GÜNDEM - 20 Aralık 2014 Cumartesi 11:13

İşine 'koşa koşa' gidiyor

A
A
A
İşine 'koşa koşa' gidiyor

İzmir’de aktarmalı ulaşım sistemini protesto eden Fatih Buzgan, Balçova'dan Işıkkent'teki işyerine koşarak gidip geliyor.

Yaklaşık 6 ay önce İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulamaya konulan aktarmalı ulaşım, İzmirlilerden tepki almaya devam ederken alışık olunmayan türden protestolara da sebep oluyor. Balçova’dan Işıkkent’teki işine 3 araç değiştirerek yaklaşık 2 saatte giden Fatih Buzgan, hemen her sabah işine koşarak gidiyor. Buzgan, 20 km’lik mesafeyi 1 saat 20 dakikada kat ederek hem zamandan tasarruf yapıyor, hem de ulaşımını bedavaya getirmiş oluyor.

“Hem sağlığımı korumak adına, hem çevreci bir yaşam adına, hem de bu aktarmalı ulaşımı protesto etmek amacıyla neredeyse her gün işyerime koşarak gidiyorum” diyen Fatih Buzgan, “20 km’lik bu parkuru koşarak daha kısa sürede, ekonomik ve çevreye zarar vermeden ulaşmış oluyorum” diye konuştu.

“ÖNCE BİSİKLETLE DENEDİM”
İzmir’in ulaşımda hala çağ atlayamadığını savunan Buzgan, “İzmirliler olarak beklentimiz çok daha büyük. Burası Türkiye’nin üçüncü büyük şehri. Aktarmalı ulaşım, hiç hoşumuza gitmeyen bir şekilde sonuçlandı. Bu mesafeleri daha az vesaitle aşmamız gerekiyor, beklentimiz o yönde. Bu yüzden benim Balçova’dan Işıkkent’e olan seyahatlerimde pek keyif alamadığımı ve çok zamanımı harcadığımı gördüm, 3 vesait değiştirerek. Bunun yerine önce bisikletle denedim ve yarısı kadar sürede gittiğimi fark ettim. Bunun ardından koşarak ta denedim. Yine daha kısa bir sürede, stressiz bir şekilde, ekonomik ve sağlıklı bir şekilde işime gittim. 20 km’lik parkuru 1 saat 20 dakika gibi kısa bir sürede aşıyorum” dedi.

“KOŞAN İNSAN HIRSIZ SANILIYOR”
Dışarıdan değişik tepkiler aldığını anlatan protestocu sporcu, “Ülkemizde koşan insanların sadece hırsız olması bekleniyor. Normal bir vatandaşın sağlığı için, hele ki ulaşımı için koşması çok garip karşılanıyor. Şaşırıyor insanlar bunu duyduğunda” ifadelerini kullandı.
Yurtdışındaki uygulamalardan da bahseden Buzgan, şöyle konuştu: “Orada zaten bisikletli yaşamın ulaşıma entegrasyonunu görüyoruz. Koşarak ta yurtdışında insanlar evlerine işlerine ulaşabiliyorlar. Bende bunun bir örneğini göstermek istedim”.

ALİ GÖZETEN - FERRUH SERÇE

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.