GÜNDEM - 24 Kasım 2011 Perşembe 20:09

"İngilizlere mektubu Baytar Nuri yazdı"

A
A
A
"İngilizlere mektubu Baytar Nuri yazdı"

"Dersim olaylarının" sorumlusu olarak gösterilen ve İngilizlere yardım talebini içeren bir mektup yazdığı iddia edilen Seyit Rıza'nın torunu Rüstem Polat, dedesinin İngilizlere mektup yazmadığını, mektubun Nuri Dersimi tarafından yazıldığını söyledi.

AHMET TOPAL

Seyit Rıza'nın Ruslara karşı savaştığını belirten Rüstem Polat, "Bu derece devletin yanında olan, devletle beraber olan bir insan, bugün devlete ihanetle suçlanıyor. Bu biraz da beni üzüyor" dedi.

"Dersim" tartışmaları AK Parti ve CHP arasında bir polemik haline dönüşürken, Dersim'in odak noktasında yer alan Seyit Rıza'nın torunu Rüstem Polat, İHA'ya açıklamalarda bulundu. Rüstem Polat, Gazeteci Yılmaz Özdil'in bugünkü köşesinde dile getirdiği ve Seyit Rıza'nın İngilizlerin ve Fransızların kuklası olduğu, kendilerine destek vermesi için İngilizlere bir mektup yazdığı yönündeki iddialarını değerlendirdi.

Yılmaz Özdil'in yazısını okumadığını fakat iddiaları duyduğunu söyleyen Rüstem Polat, Dersim olaylarının sorumlusu olarak gösterilen Seyit Rıza'nın 1915 yıllarında Osmanlı-Rus savaşının olduğu dönemlerde kendi milis gücüyle Erzincan bölgesine kadar giderek, Rus askerlerini geri püskürttüğünü belirtti. Rus askerinin tekrar saldırıya geçme ihtimaline karşı Seyit Rıza'nın Erzincan'da ev yaparak 2 yıl burada kaldığını belirten Rüstem Polat, "Bu derece devletin yanında olan, devletle beraber olan bir insan, bugün devlete ihanetle suçlanıyor. Bu biraz da beni üzüyor" diye konuştu.

Seyit Rıza'nın İngilizlere yazdığı iddia edilen mektup konusuna da değinen Polat, mektubun dedesi tarafından yazılmadığını, Baytar Nuri olarak bilinen Nuri Dersimi'nin mektubu yazarak İngilizlere gönderdiğini savundu ve kendisinin de mektup konusunu büyüklerinden duyduğunu kaydetti. Polat, "O dönemde Baytar Nuri tarafından kaleme alınan bir mektuptur. Zavallı Seyit Rıza'nın o dönemde kendisini kurtarabilecek kadar bile Türkçe'si iyi değil" dedi.

"BAŞBAKAN'IN SEYİT RIZA'YI SAHİPLENMESİ BENİ SEVİNDİRDİ"

Başbakan Erdoğan'ın grup toplantısında Dersim belgelerini açıklamasına ve Seyit Rıza'yı sahiplenmesine değinen Rüstem Polat, Başbakan'ın devlet adına Dersimlilerden özür dilemesinin kendisini sevindirdiğini söyledi. "Fakat bu kadarı yetmiyor" diyen Polat, "Bence grup toplantısında yapacağına, Başbakanlık mevkiinde yapsaydı. Daha uygun olurdu. Artık bunun arkasında ne kadar samimi bunu bilemem ama, yine de iyi bir adım, büyük bir gelişme... En azından o insanları gündeme getirdi" diye konuştu.

"DERSİM OLAYLARINI KILIÇDAROĞLU'NA BAĞLAMAK DOĞRU DEĞİL"

Dersim olaylarını bugün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na bağlamanın doğru olmadığını söyleyen Rüstem Polat, Kılıçdaroğlu'nun da Başbakan Erdoğan'a Dersim olaylarına ilişkin arşivlerin açılması için destek vermesi gerektiğine vurgu yaptı. CHP Diyarbakır İl Başkanı'nın görevden alınmasını değerlendiren Rüstem Polat, "Bence onun kendi inisiyatifine dayanarak almış olduğu bir karardır. Onun görüşü... Dersimlilerden özür diledi ama bundan Genel Merkez'in, Kemal beyin haberi var mı, yok mu onu bilemiyorum" dedi.

"DEDELERİMİZİN MEZARI BELLİ OLSUN"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile de görüşeceklerini fakat görüşmenin iptal olduğunu belirten Rüstem Polat, bu görüşmenin daha sonra gerçekleşeceğini söyledi. Arşivlerin açılması ve dedelerinin mezarlarının bulunması taleplerini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e de ileteceklerini belirten Rüstem Polat, "Hakkımız olan duadır, Kuran'dır, gidip en azından bir Fatiha okumak hakkımızdır. Bunu halen o kuşkuyla, o yarayla yaşıyorum. Bu insanlarımızın neden mezar yerleri belli değil. Ben de hakkım olan o ziyareti yapayım. Kayıp kızlarımızın nerelere verildiği belirlensin" ifadelerini kullandı.

Barış dolu bir Türkiye'de yaşamak istediklerinin altını çizen Polat, "Bizim art niyet, kimseye kuşkumuz, kinimiz, düşmanlığımız olamaz. Böyle bir niyetimiz yoktur. Sadece bunları bize açıklarlarsa memnun oluruz, bahtiyar oluruz. Ne mutlu ki, hükümetimiz bu dönemde bu konuları gündeme getirdi ve bizleri sevindirdi" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya: “BTÖ’ye yönelik düzenlenen ‘Bozdoğan-30’ operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüpheli yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bölücü Terör Örgütüne (BTÖ) yönelik düzenlenen “Bozdoğan-30” operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, İl Jandarma Komutanlıklarınca Adıyaman, Ağrı, Aydın, Burdur, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Kilis, Osmaniye, Rize, Siirt, Şırnak, Tekirdağ ve Van’da operasyonlar düzenlendi. Jandarma tarafından 19 ilde düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yaptıkları, terör örgütüne üye olma ve terör örgütüne yardım ve yataklık etme suçlarını işledikleri tespit edildi. Emniyet Müdürlükleri tarafından ise İstanbul, Mersin, Ankara, Antalya, Aydın, Denizli, Elazığ, İzmir, Kilis, Manisa, Mardin, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak ve Van’da operasyonlar düzenlendi. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, İstihbarat ve TEM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İstanbul merkezli Ankara ve Şanlıurfa’da düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, bölücü terör örgütünün “Basın Yapılanması” içerisinde faaliyet gösteren, terör örgütüyle bağlantılı ve terör örgütü lehine yayın yapan haber sitelerinde faaliyet yürüterek propaganda içerikli program ve haberler yaptıkları, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yatıkları ve terör örgütünün basın komitesi içerisinde faaliyet yürüterek, örgüte yönelik yayın yapan kanallarda muhabirlik yaptıkları tespit edildi. Emniyet ekipleri tarafından diğer illerde yapılan operasyonlarda ise şüphelilerin, nevruz etkinliklerine katılarak terör örgütünün propagandasını yaptıkları, 2022 yılı içerisinde ülkemize illegal yollardan geçtikleri tespit edilerek yakalanan terör örgütü mensuplarına ülkemize geçişleri sırasında yardım ettikleri, geçmiş dönemlerde terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttükleri ve haklarında kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kayıtları bulundukları tespit edildi. Operasyonlar sonucunda çok sayıda ruhsatsız tabancaya, çok sayıda av tüfeğine, plastik el bombası ve çok sayıda dijital materyal ve örgütsel dokümana el konuldu.
Bayburt Çoruh’un su seviyesi yağışlarla birlikte yükseldi etrafında çay keyifleri başladı Bayburt kent merkezinin ortasından geçen, Türkiye’nin en hızlı, dünyanın ise ikinci hızlı akan nehri unvanına sahip Çoruh Nehri’nin su seviyesi, kar sularının erimesiyle ve bahar yağışlarının bol olmasıyla birlikte yeniden yükseldi. Kışın donan, bu aylarda ise kar sularıyla beslenerek artan debisiyle güzel görüntüler oluşturan Çoruh’a karşı Bayburtluların çay keyfi başladı. Havaların ısınmasıyla beraber nehir kenarında bulunan çay evlerini dolduran Bayburtlu vatandaşlar Çoruh’a karşı çay içerek, dondurma yiyerek keyifli vakit geçiriyorlar. Bahar aylarında su seviyesi bir hayli artan, yaz aylarında suyu çekilen nehir kenarında vatandaşlar hem yürüyüş yapıyorlar, hem de dalga sesleri eşliğinde çay içerek sohbet ediyorlar. Dalga sesleriyle huzur bulan Bayburtlular, nehrin önceki yıllarda taştığını şimdilerde ise su seviyesinin yeterli olduğunu belirttiler. Çoruh’a karşı arkadaşlarıyla birlikte çay içmeye gelen Kemalettin Demir isimli vatandaş, havaların biraz daha ısınmasıyla nehrin suyunun giderek yükseleceğini, debisinin artacağını belirterek, "Çoruh’un suyunun daha yüksek olduğu zamanlarda, su köprünün alt kısmına vururdu. Su köprüden taşardı, çarşı sele uğrardı. Şu an su seviyesi normal aşırı değil ancak kurumuş da değil. Yağmur sularıyla nehir beslendi, havalar biraz daha ısındıkça su seviyesi daha da çoğalır. Çoruh’a karşı çay içmeyi çok seviyorum. Benim işim çay içmek. Çoruh’un kenarı, temiz hava, suyun sesi bundan iyisi mi var? Çoruh’a karşı çay içmek sevdiğim bir aktivite, ben seviyorum. Nehir boyunca siz de insanları görürsünüz herkes Çoruh kenarında, genellikle Çoruh’a karşı oturuyorlar" dedi. Temiz havada rıhtımda çay keyfi yapan Orhan Çınar isimli Bayburtlu, "Dağdaki karların erimesinden dolayı, Nisan yağmurlarının yüksek yerlere yağmasından dolayı nehrimizin suları yükseldi. Biz de rıhtımda çay keyfi yapıyoruz. Çoruh kenarında hava almak, çay içip sohbet etmek benim için büyük bir zevk" diyerek konuştu. Bahar yağmurları ve kar sularıyla Çoruh’un debisinin arttığını belirten Adem Aka, "Yağan yağmurlar, kar sularının nehire karışması sonucu Çoruh’umuzun su seviyesi bayağı bir arttı. Önceki yıllarda suyun köprünün üzerinden taştığı zamanları da hatırlıyorum. Bu sene su seviyesi yüksek ama taşkına neden olmaz. Şu an Çoruh’un bu durumu ideal, su seviyesi bir hayli yüksek" ifadelerini kullandı. Su seviyesinin bir ay daha yükseleceğini tahmin eden Fatih Demirer isimli vatandaş ise, "Eriyen karlarla, yağmur sularıyla beraber kaynaklar çoğaldı, Çoruh Nehri’nin debisi yükseldi. Eskiden bu köprünün üzerinden suların taşarak taşkına neden olduğunu bizler iyi biliyoruz, hatırlıyoruz. Bu yükseliş hemen hemen bir ay daha devam eder. Mayıs ayından sonra sulama sezonu başlayınca biraz daha su seviyesi düşer. Bundan sonra yağışlarla beraber sel baskınları da olabilir" şeklinde konuştu.
Erzincan Annesini ayı yiyen ve ölmekten gazeteci tarafından kurtarılan keçi yavrusu büyüdü Erzincan’da yaklaşık 1 ay önce annesini ayı yiyen ve ölmekten gazetecinin sayesinde kurtulan oğlak büyüdü. Kendisini ziyarete giden gazeteciyle adeta hasret giderdi. Erzincan’ın Çağlayan beldesinden Munzur Dağlarına trekking yapmak için yaklaşık 2 bin metre rakıma çıkan Murat Aydemir ve beraberindeki arkadaşı doğadan gelen inleme sesi üzerine irkildi. Bir süre etrafa bakınan Aydemir, yarısı yenmiş kalan kısmı da toprağa gömülen keçiyi ve kış uykusundan uyanan ayının ayak izlerini gördü. Ayı tarafından öldürülen keçinin yanına giden Aydemir ve arkadaşı çalılıkların dibinden bir ses duymaları üzerine baktıklarında kısa bir süre önce dünyaya gelen keçi yavrusunu fark ettiler. Murat Aydemir, bitkin ve ölmek üzere olan keçi yavrusuna, şeffaf eldivenin parmak kısmını biberon gibi kullanıp içerisine ılık su ve şeker katıp süt niyetine içirdi. Bir süre sonra karnı doyan yavru keçi kendini toparladı. Sırt çantasına yavru keçiyi koyarak köye dönen Aydemir, keçinin sahibi olan Çağlayan Beldesinden Abdullah Anlar’a ulaştı. Munzur Dağından köye yaklaşık 2 saatlik yolu gazetecinin sırt çantası içerisinde gelen yavru keçi, kanguru yavruları misali çantayı barınağı gibi sahiplendi. Şirinliğiyle mutluluk kaynağı olan yavru keçi, dışarı çıkarıldığında dönüp dolanıp çantanın yanından ayrılmak istemedi. “O oğlak büyüdü” Murat Aydemir aradan geçen yaklaşık 1 ay sonra oğlağı görmek için Abdullah Anlar’ın ağılına gitti. Diğer oğlaklarla birlikte gayet sağlıklı görünen keçi yavrusu, hayatını kurtaran insana adeta vefa gösterisinde bulundu. Aydemir ile hasret gideren oğlak tebessüm ettirdi.