ASAYİŞ - 13 Haziran 2023 Salı 15:07

Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 11 sanığa dava

A
A
A
Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 11 sanığa dava

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve gazeteci Hrank Dink'in öldürülmesine ilişkin davada, haklarında suç duyurusunda bulunulan ve aralarında Erhan Tuncel, Ramazan Akyürek, Yasin Hayal ve Ali Fuat Yılmazer'in de bulunduğu 11 sanık hakkında yeni bir dava açıldı. Sanıkların yargılanmasına yarın İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi’nce başlanacak.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de İstanbul Şişli’de 17 yaşındaki Ogün Samast tarafından silahla vurularak öldürülmesine ilişkin davada, cinayetinin doğrudan Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından yapıldığına dikkat çekilmiş, İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi’nce 26 Mart 2021’de bazı sanıklar hakkında FETÖ üyeliği de dahil olmak üzere bazı suçlar yönünden suç duyurusunda bulunulmuştu. Konuya ilişin yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Hrank Dink ‘maktul’, 5 kişi müşteki ve aralarında Yasin Hayal, Ramazan Akyürek, Erhan Tuncel ve Ali Fuat Yılmazer’in de bulunduğu 11 kişi ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı.
Hazırlanan iddianamede, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007 tarihinde İstanbul Şişli’de bulunan Agos gazetesi önünde ateşli silahla öldürülmesi nedeniyle İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılamada verilen karar sonrası şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunulması üzerine soruşturmaya başlandığı kaydedildi.

Şüphelilerin Hrant Dink’e şahsi, fiziki ve mekansal koruma sağlamadıkları aktarıldı

İddianamede, Dink’in azmettiriciler Yasin Hayal ve grubunca tasarlanıp tetikçi Ogün Samast tarafından öldürülmesi olayında Dink’in öldürüleceğinden ve suç faillerinden şüpheliler Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Faruk Sarı’nın önceden haberdar oldukları, görev, yetki ve konumları gereği cinayeti önleme yükümlülüğü bulunan şüphelilerin görevleri gereği cinayeti işleyecek örgüte operasyon yapmak ve Dink’e şahsi, fiziki ve mekânsal koruma sağlamayarak FETÖ/PDY silahlı terör örgütü adına ve yıkıcı emelleri istikametinde hareket ettikleri belirtildi. Şüphelilerin Dink cinayeti öncesinde bilgi sahibi oldukları ve cinayet sonrası örgütün hedefleri istkametinde İstanbul İstihbarat Şube’yi ele geçirerek 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimine kadar giden süreci başlattıkları ve yürüttükleri de aktarıldı.

Hazırlanan iddianamede, her ne kadar şüpheliler Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduklarına ilişkin açık delil elde edilememişse de, şüpheliler hakkında ele geçen bir kısım delillerin şüphelilerin örgütün yöneticileri ve üyeleriyle belli bir irtibatının olduğu, bu irtibatla şüphelilerin Dink cinayetini işlerken ve sonrasında bu örgütün çıkar ve hedefleri istikametinde hareket ettikleri kaydedildi.

‘’Ben o dönem bu kişilerin FETÖ/PDY terör örgütünün yöneticisi olduklarını bilmiyordum’’

Şüpheli Yasin Hayal’in 6 Haziran 2022’de Savcılığa verdiği ifadesine yer verilen iddianamede, ‘’Şüpheli Yahya Öztürk bana ‘bu bayrak düştü ya Yasin kaldırır ya Erhan kaldırır bu görevler sizin’ şeklinde beyanı olmuştur. Ogün Samast’ın daha önceden vermiş olduğu ifadelerinde belirttiği şüpheli Erhan Tuncel’in bana söylemiş olduğu ‘Ali Fuat ve Ramazan müdür arkamızda’ sözü doğrudur. Ben o dönem bu kişilerin FETÖ/PDY terör örgütünün yöneticisi olduklarını bilmiyordum ancak Erhan Tuncel biliyor olabilir çünkü bu kişilerle ilişkisi ve bağlantısı vardı’’ dediği aktarıldı.

‘’Cinayet Ogün Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel isimli şahıslar tarafından işlemiş bir cinayettir. Benim bu hususta herhangi bir alakam yoktur’’

Şüpheli Ali Fuat Yılmazer’in 14 Haziran 2022’de Savcılığa verdiği ifadesinde ise cinayetin işlendiği dönemde Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nda Şube Müdürü olarak görev yaptığını söylediği iddianamede, ‘’Benim görev yaptığım dönemde cinayetle ilgili şubeye gelmiş herhangi bir yazı yoktu. Ayrıca cinayetin işleneceğine ilişkin bilginin olduğu belge geldiğinde ben yurt dışında görevliydim. Söz konusu belgeden herhangi bir şekilde haberim olmadı. Cinayeti Ogün Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel isimli şahısların işlemiş olduğu bir cinayettir. Benim bu hususta herhangi bir alakam yoktur. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum’’ dediği kaydedildi.

2 sanığa ağırlaştırılmış müebbet ile 35’er yıla kadar hapis talebi

Hazırlanan iddianamede şüpheliler Yahya Öztürk ve Adem Sağlam’ın ‘anayasayı ihlal’, ‘belli bir yükümlülüğün ihmaliyle kasten öldürmeye neden olmak’ ve ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ile 22 yıl 6'şar aydan 35'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.
İddianamede şüpheliler Ramazan Akyürek, Faruk Sarı ve Ali Fuat Yılmazer’in ‘anayasayı ihlal’ suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisleri talep edilirken, diğer şüpheliler Yasin Hayal, Zeynel Abidin Yavuz, Tuncay Uzundal, Erhan Tuncel, Ersin Yolcu, Ahmet İskender’in ‘terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme’ suçundan 5'er yıldan 10'ar yıla kadar hapis cezaları istendi. Şüphelilerin yargılanmasına yarın İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi’nce saat 10.00’da başlanacak.

Sema Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Başkan Pehlivan: "Menemen, Şehit Kubilay ve silah arkadaşlarını bağrına bastı" Şehit Asteğmen Kubilay ile şehit bekçiler Şevki ve Hasan, şehadetlerinin 95. yıl dönümünde Menemen’de törenle anıldı. Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, "Asteğmen Kubilay’ın, kent dışından gelen karanlık odaklar tarafından şehit edilişinin hiçbir izahı yoktur. Ancak Menemen, o günden bu yana Şehit Kubilay’ı ve silah arkadaşlarını bağrına basmış, aziz hatıralarını her zaman saygı, minnet ve sevgiyle yaşatmıştır. Her 23 Aralık’ta aynı inanç ve kararlılıkla burada olmaya devam edeceğiz" dedi. Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı, Menemen dışından gelen bir grubun ilçede başlattığı ayaklanma girişiminde şehit düşen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki, Yıldıztepe’de bulunan Kubilay Anıtı’nda anıldı. Düzenlenen törende Şehit Kubilay ve silah arkadaşları anılırken, Kubilay Anıtı’na çelenk sunuldu ve şehitlikte yatan vatan evlatlarının kabirlerine karanfil bırakılarak dualar okundu. "Şehit Kubilay’ı rahmet ve minnetle anıyoruz" Törene katılan ve 95 yıl önce bayraklaşan şehadetiyle İnkılap Şehidi olarak hafızalara kazınan Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın aziz hatırasını her daim yaşattıklarını ifade eden Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, "Her 23 Aralık’ta burada, bu şehitlikte aynı inanç ve aynı kararlılıkla olmaya devam edeceğiz" dedi. "Dinmeyecek acı" Başkan Pehlivan, "İnkılap şehitlerimiz Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki; bu ülke için hiçbir zaman dinmeyecek bir acıdır. İlçemiz Menemen içinse tam anlamıyla derin bir yaradır. Asteğmen Kubilay’ın, kent dışından gelen karanlık odaklar tarafından şehit edilişinin hiçbir izahı yoktur. Ancak Menemen, o günden bu yana, Şehit Kubilay’ı ve silah arkadaşlarını bağrına basmış, aziz hatıralarını saygı, minnet ve sevgiyle yaşatmayı görev bilmiştir. Bu topraklarda doğan her Menemenli bilir ki; Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay sadece bir asker değildir. O, bir fikrin, bir inancın, bir Cumhuriyet idealinin temsilcisidir. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eserim dediği Cumhuriyetimiz, uğruna şehit ve gazi olanların bizlere mukaddes bir emanetidir. Bu nedenle Şehit Kubilay’ı anmak, bu toprakların bağımsızlık ve özgürlük ruhuna olan bağlılığımızı tazelemektir. Onları hatırlamak, bu toprakların bağımsızlık ve özgürlük ruhuna olan sarsılmaz bağlılığımızı yeniden ifade etmektir. Şehit Asteğmen Kubilay’ın aziz hatırası bize, karanlığa karşı uyanık olmayı, ayrışmaya karşı birlik olmayı, umutsuzluğa karşı inancı korumayı öğretir. 23 Aralık tarihi, Menemen İnkılap Şehitleri’nin yası, saygıyla anıldığı günün adıdır. Bu ve bunun gibi anmalar, siyasete malzeme yapılamayacak kadar kıymetli ve ağır konulardır. Tıpkı dinimiz, kutsal kitabımız, bayrağımız, vatanımız ve elbette Atamız gibi, siyaset üstüdür. Bu nedenlerle bizler, tıpkı 10 Kasım’da Atatürk’ü andığımız gibi, her 23 Aralık’ta da Şehit Kubilay’ın yasını tutuyor, saygı ve minnetle anıyoruz. Ülkesi ve milleti için karanlığa karşı bedenini siper eden tüm şehitlerimizi bir kez daha saygı, minnet ve hürmetle anıyorum. Böylesine karakterli, cesur ve vatanına adanmış evlatlar yetiştiren kıymetli ailelerine de şükranlarımı sunuyorum" dedi.