POLİTİKA - 22 Şubat 2018 Perşembe 03:43

İbrahim Kalın: 'Söz konusu değil'

A
A
A
İbrahim Kalın: 'Söz konusu değil'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Bizim Şam rejimi ile resmi temasımız söz konusu değil. Çatışmasızlık bölgelerini oluşturmak için kurduğumuz bir mekanizma var" dedi.

Düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Afrin bölgesinde PYD-YPG terör örgütüne destek mahiyetinde atılacak her adımın Türkiye için doğrudan meşru hedef haline gelmesi demek olduğunu söyledi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un Ankara ve Şam’ın doğrudan görüşmesi yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine Kalın, “Şuanda bizim Şam rejimi ile doğrudan resmi bir temasımız söz konusu değil. Ancak Astana süreci çerçevesinde üç garantör ülke olarak Suriye sahasında yaşanan gelişmeleri koordine etmek, eşgüdüm sağlamak, ateşkesi hayata geçirmek ve diğer siyasi süreçle ilgili konuları takip etmek için kurduğumuz bir mekanizma var. Zaman zaman bu verdiğimiz mesajlar dolaylı olarak Rusya ve İran üzerinden Şam rejimine iletilmekteydi. Dolaylı bir trafiğin olduğunu biliyoruz ama bizim doğrudan resmi bir temasımız söz konusu değil. Fakat olağanüstü şartlar gerektirdiğinde belli sorunları çözmek için ilgili birimlerimiz, istihbarat birimimiz doğrudan ya da dolaylı belli temaslar kurabilir. Bu zaten istihbarat birimimizin temel görev tanımları arasındadır. Sahada yaşanan bazı gelişmeleri çözmek, bir takım yanlış anlamaları ya da hareketleri önlemek amacıyla yapılabilecek bir takım girişimlerdir. Bizim doğrudan Ankara-Şam arasında kastedildiği manada üst düzey ya da orta düzey siyasi veya diğer alanlarda bir temas trafiğimiz söz konusu değil” diye konuştu.

“Türkiye kendi ulusal çıkarları için gereğini yapmaktadır”

Bazı Avrupa ülkelerinin dışişleri bakanlarının Türkiye’ye uygulanacak vize serbestisi için Türkiye’ye bazı şartlar sundukları yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Kalın, “Birkaç bakanın bireysel açıklamaları oldu. Afrin konusunda bizim kimseye bir izahat borcumuz yok. Baştan itibaren biz bunun gerekçelerini ortaya koyduk. İkide bir önümüze ‘Afrin operasyonu durmalı’ gibi açıklama getirenlere cevabımız budur. Kimseye bir izahat borcumuz yok. Türkiye kendi ulusal çıkarları için gereğini yapmaktadır” şeklinde konuştu.

“Cumhurun ittifakı adı üstünde herkese açık”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BBP Genel Başkanı Destici ile görüşmesi ve BBP’nin MHP-AK Parti ittifakı içinde olup olmayacağının sorulması üzerine Kalın, “Cumhur ittifakı olarak yeni bir süreç başladı. Türk siyasetinde yeni bir sayfa açılmış oldu. Şuanda AK Parti ile MHP arasında bu ittifak üzerinde mutabık kalındı. Bu konuda bir katılmak isteyen başka aktörler olursa cumhurun ittifakı adı üstünde herkese açık” ifadelerini kullandı.

“PYD-YPG terör örgütüne destek mahiyetinde atılacak her adım bizim için de meşru hedef haline gelmesi demektir”

Rejime yakın milislerin Afrin’e girme çabasının şov amaçlı yapıldığının anlaşıldığını kaydeden Kalın, “Biz elbette bunları dikkate alırız. Askeri planlamalar çerçevesinde mutlaka hesaba katılır. Ama bizim Afrin operasyonu üzerinde en ufak bir etkisi dahi söz konusu değil. Böyle bir girişimde bulunan kim olursa olsun bunun ciddi sonuçları olur. Dün de biz bunu gördük, topçu ateşi ile püskürtüldü, geldikleri yere tekrar geri döndüler. Bugün yarın böyle bir teşebbüste tekrar bulunabilirler ama bununla ilgili tedbirler alınmıştır. Orada PYD-YPG terör örgütüne destek mahiyetinde atılacak her adım doğrudan bunların terör örgütleri ile aynı safta yer alması ve bizim için de meşru hedef haline gelmesi demektir. İstihbarat örgütleri arasında bu tür görüşmelerin yapılmasının bir amacı da olağanüstü şartlarda ortaya çıkan bu tür acil sorunlara çözmeye matuftur” açıklamasında bulundu.

“Bu yorumlar maalesef devlet tecrübesinden bihaber olan kişilerin yaptığı yorumlar olarak görülüyor”

CHP’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tillerson'ı kabulünde tercüman olmamasını eleştirmesinin hatırlatılması üzerine Kalın, “Bizim muhalefetin şöyle bir tavrı var; ne yapsanız tersini iddia etmeyi muhalefet zanneden bir tutum içindeler. Amerika ile ilişkiler gerildiğinde ‘neden geriyorsunuz’, Amerika ile ilişkileri ulusal çıkarlarımız çerçevesinde bir tekrar rayına oturtmayı hedeflediğimizde ‘bu doğru bir mutabakat değildir.’ Beklentilerimizi ifade ettim. Üzerinde mutabık kalınan çerçeve bizim ulusal çıkarlarımız ve önceliklerimiz çerçevesinde yürüyebileceğimiz bir zemin oluşturmaktadır. Ama sahadaki somut adımları görmek istiyoruz. Bunun ülkemizin çıkarları açısından ne kadar önemli olduğunu da sahada test etmek suretiyle. Muhalefet de görecektir. Bu görüşmede bir mütercimin bulunmaması, not alınmaması konusu da artık gülünç bir yorum. Sayın Kılıçdaroğlu, ‘Devlet devre dışı bırakılmıştır’ gibi bir ifade kullandı. Devletin başındaki kişi, başkomutan ve cumhurbaşkanı sıfatı ile bu kabulü yapmaktadır, devletin Dışişleri Bakanı o görüşmede görüşmeye verilen öneme binaen tercüme yapmaktadır. Bir mütercim midir devlet burada? Bunu anlamakta ben zorlanıyorum. Bazen bu tür görüşmelerde tercüman alınmaz, bu görüşmeye verilen önemin ifadesidir. Bazen tercümeyi bakan arkadaşımız yapar, ben yaparım, başka arkadaşımız yapar. Bütün bu yorumlar maalesef devlet tecrübesinden bihaber olan kişilerin yaptığı yorumlar olarak görülüyor. Görüşülen bütün konular aynen not ettirilmiştir. İlla her görüşmede o anda bir not tutucu olmak zorunda değildir” dedi.

“Mattis’in yaptığı bu açıklama hayret verici bir açıklama”

ABD Savunma Bakanı Mattis’in gerekirse PKK ile PYD’nin savaştırılabileceğine ilişkin Milli Savunma Bakanı Canikli’ye yaptığı açıklamanın hatırlatılması üzerine Kalın, “Sayın Mattis’in yaptığı bu açıklama hayret verici bir açıklama, herkesi şaşırttı. Öncesinde ve sonrasında böyle bir teklifi başka bir Amerikan yetkilisinden duymadık. Zannediyorum orada da kaldı. Kendileri de bu teklifin çok da inandırıcı bir teklif olmadığını anladılar ve üzerinde de durmuyorlar bu konunun. Belki bu tartışma PKK ile YPG arasındaki organik bağın ne kadar güçlü olduğunu anlaması açısından iyi bir ders olur diye ümit ediyoruz” diye konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Satın almaya son, kıyafetlerini dönüştürüp yenileyecekler Antalya’da Muratpaşa Belediyesi, ‘Bahçede Yaşam Var’ etkinlikleri kapsamında kıyafetlerin geri dönüşümü konusunda atölye çalışması düzenledi. Etkinliğe katılan vatandaşlar, yeni kıyafet satın almadan yenilemeyi ‘Gardroplarımızdaki Olimpik Havuzlar’ başlıklı atölyede öğrendi. Muratpaşa Belediyesi’nin çevre duyarlılığına dikkat çekmek amacıyla 2023’te başlatılan Bahçede Yaşam Var etkinlikleri farklı konularla devam ediyor. Muratpaşa Belediyesi Başkan Vekili Canan Keleş’in katıldığı etkinlik, Demircikara Mahallesi Şirinler Parkı’nda düzenlendi. Kot pantolon üretimi için 7 bin 500 litre su kullanılıyor Tekstil ürünlerini konu alan ‘Gardroplarımızdaki Olimpik Havuzlar’ başlıklı atölye, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mine Aydoğan’ın anlatımıyla gerçekleşti. Aydoğan, Birleşmiş Milletler’in (BM) 2019’da yayınladığı raporuna göre küresel giyim üretimde tek bir kot pantolon üretimi için 7 bin 500 litre su kullanıldığının altını çizdi. Mine Aydoğan, giyim alanında hızla artan tüketim kültürünün azaltılması ve kıyafetlerin geri dönüştürülmesinin çevre korumada önemli bir unsur olduğunu söyledi. Aydoğan ayrıca çeşitli teknikler kullanarak geri dönüştürdüğü kıyafet koleksiyonunun yapım aşamalarını da katılımcılarla paylaştı. ‘Bahçede Yaşam Var’ etkinlikleri devam edecek Muratpaşa Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Ceren Şahin, 2023’te başlattıkları ‘Bahçede Yaşam Var’ etkinliklerini kent sakinleriyle buluşturarak devam ettirmeyi planladıklarını söyledi. Şahin, “Geri dönüştürülebilir her türlü atıkla ilgili nasıl tasarruf sağlayabilir, nasıl tekrar kullanabiliriz, geri dönüşüme gitmeden önce evlerimizde nasıl tasarrufa teşvik edebiliriz diye çalışıyoruz” şeklinde konuştu. “Öğrendiğim tekniklerle, kıyafetlerimi yenileyeceğim” Etkinliğe sosyal medya hesapları üzerinden haberdar olarak katıldıklarını ifade eden Dilek İnce, kızının ikinci el sürdürülebilirlik mağazası olduğunu ve bu atölyede yeni teknikler öğrenerek faydalı olacağı heyecanını taşıyarak geldiğini söyledi. Farklı yenileme tekniklerini bu çalışma sayesinde öğrendiğini aktaran İnce, "Hocamız kıyafetlerini kendisi yapmış, bayıldık, şahane. Evimde dün akşam kıyafet toparlıyordum. Şimdi burada öğrendiğim tekniklerle, onları yenileyeceğim" diye konuştu. Aydoğan, yenileme tekniklerinin yanı sıra pantolonları bluz, şalları etek, pareoları fular gibi farklı formlarda kullanarak, kıyafet çeşitliliğinin alışveriş yapmaya gerek duymadan sağlanabileceğini gösterdi.
Trabzon Tavuk karasına kök hücreli çözüm Halk arasında ‘tavuk karası’ ya da ‘gece körlüğü’ olarak bilenen tıp literatüründe ise ‘Retinitis Pigmentosa’ olarak tanımlanan göz hastalığının kök hücre ile tedavisinin mümkün olduğu belirtildi. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Özel İmperial Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kemal Türkyılmaz, söz konusu göz hastalığının genç yaşlarda ortaya çıkabildiğine dikkat çekti. Türkyılmaz “ Retinitis Pigmentosa hastalığı, halk arasında tavuk karası ya da gece körlüğü olarak tanımlanan genç yaşlarda bulgu vermeye başlayıp zayıf ışıkta veya gece saatlerinde görmeyi zorlaştıran görme alanında daralma ve neticesinde körlüğe yakın görme kaybıyla ilerleyen kalıtımsal bir göz hastalığıdır. Hastalığın türüne göre ilerleme hızı da farklılık gösterebilir. Yaş ilerledikçe gözün sinir tabakasında hücre ölüm hızıyla orantılı olarak görme keskinliği azalır. İlk aşamalarda geceleri görmekte zorlanan hastalar daha sonra loş ışıklarda görme güçlüğü çekmeye başlar. İlerleyen evrelerde gündüz dahi görmek zorlaşır. Hastalığın bazı nadir türleri ise önce gündüz görme azlığı ile başlayabilir” dedi. “Hastalarda sanki bir borunun içinden bakıyormuş hissi oluşur” diyen Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kemal Türkyılmaz “Günümüzde tedavisi henüz netleşmemiş ve yapılamayan kalıtımsal retina hastalıkları, retinitis pigmentosa (tavuk karası - gece körlüğü) ve sarı nokta hastalığının bazı türlerinde tedavi amaçlı kök hücre kullanılmaktadır. Bu tür hastalıklarda gelişen hücre ölümü ‘kök hücre’ desteğiyle durdurulabilir, zayıf hücrelerin aktif hale geçmesi uyarılabilir. Gece körlüğü gibi hastalığının doğasında gittikçe bozulma olan bu rahatsızlığın tam manasıyla tedavisi bulunmamakla birlikte kök hücre ile en azından hastaların görme derecesinin korunduğu ve hastalığın ilerlemesinin yavaşladığı klinik gözlemlerimizde saptanmış olup dünya genelinde gerçekleştirilen en son bilimsel çalışmalarda da bu ümit vadeden sonuçlar ispatlanmıştır. Bununla birlikte kök hücre uygulamasında her hastadan aynı sonuç almak mümkün görünmemektedir. Tanı ne kadar erken konulur ve uygulama ne kadar erken yapılırsa daha yüz güldürücü sonuçlar alınabilir” şeklinde konuştu. Kök hücresi tedavisiyle ilgili de bilgi veren Dr. Kemal Tükyılmaz ”Kök hücre vücudumuzda kemik iliği, diş pulpası, plasenta ve amniyon sıvısı, göbek kordonu gibi birçok farklı dokuda bulunmaktadır. Kök hücreler kendi kendine çoğalma ve dokudaki farklı hücrelere dönüşebilme yeteneğine sahiptir. Kök hücreler oldukça sofistike teknikler ve özel laboratuvar ortamında hazırlanıp Sağlık Bakanlığı’nın bu konudaki mevzuatına bağlı kalarak yetkilendirilmiş kliniklerce özel ameliyat teknikleriyle göze uygulanabilir” ifadelerini kullandı.
Yozgat Sultan 2. Abdülhamit Han’ın yadigarı “Hamidiye Saatli Çeşmesi” aslına uygun restore edilecek Yozgat’ta Çapanoğlu ailesi tarafından Sultan 2. Abdülhamit Han’ın tahta çıkışının 25. seneyi devriyesinde saatli çeşme olarak yaptırılan ancak çeşitli nedenlerle yıpranan Hamidiye Çeşmesi, arşivdeki fotoğraflardan istifade edilerek restorasyon çalışmalarıyla aslına uygun görünümüne tekrar kavuşturulacak. Sultan 2. Abdülhamit Han döneminde inşa edilen tarihi Çapanoğlu Büyük Cami’nin doğu giriş kısmında bulunan ve halk arasında "Saatli Çeşme" olarak bilinen Hamidiye Çeşmesi, yeniden tarihi görünümüne kavuşturuluyor. 1901 yılında inşa edilen ata yadigarı eser, Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde Vakıflar Sivas Bölge Müdürlüğü ile yüklenici firma arasında imzalanan protokol çerçevesinde aslına uygun yenilenecek. Titiz bir çalışmanın gerçekleştirildiği tarihi çeşmenin kitabe ve hatları, hattatlar tarafından eski fotoğraflardan okunarak tasnif edilecek. 1937 yılında kitabeleri ve armaları tahrip edilen Hamidiye Saatli Çeşmesi’nde gerçekleştirilecek restorasyon, 6 ay sürecek ve çalışmalar sonrası tarihi çeşme, kentin önemli simgelerinden biri olarak tekrardan hizmet verecek. Kentteki tarihi eserleri gelecek nesillere bırakmak için çalıştıklarını söyleyen Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, ata yadigarı tarihi Hamidiye Saatli Çeşmesi’nin aslına uygun restore edileceğini duyurdu. “Kadim kültürümüzü gelecek nesillere taşımak için gayret ediyoruz” Yozgat’ın tarihi ile kadim bir coğrafya üzerine kurulduğunu belirten Vali Özkan, “Bu coğrafyada Türk’ün, Türk milletinin sayısız eseri vücut bulmuş, hali hazırda da bu eserler günümüzde yaşamaya devam ediyor. Yozgat merkezde Çapanoğlu Camisi, Başçavuşzade Camisi, Saat Kulesi ve Yozgat Lisesi ve bunun yanı sıra Hamidiye Saatli Çeşmemiz de Yozgat’ın önemli eserlerinden birisi. Tabi biz geçmiş kadim kültürümüzü coğrafyamızla güzelleştirip insanımızın gelenek ve görenekleriyle yaşattığı kültürü gelecek nesillere taşımak istiyoruz. Biz kadim kültürün bizlere bıraktığı eserleri gelecek nesillere emanet etmek üzere çalışmaya devam ediyoruz. Bu kadim kültürün en önemli eserlerinden birisi de Hamidiye Saatli Çeşmesi’dir. Bu eseri eski görünümüne kavuşturmak üzere Turizm Bakanlığımızın himayesinde ve bölge müdürlüğümüzün çalışmalarıyla birlikte restorasyon çalışmalarına başlamış bulunmaktayız. İnşallah kadim çeşmemiz aslına uygun bir şekilde 6 ay içerisinde çalışmaları bitirilerek geleceğe emanet edilecek ve bu şehrin bir güzide eseri olarak gelecek nesillere bırakılacak. Ben bu vesile ile tarihi çeşmemizin onarımında emeğe geçen herkese çok teşekkür ediyorum.” dedi. "Restorasyon çalışması bizi mutlu ediyor" Tarihi çeşmenin restore edilip aslına kavuşturulmasından dolayı duyduğu memnuniyeti ifade eden vatandaşlardan Murat Işık ise, “Yozgat’ta böyle bir eserin restore edilmesi çok güzel bir duygu. Bu çeşmemiz Abdülhamit Han’a ait olması ve restore edilmesi bizi çok mutlu etti.” şeklinde konuştu. (BMG-