ÇEVRE - 26 Eylül 2019 Perşembe 09:38

İhracatı durma noktasına getiren zararlıya karşı önlem artıyor

A
A
A
İhracatı durma noktasına getiren zararlıya karşı önlem artıyor

Rusya'ya son 1 buçuk yılda ihraç edilen tonlarca nektarin, kırmızı erik ve narenciyede Akdeniz meyve sineğinin ortaya çıkması sonucu geri gönderilen ürünlerin ardından Adanalı üreticiler bu yıl narenciye ilaçlaması konusunda titiz davranıyor. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, “Akdeniz meyve sineğinin ihracattaki toleransı sıfırdır. Gümrük kapılarında bir tek bulaşmış meyve bulunsa dahi tarımsal üretimi durma noktasına getirmektedir” dedi.

Akdeniz meyve sineği, önlem alınmazsa meyve bahçelerini kırıp geçiriyor. 2018 yılında hava ılıman geçince büyük bir popülasyona ulaşan turunçgil başta olmak üzere birçok meyve üzerinde problem teşkil eden Akdeniz meyve sineğine karşı kentte Temmuz ayından bu yana ilaçlamalar sıklaşmaya başladı. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, bu sene turunçgilde Akdeniz meyve sineğine rastlanmadığını söyledi.

Doğan, ülke narenciyesinin yaklaşık yüzde 30’unun üretildiği Adana’da, zararlıya karşı önemli çalışmalar yapıldığını ve bu ayın ortalarında başladıkları ilaçlama çalışmalarını, 10’ar gün arayla, hava sıcaklığı 16 derecenin altına düşene kadar sürdüreceklerini belirtti. Bu yıl zararlı sayısında düşüş olduğunu aktaran Doğan, “2018 yılında havanın ılıman gitmesinden dolayı Akdeniz meyve sineği ovamızda erken göründü. Çünkü hava sıcaklığı 16 derecenin üzerinde seyrettiği dönemlerde Akdeniz meyve sineği faaliyetine başlar. Ovamızda Akdeniz meyve sineği ilaçlamalarımız da meyve boyu yarı ve 3’te 2 dönemlere eriştiğinde tuzaklar asılarak ilk ergin çıkışı görülür. Bu görüldükten sonra 10 günde bir meyvede ilaçlama yapılır ve biz de ziraat odası olarak belediye ve valilik işbirliğinde toplu ilaçlama kararı aldık” diye konuştu.

İhracatı durma noktasına getiren zararlıya karşı önlem artıyor

Doğan, zararlıya karşı kültürel önlem olarak ağaçlardan düşen meyvelerin toplanıp bahçelerden uzaklaştırılması gerektiğine işaret ederek, “Ağaç üzerinde kalan vuruklu meyvelerin toplanıp imha edilmesi gerekiyor. Bunların ya siyah poşetler içerisine konulup güneş altında 3-4 gün durup imha edilmesi ya da toprağın altında çukur kazılarak oraya gömülmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

“Hasada 10 gün kala ilaçlama biter”

Şu anda hiçbir üründe Akdeniz meyve sineğinin olmadığını aktaran Mehmet Akın Doğan, şöyle devam etti:
“Akdeniz meyve sineği ilaçlamasında 1 kimyasal ilaçlama, 1 kültürel önlemler ve 1 biyoteknik mücadele var. Bunların içinde olmazsa olmaz kimyasal mücadele. Kimyasal mücadelede ağaçların güney ve güneydoğu tarafından yerden 1 ile 1 buçuk metre yüksekliğinde ve 1 buçuk metre çapında dış yüzeyine omuz pompası ile bir ağaç boş, bir ağaç dolu ilaçlama yapılarak 10 günde bir devam eder. Havalar soğuyup 16 derecenin altına düştüğünde ve hasada 10 gün kala ilaçlama biter. Genelde turunçgil başta olmak üzere birçok üründe zarara yol açan Akdeniz meyve sineği ülkemizdeki meyvelere bazen sıkıntı oluşturdu. Şu anda ülkemizde hiçbir meyvede Akdeniz meyve sineği yok. 2018’de popülasyon arttı, çok büyük önlemlerle ve ilaçlamalarla bununla baş ettik. Sadece Mayıs ayında şeftali, nektarin ve kayısıda eksik kaldık. Narenciyede olmasın diye önlem aldık ve şu ana kadar Akdeniz meyve sineğine rastlanılmadı.”

İhracatı durma noktasına getiren zararlıya karşı önlem artıyor

Akdeniz meyve sineğinin ihracattaki toleransının sıfır olduğunu vurgulayan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, “Gümrük kapılarında bir tek bulaşmış meyve bulunsa dahi tarımsal üretimi durma noktasına getirmektedir. Bizim için bu çok önemli. Turunçgil başta olmak üzere bütün ürünler yurt dışına gittiğinde ve orada tek bulaşmış meyve bulunduğunda o meyve ya orada imha edilir, ya geri gönderilir ya da ihracatımızı durma noktasına getirir. Biz de ilaçlamaya çok önem gösteriyoruz” şeklinde konuştu.

Umutcan İşledici - Elif Ayşenur Bay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Portakal Çiçeği Karnavalı renkli görüntülere sahne oluyor Adana’da bu sene 12’ncisi düzenlenen Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı renkli görüntüleri sahne olmaya devam ediyor. Karnavalda kimisi yöresel kıyafetler kimisi de kral kostümüyle dolaşıyor. Portakal çiçeği kokusunun insanlar üzerinde oluşturduğu mutluluk, heyecan, sevgi ve aşk duygusunu tüm Türkiye’nin yaşaması fikriyle ortaya çıkan 12’nci Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı 13 Nisan’da başladı. 21 Nisan tarihine kadar sürecek karnaval bu yıl ilk kez Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Türkiye Kültür Yolu Festivalleri iş birliğiyle daha zengin içerikle oluşturuldu. Her yıl büyüyen karnaval kapsamında stantların da sayıları artırılarak Atatürk Parkı ve Merkez Park’a yayıldı. Yiyecek stantları Atatürk Parkı’nda, hediyelik eşyalar ise Merkez Park’ta yer aldı. Vatandaşlar akın etti Çok sayıda ziyaretçi, stantları gezip hatıra fotoğrafı çekildi. Dron ile görüntülenen festival alanında kimisi yöresel kıyafetler kimisi de kral kostümüyle dolaşıp renkli görüntüler oluşturuyor. Esnaf da, vatandaş da mutlu Karnavalda stant açan esnaf mutlu olurken, karnavala katılanlar da doyasıya eğleniyor. Karnavalda stant açan esnaftan Zafer Geyik İhlas Haber Ajansı’na konuştu. Geyik, “Karnaval çok güzel ve keyifli geçiyor. İnsanlar çok mutlu, esnaf çok mutlu. Herkes sürekli oynuyor ve yurt içi ve yurt dışından binlerce insan alana akın ediyor. Çok güzel ve huzurlu bir karnaval geçiriyoruz” dedi. “Herkesi bekliyoruz” Gökhan Kaya isimli vatandaş ise karnavalın çok güzel geçtiğini belirterek, “İnsanlar çok güzel eğleniyor. Herkesi buraya bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Karnavalda kral kostümüyle gezen Hüseyin Şen, “Kral kostümüyle gezdiğimi görenler gelip fotoğraf çekiliyor. Festival çok renkli geçiyor. Yurt içi ve yurt dışından binlerce insan şimdiye kadar geldi. Hafta sonu bu yoğunluğun daha da artacağına inanıyoruz” diye konuştu. Kebapçı esnafından Sezar Yiğit ise karnavalda en çok tüketilen yemeğin Adana Kebap olduğunu ve herkesin kebaba rağbet gösterdiğini söyledi.
Mersin Çocuklar, 23 Nisan Uluslararası Çocuk Festivali’nde buluşacak Mersin Büyükşehir Belediyesi, çocukları 23 Nisan Uluslararası Çocuk Festivali’nde buluşturacak. Büyükşehir Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla 20-23 Nisan arasında gerçekleştirilecek etkinlikler kapsamında spor, kültür, sanat ve eğlence dolu bir dizi etkinliğe imza atacak. Çocuklar, festival boyunca spora, sanata, kültüre ve eğlenceye doyacak. Tarsus, Silifke ve Anamur’un yanı sıra kent merkezinde bulunan Özgecan Aslan Barış Meydanında binlerce çocuğun buluşacağı etkinliklere 21 Nisan’da alışveriş merkezlerinde yapılacak lansmanla start verilecek. Konserler, dans gösterileri, çocuk atölyeleri ve sahne etkinliklerinin yanı sıra çocuk koşusu ve Tarsus’ta çocuk bisiklet şenliği de düzenlenecek Uluslararası Çocuk Festivali 23 Nisan’a kadar sürecek. "Çocuklara unutulmaz bir 3 gün yaşatmayı hedefliyoruz" Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü Bengi İspir Özdülger, çok arzu ettikleri festivali gerçekleştirmekten dolayı mutlu ve heyecanlı olduklarını belirtti. Mersin’in dört bir yanında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı coşkuyla kutlayacaklarını ifade eden Özdülger, "Uluslararası Çocuk Festivalimize 14 ülkeden 350 çocuğumuz gelecek. Aynı zamanda ülkemizden de özellikle deprem bölgelerinden çocuk halk dansları toplulukları gelecek" dedi. Planlanan program hakkında da bilgi veren Özdülger, danslarla, spor faaliyetleriyle ve kültürel etkinliklerle çocuklara unutulmaz bir 3 gün yaşatmayı hedeflediklerini kaydetti. "Spor ve sanat, vatandaşların en önemli tutkalıdır" Amaçlarının halkı kültür, sanat ve sporla bir araya getirmek olduğunu dile getiren Özdülger, "Spor ve sanat, vatandaşların en önemli tutkalıdır. Onları bir araya getirip sadece bir duygu üzerinden yoğunlaşmasını sağlayan, izledikleri spor karşılaşması veya sanat çalışmasıyla bir araya gelmesini sağlayan en önemli unsur. Bunu bilinciyle çalışmalarımızı şekillendiriyoruz. Hedefimiz halkımızı, sporla, sanatla ve kültür etkinlikleriyle daha fazla buluşturarak güzelliğimizi, paylaşmak ve tüm dünyaya sunmak" diye konuştu. Çocukların enerjisinin ve güzelliğinin yansıyacağı festivali pek çok etkinlikle taçlandıracaklarını vurgulayan Özdülger, Mersin’e yaraşır bir festival olacağını belirtti. İlkini gerçekleştirecekleri festivalin devamını getirmek istediklerini vurgulayan Özgülder, gerçekleştirecekleri şenliğe tüm vatandaşları davet etti.
Hatay Depremzede vatandaşlar TOKİ konutlarına taşındılar HATAY (İHA) – Depremin vurduğu Hatay’ın Payas ilçesinde yapımı tamamlanan TOKİ konutlarına taşınan afetzede Abik ailesi, yeni yuvalarında yaşamanın heyecanını hissediyorlar. Asrın felaketinde Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmiş, on binlerce konut yerle bir olmuştu. Deprem sonrası bölgenin yeniden ayağa kalkması için çalışmalara kısa sürede başlanmıştı. TOKİ tarafından yapımına geçtiğimiz yıl depremin hemen ardından başlanan afet konutları, hak sahiplerine teslim edilmeye başlanmıştı. Payas ilçesinde çevre düzenlemeleri tamamlanan konutlarda vatandaşlar yaşamaya başladı. Afet konutlarının ilk sakinlerinden olan Abik ailesi, yeni evlerinin heyecanını yaşıyorlar. Depremzede Hatice Abik, "Yeni evime yerleşerek ilk gün kurban kestim ve ailemi ağırladım. Devletimizden, milletimizden Allah razı olsun" dedi. "Allah’a çok şükür hamdolsun yapanlardan, emeği geçenlerden" 83 yaşındaki Mustafa Abik, yeni yuvasında emeği olanlara teşekkürlerini dile getirerek, "Allah o günleri göstermesin gerçekten çok büyük bir felaket oldu. Evlerimiz böyle gitti geldi. Merdivenin bütün şeyleri yere düştü. Kontrole gelip ağır hasarlı bu binanın yıkılması lazım sonra geldiler yıktılar. Allah’a çok şükür hamdolsun yapanlardan emeği geçenlerden. Devletimizden Allah razı olsun gerçekten. Büyük bir mükafat bu bizim için Allah razı olsun" dedi. "Yerleşince hemen gittim bayramın birinci günü, kurban aldım geldim kestirdim" Evine bayramın birinci günü yerleştiğini ve ardından kurban kestiğini dile getiren 70 yaşındaki Hatice Abik, "Gece sahura kalktık, oturduk ancak bir gürültüyle mübarek geldi. Kapıya zor kalkıp gittim, kapıdan tutundum. Kapıdan tutundum böyle elimi vura vura elim kırılmış başka yerde bitmiş, sabahtan kalktım elim böyle şişmiş. Takside kaldık 2-3 gece, takside kaldık sonra oğlan geldi bizi Ankara’dan aldı gitti. Ankara’ya götürdü, 1 ay orada kaldık. Hamdolsun Allah’a binlerce şükürler olsun yüce Mevla’ma. Devletimizden, milletimizden ya Rabbim yapanlardan Allah razı olsun. Yerleşince hemen gittim bayramın birinci günü, kurban aldım geldim kestirdim. Yemek yaptım çoluğu çocuk hepsini çağırdım, bayramın 1. günü hepsine burada yedirdim. Belki 50 kişi erkek, 25 kişi de kadın vardı. Memnun oldum Allah razı olsun oğlum, yapanlardan, edenlerden, emeğe geçenlerden Allah razı olsun hepsinden de” ifadelerini kullandı.