DÜNYA - 19 Ekim 2016 Çarşamba 11:49

Irak ordusu ve Peşmerge güçleri Musul’a ilerliyor

A
A
A
Irak ordusu ve Peşmerge güçleri Musul’a ilerliyor

Musul’un terör örgütü DAEŞ’ten temizlenmesi amacıyla başlatılan Musul operasyonu üçüncü gününe girerken, Irak ordusu ve Peşmerge güçleri Musul çevresindeki köyleri ele geçirerek ilerleme kaydediyor.

Musul’u terör örgütü DAEŞ’ten geri almak için başlatılan operasyon 3’üncü gününe girdi. Operasyon kapsamında Irak ordusu ve Peşmerge güçlerinin Musul’a ilerleyişi sürüyor. Irak ordusu ve Peşmerge güçlerinin ilerleyişi sırasında kent çevresinde bulunan köylerde de DAEŞ militanları ile ordu birlikleri ve Peşmerge güçleri arasında yoğun çatışmalar yaşanıyor. ABD önceliğinde koalisyon güçlerinin de hava saldırıları ile destek verdiği operasyon kapsamında hem Irak ordusu hem de Peşmerge güçleri Musul çevresindeki birçok köyde kontrolü sağladı. Operasyonun üçüncü gününde Irak ordusu, Şii milis grubu Heşdi Şabi ve federal polis, Musul’un güneyinde bulunan Geyara bölgesinde 21 köyde kontrolü sağladı. Çatışmalar sürerken, DAEŞ militanları Irak ordusuna yönelik saldırılar gerçekleştirdi. Terör örgütü DAEŞ’in kentin güneydoğusuna konuşlanan Irak ordusuna ait tanka bomba yüklü araçla düzenlediği intihar saldırısında 70 Iraklı asker hayatını kaybetmişti. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Canpolat: “Yeni anayasa için siyasi partilere değil, millete kulak verin” Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat yeni anayasa çalışmaları hakkında açıklama yaparak yeni anayasa için siyasi partilere değil, millete kulak verilmesi gerektiğini belirtti. Son günlerde siyasi partilerin ana gündemi olan yeni anayasa çalışmaları hakkında açıklamalarda bulunan Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, çalışmalarda nelere dikkat edilmesi gerektiğine dair yazılı bir açıklama yayımladı. Canpolat, siyasi partilerin isteklerinden daha çok milletin ne istediğine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. “Yeni anayasa için siyasi partilere değil, millete kulak verin” Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, baskıcı rejimlerin yaptığı anayasa ile milleti kendi kültüründen ve örfünden uzak bir şekilde yaşatmanın millete yapılmış büyük zulüm olduğunu belirterek, “Önümüzde yeni anayasa hazırlığı olduğunu görüyoruz. Bu yeni anayasa hazırlığı birkaç siyasi parti genel başkanının istek ve arzularıyla değil, milletin istek ve arzularına göre şekillenmelidir. Yeni anayasa için siyasi partilere değil, millete kulak verin” açıklamasında bulundu. Ata koruma kanununun daha da genişletilmesi gerektiğini belirten Başkan Canpolat, “Milletimiz toplumun tamamını kucaklayan, ülkemizde yaşayan her etnik kimliği kapsayan, herkesin değerlerine saygı duyan, herkesi kucaklayan, barış ve kardeşlik içerinde bir ve bütün yaşama şartı ve standartları sunan bir anayasa beklemektedir. Bu yüzden yeni anayasa siyasi hedefleri ve amaçları başkalarının elinde olan siyasi parti liderlerinin istek ve talepleri doğrultusunda olmamalıdır. Yeni anayasa değişikliğinin milletimizin ortak değerlerine, örf ve ananesiyle barışık aynı zamanda çağımızın olağan akışına uygun olabilmesi için milletimiz tarafından oluşturulması esas olmalıdır” ifadelerini kullandı. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk anayasada milletinin dinine saygı duyarak anayasada ‘İslam’ ibaresini kullandığını vurgulayan Kadir Canpolat, “Farklı dinlere ve farklı etnik kimlere tabi ki saygı duyma zorunluluğumuz vardır çünkü bizim kültürümüzde bu temel esastır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni oluşturan milletin büyük bir bölümünün dini İslam olduğu için devletin dini İslam olmalıdır. Diğer din ve etnik kimliklere göre de laikliği bir kenara atılmamalıdır. Laikliğin tanımı İslamiyet’le kavga etmek değildir. Bu anlamda Laikliğin tanımı yeniden yapılmalı, din ve devlet işleri birbirinden ayrı ve milli kontrol altında olmalıdır. Farklı din mensupları vatandaşlarımıza eşit muamele kavramı getirilmelidir. Değerlerimiz üzerinden Türk toplumunun uzlaşısı, kardeşliği, birlik ve bütünlüğü esas olmalıdır. Devletimizin çıkar ve menfaatlerinin, milletimizin çıkar ve menfaatleri ile örtüşmesi mutlak bir netice olmalıdır. Birbiri ile barışık bir toplum güçlü bir devlet doğurur. Barışık bir anayasa ile işte o zaman ekonomide, hukukta, sanayi ve teknolojide hatta kültür ve aile yapımız da yeni ve büyük bir çağ açmak hedeflenmelidir. Birtakım ittifakların istek ve arzuları değil, toplumun tamamının ittifak yaptığı yeni bir anayasa hepimizin hakkıdır. Bu hak ülkemizde yaşayan her neferi kapsamalıdır” ifadelerine yer verdi.