DÜNYA - 09 Temmuz 2019 Salı 11:34

Hong Kong’da protestolara sebep olan yasa 'öldü'

A
A
A
Hong Kong’da protestolara sebep olan yasa 'öldü'

Hong Kong Özel Yönetimi lideri Carrie Lam, Hong Kong’daki suçluların yargılanmak üzere Çin’e iade edilmesini öngören ve haftalardır özerk bölgede protestolara neden olan yasa tasarısı için “öldü” dedi.

Hong Kong’da suçluların yargılanmak üzere Çin’e iade edilmesini öngören yasa tasarısı, halkı sokaklara dökmüş ve uzun soluklu protestoların fitilini ateşlemişti. Protestolar her ne kadar yasa tasarısını askıya aldırmış olsa da eylemciler bu kez Hong Kong lideri Carrie Lam’in istifasını talep etmek üzere sokaklara akın etmişti. Pekin destekli Hong Kong lideri Lam, sabah saatlerinde düzenlediği basın toplantısında süresiz olarak askıya alınan tasarı için “Öyle bir planımız yok. Yasa tasarısı öldü” dedi. Lam, fiyasko olarak adlandırdığı yasa tasarısının tetiklediği olaylar nedeniyle ‘incindiğini’ söyledi.

Hong Kong liderinin bu sabahki konuşması, yasa tasarısı teklifinin Haziran ayında meclise gelmesinin ardından başlayan kitlesel protestolar süresince yaptığı en güçlü açıklamaydı. Protestocuların yasanın geri çekilmesi teklifini tam anlamıyla cevaplamayan Carrie Lam, yasa tasarısını “ömrünün sonuna geldi” şeklinde tanımladı.

Carrie Lam, “Bugün söylediğim şey, bu zamana kadar söylenenlerden çok da farklı değil ama halk belki de daha keskin bir cevap istiyordur. Yasa tasarısı öldü. Bu nedenle halkımız görevdeki mecliste bu tasarının yeniden tartışmaya açılmasından endişelenmemeli. Biz tasarıyı askıya aldık ve bir zaman çizelgesi belirlemedik. Önümüzdeki yıl Temmuz ayında mevcut yasama sona erdiğinde, onun da süresi otomatik olarak dolmuş olacak” dedi.

Hong Kong Çin Üniversitesinde gazetecilik dersleri veren Lokman Tsui, sosyal medya hesabı üzerinden durumu değerlendirirken, “Resmen ölü, ne hukuki ne de siyasi bir terimdir. En azından Hong Kong siyasetinde tamamen anlamsızdır. Dolayısıyla tasarının geri çekildiği kesin değildir ve biz bu kelimeler kullanılmadığı sürece tasarıyı geri çekilmedi farz etmeliyiz. Eğer tam anlamıyla öldüyse neden ‘resmen geri çekildi’ demiyor? Lam, bu noktada yalnızca bir halkla ilişkiler oyunu oynuyor” dedi. Diğer birçok kişi ise Lam’ın açıklamasını önceki açıklamaların tekrarı olarak değerlendirdi.

Açıklamalara internet üzerinden gelen tepkilerde, istifası istenen Hong Kong lideri ile protestocular ve halk arasındaki güvenin sıkıntılı bir seviyede olduğu görülüyor. Birçok kişi, sosyal medya hesapları üzerinden Lam’ı yalan söylemekle ve halkla ilişkiler çalışması yürüterek insanları oyalamakla itham ediyor. Bir sosyal medya kullanıcısı, yaptığı canlı yayında, “Çok inatçı birisi. Hiçbir şey demedi. Sadece askıya aldı” dedi. Bir diğeri ise “Tasarının geri çekilmesine ihtiyacımız var” derken, başka bir Hong Konglu, “Yani önümüzdeki yıl Ağustos ayında yeniden tartışmaya açabilirler mi” diye sordu.

Protestocular tarafından istifası istenen Carrie Lam, istifa etmeyeceğini açıkladı. Göstericilere aşırı güç kullandığı ve yetkilerini aştığı iddia edilen polis hakkında Hong Kong Barosu özel bir soruşturma talep etmişti. Ancak Lam, polisin aşırı güç kullanımına dair özel bir soruşturma yürütülmesine ihtiyaç olmadığını söyledi.
Anakaradan gelen Çinli turistlerin yoğun olarak bulunduğu Kowloon Caddesi, geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen protestoların genişleme alanı olmuştu. Protestocular turistik caddeye özel olarak, anakarada kullanılan modern Çince diyalektikte pankartlarla sloganlar hazırlamıştı ve Çinli turistlerin ilgisini çekebilmek için Çin Milli Marşını okumuşlardı. Göstericiler aşırı güç kullanımından şikayet etmeye devam ederken, Pazar günü gerçekleştirilen protestoda polis, 6 kişiyi göz altına almıştı.

“Hong kong’da hepimiz tehlike altındayız”

Eski İngiliz kolonisi olan Hong Kong 22 yıl önce Çin idaresine devredilirken “1 devlet, 2 sistem” modeli benimsenmişti. Bu model sayesinde Hong Kong, anakaranın aksine protesto ve konuşma özgürlüğü gibi temel hakları koruma altına alabiliyor. Ancak son zamanlarda atılan bazı yasal adımlar bu sistemi tehdit eder nitelikte.

Hong Konglu aktivist ve pop yıldızı Denise Ho, dün Birleşmiş Milletler’de (BM) konuşma yaptığı sırada Çinli bir diplomat tarafından defalarca bölündü. Ho’nun 3 dakikalık konuşması Çinli diplomat tarafından 2 defa ‘asılsız ithamlarda bulunduğu’ ve art niyetli bir dil kullanarak ‘Tek devlet, iki sistem’ modelini tehdit ettiği gerekçesiyle bölündü. Ho “Hong Kong’da hepimiz tehlike altındayız. Çünkü her an konuşma özgürlüğünü kaybetmiş bir diğer Çin şehri haline gelebiliriz” diyerek BM’e Hong Kong için acil bir toplantı çağrısında bulundu.

Hong Kong’daki suçluların yargılanmak üzere Çin’e iade edilmesini öngören yasa tasarısı, özerk yönetim altındaki şehirde haftalarca süren protestolara neden oldu. Gösteriler, Hong Kong’un Çin idaresine geçmesinin 22’inci yıldönümü kutlamalarının düzenlendiği 1 Temmuz’da şiddetlendi ve protestocuların Hong Kong Yasama Meclisi’nin istilasıyla devam etti. Yasa tasarısı süresiz olarak askıya alındıysa da, göstericiler Hong Kong’un Pekin destekli lideri Carrie Lam’ın istifası için protestolara devem ediyor.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.