ASAYİŞ - 24 Eylül 2021 Cuma 19:31

İranlı teknoloji uzmanının öldürülmesi davasında 5 sanığa tahliye

A
A
A
İranlı teknoloji uzmanının öldürülmesi davasında 5 sanığa tahliye

Şişli’de İranlı Masoud Molavi Vardanjanı’nın öldürülmesine ilişkin İranlı Naci Şerifi Zindaşti’nin de aralarında bulunduğu 14 sanığın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, 5 sanığın tutuklu kaldığı süre nedeniyle tahliyesine hükmetti.

İstanbul Şişli’de, 14 Kasım 2019 tarihinde İranlı teknoloji uzmanı Masoud Molavi Vardanjanı’nın öldürülmesine ilişkin İranlı Naci Şerifi Zindaşti ile İran konsolosluk görevlisi Mohammad Reza Nasırzadeh Noshahr’nin de aralarında bulunduğu 14 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 39. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanıklar Seyed Mohammed Reza Razavı, Sıavash Abazarı Shalamzarı, Amın Parvazı, Sına Forouhar, Houtan Khzerlou, Cengiz Akin, Veli Sarı ve Birol Özdemir ile sanıkların avukatları hazır bulundu.

“Yemin ederim suçsuzum”

Yapmadığı bir suçtan dolayı yargılandığını iddia eden tutuklu sanık Cengiz Akin, “Tehdit altındayım. Bakırköy Savcılığı'na da yazdım. Tutuklandığım dosya nedeniyle Zindaşti'yle anıldığım için saldırıya uğradım. Serbest bırakılmamız için diplomat mı olmalıyız? Suçsuzum, içerdeyim. Adam salıverilmiş, zerre kadar suçu olmayanı burada tutuyorsunuz. Sanıklardan Veli hariç, kimseyi tanımıyorum. Yemin ederim suçsuzum” diye konuştu.

“Kimseden silah almadım”

Sanık Veli Sarı ise savunmasında, “33 yaşındayım, ne kimseden silah aldım, ne de verdim. Suçsuzum, 22 aydır tutukluyum. Abdulvahap Koçak ile hiç bağlantım yok. Sanık Cengiz Akin eski patronumdur. Suçsuz yere yatıyorum” ifadelerini kullandı.

“Göçmen kaçakçılığı yapmıştım ancak bıraktım”

33 yıldır Türkiye’de yaşadığını söyleyen sanık Sıavash Abazarı Shalamzarı savunmasında, “66 yaşındayım. Göçmen kaçakçılığı yapmıştım ancak 2016'da bu meseleleri bıraktım. Daha önce de söyledim bu şahısların hiçbirini tanımıyorum. Ne Türkleri, ne de İranlıları. Bir adam bana gelip zarf verdi, ben de Ali Esfanjanı'ya verdim. Yasal evrak olduğunu düşündüm. Esfanjanı ile otobüsü bindik, Ağrı Doğu Beyazıt'a gittik. Esfanjanı'nın belgesinde 'Abbas' yazıyordu, evrakında ise kendi adı vardı. Belgeleri yasal mı değil mi bilmiyorum. O farklı yoldan ben farklı yoldan İran'a kaçak yollarla girdim. Tutuklanırım diye 30 yıldır İran'a gitmiyorum. Pasaportumda İran'dan çıkış olmadığı için kaçak yollarla gittim” dedi.

Tutuklu sanık Abdulvahhab Koçak’ın önceki günlerde korona virüs olduğunu belirten avukatı, rahatsızlığının devam ettiğini kaydetti.

Zindaşti ile aynı otelde kaldığının iddianamede yazıldığını ancak kalmadığını söyleyen sanık Birol Özdemir, savunmasında tahliyesini talep etti. Sanık Özdemir’in panik atak rahatsızlığı bulunduğunu söyleyen avukatı ise, ifadesinin sonraki celselerde alınmasını istedi.

‘Tasarlayarak öldürme’ suçundan tutuklu bulunan sanıklar Abdulvahhab Koçak, Cengiz Akin, Veli Sarı ve Sıavash Abazarı Shalamzarı’nın tutukluluk hallerinin devamına hükmeden mahkeme, tutuklu sanıklar Amın Parvazı, Birol Özdemir, Seyed Mohammad Reza Razavı, Sına Forouhar ve Houtan Khezerlou’nun yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiriyle tahliyesine karar verdi.

İranlı sanıkların nüfus ve sabıka kayıtlarının Interpol/Europol Daire Başkanlığından istenilmesine karar veren heyet, olumsuz cevap verildiği takdirde uluslararası istinabe yoluyla bu sanıkların nüfus ve sabıka kayıtlarının istenilmesi için bir sonraki duruşmada karar verilmesine hükmetti.

Firari sanıklar Najı Sharıfızındastı ile Alı Esfanjanı hakkındaki tutuklamaya yönelik yakalama emirlerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Sanık Cengiz Akin tutukluluk kararına tepki gösterdi

Bunun yanı sıra mahkeme başkanı, sanık Cengiz Akin'in tutuklu kaldığı süre nedeniyle tahliye edilmesi görüşünde olduğunu kaydederek, tutukluluk kararına şerh koydu. Ara karar açıklanmasının ardından tutuklu sanık Cengiz Akin karara tepki gösterdi.

İrem Demir - Sema Demir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenyurt’ta escort ile pazarlık kavgasında kaza ile kardeşini öldürdü Esenyurt’ta iddiaya göre eve eskort çağıran ve fiyat konusunda anlaşamayan ağabey kardeş, kadının arkadaşları ile kavga etti. Ağabey, kavga ettiği kişilere karşı bıçağını kullanmak isterken yanlışlıkla kardeşini şah damarından yaralayarak ölümüne neden oldu. Olay, bugün sabah saatlerinde Esenyurt Sultaniye Mahallesi’ndeki lüks bir rezidansta meydana geldi. İddiaya göre, Uğur Ş. ile kardeşi Engin Ş., eve internet üzerinden para karşılığı eskort çağırdı. Ağabey kardeş ile eve gelen kadın arasında ilerleyen dakikalarda para nedeniyle tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine eskort kadın, kendisini eve getiren korsan taksi şoförüne haber verdi. Aşağıda bekleyen korsan taksi şoförü, bunun üzerine yukarı çıkarak iki kardeş ile tartışmaya başladı. Kadın, ardından yaşanan tartışmayı arkadaşlarına da haber verdi. Lüks rezidansa gelen bir grup, ağabey kardeşin bulunduğu evi bastı. Bu esnada Uğur Ş., eline aldığı bıçakla gelen şahısları rezidansın koridorunda kovaladı. Uğur Ş.’nin arkasından kardeşi Engin Ş. koşarak kavgayı ayırmaya çalıştı. Uğur Ş., arbede esnasında yanlışlıkla kardeşi Engin Ş’yi şah damarından bıçaklayarak ölümüne neden oldu. Uğur Ş.’nin de aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alınırken, olaya ilişkin soruşturma sürüyor.
Bolu Bolu Belediye Başkanı Özcan: "Konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" BOLU (İHA) – Bolu’da çam ormanlarıyla dikkat çeken Pirahmetler köyü ve At Yaylası’nda maden aranması için ruhsat verildiği iddiasına ilişkin açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Tanju Özcan, "Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" dedi. Uydu fotoğrafları üzerinden ruhsat verildiği öne sürülen alanları göstererek süreci anlatan Özcan, "Pirahmetler köyü bölgesinde 2021 yılında bir firmaya altın arama ruhsatı verilmiş. Daha sonra da ’Altın aranacağı henüz belli değil’ gibi söylemler oldu. ’Bu işin peşini bırakmayacağım’ demiştim. Bizi çok şaşırtan ve üzen bazı gelişmeler oldu" dedi. "Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" Başkan Tanju Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda At Yaylası bölgesinde çok kıymetli bir torf madeni var. Türkiye’nin en kıymetli torfu olduğu söyleniyor. Hatta bununla ilgili Bolu’ya daha önce gelenler olmuştu. Köylüler sadece bu konu hakkındaki duyumları üzerine ayaklanmışlardı. Birbirine çok yakın iki alana maden arama ruhsatı verilmiş. Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Değeri belki de 100 milyonlarca doları bulan torf madeni var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam. Buraya her gün zabıta ekibi gönderiyordum. Orada yaşayan vatandaşlar lütfen dikkat etsinler. At Yaylası ve Pirahmetler bölgesinde herhangi bir sondaj çalışması olursa bizim haberimiz olsun." "Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" Konunun takipçisi olacağını dile getiren Başkan Özcan, "At Yaylası’nda torf madeni var diye bu alanı talan etmelerine izin vermememiz lazım. Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım. Cevap gelmezse çevreci örgütleri Bolu’ya davet edeceğim" şeklinde konuştu.
Isparta Kazada şehit olan polisin cenazesi törenle memleketine uğurlandı Isparta’da görevi başında otomobilin çarpması sonucu şehit olan polis memuru Yonuz Turan’ın cenazesi, düzenlenen törenin ardından memleketi Afyonkarahisar’a gönderildi. Isparta-Eğirdir karayolunun 3. kilometresinde meydana gelen kazada, Eğirdir Dağ Komando Okulu’nda görevli askeri personel İlker A. idaresindeki 17 UY 843 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yolda radar uygulaması hazırlığı yapan Trafik Denetleme Müdürlüğünde görevli polis memuru Yonuz Turan’a ve ardından 32 A 5953 plakalı trafik aracına çarpmıştı. Çarpışmanın şiddeti ile polis aracı ve polis memuru şarampole savrulmuştu. Kazada yaralanan Yonuz Turan, sürücü İlker A. ve otomobilde yolcu olarak bulunan Ali K., Yunus Y. ve Murat E., Isparta Şehir Hastanesine kaldırılmıştı. Turan, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Şehit polis memuru Yonuz Turan’ın cenazesi, Isparta İl Emniyet Müdürlüğünde düzenlenen törenin ardından memleketi Afyonkarahisar’a gönderildi. Törende şehit polisin eşi Aynur Turan ve çocukları güçlükle ayakta durdu. Anne babası ise sağlık ekipleri tarafından sakinleştirildi. Şehidin cenazesi cenaze aracına konulurken mesai arkadaşları gözyaşlarına hakim olamadı. Törene Isparta Valisi Aydın Baruş, Garnizon Komutanı Kıdemli Albay Mehmet Kahraman, Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Doç Dr. Aydın Turhan, Eğirdir Dağ Komando Okulu Komutanı Tuğgenaral Ahmet Aşık, Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay İlker Şimşek, şehidin ailesi, akrabaları ve mesai arkadaşları katıldı. Şehit polis Turan’ın Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesindeki Alacamii’nde kılınacak cenaze namazının ardından defnedileceği öğrenildi.