ASAYİŞ - 14 Mart 2019 Perşembe 15:12

İş adamının öldürülmesi olayında kan donduran ifadeler

A
A
A
İş adamının öldürülmesi olayında kan donduran ifadeler

Kocaeli’de öldürülerek ormanlık alana gömüldükten 3 yıl sonra Kocaeli Emniyetinin kurduğu özel cinayet ekibince cesedi bulunan iş adamının katil zanlısı ve arkadaşları, yargıladıkları mahkemede cinayeti adım adım anlattı. Cinayet olayına karışan sanıklardan biri, kendisine mangal yapma teklif eden arkadaşlarının cesedi bahçesine gömmeyi teklif ettiklerini iddia etti.

Kocaeli’nin İzmit ilçesinde 19 Mayıs 2015 tarihinde meydana gelen olayda, ortadan kaybolduktan 3 yıl sonra cesedine ulaşılan iş adamı Erman Kızıltan’ın öldürülmesi ile ilgili başlayan davada katil zanlısı ve arkadaşları cinayeti adım adım anlattı. Edinilen bilgilere göre elektrikçilik işiyle uğraşan Kızıltan’ın kaybolması ile ilgili gelen ihbar üzerine polis ekipleri harekete geçti. Ekipler tarafından başlatılan incelemelerde Kızıltan'la son olarak görüşen A.G., T.A., C.Ö. ve H.S isimli şahıslar gözaltına alındı.

Şahıslar delil yetersizliği sebebiyle kısa süre sonra serbest bırakıldı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü, geçtiğimiz yıl olayın araştırılması için 12 kişilik özel ekip kurarak dosyayı tekrar açtı. Bir anda ortadan kaybolan Kızıltan ile en son görüşen ve gözaltına alındıktan sonra serbest kalan 4 kişi ile ilgili yapılan teknik incelemelerde şahısların Kızıltan’ın aracını takip ettikleri belirlendi. Tespit üzerine ekipler tarafında A.G., T.A., C.Ö. ve H.S. gözaltına alınarak Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğüne getirildi. Şahısların emniyetteki itirafı üzerine yola çıkan ekipler, kartepe ilçesi Suadiye'de ormanlık alan içerisinde gömülü olan Kızıltan'ın cesedine ulaştı. Kızıltan ile arasında müşteri çalma sebebiyle husumet olduğu iddia edilen A.G. ile T.A., C.Ö. ve H.S. isimli şahısların sevk edildiği adliyede tutuklanmalarına karar verildi. 


Mangala çağırdılar cesedi bahçesine gömmeyi teklif ettiler

Cinayet sonrasında Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın görülmesine devam edildi. Sabah saatlerinde başlayan duruşmada Erman Kazıltan’ın annesi Aynur Sipahi, babası Recep Kızıltan, eşi Nursevil Kızıltan ve yakınları katıldı. Duruşma, ilk duruşmada savunma yapmak istemeyen C.Ö.’nün savunmasının dinlenilmesi ile başladı. Savunmasında Kızıltan’ın öldürülmesi olayıyla ilgilisinin olmadığını iddia eden C.Ö., “Olay günü H.S. beni arayarak, ‘Senin bahçende mangal yapalım mı’ diye sordu. Ben de kabul ettim. Bunun üzerine akşam saat 20.00 gibi olay yerine gittim. H.S. araca yanıma geldi. Arkadaşımız T.A.’nın işinin bitmesini bekliyorduk. Bir süre sonra sesler duyduk. H.S. bakmak için gitti. Bir süre sonra ben de iş yerine doğru ilerledim. İş yerine girdiğimde maktulü yerde gördüm. Kimin vurduğunu görmedim. İş yerinden çıkıp hemen aracıma bindim.

Ben Karatepe’de bulunan evime giderken A.G.’nin arkamdan geldiğini gördüm. Ben evime gelince A.G. de geldi. Daha sonra T.A. ve H.S. de bizim yanımıza geldi. H.S. benden aracımı istedi, özel bir işi olduğunu söyleyerek yanımdan ayrıldı. A.G. ve T.A. da yanımdan kendi araçları ile ayrıldı. Birkaç saat sonra A.G. ve T.A. cesedi aracın arkasına koyup benim bahçeme getirmişler. Benim bahçeme cesedi gömmek istediler. Ben kabul etmedim. Kartepe’de ormanlık alana gömebileceklerini söyledim. Ben de buna eşlik ettim. 4’ümüz cesedi alıp Karatepe’ye gittik. Ormanlık alana girdik. Ben araçta kaldım, onlar da cesedi alarak yol kenarına gömdüler” diyerek suçsuz olduğunu söyledi.

“T.A. ve H.S. bana Kızıltan’ı A.G.’nin vurduğunu söylediler”

Mahkeme heyetinin Kızıltan’ı kimin vurduğunu sorması üzerine tekrar konuşan C.Ö., “Ben iş yerine girdiğimde maktulün cesedini görünce orada bulunan sanıklara ‘Ne yaptınız’ diye sordum. Bunun üzerine kimin vurduğunu sormadım. Ancak benim bahçe evimde cesedi gömmeyi kararlaştırdığımızda ‘Nasıl oldu, nasıl vurdunuz’ diye sorduğumuzda T.A. ve H.S. bana Kızıltan’ı A.G.’nin vurduğunu söylediler. Olay sonrasında cinayeti itiraf etmek için para istemedim. Cinayetin işlendiğini söyleyemezdim. Neyle karşılaşacağımı bilmiyordum” diye konuştu.

“A.G. ile Arkadaşlık ilişkimizden başka hiçbir ilişkimiz yoktur”

C.Ö.’nün savunmasının ardından A.G.’nin kız arkadaşı olduğu iddia edilen Z.Ç. de tanık olarak dinlendi. Olayla ilgili bir ilgisinin olmadığını iddia eden Z.Ç., A.G.’ nin memur olduğu için iş yerini resmi olarak kendisi üzerine açtığını belirterek, “Bu olayla ilişkim yok. İş yeri benim üzerime kayıtlı. Nacak resmiyette benim üzerime. Sanık A.G. memur olduğu için kendi üzerine iş yeri açamayacağından dolayı, biz de uzun zamandır birbirimizi tanıdığımız ve güvendiğimizden dolayı benim adıma açtı. Ben maktulü de tanırdım. Ben bu iş yerin sadece resmi işleriyle ilgilenirdim. Sık sık gidip gelmezdim. Müşterilerini de bilmezdim. Maktulle A.G. arasında bir husumet olup olmadığını bilmiyordum. A.G. ile ben uzun zamandan beridir arkadaşızdır. A.G. ile Arkadaşlık ilişkimizden başka hiçbir ilişkimiz yoktur” şeklinde konuştu.

Duruşma ertelendi

Z.Ç.’nin dinlenmesinin ardından sanıkların ardından sanık avukatları savunma yaptı. Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti A.G., T.A., C.Ö. ve H.S.’nin tutukluk hallerinin devamına ve duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesine karar verildi.  

Murat Kanber - Kübra Topçuoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.