SAĞLIK - 04 Kasım 2018 Pazar 11:33

İnsan dışkısında ilk kez plastik çıktı

A
A
A
İnsan dışkısında ilk kez plastik çıktı

Probiyotik Derneği Başkanı Prof. Dr. Tarkan Karakan, 26. Avrupa Gastroenteroloji Kongresinde sunulan bir çalışmada, ilk kez insan dışkısında plastik saptandığını açıkladı.

Probiyotik Derneği Başkanı Prof. Dr. Tarkan Karakan, Viyana’da düzenlenen 26. Avrupa Gastroenteroloji Kongresine katıldı. Viyana Tıp Fakültesinden Dr. Philipp Schwabl’ın yaptığı bir çalışmayla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Karakan, çalışmada dünyanın değişik ülkelerinden 8 gönüllünün, bir hafta boyunca yediklerinin listesini tuttuktan sonra dışkı örnekleri verdiğini belirterek, bu örneklerin içeriğindeki plastik miktarlarının Avusturya Çevre Ajansı tarafından 10 farklı plastik için ölçüldüğünü belirtti.
Gönüllülerin plastik kaplarda yiyecek ve içecek tükettiklerini ve sekiz gönüllüden 6 tanesinin balık yediğini belirten Prof. Dr. Tarkan Karakan, “Dışkı üzerinde yapılan incelemelerde test edilen 10 çeşit plastikten dokuzunun gönüllülerin dışkısında tespit edildiği görülmüştür. Bu plastiklerin boyutları 50 ile 500 mikrometre olarak ölçülmüştür. Çok küçük boyutlu olanlarının kana geçmesi hatta karaciğere ulaşması bile mümkündür” dedi.

“DÜNYA NÜFUSUNUN YÜZDE 50’SİNİN DIŞKISINDA PLASTİK BULUNABİLİR” 

Bu çalışmaya göre tahminen dünya nüfusunun yüzde 50’sinin dışkısında plastik bulunabileceğini dile getiren Prof. Dr. Karakan, "Bu çalışma besin zincirinde plastik kirlenmesinin önemini ortaya koyan ilk insan çalışmasıdır. Daha önce balıkların sindirim sisteminde plastik bulunmuştu. Bu durum muhtemelen denizlerdeki artan plastik atıklarından kaynaklanmaktadır" diye konuştu.
Prof. Dr. Karakan, mikroplastiklerin çeşme suyunda, okyanuslarda hatta sineklerde bile bulunduğunu, kuşların bağırsaklarında plastik artıklarının görüldüğünü ve yapılan çalışmalarla bu plastiklerin demir emilimini engellediğinin tespit edildiğini belirtti.

PLASTİKLERİN İNSAN SAĞLIĞINA ETKİSİ 

Plastiklerin insan sağlığına etkisinin henüz tam olarak bilinmediğini belirten Prof. Dr. Karakan, “Bu konu ile ilgili İngiltere hükümeti bir çalışma başlattı. Plastiklerin günlük hayatta kullanımının azaltılmasına yönelik kampanyalarda ise son yıllarda bir artış var. Bu yıl Avrupa Parlementosu kozmetiklerde mikroplastik kullanımının yasaklanmasını oya sundu. Ayrıca Avrupa Komisyonu plastik ürünlerin gıda sektöründe kullanımının azaltılması ve okyanusların temizlenmesi için eylem çağrısında bulundu” dedi. Avrupa’da plastik pipetlerin dahi kullanımına karşı bir tutumun çığ gibi artmakta olduğunu belirten Karakan, “Bu açıdan bakıldığında Türkiye plastik kullanımı konusunda henüz yeterli farkındalığa sahip değil" şeklinde konuştu.
Küçük bir çalışma dahi olsa bu çalışmanın sonuçlarının dahi plastikle içli dışlı olduğumuzu göstermekte olduğunu kaydeden Prof. Dr. Karakan “Bu durum, günümüzde artan sindirim ve bağışıklık sistemi hastalıkları arasında bir bağlantı olabileceğini göstermiştir. Bu konuda yapılacak diğer çalışmaların bu bağlantıyı net olarak ortaya çıkarmasını bekliyoruz” dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Dünya pazarında Türk Kuruyemişi ve kuru meyve tercihi yükseliyor 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde, tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı olurken, kuruyemişte ise Antep fıstığı öne çıkıyor. Açılış konuşmasını Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yaptığı Uludağ Ekonomi Zirvesi Sapanca’da devam ediyor. Bu yıl 13’üncü kez düzenlenen zirve, Türkiye ve dünya genelinden birçok iş dünyası lideri ve akademisyeni ağırlıyor. Dün açılış konuşmaları ve ilk gün oturumlarının olduğu zirve, bugün ise çeşitli paneller ile devam ediyor. İş insanları sektörleri ile alakalı konuları zirvede değerlendirirken, kuru yemiş ve kuru meyve ihracatındaki artış dikkat çekti. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı, kuruyemişte ise Antep fıstığı olduğu ifade edildi. Türk ürünlerini diğerlerinden ayrılan en büyük özelliği ise organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretilmeleri oluyor. Organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilen Türk organik kuru meyve ve kuruyemişi global pazarda daha fazla tercih edilmeye başlandı. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş, kuru meyve ve bakliyat ihraç ettiklerini belirten Orgibite CFO’su Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç ettikleri ürünlerin genel profili hakkında bilgi vererek, tüketicilerin kuru meyve kategorisinde kayısı ve kuruyemişte Antep fıstığını tercih ettiğini dile getirdi. Ayrıca, Türk ürünlerinin diğerlerinden ayıran en önemli özelliğin organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretildiğinin altını çizdi. “En büyük fark organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmeleri” Panel sonrası açıklamalarda bulunan Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç edilen kuru meyve ve kuruyemişlere en yoğun talebin Amerika Birleşik Devletleri’nden geldiğini belirtirken, Avrupa Birliği ülkeleri, Orta Doğu ve Asya pazarlarındaki ülkelerin de Türk ürünlerine ilgi gösterdiğini vurguladı. Türkiye’nin tarımsal potansiyeli ve ürün kalitesinin global pazarda rekabet avantajı sağladığını ifade eden Şeker, Türkiye’den 30 farklı ülkeye kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat gönderdiklerinin altını çizdi. Şeker, ayrıca ürün portföyleri içinde en çok tercih edilenin kuru meyve kategorisinde kayısı, kuruyemiş kategorisinde ise Antep fıstığı olduğunu belirtti. Türk organik ürünlerinin diğerlerinden farkının, organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmesi olduğunun önemini anlatan Şeker, "Sağlık bilincine sahip tüketicilerin tercih sebebi haline geldi. 2023 yılında hem organik hem de konvansiyonel ürün ihracatında önemli bir artış yaşandı. Bu artışın devam edeceğine inanıyoruz. 2024’ün ikinci yarısı ve 2025 yıllarında organik kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat ihracatını artırarak global pazardaki varlığımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz" dedi. “Dijital dönüşüm ile dünyada rekabet gücümüzü artırdık” Dijital dönüşümün, hem iç pazarda hem de dış pazarda rekabet gücünü artırdığını vurgulayan Şeker, "Dijital platformlara yapılan yatırımlarımızla, online satış kanalları ve dijital pazarlama stratejileri sayesinde organik ürünlerimizin geniş kitlelere ulaşmasını sağladık. Bu durum, hem müşteri memnuniyetini hem de operasyonel verimliliği artırmamıza imkan tanıdı. Dijitalleşme, tüketicilere daha hızlı ve etkili bir şekilde ulaşmamızı ve onların ihtiyaçlarını daha iyi anlamamızı sağlıyor. Ayrıca, Türk kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyatlarının dünya genelinde tanınırlığını ve talebini artırmaya yönelik pazarlama stratejilerimizde de dijitalleşme önemli bir rol oynamaktadır" diye konuştu. “Organik ürünlerin sertifikalandırılması” Gökçen Şeker, pazarlama ve markalaşmanın önemine vurgu yaparak, "Türk organik ürünlerinin tanınırlığını artırdık. İhracat rakamlarını artırmak için, kalite standartlarının yükseltilmesi ve pazar çeşitliliğinin önemli olduğunu biliyoruz. Markalaşma çalışmalarını önemseyerek lojistik süreçlerde de verimliliği arttırdık. Ar-Ge yatırımları ve yeni pazarlara açılım da ihracatı artırmak için etkili stratejilerdir. Bununla birlikte, organik ürün ihracatını artırmak için, sektör olarak organik tarımın teşvik edilmesi ve organik ürünlerin sertifikalandırılması önemli. Pazarlama ve markalaşma çalışmalarıyla organik ürünlerin bilinirliğinin artırılması ve yeni pazarlara açılım sağlanması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Çanakkale Deprem bölgesindeki köy çocukları için verilen konsere, bilet yerine ayakkabıyla girdiler Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi tarafından “Müzikle Umuda Yolculuk” konseri gerçekleştirildi. Konsere gelenler, deprem bölgesindeki köy çocukları için verilen konsere, bilet yerine ayakkabıyla girdiler. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, İletişim Fakültesi, Kurumsal İletişim Direktörlüğü ve Sosyal Sorumluluk Projeleri Koordinatörlüğü tarafından ortaklaşa organize edilen “Müzikle Umuda Yolculuk” konseri düzenlendi. Konsere, seyirciler, bilet yerine 28-42 numara yeni spor ayakkabı ile giriş sağladı. Bu ayakkabılar köy okullarındaki çocuklara ulaştırılacak. Bu konserle birlikte, ihtiyaç sahibi çocuklara yardım edilmesi amaçlanıyor. Konseri Çanakkale Belediye Başkanı Av. Muharrem Erkek, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale İl Emniyet Müdürü Selim Arıcı, Sosyal Sorumluk Koordinatörü Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda öğrenci izledi. Sosyal Sorumluk Koordinatörü Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın, “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi toplumsal faaliyetlerinden bir yenisini daha gerçekleştiriyor. Şahane bir konser verilecek. Konserde temel amacımız köy okullarındaki öğrenciler için izleyici, dinleyicilerden birer spor ayakkabı getirmesini istedik. Bugün gelen misafirlerimiz bilet yerine spor ayakkabı getirdiler. Bu ayakkabılar bayramdan önce köy okullarındaki minik öğrenciler ile buluşturulacak. Konserde müzik ve sahne sanatları fakültesi orkestrası ile barış koromuz sahne alacak” dedi. Projeye spor ayakkabı ile destek vererek, konseri izlemeye gelen Osman Acar, “İhtiyacı olan çocuklar için bu birlikteliğin sağlanmış olması çok önemli. Bizde çorbada ki tuz misali bu katkıyı yapabildiğimiz için kendimizi çok mutlu hissediyoruz” diye konuştu.