EKONOMİ - 10 Haziran 2019 Pazartesi 11:53

İmar Barışı’nda son hafta

A
A
A
İmar Barışı’nda son hafta

Başvuru süresi iki kez uzatılan İmar Barışı’nın, 15 Haziran Cumartesi günü süresi doluyor.

Başvuru sayısı her geçen gün artan ve daha önce iki kere uzatılan İmar Barışı’na başvuruların 10 milyonu geçtiğini dile getiren Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, “İmar barışında artık sona gelindi. Daha önce iki sefer uzatılan müracaatlar için 15 Haziran Cumartesi günü son başvuru günü. İmar Barışı bedeli ödemeleri de bu ay sonu yani 30 Haziran 2019'a kadar ödenmesi gerekiyor” dedi. 

“Ciddi talep gördü”
Özellikle İstanbul başta olmak üzere İzmir, Ankara, Antalya ve Bursa’dan yoğun başvurular yaşandığını belirten Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, “Vatandaşların devletle ihtilaflı durumu çözüme kavuştu. İmara aykırı, ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması yoluyla bu yapılara yasallık kazandırıldı. 13 milyona yakın kaçak yapıdan 10 milyona yakını bu barıştan faydalandı. SİT alanındaki yapıların yanı sıra tarihi olanlar ve kentsel dönüşümden faydalanmak isteyenler dışında başvurular yoğun oldu” şeklinde konuştu.

“Yanlış bilgi vermeyin”
İmar Barışının 31 Aralık 2017 tarihinden önce yapılmış yapıları kapsadığını belirten Özelmacıklı, “Yapı Kayıt Belgesi müracaatı e-Devlet üzerinden beyan esasına göre yapılıyor. Yanlış bilgi verilmesi durumunda ‘Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan’ uyarınca suç duyurusunda bulunulacağını dikkate almak gerekiyor. Bu suçun cezası ise, 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası olarak TCK 206. Maddesinde belirtilmiş. Ayrıca Yapı kayıt belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, yapı kayıt belgesi iptal edilecek, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınacak ve yapı kayıt belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel de iade edilmeyecek” ifadelerini kullandı.

“İmar barışından sonrası”
Başvurular sonrasında özellikle arsa tapulu yerlerin Kat Mülkiyetine geçişlerine ağırlık verileceğini belirten Özelmacıklı, “Yapı Kayıt Belgesi aldıktan sonra malikler tam muvafakat ile tapuya müracaat ederek ve yapı kayıt belgesi için ödenen bedel kadar ilave ödeme yaparak, cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis edebilecek. Kat mülkiyetine geçilmeksizin sadece yapının tapuya tescil edilmesi isteniyorsa mimari projeye gerek yok. Sadece ‘Zemin Tespit Tutanağı’ düzenlenmesi için bir Lisanslı Harita Kadastro Mühendislik Bürosu (LİHKAB) veya Serbest Harita Kadastro Mühendislik Müşavirlik Bürosundan (SHKMMB) birisine müracaat edilmesi yeterli. Zemin Tespit Tutanağının düzenlenmesinin ardından önce Kadastro Müdürlüğüne ardından Tapu Müdürlüğüne müracaat edilmesi gerekiyor” diye konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.