SAĞLIK - 15 Ekim 2021 Cuma 11:10

İnsan kök hücrelerinden embriyo benzeri yapılar oluşturuldu

A
A
A
İnsan kök hücrelerinden embriyo benzeri yapılar oluşturuldu

Türkiye’de embriyolar üzerindeki ilginç çalışmaları takip edip aktaran Embriyolog Turgay Barut, ABD'deki araştırmacılar tarafından kök hücrelerden yapılan yeni bir insan embriyo modeli geliştirildiğini ve bu çalışma ile embriyoların erken gelişim döneminde yaşanan düşük ve doğum kusurlarının araştırılmasına yardımcı olabileceğinin düşünüldüğünü açıkladı.

Uluslararası Kök Hücre Araştırmaları Derneği tarafından yayınlanan bu çalışmaya ilişkin açıklama yapan Embriyolog Barut, “Araştırmacılar, daha önce fare kök hücreleri kullanılarak laboratuvar ortamında embriyo benzeri yapılar oluşturmak için kullanılan bir yöntemin, özel bir insan kök hücresi türü kullanılarak embriyo benzeri yapılar oluşturmak için kullanılabileceğini başarıyla göstermiştir” dedi.

Dünyadaki tüm canlıların neslini devam ettirmek için tarihten bu yana özel çabalar sarf ettiğini özellikle insanoğlunun bu yöndeki gayretlerinin her geçen gün arttığını belirten dünyaca tanınan Yale ve New York üniversitelerinde görev de yapmış olan Embriyolog Turgay, “Texas Southwestern Tıp Merkezi Üniversitesi'nde yapılan çalışmanın yazarı Dr Jun Wu ‘İnsan gelişimini incelemek, özellikle gelişimin bu aşamasında gerçekten zor, bu aslında bir kara kutu’ diye yorum yaptı. Araştırmacılar, daha önce fare kök hücreleri kullanılarak laboratuvar ortamında embriyo benzeri yapılar oluşturmak için kullanılan bir yöntemin, özel bir insan kök hücresi türü kullanılarak embriyo benzeri yapılar oluşturmak için kullanılabileceğini başarıyla gösterdi.

Yakın zamana kadar, insan embriyo gelişimi çalışmaları büyük ölçüde tüp bebek tedavisi sonrasında gönüllü olarak bağışlanan embriyolara dayanıyordu. Araştırmacılar 3 boyutlu modeli oluşturmak için, embriyonik hücrelerden türetilen ve daha sonra laboratuvar ortamında geliştirilen insan pluripotent kök hücrelerini (hPSC'ler) kullandılar. Dikkat çekici bir şekilde, kök hücreler embriyo benzeri yapılar halinde kendi kendine organize olma yeteneğini korudu” diyerek bu çalışmanın dünyanın en prestijli bilimsel dergilerinden Nature Communications’da yakın zamanda yayınlandığını kaydetti.

Dergide yayınlanan çalışmaların sonuçlarından da söz eden Barut, “Çalışmanın sonuçlarına göre, farklı kök hücre türleri ile erken embriyo gelişimini modellenmiş ve araştırmacılar insan pluripotent kök hücreleri kullanılarak rahim dokusuna tutunma aşamasındaki blastokist adı verilen 5 günlük embriyo gelişim aşamasına kadar ulaştırmayı başarmışlar ve bu yapıya blastoid adı verilmiştir. Yine Nature dergisinde yayınlanan bir Avusturalya Monash Üniversitesinden Profesör Jose Polo ve ekibi tarafından yapılan bir başka benzer çalışmada da yetişkin deri hücrelerinden türetilen uyarılmış pluripotent kök hücreleri (iPSC'ler) kullanılmış ve benzer sonuçlar elde edilmiştir. Profesör Zernicka-Goetz ve ekibi, RNA dizilimini kullanarak modellerindeki her hücre tipini doğal embriyolardaki benzerleriyle karşılaştırdı. Genlerin kabaca yarısının, doğal insan blastokistleriyle karşılaştırılabilir seviyelerde ifade edildiğini ve hiçbir hücre tipinin beklenen genetik belirteçlerin tamamını ifade etmediğini buldular.

Genetik farklılıklara rağmen, embriyo modelleri yine de ortaya çıkmış ve erken insan embriyolarına çok benzer şekilde davranış göstermiştir. Tamamen kök hücrelerden elde edilen bu modeller, kök hücre araştırmalarındaki ilerlemeleri öngörebilmek adına kılavuzlarını yakın zamanda güncelleyen Uluslararası Kök Hücre Araştırmaları Derneği tarafından yayınlanan embriyo çalışmasına ilişkin gelişimdeki 14 günlük katı sınırı da aşabileceği ve bu alanda daha fazla çalışma yapılması gerektiği düşünülmektedir” ifadelerinin kullanıldığını söyledi.

İbrahim Kılınç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.
Karabük KBÜ’de yapay zeka toplantısı Karabük Üniversitesi (KBÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, yapay zeka alanında çalışma yürüten akademisyenlerin katılımı ile bir toplantı yaptı. KBÜ Senato Toplantı Daosı’nda Rektör Kırışık başkanlığında yapay zeka alanında yapılan çalışmaları değerlendirmek ve gelecek projeleri planlamak amacıyla yapılan toplantıya; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Düğenci, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörü Doç. Dr. Caner Özcan, Bilgi İşlem Daire Başkanı Dr. Öğretim Üyesi İsa Avcı ile üniversitenin çeşitli akademik birimlerinde görevli yapay zeka alanında çalışmalar yürüten akademisyenler katıldı. Toplantıda, KBÜ bünyesinde yapay zeka alanına ilişkin projeler üretilmesi, sektörel iş birlikleri ve farklı üniversiteler ile ortak çalışmalar gerçekleştirilmesi konuları ele alındı. Ayrıca Karabük yerelinde ve Batı Karadeniz’deki üniversitelerle iş birliği oluşturmak ve yeni projelere öncülük etmek hedefleniyor. Bu kapsamda, alt çalışma grupları oluşturularak diğer üniversitelerle de iletişim kurulacak, projelerin belirlenmesi ve planlanması gerçekleştirilecek. Farklı kurumların ihtiyacı olan projelerin oluşturulması sağlanacak ve Karabük Üniversitesinin yapay zeka alanındaki misyonu ve vizyonu belirlenerek yeni projelerin oluşturulması ve altyapının sağlanması çalışmaları gerçekleştirilecek. KBÜ Rektörü Kırışık, yapay zekanın; eğitim, teknoloji, sağlık ve sosyal alanlardaki yenilikleri ve gelecek vizyonunu ele almak için önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Yapay zeka sayesinde gelecekte dünyanın bambaşka bir hale geleceğini aktaran Kırışık, "Yapay zekanın bütün sahaları tutacağını, her sahaya tam bir kontrol ve baskı oluşturacağını öngörüyorum. Bildiğiniz gibi üniversitemiz, Yıldız Teknik Üniversitesinde Mart ayında gerçekleştirilen yapay zeka konulu toplantıda Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) aldığı kararla yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında yeni lisans ve ön lisans programlarının açılacağı üniversiteler arasında yer aldı. Geleceğin nasıl şekilleneceği yapay zeka ve dijital dönüşüm sürecinin neler getireceği ile ilgilidir. Bu anlamda Üniversitelerimizde öğrencilerimize çağın ihtiyaçlarına uygun olarak eğitim imkanları sunmak büyük önem taşıyor. Bu alanda yapılan çalışmalar, verilen eğitimler ve yetiştirilen insan kaynağı ülkemize büyük katkılar sunacak, ülkemizin dijital dönüşümüne destek olacaktır. Karabük Üniversitesi olarak birçok farklı alanda yapay zeka uygulamalarına ilişkin çalışmalar yürütmeye, ülkemize ve insanlığa faydalı olmaya, öğrencilerimize ileri teknoloji ve dijitalleşme alanlarında güçlü bir eğitim ve kariyer fırsatı sunmaya devam edeceğiz" dedi. Toplantının sonunda yapay zeka alanında KBÜ’de görevli bilişim personelleri ile birlikte ortak bir vizyon oluşturma, bu alandaki gelişmeleri teşvik etme, açılacak bölümler konusunda yol haritasını belirleme, çalışma grupları ile yapılacak işlemler ve adımlar konuşuldu. Akademisyenler bu tür etkinliklerin teknoloji alanındaki ilerlemeye katkı sağlamaya devam edeceğine inandıklarını dile getirdiler.