DÜNYA - 06 Ağustos 2022 Cumartesi 10:08

Hiroşima’da atom bombası kurbanları anıldı

A
A
A
Hiroşima’da atom bombası kurbanları anıldı

Japonya’da binlerce insanın ölümüne neden olan dünyanın ilk atom bombası saldırısının kurbanları trajedinin 77. yılında Hiroşima'da düzenlenen törenle anıldı.

Dünyanın ilk atom bombası saldırısında hayatını kaybedenler, trajedinin yaşandığı Japonya'nın Hiroşima şehrinde düzenlenen törenle anıldı. Felaketin 77. yıldönümünde Hiroşima Barış Anıtı Parkı’nda bir araya gelen kurban yakınları, siyasi temsilciler ve 100'e yakın ülkenin büyükelçileri ABD'nin kullandığı "Little Boy" adlı atom bombasının atıldığı zaman olan 08.15'te sessizliğe bürünerek saygı duruşunda bulundu. Ayrıca atom bombası saldırısında yaşamını yitiren ve döneme tanıklık eden kişilerin isimlerinin yer aldığı listeye, falaketi yaşamış ve geçen yıldan bu yana hayatını kaybetmiş 4 bin 978 kişi de eklendi. Toplam 333 bin 907 kişinin adlarının yer aldığı güncel liste barış anıtına asıldı.

"Bu trajedi tekrarlanmasın"

Japonya Başbakanı Fumio Kishida, insanlığı nükleer silahların neden olduğu trajediyi tekrar etmemeye çağırdı. Kishida, ülkesinin zorlu hale gelen güvenlik ortamının gerçekliği ile nükleer silahların olmadığı ideal bir dünya arasında dengeyi sağlamak için çalışacağını vurguladı.

"Nükleer düğmeleri saf dışı bırakmalıyız"

Törende söz alan Hiroşima Belediye Başkanı Kazumi Matsui, nükleer silahsızlanma çağrısını yineleyerek, "Hiç vakit kaybetmeden nükleer silahları harekete geçirebilecek tüm düğmeleri saf dışı bırakmalıyız" ifadelerini kullandı. Nükleer silaha sahip devletlerin güven köprüleri inşa etmesi ve nükleerden arındırılmış bir dünyayı gerçekleştirmeye yönelik somut adımlar atması gerektiğinin altını çizen Matsui, "Statükoyu kabul etmek ve askeri güç olmaksızın sürdürülebillcek bir barış idealinden vazgeçmek, insanlığın can güvenliğini tehdit etmektedir" şeklinde konuştu. Matsui, nükleer güce sahip ülke liderlerini nükleer silah kullanımının sonuçlarıyla yüzleşmek için 1945'te ABD'nin atom bombaları tarafından harap edilen Japon şehirleri Hiroşima ve Nagazaki'yi ziyaret etmeye çağırdı.

"Barışı hakim kılma zamanı geldi"

Japonya'da 2010 yılında düzenlenen törene katılan dönemin Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki Moon'dan bu yana anma etkinliğine ilk kez katılım gösteren BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, yeni bir silahlanma yarışının hız kazandığı konusunda uyarırken, "Nükleer silahlara sahip devletlerin nükleer savaş ihtimalini kabul etmesi kesinlikle kabul edilemez" dedi. Nükleer silahsızlanma taahhüdü çağrısında bulunan Guterres, "Nükleer savaş seçeneğini masadan kaldırın. Barışı hakim kılmanın zamanı geldi" ifadelerini kullandı.

Covid-19 salgını gölgesinde yapıldı

Covid-19 salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında katılımcı sayısının geçtiğimiz yıl 880'e düşürüldüğü törende, Japonya'da hayatın tamamen normale dönmesine rağmen tedbir elden bırakılmadı. Muhtemel enfeksiyon riskini azaltmak için tören alanına bu yıl da kısıtlı sayıdaki 3 bin 500 kişi kabul edildi. Öte yandan, eski Japonya Başbakanı Shinzo Abe suikastinin şokunu henüz atlatamayan ülkede, bölgedeki güvenlik tedbirlerinin artırıldığı kamuoyuna yansıdı.

Japonya ilk atom bombası kurbanı ülke olmuştu

ABD tarihte ilk kez 6 Ağustos 1945'te Japonya'ya karşı atom bombası kullanmış, yaklaşık 140 bin kişinin hayatını kaybettiği Hiroşima saldırısı, dolaylı olarak yüzbinlerce insanın yaralanmasına ve radyasyon kaynaklı hastalıklara maruz kalmasına neden olmuştu. Atılan ilk atom bombasının şokunu henüz atlatamayan Japonya, 9 Ağustos 1945'te ikinci bir atom bombasının hedefi olmuş, ülke Nagasaki'de büyük bir yıkımla yüz yüze gelmişti. Atom bombası saldırılarında toplam 200 binden fazla insan yaşamını yitirmişti.

Burak Ersoy
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.