EĞİTİM - 14 Ocak 2013 Pazartesi 18:01

İlk "Zazaca" tez yazıldı

A
A
A
İlk "Zazaca" tez yazıldı

Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Türkiye’de Kürtçe'nin Zazaca lehçesi alanında ilk defa bir tez çalışması yaptı.

MURAT AKGÜL
MARDİN

MAÜ öğrencisi olan Nadire Güntaş Aldatmaz, Kürtçenin Zazaca lehçesiyle yazdığı tez ile okuldan mezun oldu. Nadire Güntaş Aldatmaz, tezde, asimilasyondan en az etkilenmiş, belli bir yaşın üzerindeki insanlarla yüz yüze görüştüğünü söyledi. Kırmanca konuşanların folkloru üzerine bir çalışma yaptığını belirten Aldatmaz, "Kırmancların folkloru üzerine bir çalışmadır. Kırmanc dediğimizde de yani Kürt toplumsal yapısı içerisinde Kırmanca konuşanların folkloru üzerine bir çalışma yaptım. Çalışmayı Dersim, Lice ve Siverek bölgesiyle sınırlandırdım. Bölgelerdeki folklor üzerinde çalıştım yani halkın yaşamı halkın inançları ve gelenek, göreneklerini halk edebiyatı sözlü edebiyatı üzerinde özellikle durdum. Bu konuda yaptığım araştırmaları tez haline getirdim. Toplamda 234 metinden oluşuyor. Tez sayısı asimilasyondan en az etkilenmiş belli bir yaşın üzerindeki insanlarla yüz yüze görüşerek saha çalışması şeklinde yürüttüm çalışmamı. Bu konuda ki kaynaklardan yararlandım. Bu konuda yayınlanmış çok sayıda eser yok ama mevcut olan folklor üzerine yazılmış olan eserleri tarayarak araştırdım" dedi.

Türkiye tarihinde ilk Zazaca yüksek lisans tezinin büyük bir başarıyla savunmadan geçtiğini belirten MAÜ Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof.Dr. Kadri Yıldırım. "Zazacaya akademik ve eğitsel bir ilk kazandırdığımızdan dolayı üniversite olarak genelde Kürdoloji bölümü olarak da özelde son derece mutluyuz, sevinçliyiz. Türkiye tarihinde ilk Zazaca yüksek lisans tezi büyük bir başarıyla savunmadan geçti. Ve bu tezi hazırlayan değerli hocamız adayımız nadire hanımefendi bu savunmayı başarılı bir şekilde verdi. Artuklu'dan mezun oldu. Dediğim gibi Türkiye tarihine bir ilk daha kazandırılmış oldu Mardin Artuklu Üniversitesi Kürdoloji birimi tarafından yine Zazaca ile ilgili bir ilk bize nasip olmuştu. İlk Zazaca eğitim kitabını üniversitemiz hazırlamıştı. Bu kitap bugün Türkiye’nin resmi milli eğitim okullarında ders kitabı olarak okutulmaktadır” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.