ASAYİŞ - 18 Mayıs 2022 Çarşamba 12:07

İkinci Kadir Şeker olayında ilk duruşma

A
A
A
İkinci Kadir Şeker olayında ilk duruşma

Eskişehir’de sokakta kavga ettiği eşini ve kızını bıçaklayan Afganistan uyruklu Abdulkadir A.’nın bıçakla yaralandığı olayla ilgili davanın ilk duruşması görüldü. Kavgayı ayırmak isterken Afgan sanığı bıçakladığı öne sürülen Tolga D., “Bizim başka şekilde şahsı etkisiz hale getirme şansımız yoktu. Şahsın kaçmasını engelleyip polise teslim etmek istedik” dedi.

Emek Mahallesi Ertaş Caddesi’nde Afganistan uyruklu Abdulkadir A. (62) ile eşi Shahnaz N. (47) ve kızı Nasım Gol A. (32) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyüp kavgaya dönüşmesiyle Abdulkadir A., üzerinde taşıdığı bıçakla eşini ve kızını yaraladı. Yoldan geçerken olayı gören Tolga D. (19) ve arkadaşları kavgayı ayırmak için ailenin yanına gitti. Çıkan arbedede Tolga D., bıçakla Abdulkadir A.’yı yaraladı. Arkadaşı Tolga D.'ye yardım etmek için olaya müdahale eden Hüseyin Ş. ise arbedede bıçakla ayağından yaralandı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine 112 Acil Servis ekipleri sevk edildi. Kavgada yaralanan Shahnaz N. ve Abdulkadir A. ile kızları Nasım Gol A. olay yerine gelen sağlık ekiplerince Eskişehir Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Polis ekiplerince olay yerinde gözaltına alınan Tolga D. ise emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı sulh ceza mahkemesince tutuklanan Tolga D. cezaevine gönderildi. Tolga D. avukatının itirazı üzerine adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, şüpheli Abdulkadir A. ise 6 gün sonra tedavisinin tamamlanmasının ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

İkinci Kadir Şeker olayında ilk duruşma

Afgan sanığa 22 yıla kadar hapis talebi

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca tutuklu sanık Abdulkadir A. ve tutuksuz yargılanan Tolga D. hakkında hazırlanan iddianame 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edildi. İddianamede sanık Abdulkadir A. hakkında kızı Nasım Gol A’yı ve kavga esnasında kendisini engellemeye çalışan Hüseyin Ş.'yi bıçakla kasten yaralamaktan 8 aydan 2 yıla kadar, eşi Shahnaz N’ye yönelik ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Kavgayı ayırmak isterken Abdulkadir A.’yı bıçakla yaraladığı iddia edilen Tolga D. hakkında ise ‘kasten yaralama’ suçundan 4 yıl hapis cezası talep edildi.
Eskişehir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Abdulkadir A., tutuksuz sanıklar Tolga D., Hüseyin Ş. ve Şükrü T. mahkeme salonunda hazır bulundu. Müştekiler Shahnaz N. ve Nasım Gol A. ise duruşmaya katılmadı.

“Bizim başka şekilde şahsı etkisiz hale getirme şansımız yoktu”

Mahkemedeki savunmasında arkadaşlarıyla gördüğü kavgayı farklı şekilde ayıramayacaklarını söyleyen sanık Tolga D., “Tramvayla mahalleme dönüyordum. Hüseyin, Şükrü ve Ali beni durağın orada bekliyorlardı. Buluşup birlikte yürürken arkamızdan kadın çığlık sesleri duyduk. Dönüp baktığımızda bir adam iki kadını bıçaklıyordu. Hüseyin oraya doğru koştu ve adama tekme attı. Boğuşurlarken Hüseyin şahsın elindeki bıçakla ayağından yaralandı. Ben de kavgayı ayırmaya çalıştım. Şahıs bıçağı bana savurdu ve bıçak montumu yırttı fakat yaralanmadım. Daha sonra yanımdaki bıçağı çıkararak bir kere savurdum. Şahsın vücuduna gelip gelmediğini görmedim. Arkadaşım Hüseyin yerdeydi. Olay başında Hüseyin tekme atmıştı. Onun dışında benden başka vuran olmadı. Bizim başka şekilde şahsı etkisiz hale getirme şansımız yoktu. Ben bıçak savurduktan sonra Abdulkadir kaçmaya başladı. Biz onu 20-30 metre takip ettik, çünkü kadınların ikisi de yaralıydı. Şahsın kaçmasını engelleyip polise teslim etmek istedik. Şahıs bir markete saklandı, elinde bıçak vardı, biz markete girmedik. Polisi ve 112’yi ben aradım. Abdulkadir’i öldürmek ya da yaralamak gibi bir kastım yoktu” dedi.

İkinci Kadir Şeker olayında ilk duruşma

Dışarıya az çıkmalarını istiyordum fakat beni dinlemiyorlardı, bana yalan söylediler”

Savunmasında olayı anlatan Abdulkadir A. ise eşini ve kızını bıçakladığını kabul ederek, “Eşim ve kızım bazı konularda bana yalan söylediler. Dışarıya az çıkmalarını istiyordum fakat beni dinlemiyorlardı. Bu sebeple tartışma yaşadık. Tartışma esnasında Shahnaz’a bir kez bıçakla vurdum. Öldürme kastım yoktu. Kızım da eşimin yanındaydı, ona da bıçakla vurmuş bulundum. Daha sonra 4 kişi gelip bana saldırdılar. Birisi beni bıçakladı. 4 kişi bir taraftan, 4 kişi diğer taraftan saldırdı. Net hatırlamıyorum. Yere düştüm, sonra olay yerinden kaçarak bir markete saklandım. Kızımı ve eşimi bıçakladığımı kabul ediyorum fakat Hüseyin’i bıçakladığımı kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.