GÜNDEM - 07 Mart 2021 Pazar 18:28

İçişleri Bakanlığından şiddet mağduru kadınlar için Elektronik İzleme Merkezi

A
A
A
İçişleri Bakanlığından şiddet mağduru kadınlar için Elektronik İzleme Merkezi

İçişleri Bakanlığı Elektronik İzleme Merkezi ile elektronik kelepçe takılı kadına şiddet zanlıları takip edilirken, kadınlar "Kadın Acil Destek (KADES)" uygulaması ile anında güvenlik güçlerini yardıma çağırabiliyor.

İçişleri Bakanlığı Elektronik İzleme Merkezi tanıtım programında aile içi ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla birçok projenin hayata geçirildiğini belirten Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanı Levent Tuncer, “Aile içi ve kadına yönelik şiddeti önleme adına İçişleri Bakanlığı olarak özellikle 2020 yılı içerisinde önemli çalışmalar yapılmış, bu kapsamda özellikle ‘Elektronik Kelepçe İzleme Merkezi’nin şu anda bakanlık içerisinde bulunan kompleks dahilinde yeniden yapılandırılması ve hizmete girmesi 2021 yılı Ocak ayı ile başlamış ve şu an 81 ilimizde bu kelepçe uygulama işlemi devam etmektedir. Bununla birlikte 2020 yılı içerisinde 81 ilde bin 5 adet ‘Aile içi Şiddet Büro Amirliği’ kurulmuş ve bu kapsamda bu tarihten itibaren bu tür olaylara maruz kalan kişilerin müracaatları, ifadeleri, beyanları, Aile içi Şiddet Büro Amirlikleri tarafından hem jandarma hem emniyet teşkilatımız olarak bu bürolarımızda alınmaya başlamıştır” şeklinde konuştu.

 

“Elektronik kelepçe takılı şahısların izlenmesini bu merkezden takip ediyoruz”

Elektronik İzleme Merkezi hakkında bilgiler veren Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Şube Müdür Vekili Dr. Sibel Özdemir de, “Mağdur İzleme Ünitesi olarak nitelendirdiğimiz, elektronik kelepçe olarak bilinen üçlü ünitemiz var. Mahkeme kararları doğrultusunda biz şüphelinin yani şiddet uygulayanın, şiddet mağduruna yaklaşmaması yönünde verilen mesafe kuralına göre burada sistemde izlemesini yapıyoruz. Eğer yükümlü, mağdura yaklaşırsa veya mahkeme kararı doğrultusunda verilen; ev, iş yeri, okul gibi yasaklı bölgelere yaklaşmaya çalışırsa izleme personelimizin izlemiş olduğu ekrana bir uyarı düşüyor. Bu uyarıya istinaden de izleme personelimiz eş zamanlı olarak da hem yükümlüyü hem de mağduru arıyor. Yükümlüyü arama gerekçesi bulunduğu koordinattan ayrılması, çünkü mağdura yaklaşıyor. İhlal gerçekleştirdiği yönünde ikazda bulunuyor. Mağdura ise yükümlünün her halükarda harekete devam etmesi ihtimalini göz önüne alarak, mağdurla irtibat kurarak kendini güvenli bölgeye alması, kendisini koruması için bir ekip gönderileceği yönünde ifadede bulunuyoruz. Yükümlü hareketine devam ederse kolluk personelimiz tarafından orada bertaraf edilerek hakkında gerekli işlemler başlatılıyor” diye konuştu.

İçişleri Bakanlığından şiddet mağduru kadınlar için Elektronik İzleme Merkezi

“Eğer şahıs kelepçeye yönelik sabotaj girişiminde bulunursa merkeze uyarı geliyor”

Elektronik kelepçe takip sistemi de olarak bilinen sistemler hakkında bilgi veren Dr. Sibel Özdemir, “Üçlü set olarak adlandırdığımız üçlü ünite; ‘Elektronik İzleme Sistemi’ iki ünite yer alıyor. Elektronik kelepçe olarak ifade ettiğimiz aparat yükümlünün ayak bileğine takılıyor. Kendisiyle yine aynı şekilde iletişim kurmak hem de iki sistemin birbiri ile olan bağlantısının sinyalini GPS üzerinden alabilmek için kullandığımız bir sistem. Diğer sistem ise hem mağdur ile iletişim kurabilmek hem de mağdurla her iki cihazın etkileşiminden yola çıkarak burada takip yapmamıza yarayan üniteler. Eğer yükümlü şarj etmezse veya kelepçeye yönelik bir sabotaj girişimi olursa; kayışı kesme, koparma, klips olarak ifade ettiğimiz aparatı çıkarma ya da farklı bir şekilde, cihazı ayak bileğine çıkarmaya yönelik bir teşebbüs olursa yine aynı şekilde izleme personelimizin ekranına bir uyarı düşüyor. Bu uyarıya istinaden aynı şekilde müdahale prosedürümüz yeniden başlatılıyor. Yükümlünün bu hareketten vazgeçmesi, eğer vazgeçmemesi yönünde bir irade gösteriyorsa, kolluk personelimizin giderek kendisine müdahale etmesi sağlanıyor” ifadelerini kullandı.

Sadece kelepçe uygulanan yükümlüye değil, diğer etmenlere karşı da mağdur kişinin önlenmesi amaçlı ‘panik butonu’ sisteminin de uygulandığını aktaran Dr. Özdemir, “Sadece eğer yükümlü değil, yükümlünün dışında da kendisine zarar vereceğini; yükümlünün yakınları, akrabaları vesaire tarafından zarar geleceği yönünde bir rahatsızlığı olursa mağdurun, kendisine verdiğimiz ünitede bir panik butonumuz var. Bu butona bastığı anda izleme personelimizin ekranına ‘mağdur panik butonuna bastı’ yönünde bir ihbar geliyor. Doğrudan bu ünite veya cep telefonu üzerinden mağdurla iletişime geçiyoruz. Olayın aslını öğrenerek müdahale edilmesini sağlıyoruz” açıklamasında bulundu.

Elektronik İzleme Merkezi şu an 79 kararın aktif takibini yapıyor

Elektronik İzleme Merkezi, 6284 sayılı Kanun kapsamında haklarında "teknik yöntemler takip" kararı verilen kişilerin takibinin yapılabilmesi amacıyla İçişleri Bakanlığı Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi’nde (GAMER) Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı tarafından kuruldu. Elektronik İzleme Merkezi'nde 25 Ocak tarihi itibariyle 81 ilde (polis ve jandarma bölgesinde) bin adet kapasiteli "Elektronik Kelepçe Uygulamasına" başlanıldı. Teknik yöntemlerle takip kararlarından Ankara’da 17, Antalya’da 7, Aydın’da 7, Adana’da 13, Bursa’da 4, Eskişehir’de 5, İstanbul’da 6, İzmir’de 5, Gaziantep’te 5, Sakarya’da 3, Mersin’de 2, Denizli, Kütahya, Samsun, Bilecik ve Batman’da ise 1 adet olmak üzere 79 kararın takibi aktif olarak yapılıyor.

İçişleri Bakanlığından şiddet mağduru kadınlar için Elektronik İzleme Merkezi

92 bin 406 kadın acil durumlarda KADES uygulamasını kullanarak ihbarda bulundu

İçişleri Bakanlığınca verilen bilgilere göre 24 Mart 2018 tarihinde hizmete giren "Kadın Acil Destek (KADES)" uygulamasını 7 Mart 2021 itibarı ile 1 milyon 535 bin 830 kişi indirdi, 92 bin 406 kadın acil durumlarda uygulamayı kullanarak ihbarda bulundu. Şiddet mağduru kadınların daha etkin korunması İçin 6284 sayılı Kanun'a istinaden kolluk tarafından gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında şiddet uygulayanlara yönelik 2019 yılında 165 bin 633 kişiye 446 bin 87 önleyici tedbir kararı verilirken, 2020 yılında yüzde 64 oranında artışla 272 bin 315 kişiye 687 bin 476 tedbir kararı verildi. Şiddet mağdurlarına yönelik 2019 yılında 87 bin 526 kişiye 53 bin 948 koruyucu tedbir kararı verilirken, 2020 yılında yüzde 39 oranında artışla 121 bin 534 kişiye 82 bin 988 koruyucu tedbir kararı verildi.

Öte yandan Bakanlık tarafından verilen bilgilere göre 2019 yılında polis ve jandarma sorumluluk bölgesinde 336 kadın cinayeti meydana gelirken, 2020 yılında 267 kadın cinayeti meydana geldi. Kadın cinayetlerinde bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 21 oranında düşüş sağlandı.

Utku Şimşek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.