SAĞLIK - 11 Mayıs 2018 Cuma 10:28

Her 3 çocuktan 1’i obez ya da fazla kilolu

A
A
A
Her 3 çocuktan 1’i obez ya da fazla kilolu

Ülkemizde de çocuklardaki fazla kilolu olma ve obezite sıklığının giderek arttığını söyleyen Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanlarından Gözde Gence, araştırmalara göre ülkemizde çocukluk çağı obezitesinin tüm çocuklarda yüzde 6,5; fazla kilolu çocukların oranının ise yüzde 14,3’e ulaştığına dikkat çekiyor.

Tüm dünyada global bir sorun olarak ele alınan obezite, yetişkinlerin yanında çocukların da sağlığını ve geleceğini olumsuz etkiliyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından obezite; Sağlığı bozacak ölçüde yağ dokularında anormal veya aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanıyor. Özellikle okul çağındaki ve ergen çocuklarda endişe verici boyutlara oluşan fazla kilo ve obezite, ileride gelişebilecek diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar açısından da önemli bir risk oluşturuyor. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanlarından Gözde Gence, çocuklardaki obezite artışında genetik yatkınlığın yanında, beslenme alışkanlığının hazır yiyeceklere kaymasının, ayaküstü tüketilen fastfood besinlerin fazla tüketilmesinin ve fiziksel aktivite azlığının en güçlü etkenler arasında yer aldığını söylüyor. 

Obez çocuklar, obez yetişkinler oluyor! 

Obez çocukların çok büyük oranda obez erişkinler olarak hayatlarına devam ettiklerin ve bu nedenle de birçok hastalık açısından risklerinin arttığını hatırlatan Gözde Gence, çocukluk çağındaki kalp-damar hastalıkları, tip 2 diyabetin yanı sıra, ortopedik problemler, zihinsel bozukluklar, okul başarısında düşme ve kendine güvensizliğin gelişiminde de önemli bir oynadığını söylüyor. Obezite ve fazla kilonun önlenebilir sağlık riskleri arasında ilk sıralarda yer aldığına işaret eden Gözde Gence, ayrıca obez olan çocukların psikolojik sorunlar yaşayarak ilerde özgüven eksikliği ve uyumsuzluk problemi yaşayabileceğini anlatıyor. Bu nedenle, çocukların boş kalori kaynakları yerine doğru yiyeceklerle, doğru zamanda beslenmesi gerekiyor. 

Çocuklarda obezite nasıl hesaplanır? 

Çocuklarda obezitenin varlığının tespiti için, yaş ve cinse göre hazırlanan Vücut Kitle İndeksi (VKİ) persentil eğrileri kullanılıyor. Çocuğun gelişiminin ve boy, kilo oranının hekim ve diyetisyenler tarafından bu persentil eğrileri üzerinden takip edildiğini söyleyen Gözde Gence, “Persentil eğrilerine göre; çocuğun durumu 85-95. persentilde ise fazla kilolu, 95. persentilden büyük ise obez olarak sınıflandırılıyor” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Gözde Gence bununla birlikte yaşa ve boya göre ağırlık, deri kıvrım kalınlığının ölçümü ve içerdiği yağ bakımından vücut kompozisyonunun da kullanılan diğer tanı yöntemleri arasında yer aldığını söylüyor. 

Çocuğunuzun yanında olun 

Çocuklarda kilo kaybının sağlanması için kalori kısıtlaması ve egzersizin bir arada yürütüldüğü bir yaklaşım gerekiyor. Gözde Gence, ebeveynlerin çocukların motivasyonunu artırıcı ve destekleyici cümlelerle onların yanında olduklarını hissettirmeleri gerektiğini söylüyor. Zayıflamasına sağlamak uğruna bilinçsizce uygulanacak düşük kalorili diyetlerin çocukların büyüme ve gelişmesini olumsuz etkileyeceğine dikkat çeken Gözde Gence, diyetisyen ile işbirliği içinde çocuğa sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak gerektiğini söylüyor. 

Sağlıklı büyümenin devam edebilmesi ve gerekli besin ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için diyetle birlikte haftada 0,5 kg verilmesinin amaçlandığını söyleyen Gözde Gence sözlerine şöyle devam ediyor:
“Çocuğun normal ihtiyaçlarını karşılayacak olan toplam kalori ana ve ara öğünlere bölünerek veriliyor. Hem kilo vermenin hem de uzun dönemde verilen kilonun korunabilmesi için mutlaka çocuğun egzersiz yapması gerekiyor. Haftada en az üç kez ve 30 dakikalık egzersiz başlangıçta yeterli oluyor. Egzersizin yoğunluğu ve süresinin de yavaş yavaş artırılması gerekiyor.” 

Ebeveynler örnek olmalı 

Çocukları obeziteden korumak için öncelikli ebeveynlerin kendilerini koruyarak örnek olmaları gerektiğini söyleyen Gözde Gence, “Çocuğunuza gözlem yoluyla öğretecekleriniz, çocuğunuzun beslenme davranışının oluşmasında anahtar rol oynuyor. Dolayısıyla fiziksel aktivite içeren yaşam sürmeniz, sağlıklı beslenmeniz rol model olduğunuz çocuklarınızın geleceği için çok önemlidir” diye konuşuyor.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul BankPozitif’ten kredi notu artışı değerlendirmesi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in mart ayındaki not artışının ardından bir kredi notu artışı da Standard & Poor’s’tan geldi. S&P, Türkiye’nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, kredi notu görünümünü ise "pozitif" olarak korudu. S&P Global raporuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan BankPozitif Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erkan Kork, beklentiler doğrultusunda yapılan kredi notu artışının kararlılıkla uygulanan ekonomi programının bir sonucu olduğuna vurgu yaptı. Dr. Erkan Kork, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ekonomi yönetimi büyük bir emek veriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in nasıl bir özveri gösterdiğine iş dünyası olarak şahitlik ediyoruz. Yapılan kredi notu artışları Türkiye’nin potansiyelinin çok altında olsa da yabancı ilgisinin arttığı bu dönemde önem arz ediyor. Enflasyonla mücadele ederken, büyümeyi de başarabilen bir ekonomi var. Daha fazla sermaye girişi için gerekli rasyonel zemine sahip bir Türkiye var. Bu not artışları yılın ikinci yarısından itibaren bambaşka bir tabloyla karşılaşacağımızın işaret fişekleridir. Enflasyonun gerilemesiyle özellikle sonbaharın Türkiye için not artışlarının olduğu bir mevsim olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. ”Yatırımcının Türkiye’ye ilgisi artarak devam edecek" Kararın hem portföy hem de uluslararası doğrudan yatırımları olumlu etkileyeceğini belirten Dr. Erkan Kork, sözlerini şöyle tamamladı: “Ekonomi yönetiminin rasyonel adımları, öngörülebilir politikalar ve enflasyonun düşeceğine ilişkin beklentiler yabancı yatırımcı tarafından satın alındı. Yapılan not artışlarının yanı sıra Türkiye’nin, Dünya Bankası gibi dev kuruluşlarla yürüttüğü milyar dolarlık finansman anlaşmaları, haziran ayında gri listeden çıkılacak olması ve temel göstergelerde iyileşmenin devam etmesi ekonomiye olan güveni perçinleyecek. Türkiye, geçen yıl doğrudan yabancı yatırım projelerinde İspanya’yı geride bırakarak Almanya’nın ardından Avrupa’da 4’üncü sırada yer aldı. Ülkemizin önü açık ve daha gidecek çok yolumuz var. Uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin artarak devam edeceğini düşünüyorum."
Manisa Soma’da yaşayan Ordulular hayatını kaybeden madenciler anısına fidan dikti Manisa’nın Soma ilçesindeki Ordulular Kültür ve Yardımlaşma Derneği yöneticileri ve üyeleri, Soma’daki maden faciasında hayatını kaybeden Ordulu madencilerin anısına dernek bahçelerine fidan dikti. 13 Mayıs 2014 yılında Soma’da meydana gelen ve 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının acısı hala yüreklerdeki tazeliğini koruyor. Soma ilçesindeki Ordulular Kültür ve Yardımlaşma Derneği yöneticileri ve üyeleri de faciada hayatını kaybeden Ordulu madencilerin isimlerini yaşatmak için dernek bahçelerine fidan dikimi gerçekleştirdi. Dernek tarafından yapılan açıklamada, madende hayatını kaybeden 301 şehide rahmet ve yakınlarına başsağlığı dilendi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Hayatını kaybeden 301 şehit madencimizin arasında bulunan Hüseyin Avkaş, Ferhat Avkaş, Sadettin Yılmaz, İsa Sadan ve ilçemizdeki başka madende hayatını kaybeden Salih Ayber’in hatıralarını burada yaşatmak hem de onların ailelerini onurlandırmak için böyle bir çalışma yaptık. Maden şehitliğine giderek hayatını kaybetmiş madenciler için dualar ettik. Diktiğimiz fidanlara da onların adının olduğu plakaları korkuluklarına çakarak isimlerinin ve hatıralarının yaşamasını istiyoruz. Emeği geçen yöneticilerimiz ve üyelerimizden Allah razı olsun. Hayatını kaybeden tüm madencilerimizin ruhları şad olsun”