EKONOMİ - 24 Ocak 2021 Pazar 11:18

Hobi olarak başladığı işle 20 ülkeye ihracat yapıyor

A
A
A
Hobi olarak başladığı işle 20 ülkeye ihracat yapıyor

Gaziantep’te yaşayan Ayhan Demirkıran, 5 yıl önce hobi olarak başladığı yırtılmış kilim ve yünlerden yaptığı çantaları 20 ülkeye ihraç ediyor.

Yıllarca farklı sektörlerde çalışan Ayhan Demirkıran, hobi olarak başladığı kilim ve yünden yaptığı çantaları aralarında Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, İspanya, Singapur, Çin, Birleşik Arap Emirlikleri, Japonya ve Meksika’nın bulunduğu 20 ülkeye ihraç ediyor. Türkiye’nin her yerinden aldığı yırtılmış kilim ve yünleri otantik ve yöresel çantalara çeviren Demirkıran, çantaların en önemli özelliğinin negatif elektriği pozitif elektriğe çevirdiğini ve kullanan insanlara huzur verdiğini ifade etti.

“Stres atmak için hobi olarak başladım 20 ülkeye ihracat yapıyoruz”

5 yıl önce stres atmak için hobi olarak kilim ve yünden çanta yapmaya başladığını belirten Ayhan Demirkıran, “Oldubitti sürekli bir merak içerisindeyiz. Kendi tarihimizi birçok ülkede araştırma imkanımız oldu. Kendi kültürümüzü ve tarihimizi daha farklı şekilde insanlara ulaştırabilmek için bir fikir oluşturduk buradan yola çıkarak yapılmayanı yapmaya geçmişten günümüze aktarabileceğimiz kültür ve değerlerimize uygun ürünler yapmaya gayret ediyoruz. Stres atmak için hobiyle başladım. Yaptığım ürünler beğenilince profesyonel bir şekilde yapmaya gayret ettik. Hamdolsun onu da başardık. Şuanda 20’nin üzerinde ülkeye ürün gönderiyoruz. İnsanlar ürünlerimizi takdirle karşılıyor. Yabancı insanlar kültürümüze ait ürünleri almanın mutluluğunu yaşıyorlar” dedi.

“Yırtılan yünleri alıp geri dönüşümle çantaya çeviriyoruz”

Türkiye’nin her ilinden buldukları yırtılmış ya da kullanılmayan yün eserleri alıp geri dönüşümle çanta, cüzdan gibi eserlere dönüştürdüklerini söyleyen Ayhan Demirkıran, “2 tür ürünümüz var. Tamamen kendimize ait motif ve desenlerle yaptığımız makine dokuma ürünlerimiz var. Birde eskiden ninelerimizin, ablalarımızın dokumuş olduğu yüzde yüz yün el dokuma, kök boya olan kıymeti eserler zamanla yırtılıyor, bizde yırtılan ürünleri alıyoruz. Geri dönüşümle çanta, cüzdan gibi ürünlere dönüştürüyoruz. Böylelikle eski eserlerimiz boşa gitmiyor. Aynı zamanda insanlarımız kendi değerlerinden ve kültürlerinden uzak kalmıyor, geçmişe dönük izler bulmanın mutluluğunu yaşıyor” ifadelerini kullandı.

Hobi olarak başladığı işle 20 ülkeye ihracat yapıyor

“İtinalı bir şekilde kullanılırsa torunlara miras olarak bırakılabilir”

Kilim ürünlerin uzun ömürlü olduğunu ve itinalı bir kullanım ile torunlara miras olarak bırakılabileceğini ifade eden Ayhan Demirkıran, “Fiyatlarımızı kilim ve yünün yaşına, modeline ve kullandığımız aksesuara göre belirliyoruz. Fiyat aralıklarımız heybelerde 20 TL, çanta modellerimiz ise 60 ile 300 TL aralığında ama genel olarak fiyatlarımız 100 ile 175 TL arasında. Fiyatı belirleyen yünün ve kilimin, motifi, rengi, yöresi ve yaşıdır. Ürünlerimizin en önemli özelliği el dokuma, kök boya olmasıdır. Örneğin yün çantalar negatif elektriği alır ve pozitife çevirir. Yıldırım çarpmaz, haşerat gelmez. İnsana motive edici bir ruh hali kazandırır. 40 ile 70 yıllık kilimler kullanıyoruz. En az bir 30 yıl daha kullanılabilir. Kullanıma göre kullanım süresi artar. Bugün Rusya’da bulunmuş olan pazırık kilimi 2 bin 500 yıllık. Daha itinalı kullanım ile rahatlıkla torunlara miras olarak bırakılabilir” diye konuştu.

Ahmet Demir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.