GÜNDEM - 15 Şubat 2018 Perşembe 12:05

Her ülkenin ulusal kimliğini güçlendirmek amaçlanıyor

A
A
A
Her ülkenin ulusal kimliğini güçlendirmek amaçlanıyor

Dünyanın 3’üncü büyük eğitim zirvesi olma özelliğini taşıyan Avrasya Yüksek Öğretim Zirvesi’nin ikinci gününde bölgenin ve dünyanın yükseköğrenim meseleleri akademik ve sektörel boyutlarıyla ele alınıyor.

Erasmus+ programının genç istihdama katkısıyla ilgili düzenlenen panelde Türkiye Ulusal Ajansı Gençlik Programları Koordinatörü İbrahim Demirel, Erasmus+ Stratejik Ortaklık Koordinatörü Raluca Diroescu ve Abdullah Gül Üniversitesi’nde faaliyet gösteren Gençlik Fabrikası Koordinatörü Zeynep Tuğçe konuştu. Türkiye Ulusal Ajansı Gençlik Programları Koordinatörü İbrahim Demirel, panelde yaptığı konuşmada, eğitim sisteminin öğrencilere vaat ettikleriyle iş dünyasının beklentileri arasında ciddi bir handikap olduğuna dikkat çekerek, “İşsizlik, başta gençler olmak üzere bütün dünyada çok yaygın bir problem. İşsizlik oranları Avrupa’da yüzde 7-8, Türkiye’de yüzde 10-11 civarında. Bu yüzden öğrencilere verilen eğitimle iş verenlerin beklentileri arasındaki uçurumu kapatabilmek gerekiyor. İş verenler, teknik kabiliyetlere kıyasla sosyal yeteneklerin daha önemli olduğunu düşünüyorlar” diye konuştu.

Farkındalığı artırmak temel hedef

Panelde konuşan Erasmus+ Stratejik Ortaklık Koordinatörü Raluca Diroescu genç istihdamı sağlamak için Erasmus+ programının politikalarından söz ederek, “Türkiye’nin liderlik ettiği 8 ülkenin ulusal ajansı bir araya gelerek gençlere yönelik bir strateji belirliyor. Farklı ülkelerden farklı ulusal ajanlar STK’ların da desteğiyle resmi olarak uygulanan örgün eğimin dışında yaygın eğitim tasarlıyorlar. Temel hedefimiz farkındalığı artırmak. Aynı zamanda, her ülkenin ulusal kimliğini güçlendirmek de amaçlanıyor. Gençlere yönelik stratejiyi belirlerken bütün sektörlerden temsilcileri davet ediyoruz. Avrupa’daki gençlere yönelik çalıştığımız gibi imkân dahilinde Akdeniz’deki komşu ülkeleri de çalışmalarımıza dâhil etmeye çalışıyoruz” dedi.

Ayrıca, panelde konuşma yapan Abdullah Gül Üniversitesi Gençlik Fabrikası Koordinatörü Zeynep Tuğçe, Üniversitelerde Erasmus+ yaklaşımını nasıl uygulanabilir diye düşündüklerini ifade ederek, yaygın eğitim metotlarına çalışmalarında sıkça başvurduklarını ve gençlere girişimciliği öğretmek için bir oyun tasarladıklarını söyledi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.