POLİTİKA - 23 Ocak 2020 Perşembe 10:25

İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sattari: 'Türkiye yanımızda olursa ABD ambargolarına karşı dik durabiliriz'

A
A
A
İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sattari: 'Türkiye yanımızda olursa ABD ambargolarına karşı dik durabiliriz'

Türkiye-İran arasındaki ilişkiyi ‘kadim’ olarak tanımlayan İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sattari, “Türkiye sayesinde bölgede ayaklarımızın üzerinde durup, ABD ambargolarını reddedebiliriz. Bu işbirlikleri için her türlü altyapıyı sağlamaya hazırız” dedi.

İran’ın Bilim ve Teknolojiden Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sorena Sattari, Türkiye ile İran arasındaki ticareti ve teknoloji odaklı ekonomik işbirliğini artırmayı amaçlayan 3 günlük ziyareti kapsamında İran Başkonsolosluğunda düzenlenen programda açıklamalarda bulundu.

“İlişkilerimiz kadimdir”

Türkiye ile İran ilişkilerini değerlendiren Sattari, “Sizlerin karşısında olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bizim ilişkilerimiz kadimdir. Türkiye ile ilişkilerimiz yüzyıllardır iyi niyetli olarak devam etmekte, 60 yıla yakın zamandır iki ülke arasında vize muafiyeti var” dedi.

İran ekonomisi hakkında bilgi veren Sattari, İran’ın petrol ve doğalgazın yanında ürettiği yerli teknoloji ile bölgede önde gelen ülke olduğunu belirtti.

“ABD ambargosu nedeniyle teknoloji üretmeyi öğrendik”

Son 5 yıldır İran ekonomisinin insan gücü olarak zenginleştiğini anlatan Sattari, “4 milyon öğrenci 14 milyon yüksek öğrenim görmüş vatandaşımız var. 6 yıl önce Ruhani döneminde ekonomide insan gücünü ortaya çıkardık. 40 yılı aşkın ABD ambargosuyla karşı karşıyayız. Bu ambargo nedeniyle insan gücümüzü yerel teknoloji ile birlikte geliştirdik. Böylece kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı ve yerli teknolojiyi geliştirmeyi öğrendik” ifadelerini kullandı.

“Türkiye ile ucuz şekilde biyoteknoloji alanında ortaklık yapabiliriz”

Teknoloji alanında Türk ortaklarla çalışmaya hazır olduklarını söyleyen Sattari, “Biyoteknoloji ve İT buna benzer teknolojilerde bölgede önde geliyoruz. İran’daki teknoloji firmalarının gelişmesiyle büyük firmalara sahip olduk. Bu teknolojilerin hepsi yerli. Çok ucuz bir şekilde bu teknolojiyi Türk işadamlarına verebiliriz. Örnek olarak kullandığımız ilaçların yüzde 98’ini İran’da üretiyoruz. Biyoteknoloji bakımında büyük firmalara sahibiz. Bu firmalarımız Türkiye’de yatırıma başladı. Bu firmalarda Türkiye’de 6 bin kişilik istihdam sağlıyor” dedi.

İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sattari: 'Türkiye yanımızda olursa ABD ambargolarına karşı dik durabiliriz'

“Ekonomi alanındaki yeni neslimiz Türk firmaları için güvenilir ortak olabilirler”

İran’ın Türkiye’yi dünyaya açılan kapı olarak gördüğünü vurgulayan Sattari, “İran’da ekonomide yeni bir nesil doğuyor. Bu nesil hem genç hem atak hem de bilimde önde. İran’ın ekonomisi geçmişteki gibi petrol ve doğalgaza bağımlı değil. Ekonomi alanındaki yeni neslimiz Türk firmaları için güvenilir ortak olabilirler. Biz devletler olarak iş adamlarımıza köprü olmalıyız. Altyapıyı sağlamalıyız. Bu yoldaki sorunları varsa halletmek için buradayım” diye konuştu.

“Türkiye yanımızda olursa ABD ambargolarına karşı dik durabiliriz”

“Bizi ambargoya mahkum eden ülkeler bizim dostluğumuzu elimizden alamazlar” diyen Sattari, “Türkiye sayesinde bölgede ayaklarımızın üzerinde durup, ABD ambargolarını reddedebiliriz. Bu işbirlikleri için her türlü altyapıyı sağlamaya hazırız” şeklinde konuştu.

Ali Canberk Özbuğutu - Uğur Çetin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ardahan Ardahan’da 210 çiftçiye 45 ton korunga tohumu dağıtıldı Ardahan Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen "Mera Islah ve Amenajmanı Projesi" dolayısıyla 210 çiftçiye 45 ton korunga tohumu dağıtıldı. Ardahan DSİ Müdürlüğünde "Mera Islah ve Amenajmanı Projesi" düzenlendi. Proje ile meraların aşırı otlatmadan oluşan baskının ortadan kaldırılması amaçlanıyor. Tarım ve Orman İl Müdürü Muhammet Fatih Cineviz, program sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Cineviz, "Burada Mera Islah ve Amenajmanı Projemiz çerçevesinde meralarımızda aşırı otlatma baskısından kurtarmak amacıyla ekim alanlarında üreticilerimize tohum dağıtımı gerçekleştirdik. Bu vesile ile tarımsal üretim alanlarında hayata geçireceğimiz bu tohum ekilişlerinden sonra yem bitkisi üretimi arttırmak neticesinde meralarımızda oluşan baskıyı azaltmayı amaçlıyoruz. Bugün çiftçilerimize 45 ton korunga tohumu gerçekleştirdik. Korunga bitkisi sadece bir yem bitkisi olma özelliğinin yanı sıra aynı zamanda arıcılarımız için de çok kıymetli ve vazgeçilmez bir bitki türüdür. Nektar noktasında arıcılarımız destekleyen bir özelliğe sahip. Bu anlamda hem büyükbaş-küçükbaş hayvanlarımızın yem bitkisi karşılanmak, hem de arıcılarımızın daha verimli bir sezon geçirmesini temin etmek amacıyla da korunga bitkilerimizi Ardahan’ın verimli topraklarıyla buluşturma amacına hizmet eden bu programda yer almak çok önemliydi. Üreticilerimizin memnun olduğunu da görüyoruz. İnşallah hasat döneminde de verimli bir dönem geçirmiş oluruz. İklimsel şartlarda bir anormallik yaşamazsak çiftçimizin yüzü gülecek" dedi. Cineviz, proje kapsamında 210 çiftçiye toplam 45 ton korunga tohumunun dağıtımını gerçekleştirdiklerini de söyledi. Korunga tohumu alan çiftçiler ise desteklerden dolayı memnun olduklarını dile getirdi.
Antalya Kemik erimesi, çocuklukta ortaya çıkıyor Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeynep Cantürk, Türkiye’de 50 yaş üzerindeki her 4 kişiden birinde görülen kemik erimesinin, çocuklukta ortaya çıktığını ve önlenebileceğini ifade etti. Prof. Dr. Cantürk, “Günümüzde artık kemik erimesinin çocuklukta ortaya çıkan çocuk hastalığı olduğu ancak erişkin yaşta kendini belli ettiği, erişkin yaşta klinik olarak görüldüğü anlaşılmış durumda. Biz bu hastalığı önleyebiliriz” dedi. Kemik kütlesi, 30 yaşına kadar artabilir 45. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi’nde konuşan Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeynep Cantürk, “Osteoporoz (Kemik Erimesi) Risk Faktörleri” başlıklı sunum yaptı. Prof. Dr. Cantürk, yapılan yeni araştırmalar üzerine kemik yapımın 30 yaşına kadar sürdüğünü açıklayarak, şöyle konuştu: “Kemik yapımı aslında vücutta doğumdan itibaren ergenliğe kadar sürekli artış göstermektedir. Eskiden ergenliğe kadar diye bilirdik, artık günümüzde yapılan araştırmalarda 30 yaşına kadar kemik yapımının, kemik kütlesinin arttığı tespit edilmiş durumda. 30 yaşına kadar eğer yeterli, dengeli, kalsiyumdan zengin beslenme sağlanır, kanda D vitamini düzeyi normal aralıklarda tutulur, egzersiz yapılırsa o zaman kemik kazanımı giderek daha güçlü olur. Kemik kütlesinin asıl olarak belirleyicisi genetiktir ama yaklaşık yüzde 25 oranında sağlıklı beslenip, elimizden geldiğince artırabiliriz. Biz buna doruk kemik kitlesi deriz, bu kazanım 30 yaşına kadar ne kadar iyi olursa; zaman içinde menopozun devreye girmesi yani adetten kesilmeyle artan kemik erimesine karşı ya da yaşlanmayla ortaya çıkan kemik erimesine karşı kemik daha güçlü olur ve kemik erimesi görülme oranı azalır”. Prof. Dr. Zeynep Cantürk, kemik erimesinin önlenebilen ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğuna dikkat çekti. Çocuk yaşta yapılabilecek kemik taramasıyla önlem alınabileceğini kaydeden Cantürk, şöyle konuştu: “Günümüzde artık kemik erimesinin çocuklukta ortaya çıkan çocuk hastalığı olduğu ancak erişkin yaşta kendini belli ettiği, erişkin yaşta klinik olarak görüldüğü anlaşılmış durumda. Biz bu hastalığı önleyebiliriz, 50’li yaşlardan itibaren önce kamburlaşma giderek küçülme sonra tekerlekli sandalyeye maruz kalma gibi durumlar aslında önlenebilir. Bunun için de riskli kişilerin, çocukluktan itibaren sağlıklı beslenmeyi benimsemesi, uygun kontrollerle kemik erimesinin taranması, sonra uygun zamanda zaman geçirmeden tedavi edilmesiyle bu kötü gidiş önlenebilir.”