GÜNDEM - 09 Şubat 2023 Perşembe 12:18

İkinci deprem enerjinin daha geniş alana yayılmasına neden oldu

A
A
A
İkinci deprem enerjinin daha geniş alana yayılmasına neden oldu

Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde 10 ili etkileyen depremin geniş bir alanda büyük bir etki oluşturmasının nedenlerini anlatan Jeofizik Yüksek Mühendisi Serhat Durmuş, “İkinci deprem enerjinin daha geniş alana yayılmasına neden oldu” dedi.

İstanbul Esenyurt Üniversitesi Öğr. Görevlisi, Jeofizik Yüksek Mühendisi Serhat Durmuş, 7.7’lik depremin çok büyük bir enerji açığa çıkararak diğer faylara enerji aktarımı yapıp Doğu Anadolu Fay Hattı boyunca düzlemsel olarak bir seri deprem hareketi başlattığını aktardı. Aynı gün içerisinde yaklaşık 9 saat sonra 7.6’lık ikinci depremin enerji dağılımını çok daha büyük bir alana yaydığını belirten Durmuş, ilk depremde 180 kilometrelik bir kırılma olmasına rağmen ikinci depremle birlikte 10 ilde yaklaşık 300 km’lik bir enerji etki alanı oluştuğunu kaydetti.

“Binalar kumdan kaleler gibi yıkılmış”

Bölgedeki bina yapılarını değerlendiren Serhat Durmuş, “Evlerin durumuna baktığımızda hazır beton kullanılmayan, yapı denetimi almamış ve genelde eski tip binaların olduğunu görüyoruz. Bu eski tip binalar 1999 öncesinde yapılmış olan binalardır. Yıkıntıları kontrol ettiğimizde ise beton sınıfının da çok düşük olduğunu hatta binaların kumdan kaleler şeklinde yıkıldığını görüyoruz. Binalar yan yatmadı, insanların kurtarılabileceği şekilde yıkılmadılar. Yukarıdan aşağıya tuzla buz oldular” dedi.

İkinci deprem enerjinin daha geniş alana yayılmasına neden oldu

“Binaların çoğu ağır hasar aldı kısa süre sonra hepsi yıkılacak”

Depremin bu kadar yıkıcı olmasının en önemli sebeplerinden birinin bölgenin zemin yapısının bina yapımına uygun olamaması olarak yorumlayan Durmuş, “Bölgedeki fay sistemi bilinen bir gerçekti. 1999 öncesi yapılan binalar zeminlere göre yapılmadı. Bölgede ayrıntılı bir jeofizik çalışma yapılsa binaların bulunduğu yerlere belki de hiç bina yapılmaması gerektiği ortaya çıkacak. Binalar rastgele yapıldığı için yıkıldı ve ağır hasar gördüler. Bu binaların çoğu şu an yıkılmamış olsa da ağır hasar aldıkları için depremin ilerleyen dönemlerinde, bundan iki-üç ay sonra zaten yıkılacaklar. Bu binalar güçlendirilmeyle bile kurtarılamaz” diye konuştu.

Marmara depremine etkisi nedir?

Kahramanmaraş merkezli depremin beklenen Marmara depremine etkisini değerlendiren Durmuş, “İstanbul depreminin etkisini azaltmaz ve etki etmez. Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay hatları iki ayrı segment. 500 kilometrelik Doğu Anadolu Hattı’ndaki enerjinin büyük bir kısmı zaten açığa çıktı. İstanbul depremini harekete geçirmesi için Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın harekete geçirmesi lazım. Bu hat Erzincan’dan başlayıp, Marmara Denizi’ne kadar bin 100 kilomletrelik bir hat ve tek parça halinde kırılmaz. Doğu Anadolu Fay Hattı’nda deprem oldu diye aynı anda İstanbul’da bir deprem olmaz. Ama olacak olan depremin etkisini de azaltmaz. Çünkü bu fayın onunla bir alakası yok” ifadelerinde bulundu.

“İstanbul’daki binaların yüzde 70’i 1999 depremi öncesi yapılan binalardan oluşuyor’’

İstanbul’daki binaların depreme dayanıklılık açısından durumlarının pek de parlak olmadığını kaydeden Durmuş, “İstanbul’daki yapı stoğumuz ortada ve çok parlak değil. Yani İstanbul’da 2020 yılında yapılan çalışmalarda bir milyon 528 bin 768 bina tespit edildi. Bu binaların yüzde 70’inin 1999 depreminden önce yapılan binalar olduğunu görüyoruz. Eğer zemin kötüyse ve bina da eski tip ise beklenen depremi atlatma ihtimali çok düşük. Bu nedenle vatandaşlar binalarının depreme dayanıklı olup olmadığını deprem analizini yaptırarak, anlayabilir” dedi.

Depremle birlikte Anadolu plakasının Arabistan plakasına ilerlemesini değerlendiren Durmuş, “Plakalar yılda iki-üç santimlik küçük hareketler yapar. Yüz yıl boyunca deprem enerjisi üretmişse ve bu enerji açığa çıkmışsa plaka üç metrelik yatay hareket edebilir. Fakat bu çok büyük bir olay değildir. Arabistan plakası yukarı doğru bindirme yaptı ve Anadolu plakasını sıkıştırdı. Bu gibi büyük enerjinin açığa çıktığı depremlerde plakaların üç metre hareket etmesi çok da büyütülecek bir olay değildir.

Depreme dayanıklı binanalar içi en uygun sistem “sismik izolatör”

Sismik izolatör sitemi hakkında bilgi veren Durmuş, “Sismik izolatör sistemi binanın temel bağlantıları ile kolonları arasında yerleştirilen izolatörlerle deprem olduğunda binanın tabanında enerjiyi sönümleyerek binanın üst kısmına enerji aktarımını azaltıyor. Japonya’da şu an en çok kullanılan sistem budur. Bu sistem özellikle beş katlı binalarda çok iyi sonuç veriyor. Ülkemizde de yapılabilir ve örnekleri de var. Bu sistemin kullanılmasının bina yapımında çok da bir maliyeti yok. Toplam bina maliyetinin yüzde 12’si ile bu sistem uygulanabilir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 28 Şubat davası sanıkları affedildi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile aralarında 28 Şubat sanıkları da olan 14 kişi affedildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Resmi Gazete’de yayımlanan cezanın kaldırılması ile ilgili kararlar ile aralarında 28 Şubat sanıklarının da olduğu 14 kişi affedildi. Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmek suçundan Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 13.04.2018 tarihli kararı ile müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen Cevat Temel Özkaynak, Çevik Bir, Çetin Doğan ve Aydan Erol kocama hali nedeniyle, Yıldırım Türker ve Erol Özkasnak ise sürekli hastalık hali sebebiyle Anayasanın 104’üncü maddesinin 16’ncı fıkrası gereğince affedildi. Karar ile birlikte, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme suçundan Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 23.12.2019 tarihli kararıyla 2 kez müebbet hapis cezası, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçundan 10 ay hapis cezası, kasten yaralama suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırmasına karar verilen Haci Sülük, sürekli hastalık ve kocama hali kapsamında affedildi. Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Ordu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 31.01.2018 tarihli kararı ile 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Avni Yılmaz ve aynı suçtan Samsun 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinin 21.03.2018 tarihli kararı ile 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası alan Gülbey Sarıoğlu ise sürekli hastalık hali kapsamında olduğu belirlenerek cezası kaldırıldı. Kasten öldürme suçundan Bakırköy 11’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 24.12.2014 tarihli kararı ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Sevda Yüksel’in cezası sürekli hastalık halinden dolayı kaldırıldı. Kasten öldürmeye teşebbüs etme suçundan Denizli 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2016 tarihli kararı ile 11 yıl 8 ay hapis cezası alan Süleyman Tuna sürekli hastalık hali nedeniyle affedildi. Tasarlayarak kan gütme saiki ile öldürme suçundan Zonguldak 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinin 18.05.2015 tarihli kararı ile 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve tasarlayarak kan gütme saiki ile öldürmeye teşebbüs suçundan 3 kez 18 yıl hapis cezası ve yine farklı mağdurlara karşı yönelik tasarlayarak kan gütme saiki ile öldürmeye teşebbüs suçundan 3 kez 13 yıl hapis cezası, Van 2’nci Asliye Ceza Mahkemesinin 05.12.2013 tarihli kararı ile zincirleme olarak resmi belgede sahtecilik suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan Abdulhekim Yılmaz’ın kalan cezası da sürekli hastalık ve kocama hali kapsamında olduğu değerlendirilerek kaldırıldı.
İzmir İzmir’de silahla vurulan hastane personeli hayatını kaybetti İzmir’in Konak ilçesinde sokakta bulunduğu esnada tartıştığı kişiler tarafından tabancayla vurulan üç çocuk babası hastane personeli, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olayla ilgili kimliği tespit edilen 2 şüpheliyi yakalamak için çalışma başlatıldı. Olay, saat 22.00 sıralarında Emir Sultan Mahallesi 1192 Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde temizlik görevlisi olarak çalışan Yücel Ecelioğlu (37), sokakta tartıştığı iki kişi tarafından tabanca ile vuruldu. Ecelioğlu göğsüne isabet eden kurşunla yaralanırken şüpheliler olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Polis çevrede güvenlik önlemleri alırken ağır yaralandığı belirlenen Yücel Ecelioğlu, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Evli ve üç çocuk babası olduğu öğrenilen talihsiz adam, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Ecelioğlu’nun cenazesi yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı. Şüpheliler belirlendi, polis peşine düştü Olayın ardından şüphelileri yakalamak için çalışma başlatan Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri olayı gerçekleştiren şüphelilerin B.E. (19) ve R.A. (22) olduğunu tespit etti. 2 şüpheliyi yakalamak için başlatılan çalışma sürüyor.
İzmir İzmir’de 4 gün eylem ve gösteri yasak Kobani Davası olarak da bilinen "6-8 Ekim Terör Olaylı Davası"nın sonuçlanmasının ardından İzmir Valiliği tarafından yapılan duyuruda, kentte 19 Mayıs’a kadar kentte toplantı, yürüyüş gibi eylemlerin yasaklandığı bildirildi. 18’i tutuklu 108 ismin yargılandığı ve kamuoyunda Kobani Davası olarak bilinen "6-8 Ekim Terör Olaylı Davası"nın 83’üncü duruşması bugün görüldü. Duruşmada açıklanan kararlara göre Selahattin Demirtaş’ın da içinde bulunduğu birçok isme hapis cezası verildi. İzmir Valiliğinin resmi sitesinde yapılan açıklamaya göre, kentte bu konu ile ilgili yapılması muhtemel her türlü açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, toplu olarak karşılama ve uğurlama merasimleri, basın açıklaması, oturma eylemi, miting, çadır kurma, imza kampanyası, stant açma, anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun, gösteri vb. türdeki tüm eylem ve etkinliklerin yasaklandığı bildirildi. Duyuruda 16 Mayıs itibariyle başlayan yasaklama kararının 19 Mayıs saat 23.59’a kadar süreceği de aktarıldı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "İlimiz farklı noktalarında terör örgütüne müzahir şahıs veya şahıslarca toplanılarak, PKK/KCK terör örgütünü ve elebaşı Abdullah Öcalan’ı övücü mahiyette eylemlerde bulunulabileceği, vatandaşların can ve mal güvenliğini olumsuz yönde etkileyecek fiillerin meydana gelebileceği, kanuna aykırı süreç işletileceği ve karşıt görüşlü grupların bir araya gelerek istenmeyen olaylara sebebiyet verilebileceği değerlendirilmektedir. Milli birlik ve beraberliğimizi zedeleyici provokatif eylemlerin önüne geçilebilmesi, milli güvenlik, kamu düzeni ve güvenliğinin tesisi, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, olası yasadışı eylemlerin önlenerek müessif olayların yaşanmaması amacıyla ve kamu düzeni ve güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulacağına ilişkin ciddi belirtilerin bulunduğu hususu göz önüne alındığında can ve mal güvenliğinin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin ve kamu esenliğinin sağlanmasının amacıyla; 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunun 17. ve 19. maddeleri ile 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunun 11. maddesi hükümleri gereğince; ’Demokratik Siyasette Israrcıyız! Halkların Dayanışması ve Birleşik Mücadele İle Kumpasları Aşacağız, 6-8 Ekim Terör Olaylı davası’ ile ilgili yapılması muhtemel her türlü açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, toplu olarak karşılama ve uğurlama merasimleri, basın açıklaması, oturma eylemi, miting, çadır kurma, imza kampanyası, stant açma, anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun, gösteri vb. türdeki tüm eylem ve etkinliklerin İzmir il merkezi ve ilçeler dahil olmak üzere, tüm il sınırları içerisinde (Coğrafi Alan-İl Merkezi, İlçeler/Polis ve Jandarma sorumluluk bölgelerinin tamamı) 16.05.2024 günü saat 17.30’dan 19.05.2024 günü saat 23.59’a kadar 4 (dört) gün süreyle yasaklama kararı alınmıştır."