SAĞLIK - 18 Mayıs 2020 Pazartesi 16:13

Horlama basit bir sağlık sorunu olmayabilir

A
A
A
Horlama basit bir sağlık sorunu olmayabilir

Erişkinlerin en az yarısında, çocukların ise önemli bir kısmında görülen uyku bozukluğu durumu olan horlamanın basit bir sağlık sorunu olmadığına dikkat çeken Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi Anabilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. K. Çağdaş Kazıkdaş, horlamaya neden olan sağlık sorunları hakkında bilgi verdi.

Erişkinlerde horlamanın en sık nedeninin burun tıkanıklığı olduğunu söyleyen Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi Anabilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. K. Çağdaş Kazıkdaş, aynı zamanda kemik eğrilikleri, burun eti büyümeleri, allerji ve kronik sinüzitin de horlamayı etkileyen en sık nedenler arasında olduğunu belirtti. Bu sorunlara eşlik eden yumuşak damak, küçük dilin normalden fazla büyümesi ve sarkması gibi sağlık sorunlarının mevcut tabloyu ağırlaştıran nedenler olarak gösterilebileceğini söyleyen Prof. Dr. K. Çağdaş Kazıkdaş, burundan ses tellerine kadar üst hava yolunu daraltan alerjik nezle, normalden büyük bademcikler, alt ve üst çenedeki yapısal anomalilikler, dilin aşırı büyük olması gibi problemlerin de horlamaya sebep olabileceğini belirtti.

“Çocuklarda horlama geniz etine işaret”
Kişisel faktörlerin de horlamaya katkıda bulunabileceğini söyleyen Kazıkdaş, şişmanlığın, aşırı alkol ve sigara kullanımının, midede reflü hastalığının, yaşlanma, depresyon ve bunun gibi hastalıklardan dolayı kullanılan ilaçların, uyku hijyeni eksikliğinin ve vardiyalı çalışma şartlarının horlamaya neden olan faktörler arasında yer aldığını belirttiği açıklamalarına şöyle devam etti; “Çocuklarda ise horlama sıklıkla bademcik ya da geniz eti belirtisine işarettir. Çocuklarda horlama hava yolundaki daralmanın göstergesidir. Eğer daralma çok ciddi ise hava yolu tamamen kapanabilir. Bu da apne olarak adlandırılan uykuda solunum duraklaması ile sonuçlanır.”

Horlama hangi durumlarda önemlidir?
Her horlamanın sürekli ya da düzenli olmadığını ve dolayısıyla sorun oluşturmadığını belirten Prof. Dr. K. Çağdaş Kazıkdaş, tıbbi açıdan ele alınması gereken horlamanın kişinin her gece gürültülü bir şekilde horlaması olduğunu söyleyerek, “Ayrıca kişi uykuda apne olarak adlandırdığımız solunum duraklamaları yaşıyorsa, uykusunu alamadan uyanıyorsa ya da gündüzleri de uyuklama ve konsantrasyon bozukluğundan yakınıyorsa bir an önce uzman bir hekime başvurmalıdır. Horlama sesi sizden çok, yatağınızı ya da odanızı, hatta aynı çatıyı paylaştığınız kişileri rahatsız eder. Yakınlarda yapılmış bir araştırmaya göre horlayan kişi eşinin uyku süresinde ortalama bir saat azalmaya yol açmakta ve eşini uykusuz bırakmaktadır. Bunun yanı sıra horlama uykuda solunum duraklamaları hastalığının da bir belirtisi olabilir.”

“Horlama tehlikeli olabilir”
Horlamanın sabahları yorgun kalkma, gündüzleri uyuklama ve işte konsantrasyon bozukluğu gibi sorunlara neden olduğunu söyleyen Kazıkdaş, bütün bunların iş güvenliğini tehdit ettiğini ve dikkat bozukluklarına neden olduğunu belirtti. Bunun yanında apne olarak adlandırılan uykuda on saniyeden fazla süren solunum duraklamalarının kalp ve beyin açısından daha ciddi sağlık sorunlarının sebebi olduğunu da söyleyen Kazıkdaş, aslında uykunun, salınan hormonlar itibarıyla vücudun kendini tamir edip yenilediği ve yeni güne hazırlık yaptığı bir süreç olduğunu belirtti. Prof. Dr. K. Çağdaş Kazıkdaş sözlerine şöyle devam etti: “Gündüzleri uyanık iken üst solunum yolunu çevreleyen bütün kaslar çalışır ve hava yolunu açık tutarlar. Ancak uykuda, diğer bütün sistemlerde olduğu gibi bu kaslar da gevşer. Hava yolunda, kısmi ya da tam tıkanıklığa sebep olur. Kısmi darlıklarda, hastalar, horlamadan şikayet ederler, soluk duraklamaları ise pek olağan değildir. Hava yolu tamamen bloke olup, soluk alışverişi durunca, kanda oksijen seviyesi azalır. Maalesef bu durum uzun süreli hale geldiğinde, kilo artışı, depresyon, tansiyon yüksekliği, kalp ve akciğer yetmezliği, kalp ritim ve beyin dolaşım bozuklukları ile erkeklerde iktidarsızlık gibi pek çok hastalığın davetçisidir.”

Tedavi ve tanı yöntemleri
Horlama şikayeti ile doktora başvuran hastalar için öncelikle detaylı hastalık hikayesi alınması gerektiğini söyleyen Kazıkdaş, mümkünse evde horlamaya şahit olan kişilerden bilgi alınmasının tanıda ilk basamak olduğunu belirtti. Özellikle hastaların eşlerinden alınan bilgilerin tedavi için çok yararlı olduğunu söyleyen Prof. Dr. K. Çağdaş Kazıkdaş, ardından gerçekleştirilen ayrıntılı endoskopik ve kulak, burun boğaz muayenesi ile önceden bahsedilen ve solunum yolunda darlık oluşturan sorunların tespit edilebildiğini belirterek, “Hastanemizde horlama ve eşlik edebilen apne konusunda, şu an güncel literatürde kabul görmüş, en sağlıklı ve başarılı tanı koyma yöntemi olan uyku endoskopisi uygulanmaktadır. Bu işlem sırasında hastalarımızda oluşturduğumuz yapay uyku, kısa süreli olarak gece uykusunu taklit etmekte ve bize hastanın gece boyunca horlama ile ilgili nasıl bir sorunla karşılaştığını gözlemleme imkanı sağlamaktadır. Alternatif olarak akıllı telefonlara yüklenebilen uyku takip programları ile de ev ortamında uyku kalitenizi ölçebiliyoruz. Bu tür programlar özellikle son yıllarda hastalıkları anlamamızda bize oldukça yardımcı olmaktadır. Gururla söyleyebilirim ki Amerikan tıp dergilerinde bu konuda üniversitemiz adına gerçekleştirilmiş bilimsel çalışmalarımız basılmıştır” dedi.

Horlama cerrahisinde kullanılan yöntemler
Burundan ses tellerine kadar üst hava yolunu daraltan bütün problemlerin horlamaya sebep olduğunu söyleyen Kazıkdaş, sorunu oluşturan bölge veya bölgelerin tespit edildiğinde havayolunu açmaya yardımcı olacak her türlü cerrahi girişimin gerçekleştirilebileceğini söyleyerek, “En önemlisi doğru tanıyı koymak ve gereken cerrahi girişimi uygulamaktır. Çünkü sadece damak ve küçük dil cerrahisi için bile bilimsel olarak tanımlanmış 100’den fazla cerrahi yöntem mevcuttur. Bu da bize horlama cerrahisi konusunda tek bir doğru olmadığını, her bireye özel doğru cerrahi yöntem seçiminin de başarıda büyük önem taşıdığını göstermektedir” ifadelerinde bulundu.

İyileşme süresi
Başarılı bir burun cerrahisi sonrası iyileşme süresinin ortalama 2 veya 3 hafta, yumuşak dokuya yönelik damak, dil ve küçük dil cerrahilerinde ise 2 veya 3 ay olabileceğini kaydeden Kazıkdaş, “Kliniğimizde kombine cerrahi olarak adlandırılan çoklu bölgeye müdahaleler gerçekleştirildiğinden horlama konusundaki operasyon başarısı yaklaşık olarak 2. haftadan itibaren hastalarımız tarafından gözlenmektedir” şeklinde konuştu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dragos Su Sporları Merkezi’nde her ay 164 vatandaş ücretsiz eğitim alıyor Kartal Belediyesi tarafından hizmete açılan Kartal Belediyesi Dragos Su Sporları Merkezi’nde kano ve kürek sporları alanlarında her ay toplam 164 kursiyer ücretsiz bir şekilde teorik ve pratik eğitim almaya başladı. Kürek sporu için 12, kano sporu için ise 16 yaş üstü bireylerin başvurabildiği eğitimler, haftanın 6 günü denizde devam edecek. Her kursiyerin haftanın 2 günü eğitim aldığı merkezde her hafta 3 farklı grup eğitimlerine 1 ay boyunca devam ediyor. İstanbul’da en iyi rüzgâr alan bölgelerden biri olan Dragos’ta, açıldığı günden bu yana kısa sürede İstanbul’un önemli su sporları merkezleri arasındaki yerini alan Kartal Belediyesi Dragos Su Sporları Merkezi, farklı branşlarda ücretsiz verdiği eğitimlerle hem su sporlarını her yaştan vatandaşa sevdiriyor, hem de sporcu yetiştirme misyonunu büyük bir başarı ile üstleniyor. 3 farklı gruba haftanın 6 günü eğitim veriliyor Yediden yetmişe tüm vatandaşlara su sporlarını sevdirmek ve çocuk yaştan itibaren sporcu yetiştirmek hedefi ile hayata geçirilen merkezde her ay 160’dan fazla sporcu yetiştiriliyor. Salı - Perşembe, Çarşamba - Cuma ve Cumartesi - Pazar olmak üzere 3 grup halinde haftanın 6 günü verilen eğitimlere her ay toplam 164 sporcu katılıyor. Kürek ve kano sporunu öğrenmek ya da geliştirmek isteyen vatandaşlar, haftada 2 gün birer saat eğitim alıyor. İlk derste teorik bilgilerin yanı sıra, tekne ile ilgili bilgiler ve güvenlik kurallarını öğrenen kursiyerler, vakit kaldığı takdirde denize çıkışı da gerçekleştiriyor. Kartallılardan su sporlarına yoğun ilgi Daha sonraki derslerde denizde pratik yaparak uzmanlardan ders alan sporcular için eğitimler, sabah 08.00’de başlıyor. Saat 11.00’e kadar süren ilk sabah eğitimlerinin ardından saat 16.00’ya kadar ara veriliyor. Günün ikinci eğitimi saat 17.00’de başlıyor ve eğitmenler saat 20.00’e kadar sporculara gruplar halinde birer saat eğitim veriyor. Kürek için 12 yaş üstü; kano için ise 16 yaş üstü bireylerin katılabildiği eğitimlerde; uzman sporcu eğitmenler günde 7 saat boyunca her iki alanda kullanılan tüm alet ve teknikleri sporcu adaylarına denizde uygulamalı olarak öğretiyor. Pazartesi hariç haftanın 6 günü hummalı bir eğitim çalışmasının yürütüldüğü merkezde bu dönemde kürek sporu için 144, kano için ise 20 kişi eğitim alıyor. Mayıs ayı itibariyle başlayan eğitimlerde yoğun ilgi gören merkezdeki faaliyetler, hava şartları izin verdiği sürece Kasım - Aralık tarihlerine kadar devam edecek. “Su sporlarını Kartallılara sevdirme amacımız fazlasıyla karşılık buldu” Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, konuya ilişkin açıklamasında, “Yaklaşık 1.500 metrekarelik alanı yeniden düzenleyip tam donanımlı bir su sporları tesisi haline getirerek komşularımızın hizmetine sunduğumuz Dragos Su Sporları Merkezimiz sayesinde Kartal, İstanbul’un su sporları merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Bugüne kadar yüzlerce komşumuzun yelken ve kano, binlercesinin de kürek eğitimi aldığı merkezimizde, su sporlarını Kartallılar’a sevdirme amacımız, fazlasıyla karşılık buldu. Bu tarz olumlu geri bildirimler bizi oldukça mutlu ediyor ve daha da heveslendiriyor. Sporda tesisleşme yolunda hizmet üretmeye kararlıyız, bu anlamda çalışmalarımız aralıksız devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
Gaziantep Vatandaş anlattı, Yılmaz dinledi Şehitkamil Belediye Başkanı Avukat Umut Yılmaz, Seyrantepe Mahallesi’ndeki vatandaşlarla buluştu. Başkan Umut Yılmaz, bölge halkının taleplerini dinledi ve kendileriyle fikir alışverişinde bulundu. Belediye Başkanı Yılmaz, Seyrantepe Mahallesi’nde bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. İlk ziyaretini mahalle muhtarlığına yapan Başkan Yılmaz, daha sonra esnaf ziyaretleri gerçekleştirdi. Seyrantepe Mahallesi’nde gerçekleşen ziyarette Başkan Yılmaz, mahalle sakinlerinin günlük yaşantılarını daha yakından tanımak ve mahalledeki sorunları yerinde gözlemlemek amacıyla bölgeyi dolaştı. Karşılaştığı her vatandaşla selamlaşan Başkan Umut Yılmaz’a yoğun ilgi gösterildi. Başkan Yılmaz, yaşlılar ve çocuklarla özel olarak ilgilendi. Yurttaşın; sorun, ihtiyaç, talep, beklenti ve önerilerini dikkatle dinleyen Başkan Yılmaz, istişarenin önemine vurgu yaptı. Güçlü iletişim bağlarıyla yaşanan tüm sorunların kolaylıkla çözülebileceğine işaret eden Yılmaz, yurttaşın belediye yönetimine olan güvenini artırarak, yerel yönetim ile yurttaşlar arasında daha güçlü bir diyalog oluşturacaklarını ifade etti. Başkan Umut Yılmaz, misafirperverlikleri dolayısıyla Seyrantepe sakinlerine teşekkür etti. Yurttaş, sorun, ihtiyaç, talep, beklenti ve önerilerini dikkate alarak çözüm odaklı yaklaşım ortaya koyan Başkan Umut Yılmaz’a olan güvenini dile getirdi.
Mersin Sarıyıldız: "Her yönüyle güzel bir Akdeniz’i birlikte inşa edeceğiz” Akdeniz Belediye Başkanı Hoşyar Sarıyıldız, Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerinin Güneş Mahallesi’nde başlattığı asfalt serim çalışmasını yerinde inceledi, Akdeniz’de acil ihtiyaç duyan tüm mahallelerin sokaklarının yenileneceğini ifade etti. Akdeniz ilçesinde gerek ekiplerin sahada yaptığı incelemeler, gerekse muhtarlar ve yurttaşlardan gelen talepler doğrultusunda plan ve program hazırlayan fen işleri ekipleri, ihtiyaç duyan mahallelerin sokaklarını iş makineleri desteğiyle yenileyip ilçenin çehresini değiştirmeye başladı. Belediye Başkanı Hoşyar Sarıyıldız, sokakları kilitli parke taşı ile kaplı olan ve ömrünü zaman içinde tamamlayan Güneş Mahallesi’ndeki sokak üzerinde başlayan asfalt kaplama çalışmasını yerinde inceleyip ekiplerden bilgi aldı. “Her yönüyle güzel bir Akdeniz’i birlikte inşa edeceğiz” Akdeniz Belediye Başkanı Hoşyar Sarıyıldız, yeni dönemle birlikte Akdeniz’i yenileme ve güzelleştirme çalışmalarına hızla başladıklarının ifade ederek, “Bu kapsamda Güneş Mahallesi 5856 sokakta asfalt kaplama çalışmamız sürüyor. Bu sokak, en son 2012 yılında kilit taşı ile kaplanmış, sonrasında hiç yenilenmemiş. En hafif bir yağmurda bile sokakta su göletleri oluşuyordu. Parke taşları zarar görmüş, yer yer sökülmüştü. Mahallelinin de yoğun talebi vardı. Fen İşleri Müdürlüğümüz ve sahadaki arkadaşlarımız, bölgede önce fizibilite çalışması yaptı. Ardından toplamda 100 ton asfalt dökülerek sokağı yeniledi. Bütün sokaklarımızın yenilendiği, vatandaşlarımızın yaşamını rahatça idame ettirdiği bir Akdeniz’i birlikte inşa edeceğiz. Aciliyet durumuna göre de asfalt serim, kilit taşı, kaldırım yenileme hizmetimiz aralıksız sürecek” diye konuştu. Sarıyıldız, açıklamasının ardından, serilen asfaltı sıkıştırıp daha uzun ömürlü olmasını sağlayan silindire bindi. Öte yandan mahalle sakinleri ve esnaf da sokağın çehresini tamamen değiştiren çalışmalar nedeniyle ekiplere teşekkür etti.