SAĞLIK - 28 Temmuz 2016 Perşembe 10:43

Hepatitlilerin sadece yüzde 11 hastalığının farkında

A
A
A
Hepatitlilerin sadece yüzde 11 hastalığının farkında

Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Sabahattin Kaymakoğlu, Türkiye’de 3 milyon kişinin Hepatit B virüsü taşıyıcısı olduğunu belirterek, taşıyıcıların sadece yüzde 11’inin bu durumundan haberdar olduğunu kaydetti.

Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Sabahattin Kaymakoğlu, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü nedeni ile bir açıklama yaptı. Prof. Dr. Sabahattin Kaymakoğlu, Türkiye’de viral hepatitlerin (hepatit A, B, C, D ve E) karaciğer hastalıklarında en önde gelen sebepleri arasında yer aldığını vurguladı.
Hepatit B, C ve D’nin kronik karaciğer hastalıklarına yol açmaları nedeniyle, toplum sağlığını sürekli tehdit ettiğini işaret eden Prof.Dr. Kaymakoğlu, “Ülkemizde Hepatit B ve C virüsü taşıyanların ancak yüzde 11’i virüs ile infekte olduğundan haberdar. Karaciğer hastası olduğunu bilmeyen bu kişilerdeki sessiz ve sinsi seyir, ilerde daha ciddi bir karaciğer hastalığı gelişince ancak problemin farkedilebilmesi sonucunu doğurmaktadır. Aşılama ile Hepatit A ve B’ye karşı en etkili korunma sağlanmış olur. Halen HBV, HDV ve HCV ile infekte vakaların tanınması, hem erken dönemde bunların tedavilerinin yapılabilmesi hem de etrafları için bulaş kaynağı olmalarının önlenmesini sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’de 3 milyon hepatit B’li var”
Dünyada 240 milyon kişinin Hepatit B Virüsü(HBV) infeksiyonu taşıdığın altını çizen Prof.Dr. Kaymakoğlu, 2 milyar kişinin ise hayatının bir noktasında virüse maruz kaldığını aktardı.
Dünyada her yıl 780 bin kişinin HBV’ye (karaciğer iltihaplanmasına neden olan virüs) bağlı komplikasyonlar hayatını kaybettiğini açıklayan Prof.Dr. Kaymakoğlu, “ Türkiye’de yaklaşık 3 milyon kişi HBV taşıyıcısıdır, yani HBV ile infektedir. HBV ile tanışanların sayısı ise 24 milyondur. Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği’nin 2009’da gerçekleştirdiği epidemiyolojik çalışmaya göre HBV taşıdığını bilenlerin oranı 3 milyon kişinin sadece yüzde 11’idir. Bu ‘bilinmeme’ sorunu çözülmesi gereken asıl problemdir. Çünkü ülkemizdeki kronik karaciğer hastalıklarının yaklaşık yüzde 40-45’inde, HBV tek başına sorumludur. Buna HBV ile infekte kişilerde görülebilen Hepatit Delta Virüsu’nu da eklersek oran yüzde 50’lere ulaşmaktadır” dedi.

“Hepatit B’de ortak eşya kullanımına dikkat”
HBV’nin kan yoluyla, cinsel ilişkiyle ve anneden bebeğine doğum sırasında bulaşabildiğini belirten Prof.Dr. Kaymakoğlu, “ Ülkemizde en yaygın bulaşma yolları anneden bebeğine doğum sırasında, anne-baba ve çocuklar hep birlikte aynı çatı altında yaşarken kanla bulaşma riski taşıyan eşyaların (tıraş bıçağı, diş fırçası, havlu…) ortak kullanımı ve ilkokul çağında çocukların yaralanmalar sırasında kanlarının teması ile olur. Virüsler arasında bulaşma riski en fazla olan HBV‘dir” diye konuştu.

“Korunmanın yolları”
HBV’ye karşı en etkili korunma yönteminin aşılama olduğuna vurgu yapan Prof.Dr. Kaymakoğlu, “Aşı sadece daha önce virüse maruz kalmamış bireylere yapılır. Türkiye’de 1998 yılından itibaren HBV aşısı her yeni doğan bebeğe yapılacak zorunlu aşılar arasındadır. Anne-babaların çocuklarının gelecekteki sağlığı için bu aşılama programlarına titizlikle uymaları gerekmektedir.Geçmişte HBV bulaşmış ve halen HBV’yi taşıyan kişiler hem kendileri hastalık yönünden tehdit altındadır, hem de etrafları için bulaş kaynağıdırlar ve toplumda HBV’nin yayılmasına aracılık etmektedirler. Bunlar taramalarla ortaya çıkarılmalıdır” önerisinde bulundu.

“Hepatit B için taranacaklar”
Prof.Dr. Kaymakoğlu, Hepatit B Virüsu için taranması gereken kişileri ise şöyle sıraladı: “ Hemodiyaliz hastaları solid organ ve kemik iliği nakli adayları ve alıcıları, sık kan ve kan ürünü kullanmak zorunda kalan kişiler, uyuşturucu madde bağımlıları, çok sayıda cinsel eşi olan ve para karşılığı cinsel ilişkide bulunan kişiler, eşcinsel/biseksüel erkekler, Hepatit B dışında kronik karaciğer hastalığı olan kişiler, cezaevlerinde ve ıslahevlerinde bulunan hükümlüler ve çalışanlar, berberler-kuaförler, manikür-pedikürcüler, piercing, kalıcı dövme yaptırmayı planlayan kişiler, zihinsel engelli bakımevlerinde bulunan kişiler, yetiştirme yurtlarında bulunan kişiler, güvenlik personeli, kazalarda ve afetlerde ilk yardım uygulayan kişiler, gebeler, kronik karaciğer hastalığı olanlar transaminaz yüksekliği olanlar, kanser kemoterapisi veya immünosupresyon uygulanan veya uygulanacak kişiler, kan, plazma, sperm, organ ve doku vericileri akut hepatit geçirmekte olanlar.”

Hepatit B virüsünün karaciğer hastalığına yol açtığı zaman tedavisine başlandığını aktaran Prof.Dr. Kaymakoğlu, tedavide en sık ağız yoluyla alınan antiviral ilaçlar, seyrek olarak da interferon iğnesi olmak üzere virüsün üremesini durduran ajanların kullanıldığını kaydetti.

“Türkiye’de HCV olan 400 bin kişi durumundan habersiz”
Hepatit C virüsü (HCV) hakkında da bilgiler veren Prof.Dr. Kaymakoğlu, Kronik C hepatiti, karaciğer sirozu ve karaciğer kanseri yapan bir virüstür. Dünyadaki total sıklığı yüzde 1.6’dır, yaklaşık 150-180 milyon HCV ile infekte kişi vardır. Ülkemiz HBV’nin orta derecede sık görüldüğü bir ülke olmasına rağmen, HCV yönünden biraz daha şanslıdır. Halen ülkemizde aktif HCV infeksiyonlu hasta sayısının 500 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye’de kronik karaciğer hastalığı sebepleri arasında hepatit C virüsü, yüzde 15-20’lere ulaşan payı ile HBV’nin ardından ikinci sırada gelmektedir. HBV’deki farkındalık sorunu HCV ile infekte kişiler için de geçerlidir. Şimdiye kadar tanı konan HCV’ye bağlı karaciğer hastalıklı vakaların sayısı yaklaşık 90 bin civarındadır. Dolayısıyla yaklaşık 400 bin HCV ile infekte olduğu halde durumunu bilmeyen hasta vardır. Henüz tanı konmayan bu hastalar hem etrafları için bulaş kaynağıdır ve toplum sağlığını tehdit ederler, hem de sessiz bir hastalık olan kronik C hepatitinin zamanla ilerlemesiyle daha ciddi bir karaciğer hastası olarak ilerde karşımıza geleceklerdir” dedi.

HCV’nin de HBV gibi bulaşma yöntemlerinin benzer olduğunu ifade eden Prof.Dr. Kaymakoğlu, ağızdan hap biçiminde alınan ilaçların 12-24 haftalık kullanımıyla yüzde 95’leri aşan başarı oranlarıyla hepatit C virüs infeksiyonunun tedavi edilebildiğini kaydetti.

Prof.Dr. Kaymakoğlu, Hepatit A ve E’de ise hijyenik kurallara uymanın önemine değinerek, aşılanmanın en önemli korunma yöntemi olduğunu dile getirdi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul (Düzeltme) Beyoğlu Belediyesi’nden Anneler Günü’ne özel boğaz turu Beyoğlu Belediyesi tarafından Anneler Günü’ne özel boğaz turu etkinliği düzenlendi. Pek çok anne ve çocuklarının katılarak stres attığı etkinlikte konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, "Bütün işimiz, gücümüz çocukların ve annelerin mutlu olduğu Beyoğlu" dedi. Beyoğlu Belediyesi tarafından 12 Mayıs Anneler Günü’ne özel anlamlı bir boğaz turu etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in yanı sıra pek çok anne ile çocukları da katıldı. ‘Annemiz en kıymetlimiz’ temasıyla düzenlenen boğaz turu etkinliğinde anneler, çocuklarıyla birlikte İstanbul’un eşsiz manzaralarını kahvaltı eşliğinde keşfederek stres attı. Annesi ve kızıyla geldi Etkinliğe annesi ve kızıyla birlikte geldiğini söyleyen Kübra Çelik, "Çok heyecanlıyız, gayet güzel. Kahvaltımızı yaptık. Teşekkür ediyoruz Belediye Başkanımıza. Annemin de anneler günü kutlu olsun’’ şeklinde konuştu. "Bütün işimiz, gücümüz çocukların ve annelerin mutlu olduğu Beyoğlu" Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ise "Anneler yapılabilecek her türlü hizmete layıklar. Ne yaparsak yapalım onların emeklerin emeklerine yetişemeyiz. Dolayısıyla bir nebze de olsa onların bugününü mutlu edip Pazar kahvaltılarını paylaşabilmek, dertlerinden ve sıkıntılarından ayırabilmek için ve çocuklarıyla mutlu bir boğaz tutu yapabilmeleri için elimizden gelen desteği verdik. Onlar da sağ olsunlar yoğun bir katılım göstermişler. Bütün işimiz, gücümüz çocukların ve annelerin mutlu olduğu Beyoğlu oluşturmak. Huzurlarınızda tekrar tüm annelerin gününü kutluyorum’’ ifadelerini kullandı.
Ordu Fedakar anneye ‘Anneler Günü’ sürprizi Ordu Büyükşehir Belediyesi, birisi engelli iki evladına bakan 36 yaşındaki Hülya Bodur’u Anneler Günü’nde unutmadı. Ordu Büyükşehir Belediyesi, Başkan Dr. Mehmet Hilmi Güler’in göreve geldiği 2019 yılından bu yana sosyal belediyecilikte, şehir genelinde ihtiyaç sahibi tüm vatandaşların elinden tutmayı sürdürüyor. Yalnızca sosyal yardımlarla yetinmeyen Büyükşehir Belediyesi onları her özel günde hatırlayarak ziyaretler gerçekleştiriyor. Geçmiş yıllarda eşinden boşanarak Ordu’nun Altınordu ilçesinde yaşamını sürdüren 36 yaşındaki Hülya Bodur, birisi engelli olmak üzere 14 ve 12 yaşlarında iki erkek çocuğuna hem annelik hem de babalık yapıyor. Göstermiş olduğu fedakarca davranışıyla takdir toplayan anne Bodur’un hem bu davranışını tebrik etmek, hem de Anneler Günü’nü kutlamak isteyen Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Seyfettin Bilkay çiçek ve hediyeler ile ailenin kapısını çaldı. Anne Hülya Bodur’un Anneler Günü’nü kutlayan Genel Sekreter Yardımcısı Bilkay, aile fertlerinin her biri ile yakından ilgilenerek isteklerini de dinledi. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in selamlarını da ileten Bilkay, Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman yanlarında olduklarını dile getirdi. Anne Hülya Bodur da ziyaret dolayısıyla çok mutlu olduğunu belirterek Ordu Büyükşehri Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler ve ekibine teşekkürlerini iletti.