GÜNDEM - 27 Nisan 2021 Salı 15:48

İçişleri Bakanı Soylu'dan tam kapanmayla ilgili açıklamalar

A
A
A
İçişleri Bakanı Soylu'dan tam kapanmayla ilgili açıklamalar

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Tam Kapanma Süreci Planlama ve Koordinasyon Toplantısı" öncesinde, Covid-19 tedbirleri kapsamında uygulanacak olan 18 günlük kapanmaya ilişkin açıklamalarda bulundu. 29 Nisan itibarıyla başlayacak olan şehirlerarası seyahat yasağına değinen Bakan Soylu, şehirlerin giriş ve çıkışlarında trafik ekipleri, asayiş ekipleri ve sağlık ekiplerinin yer alacağını aktardı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Tam Kapanma Süreci Planlama ve Koordinasyon Toplantısı” öncesinde, Covid-19 tedbirleri kapsamında uygulanacak olan 18 günlük kapanmaya ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, salgınla mücadelenin en önemli ayağının sağlık olduğunu belirterek, “Siz de vilayetlerinizde bir taraftan Bilim Kurulunun aldığı kararlar, Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı değerlendirmeler, kabinelerde alınan kararlar bunların genelgeye dönüştürülmesi ve neticesinde sizlerle buluşma sürecini hep birlikte yönetiyorsunuz, birlikte yönetmeye çalışıyoruz. Geldiğimiz nokta itibarıyla özellikle Mart ayından itibaren Nisan başında ciddi bir yükselmeyle karşı karşıya kaldık. Uzun zamandır söylediğimiz ve ayakta tutmaya çalıştığımız ana parametrelerimizi etkilemeye ve ciddi bir şekilde tehdit etmeye başladı” diye konuştu.

"Bu sadece tek ayaklı bir süreç değil. Bir taraftan dünyayı da takip ediyoruz"

Bakan Soylu, Mart ayı sonu ve Nisan ayı başı itibarıyla vaka artışlarından sonra yeni birtakım tedbirleri almanın zorunlu hale getirdiğini ifade etti. Aralık ayında alınmış kararlar ile vaka sayısında büyük bir düşüş yaşandığının altını çizen Bakan Soylu, “Şunu açık yüreklilikle ifade etmem gerekir ki burada özellikle Aralık ayında almış olduğumuz tedbirlerle büyük bir düşüş yaşandı. Şimdi 62 binli rakamlardan 40 binli rakamlara yönelik bir önceki kabine toplantısında aldığımız tedbirler çerçevesinde bir düşüş yaşandı. Bunları sürdürebilir kılmak bizim için esastır. Bu sadece tek ayaklı bir süreç değil. Bir taraftan dünyayı da takip ediyoruz. Dünyanın aldığı tedbirleri takip ediyoruz. Avrupa’nın aldığı tedbirleri takip ediyoruz. Kısıtlamalarını, açılmalarını bütün bunları takip ediyoruz. Kendi içimizdeki bölgesel sektörel farklılıkları takip ediyoruz” şeklinde konuştu.

Muafiyet konusuna sıkı denetim

29 Nisan itibarıyla başlayacak olan şehirlerarası seyahat yasağına da değinen Bakan Soylu, şehirlerin giriş ve çıkışlarında trafik ekipleri, asayiş ekipleri ve sağlık ekiplerinin yer alacağını aktardı. Her şehre giriş çıkışta kontrol olacağını söyleyen Bakan Soylu, “Burada bir eksiklik istemiyorum. Eğer burada bir eksiklik kontrol olmazsa sürecin suistimali kolay olur. Şehirler içerisinde bazı noktalarda yine aynı ekiplerin kontrolü bizim açımızdan önemli. Yine bunun yanı sıra en önemli meselelerden bir tanesi birtakım muafiyetlerin suistimalidir. Bunu hep gördük. Otel rezervasyonu yaptırıyormuş gibi yapıyor yola çıkıyor veya bahsettiğimiz alanlardaki birtakım şirketlerde çalışıyor gibi yapıyor. Kendi güzergahının dışında bunu kendine ait muafiyet alanı olarak tanıyor. Millet fedakarlık yapıp evde otururken birileri eline aldığı kağıtla birlikte, ben şu şirkette çalışıyorum deyip bunu istismar ediyor” diye konuştu.

"Seyahat izin belgesi olacak, ücretini ödediğini belirtecek"

Önceki kapanma dönemlerinde otel rezervasyonlarının kısıtlamadan muafiyet hali sağlandığını kaydeden Bakan Soylu, “Bu dönemde sağlamayacak. Kişinin işi var. Ankara’ya gelmek istiyor. Seyahat izin belgesi almış. Seyahat izin belgesiyle otel rezervasyonu yaptırabilir. O da ücretini ödemek ve bunu göstermek karşılığında. Sadece bir rezervasyon kağıdı da yeterli değil. Seyahat izin belgesi olacak, ücretini ödediğini belirtecek” açıklamasında bulundu.

“Tarım için çok önemli bir dönemin içindeyiz”

Cenazelerde 10 kişiye kadar 1. derece yakınlarına otomatik olarak izin verileceği bilgisini veren Bakan Soylu, herhangi bir başvuru yapılmasına gerek kalmayacağını aktardı.
“Tarım için çok önemli bir dönemin içindeyiz” diyen Bakan Soylu, “Vatandaşlarımız tarım bölgelerine gidiyor. Bu konuda da geçmiş dönemde uyguladığımız sistemler var. Bir taraftan çiftçi kayıt sistemi belgeleri var. Bir taraftan müstahsil belgeleri var. Giriyorlar e-devlete kendi çiftçi kayıt sisteminde veya müstahsil kayıt sistemindeki ilgili kurumlardan T.C. kimlik numaralarını yazarak isimlerini buluyorlar. Çok rahat bir şekilde de kendi seyahat belgelerini de alabilmek kabiliyetine sahipler” dedi ve bu konuyu istismar eden kişileri kara listeye alacaklarını, bir daha müracaatlarının alınmayacağını aktardı.

Mahalledeki camilere gidilebilecek

Kısıtlama döneminde camilerin durumu konusunda gelen soruları da yanıtlayan Bakan Soylu, mahalledeki camilere gidilebileceğini aktardı. Camilerin bu konuya riayet eden alanlardan biri olduğunu ve maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyulduğunu söyledi. Şehirlerarası otobüslerde tekrar yüzde 50 kuralına dönüldüğünün de altını çizen Bakan Soylu, emekli maaşı konusunda yöntemin daha sonra belirleneceği bilgisini verdi.

"İstisnada yer almıyor ve kapalı"

Tekellerin açık olup olmayacağı konusunda gelen soruyu yanıtlayan İçişleri Bakanı Soylu, “İstisnada yer almıyor ve kapalı. Bu açıdan hem bir muafiyet yok hem de soru işareti de söz konusu değil” açıklamasında bulundu.
Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezinde (GAMER) gerçekleşen toplantıya valiler, il emniyet müdürleri, il jandarma komutanları ve sahil güvenlik komutanları videokonferans yöntemiyle katılım gösterdi.

Mevlüt İşli – Ali Nargüner
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Hastaneden dönen karı koca kaza yapıp hastanelik oldu Aksaray’da hastanedeki muayenesinin ardından eşiyle birlikte Taşpınar beldesine giden karı koca yolda geçirdiği trafik kazası sonucu hastanelik oldu. Kaza, Aksaray - Adana Karayolu organize sanayi yakınlarında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray’dan Adana istikametine seyreden Süleyman D. (52) idaresindeki 70 BF 450 plakalı Scanıa marka tır, hastanedeki muayeneden Aksaray’ın merkeze bağlı Taşpınar beldesindeki evlerine giden Durmuş A. (62) yönetimindeki Fiat marka hafif ticari araç ile kavşakta çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle hafif ticari araç refüje çıkarak durabilirken, araç sürücüsü ve yanında yolcu konumundaki eşi Lefan A. (62) hafif şekilde yaralandı. Kazayı gören diğer araç sürücüleri durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine polis, jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi. Kısa sürede kaza yerine gelen sağlık ekipleri yaralı kadını ambulansla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırırken, sürücü Durmuş A. ise tedaviyi reddetti. "Tır gelmeden geçerim dedim ama geçemedim" Yaşanan kazayı anlatan Durmuş A., "Ana yola çıkarken bu taraf serbestti, diğer yönden tır geliyordu. Tır gelmeden geçerim dedim ama geçemedik çarpıştık" dedi. Polis ve jandarma ekipleri kazayla ilgili inceleme yaparken karayolunda bir başka kazanın yaşanmaması için güvenlik önlemleri alındı. Kazayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde tahkikat başlatıldı.
Ankara Kümeste yaşamaya mahkum edilen çocuklar kurtarıldı Ankara’da amcaları ve yengeleri tarafından kümeste yaşamaya mahkum edilen biri engelli 3 kardeş kurtarıldı. Ankara’da yengeleri ve amcaları tarafından kümeste yaşamaya mahkum edilen engelli Adnan ve kardeşleri, sosyal medya fenomeninin yayınladğı video ile durumun ortaya çıkmasının ardından kümesten kurtarıldı. Suriye uyruklu ailenin 4 çocuğuna kendi evinde baktığı, biri engelli olan 3 yeğenini de güvercinlerin ve tavukların olduğu kümese attığı ortaya çıktı. Mahalledeki bir vatandaş, olayı fark etmesinin ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na, Ankara Valiliği’ne ve sosyal medya fenomenine ihbarda bulundu. Fenomenin dün akşam saatlerinde çocukları kümesten çıkarttığı video, sosyal medyada gündem oldu. Yenge ve amcaya çocuklara bakmaları için maaş bağlandığı ancak çiftin çocuklara bakmadığı iddia edildi. "Yukarıya alıyorlar, sonra akşamları bu kümes gibi yere atıyorlar" Sosyal medya fenomenine ve bakanlığa kümeste kalan çocuklar için ihbarda bulunan Volkan Altınışık, engelli Adnan ve iki kardeşinin kümeste kaldığını 28 Kasım’da öğrendiğini belirtti. Ardından Valiliğe ve bakanlığa da haber verdiğini söyleyen Altınışık, aynı zamanda "Ankara Abisi" isimli sosyal medya fenomenine de ihbarda bulunduğunu dile getirdi. Altınışık, "Bu çocuklar burada yatıyor kümes gibi bir yerde. Yengesine maaş bağlamışlar, düzenli olarak her ay maaş veriyorlarmış. Dedim ki ‘Bu kadın buna bakmıyor. Bakıyorum diye sizi kandırıyorlar, yukarıya alıyorlar, sonra akşamları bu kümes gibi yere atıyorlar’ diye kendilerine söyledim" şeklinde konuştu. "Para alıp bakacağını söylüyor ama bakmıyor" Çocuklara mahallelinin yardım ettiğini ama kendilerinin durumu yeni öğrendiğini aktaran Altınışık, "Bu konunun devamlı takipçisiydim. Şimdi soğukta yatıyorlar. Vicdanen dayanamıyordum artık. Yapacağım bir şey yoktu. Ankara Abisi’ni aradım. Ankara Abisi de hemen ilgilendi, videoları attım. Hemen geldiler. Onların da hazır kurulu bir evleri vardı, oraya yerleştirdiler. Ondan sonra Sosyal Hizmetler geldi dün. Çocukları oradan da aldılar. Tabii almaları gerekiyordu. Adnan engelli olduğu için bakıma ihtiyacı vardı. Zaten yengesinin dört tane çocuğu var. Dört kardeş de bunlar. 8 tane çocuğa kadın da bakamaz bir nevi ama para alıp bakacağını söylüyor ama bakmıyor" ifadelerini kullandı. "İnşallah sıcak bir yuvaları olur" Kümeste sadece Adnan’ın kalmadığını, diğer kardeşlerinin de orada yaşadığını dile getiren Altınışık, "Şimdi bunların annesi yok, babası yok. Babası Suriye’ye kaçmış, annesi burada başkasıyla evlenmiş. Ben ihbarda bulundum. Artık değerlendirdiler, sağ olsun her kurum ilgilendi, geldiler. İnşallah sıcak bir yuvaları olur. Tek dileğimiz bu. Sadece engelli Adnan kalmıyordu. Adnan’ın kardeşi vardı dedi. "Çocuklar yedi senedir burada kalıyormuş" Altınışık, ailenin Suriye uyruklu olduğunu anlatarak, "Yenge kendi çocuklarına tabii yukarıda bakıyordu, bunlar burada kalıyordu. İşte karınları aç oluyordu. Yemek getiriyordum, bir şeyler getiriyordum. Çocuklar yedi senedir burada kalıyormuş. Ben buraya yeni geldim, bir sene oldu. Arka taraf yıkılıp bu taraf açılınca ben bunları görmeye başladım bu taraftan. Daha önce görsem daha önce müdahale ederdim ben bu olaya" diye konuştu. "Biz gelirken çocukları içeri alıyordu, biz giderken çocukları atıyordu" Mahalle sakinlerinden Suna Niga ise, "Üç senedir sağdan soldan yardım getiriyorum çocuklara. Ama yenge bakmıyordu. Yenge alıyordu, kendi çocuklarına giydiriyordu, Adnanlara giydirmiyordu. Biz gelirken çocukları içeri alıyordu, giderken atıyordu, yani öyle oluyordu. Yengeyle amcayı yakaladılar sonra neden atıyor diye" açıklamasında bulundu.
Hakkari VEDAŞ’ın ihmali can ve mal güvenliğini tehdit ediyor: Yüksekova’nın kalbi tehlike saçıyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, özellikle Okullar Bölgesi’nin en işlek noktası olan İpekyolu üzerindeki elektrik direklerinin durumu, adeta faciaya davetiye çıkarıyor. Yıllar önce Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş. (VEDAŞ) tarafından düzensiz bir şekilde bırakılan bu eski direkler, hem yayaların ve öğrencilerin can güvenliği için ciddi bir tehlike oluşturuyor hem de bölgeyi "görüntü kirliliğine" boğuyor. İpekyolu’nda, özellikle öğrencilerin ve velilerin yoğun olarak kullandığı Okullar Bölgesi’nde yer alan eski elektrik direkleri, bakımsızlıkları nedeniyle her an devrilme ve kazaya neden olma riski taşıyor. Direklerden sarkan kablolar ve derme çatma yapı, bölgedeki can ve mal güvenliğini doğrudan tehdit ederken, Yüksekova’nın bu en önemli aksı estetik açıdan da kabul edilemez bir tablo sunuyor. "Faciaya dönmeden önlem alınmalı" Günün her saatinde insan yoğunluğunun yaşandığı bu kritik noktada, vatandaşlar kazaların "an meselesi" olduğunu belirterek yetkililere acil önlem çağrısı yaptı. Can güvenliğinin tehlikede olduğunu vurgulayan lise öğrencisi Melis Çelik, yaşadığı endişeyi şöyle dile getirdi: "Burada okul okuyorum, sürekli buradan gelip geçiyorum. İnanın, her gidişimiz ve gelişimiz tehlike altında. İnşallah kısa sürede önlem alınacak. Ayrıca acayip bir görüntü kirliliği var, bunu bitirmek gerekiyor." Bölgede ikamet eden ve çocukları bu yolu kullanan bir diğer vatandaş Kemal Gümüşgöz ise duruma sert tepki gösterdi: "Ben de burada oturuyorum ve 5 öğrencim var, onlar da buradan gergin gelip geçiyor. Allah korusun, birinin başına bir tel düşerse faciaya döner! Onun için derhal önlem alınmalı, hem de acil. Bu durum aynı zamanda büyük bir görüntü kirliliğine sebep oluyor. Bu kadar da olmaz artık, önlem alın". Yüksekova halkı, VEDAŞ ve ilgili kurumların, bir felaket yaşanmadan bu tehlike saçan direkleri modern ve yer altına alınmış sistemlerle değiştirmesini talep ediyor.