ASAYİŞ - 06 Eylül 2012 Perşembe 17:18

İnsanlık dışı cinayet

A
A
A
İnsanlık dışı cinayet

Konya’da 8 yıl önce kaybolan genç kızın, apartman görevlisi olan babasının kapıcı olan arkadaşı tarafından öldürüldükten sonra kalorifer kazanında yakıldığı ortaya çıktı. 40 saatlik sorgusunun ardından suçunu itiraf eden zanlının, "Üzerimdeki yük kalktı, rahatladım" dediği öne sürüldü.

AHMET ATAŞ - SELMAN AYAS
KONYA

Olay, 22 Ocak 2004 tarihinde merkez Selçuklu ilçesi Malazgirt Mahallesi Mülkiye Sokak No 1'de bulunan Mimar Sinan Apartmanı'nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Süleyman ve Emine Karataş çifti 22 Ocak 2004'de evden hava almak için ayrılıyorum diyen kızı Türkan Karataş'ın bir daha geri dönmemesi üzerine polise kayıp başvurusunda bulundu. Aradan geçen yıllara rağmen kızlarından haber alamayan aile, kızlarının bulunabileceği umuduyla bir televizyon programına çıkarak yardım istedi. Daha sonra Süleyman Karataş, 2009 yılında Konya'ya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanına gitme fırsatı bularak kızlarının kayıp olduğunu söyleyerek yardım istedi. Bunun üzerine Başbakan tarafından Valiliğe kayıp kızın bulunması için talimat verildi. Konya Emniyet Müdürlüğü de ortadan kaybolduğunda 19 yaşında olan Türkan Karataş'ı bulmak için özel bir ekip kurdu. Özel ekibin yanı sıra Kayıp Şahıslar Bürosu'ndaki personel sayısı da artırıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büra Amirliği ekipleri tarafından 3 yıl önce açılan dosya detaylı bir şekilde tekrar incelenmeye başlandı.

"CESEDİ Mİ BULDUNUZ?"

Cinayet Büro ekipleri, genç kızın evden ayrıldığı tarihlerde kış mevsimi olduğu ve havanın soğuk olmasına rağmen yanına, cep telefonu, ceket, para, kimlik gibi bir şeyler almadığını tespit etti. Bunun üzerine polis, çalışmalarını genç kızın oturduğu evin çevresinde yoğunlaştırdı. Yaklaşık bin kişinin ifadesine başvuran polis, ulaştıkları deliller ışığında bu sayıyı kademeli olarak düşürdü. Genç kızın görüştüğü ve yakın olduğu kişileri bulmaya çalışan polis, kapıcılık yapan baba Süleyman Karataş'ın, başka bir apartmanda kendisi gibi kapıcı olan Abdurrahman Baydemir (42) ile yakın arkadaş olduğunu belirledi. Polis, ifadesine başvurmak istedikleri Abdurrahman Baydemir'in "Cesedi mi buldunuz" demesi üzerine tüm şüpheleri onun üzerinde yoğunlaştırdı. Bunun üzerine kapıcı üzerinde çalışmalarına yön veren polis ekipleri, Abdurrahman Baydemir'in genç kızın babasıyla arkadaş olduğunu ve zaman zaman harçlığını çıkarmak için onun saç traşını da yaptığını tespit etti. Toplanan bilgiler ışığında fiziki ve teknik takibini tamamlayan cinayet büro ekipleri, Abdurrahman Baydemir'i gözaltına aldı.

40 SAATLİK SORGUNUN ARDINDAN İTİRAF ETTİ

Gözaltına alındıktan sonra suçunu kabul etmeyen Abdurrahman Baydemir, deneyimli polisler tarafından çapraz sorguya alındı. 40 dakika süren sorgunun ardından daha fazla dayanamayan iki çocuk babası Abdurrahman Baydemir, suçunu itiraf etti. Sorgulamanın ardından olayı anlatan cinayet zanlısı Abdurrahman Baydemir, "Türkan ile apartmana geldik. Burada ona arkadaşlık teklif ettim. Teklifimi kabul etmedi. Seni babama söyleyeceğim deyince onu tutup kalorifer kazanına doğru çekmeye çalıştım. Ağzını kapatmaya çalışırken, merdivenlerden yuvarlandı. Kulağından kan gelmeye başladı. Bir süre bekledim başında, kalkmayınca öldüğünü anladım. Daha sonra kalorifer kazanında yaktım" dediği öne sürüldü.

"ÜZERİMDEKİ YÜK KALKTI RAHATLADIM"
Suçunu itiraf ettikten sonra cinayet zanlısı Abdurrahman Baydemir'in polislere, "Üzerimdeki yük kalktı, rahatladım" dediği öne sürüldü. Merdivenlerden düşen genç kızın başında beklediğini de anlatan cinayet zanlısının, "Türkan'ın başında bekledim. Hadi uyan, hadi uyan da seni evine götüreyim dedim. Ama kalkmadı. Ben de onu kalorifer kazanına atıp yaktım. Daha sonra da defalarca kaloriferi yaktım ama küllere asla bakamadım" dediği iddia edildi. İfadesinde polislere ağlayamadığını da söyleyen cinayet zanlısının, babasının cenazesinde de ağlayamadığını da söylediği ifade edildi.

AİLESİYLE BİRLİKTE ARAMA YAPTI

Cinayet zanlısı Abdurrahman Baydemir'in, genç kızın kaybolduğu dönemde ailesiyle birlikte evlerinin bulunduğu mahallede, parklarda genç kızı aramaya çıktığı öğrenildi. Kendi ürettiği bir senaryo ile ailesini yönlendirdiği öğrenilen cinayet zanlısının, genç kızdan haberi yokmuş gibi davranarak aileye yardımcı olmaya çalışıyor izlenimi uyandırmaya çalıştığı öğrenildi. Suçunu itiraf ettikten sonra şubedeki işlemlerin ardından Konya Numune Hastanesi'ne götürülen cinayet zanlısı Abdurrahman Baydemir, sağlık kontrolünden geçirildi. Ayakta durmakta güçlük çeken cinayet zanlısı, hastaneden polislerin yardımıyla çıkarılarak polis aracına bindirildi. Daha sonra cinayet zanlısı, adliyeye sevk edildi.
Öte yandan, Abdurrahman Baydemir'in babası Orhan Baydemir'in (77) 2011 yılında Konya'nın Doğanhisar ilçesinde 57 yıldır evli olduğu karısı Ayşe Baydemir'i (73) başına demirle vurarak öldürdükten sonra intihar ettiği de ileri sürüldü.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur toprağa verildi Küçükçekmece’de su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’taki Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da cenazeye izinli olarak katıldı. Küçük kız, törenin ardından toprağa verildi. Küçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur için bugün Esenyurt’taki Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, küçük kızın ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Tabuta omuz veren Vali Gül, acılı anne Nurcan Gezer’e başsağlığı diledi. Cenazede ayakta durmakta güçlük çeken acılı annenin feryatları yürekleri dağladı. Kılınan cenaze namazının ardından küçük kız Esenyurt’taki mezarlıkta defnedildi. Vali Gül, “Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizler de Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu, kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde birçok sıkıntısı var. Onlarla ilgili Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüzün üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi. Anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın, mangalın içinde ateş yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar. Çocuğu aramaya bir tane mi iki tane mi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip ’5 yaşındaki kız çocuğu yok’ demişler. Güvenlikte kuyunun yanına geliyor. Kafasını uzatıp, ’Çocuğunuz burada, içinde’ diyor. Orada bizimkilerden birisi müdahale etmeye çalışıyor. ’İçine atlama, burası çok derin’ diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya, çevirmişler, önlem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuğu da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yanabilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi. Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayısı Selçuk Yaşar, “Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım, baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu, bildiğimiz su birikintisiydi. Kimse gelip ’Burada kuyu var’ demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Ordu Akkuş şeker fasulyesinin üretimi güvence altına alınacak Ordu’nun Akkuş ilçesinde, coğrafi işaret tescilli Akkuş şeker fasulyesinin yetiştirilmesi, markalaşması ve pazarlanmasıyla ilgili üreticilere bilgiler verildi. Düzenlenen panelde Akkuş şeker fasulyesinin üretiminin güvence altına alınması için çalışmaların başlatıldığı belirtildi. Akkuş Argan Yerel Eylem Grubu Derneği’nin Yerel Kalkınma Stratejisi faaliyetleri kapsamında üreticilere yönelik eğitim paneli düzenlendi. Panelde, coğrafi işaret tescilli Akkuş şeker fasulyesinin yetiştirilmesi, markalaşması ve pazarlanmasıyla ilgili üreticilere bilgiler verildi. İki bölümden oluşan panelde alanında uzman kişiler tarafından üreticiler bilgilendirildi. “Üretim güvence altına alınacak” Panelde konuşan Ordu İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, Akkuş şeker fasulyesinin üretiminin güvence altına alınması için çalışmalar yapıldığını söyledi. Yılmaz, “Tarımsal üretimin planlanması çalışmaları kapsamında stratejik ürünlerimiz olan tahıl ve baklagillerin üretimini güvence altına alacak düzenlemeler yapıldı. Bu kapsamda Akkuş şeker fasulyesi de önümüzdeki süreçte bu planlamada yerini alacak ve bu ürünümüze sahip çıkacağız” diye konuştu. “Üretimi yaygınlaştıracağız” Akkuş Belediye Başkanı İsa Demirci ise şeker fasulyenin Akkuş için önemine değindi. Başkan Demirci, “Kendine has tadı, aroması ve kokusuyla dikkat çeken coğrafi işaret tescilli Akkuş şeker fasulyesi ilçemiz için bir değer. Yaptığımız çalışmalar ile fasulyenin katma değerini yükselterek önemli bir marka haline getirdik. Bizler elimizdeki imkanlarla şeker fasulyenin önündeki başta sulama sorunu olmak üzere yeni çalışmalar yaparak üretimin daha da yaygınlaşması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerine yer verdi. Programa Ordu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hüseyin Öztürk, Ordu İl Kültür ve Turizm Müdürü Uğur Toparlak, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Ordu İl Koordinatörü Berkay Çelik, akademisyenler ve çiftçiler katıldı.
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur Gezer için cenaze töreni düzenlendi Su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevinde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da izinli olarak katıldı. Emrah DODUK Küçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur Gezer için bugün Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene; İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Vali Davut Gül acılı anne Nurcan Gezer baş sağlığı diledi. Edanın acılı annesi ayakta durmakta güçlük çektiği görülürken feryatları yürekleri dağladı. Vali Davut Gül tabuta omuz verdi. Kılınan cenaze namazın ardından cenaze defnedilmek için Esenyurt’da mezarlığa defnedildi. İstanbul Valisi Davut Gül, “ Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizlerde Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde bir çok sıkıntısı var onlarla ilgili Aile, Sosyal Politikalar il müdürlüğümüz üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi. Feryat eden acılı anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın mangalın içine ateşi yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar çocuğu aramaya bir tane mi iki tanemi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip 5 yaşındaki kız çocuğu yok demişler . güvenlikte kuyunun yanına geliyor. kafasını uzatıp çocuğunuz burada içinde diyor. Orada bizimkilerden birisi müdehale etmeye çalışıyor. İçine atlama burası çok derin diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya çevirmişler orayı önem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuk da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yana bilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi. Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayı Selçuk Yaşar, “ Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu bildiğimiz su birikimiydi. Kimse gelip burada kuyu var demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.