçundan tutuklanmasını istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık ve sanık avukatlarına ek savunmalarını hazırlamaları için süre verdi. Tutuksuz sanık Halis Can D.’nin tutuklanmasına ilişkin talebini reddederek, yurtdışına çıkışını yasakladı. Sanık Mustafa Yetgin’in tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme duruşmayı erteledi.
Duruşma öncesinde açıklama yapan baba Nihat Palandöken, kadına yönelik şiddet ve tacizin arttığını belirterek, “Kadın cinayetlerinin durdurulması ve önlenmesi için caydırıcı cezaların uygulanması lazım. Biz Helin için adalet talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.

İDDİANAMEDEN 

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli Mustafa Yetgin’in "tasarlayarak kasten öldürme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "kasten yaralama", silahla nitelikli yağma", "ölümle tehdit" ve "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 39 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
Halis Can D. hakkında ise “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım” ve “öldürmeye teşebbüs etmeye yardım” suçlarından 21,5 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası istenmişti. 

Gamze Erdemir 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.