GÜNDEM - 03 Ocak 2021 Pazar 15:54

İstanbul Boğazı'nda yunus şöleni

A
A
A
İstanbul Boğazı'nda yunus şöleni

İstanbul Boğazı’nda sokağa çıkma kısıtlamasında ortaya çıkan yunus balığı sürüsü, görsel şölen oluşturdu. Havadan çekilen görüntüleriyle yunus balıklarının görüntüsü belgesel filmlerini aratmadı. Sevimli yunuslar, turistlerin ilgi odağı oldu.

Korona virüs tedbirleri kapsamında deniz trafiğinin azalmasıyla İstanbul Boğazı'nın birçok noktadasın da yunus balıkları görülmeye başlandı. Sevimlilikleri ile kendilerine hayran bırakan yunus sürüsü, adeta boğazın tadını çıkardı. Yunusların avlanması ve dans edercesine yüzmesi havadan görüntülendi. Yunus balıklarının görüntüsü belgesellik görüntüler oluşturdu. Yunus balıkları aynı zamanda, turistlerin de ilgi odağı oldu. Turistler boğazın serin sularına defalarca dalıp çıkan yunusları cep telefonlarıyla görüntüledi.

Sümeyye İnal - Ahmet Faruk Sarıkoç
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Konya Büyükşehir’in "Güvenli Okul Yolları Projesi" sonrası okula bisikletle giden öğrenci sayısı artıyor Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen "Güvenli Okul Yolları Projesi" kapsamında okula bisikletle giden öğrenci sayısı her geçen gün artıyor. Proje kapsamında aldıkları eğitimlerden sonra her gün okullarına bisikletle giden Ahmet Tevfik İleri İmam Hatip Ortaokulu’ndan yaklaşık 100 öğrenci; sağlıklı bir yaşam için erken yaşta bisiklet kullanımının önemine dikkat çekiyor. Konya Büyükşehir Belediyesi’nin "Güvenli Okul Yolları Projesi" ile Konya’da okula bisikletle giden öğrenci sayısında artış yaşanıyor. Bisiklet kullanımını artırmak, bu konuda farkındalık oluşturmak ve sağlıklı yaşama dikkat çekmek amacıyla Konya Büyükşehir Belediyesi’nin 3 yıldır sürdürdüğü "Güvenli Okul Yolları" projesi ile şehirde bisiklet kullanımı her geçen gün giderek yaygınlaşıyor. 680 kilometre ile Türkiye’nin en uzun bisiklet yoluna sahip şehri Konya’da öğrenciler okula bisikletle gitmenin keyfini yaşıyor. Daha önce Güvenli Okul Yolları Projesi kapsamında eğitimlerin verildiği ve uygulamanın yapıldığı Ahmet Tevfik İleri İmam Hatip Ortaokulu’ndan yaklaşık 100 öğrenci sabahın erken saatlerinde bir araya gelerek okullarına çevreci ulaşım aracı bisikletle gidiyor. Konya Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından verilen teorik ve uygulamalı eğitimlerden sonra belirlenen güzergah doğrultusunda gruplar halinde okullarına bisikletle ulaşan öğrenciler, hem spor yapmanın hem kolayı ulaşımın mutluluğunu yaşıyor. "Bisiklete bu kadar önem verilen bir şehirde bisiklet kullanmak gerçekten çok eğlenceli" Bisikletle okula giden öğrencilerden Emine Nisa Çetintaş, "Arkadaşlarımla birlikte katıldığım etkinlik çok güzel geçti. Bisiklet sürmek çok güzel. Bisiklet sürmeyi çok seviyorum. Eğitimler sayesinde bisiklet sürerken dikkat edilmesi gerekenleri öğrendim. Bisikleti yolun ortasında değil, bisiklet yollarında süreceğiz. Bisiklet sürerken hareket yapmayacağız. Trafik kurallarına uyacağız" ifadelerini kullandı. Öğrencilerden Hasan Hüseyin Cömert ise, "Bisiklet sürerken hem eğlendik hem de öğrendik. Kask takarak yelek giyerek sürmeyi öğrendik. Belediyemizin bu konuda duyarlı olması çok önemli. Konya Büyükşehir Belediyemiz bisikletle ilgili projelere önem veriyor. Arabaların bıraktığı zararlı gazlar nedeniyle bisiklet kullanmak dünyamız için çok daha sağlıklı. Bisiklete bu kadar önem verilen bir şehirde bisiklet kullanmak gerçekten çok eğlenceli. Ayrıca Konya’da bisiklet sürmek çok kolay oluyor" dedi.
Bursa Geçici felç hafife alınmamalı Bazı hastalarda felç belirtileri, 24 saatten kısa sürede tamamen düzelebildiğini belirten uzmanlar, bu durum, halk arasında ‘geçici felç’ olarak bilindiğini ancak bu geçici ataklar asla hafife alınmaması gerektiği konusunda da uyardı. Her felç yatalak bırakmadığını ancak her inme acil müdahale gerektirdiğini belirten Medicana Bursa Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Büşra Er uyarıyor, "İnme hâlâ dünyada en sık görülen ölüm ve sakatlık sebeplerinden biri olduğunu vurguladı. Toplumda ’felç’ denilince akla genellikle yatalak kalmanın geldiğini, ancak bu algının doğru değildir. Felç, beyni besleyen damarların tıkanması sonucu o bölgedeki beyin hücrelerinin işlevini yitirmesiyle ortaya çıkar. Tıkanan damarın beynin hangi bölgesini beslediğine göre belirtiler değişir. Kol veya bacakta güçsüzlük, konuşma bozukluğu, görme kaybı ya da yüzde asimetri en sık görülen belirtilerdir. Ancak her felç kalıcı değildir" dedi. Dr. Büşra Er, "Bazı hastalarda felç belirtileri 24 saatten kısa sürede tamamen düzelebilir. Bu durum, halk arasında ‘geçici felç’ olarak bilinir. Ancak bu geçici ataklar asla hafife alınmamalıdır. Çünkü bu kişilerde önlem alınmazsa ilerleyen dönemde kalıcı felç gelişme riski oldukça yüksektir. İnme önlenebilir bir hastalıktır. Risk faktörlerine karşı hayat tarzı değişikliğinin önemi vardır. Yüksek tansiyon, diyabet, sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi, obezite, yüksek kolesterol, hareketsiz yaşam ve yetersiz uyku inme riskini artıran en önemli faktörlerdir. Düzenli egzersiz yapmak, Akdeniz tipi beslenmek, yeterli uyku ve stres yönetimi beyin damar sağlığını korur diye konuştu. Dr. Er, beyin kanaması ile beyin felcinin sıklıkla karıştırıldığını da sözlerin ekleyerek şöyle konuştu; "Beyin kanaması, genellikle yüksek tansiyona bağlı damar yırtılması sonucu gelişirken, inme damar tıkanıklığı nedeniyle beyin dokusunun beslenememesi sonucu oluşur. Ancak bazı durumlarda inme sonrası da kanama meydana gelebilir. Özellikle ilk 4,5 saat içinde hastaneye başvuran hastalarda damar açıcı tedaviyle ciddi iyileşmeler sağlanabilir. Erken teşhisin inme tedavisinde en kritik aşamadır. Yüzde kayma, konuşma bozukluğu, kol veya bacakta ani güçsüzlük gibi belirtiler fark edildiğinde vakit kaybetmeden 112’yi aramak gerekir. İnme, zamanla yarışılan bir hastalıktır; her geçen dakika milyonlarca beyin hücresi kaybedilmektedir. Erken müdahale, hem yaşamı hem de yaşam kalitesini kurtarır."
Bursa Bağımlılık tehlikesi ve mutlu ailenin sırları Bursalılara anlatıldı Bursa’da teknoloji, kumar bağımlılığı ve mutlu aileyi oluşturma konuları ele alındı. Dr. Abdulcabbar Boran, herkesin mutluluğu farklı adreslerde aradığını ifade ederken, Yeşilay Bursa Şube Başkanı Şeyda Polat ise, kumar bağımlılığının 9-11 yaş grubuna kadar gerldiğini söyledi. Yeşilay Bursa Şubesi, Tasavvufu Öğrenmek ve Yaşamak Federasyonu, Yedi Erenler Derneği Bursa Şubesi ve Sevgi Mutluluğun Anahtarıdır Federasyonu’nun ortaklaşa gerçekleştireceği etkinlikte teknoloji ve kumar bağımlılığı ile mutlu aileyi oluşturma konuları ele alındı. Merinos Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programda, Mudanya Üniversitesi Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Yeşilay Bursa Şube Başkanı ve Psikolojik Danışman Şeyda Polat, Yüksek Fizik Mühendisi ve Mutasavvıf Dr. Abdulcabbar Boran konuşmacı olarak yer aldı. "Herkes mutluluğu farklı adreste arıyor" Yüzlerce kişinin salonu hıncahınç doldurduğu panel öncesi konuşan Dr. Abdulcabbar Boran, "Teknoloji ve kumar bağımlılığından kurtularak mutlu birey, mutlu aile ve mutlu toplum oluşturabiliriz. Dünyada yaşayan 8 milyar insanın hedefi, mutlu olmaktır. Ancak herkes mutluluğu farklı adreslerde aramaktadır. Adres, kutsal kitaplardır. İnsanlık tarihi boyunca nerede mutlu bir toplum gördüysek, nerede mutlu aile gördüysek, mutlak suretle bunun reçetesinin Allah’ta olduğunu görüyoruz. Günümüz insanının da hedefi mutlu olmaktır. Reçete çok basit, Kur’an-ı Kerim’deki Allah’a davet mesajıdır. Günümüzde Allah’a ulaşmayı dilemekle başlayan bu reçeteyi hayatımıza tatbik edersek, neden mutlu olmayalım. Mutlu aileleri oluşturmak ise hepimizin vazifesidir" dedi. "Aile, Türkiye için milli güvenlik meselesidir" Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ise, "Aile meselesi sadece Türkiye için değil, insanlık için önemli konulardan biridir. Türkiye için özellikle milli güvenlik meselesidir. Hem aile ve hem nüfusumuza dikkat etmeliyiz. Bizim aile meselesini geleneksek anlayışımız içerisinde tekrar değerlendirmek ve üretilecek bilgileri, toplumumuza sunmak, tekrar mazideki o aile yapımızı günün şartlarına adapte ederek kendimiz kalmalıyız" dedi. "Bebek yaşta tütün sebebiyle hayatını kaybedenler var" Ergenlik için bağımlılığın çok riskli bir durum olduğunu belirten Yeşilay Bursa Şube Başkanı ve Psikolojik Danışman Şeyda Polat da, "Ergenliği sağlık geçirirsek, çok güzel bir yetişkin yetiştirmiş oluruz. Ama çocuğun bağımlılığa düşmesini engellemezsek, kayıp bir ömür olacaktır. Burada da lise, ortaokul gibi gelişim dönemine ulaşmak için akran rol model etkisinden yararlanıyoruz. Üniversite topluluklarımızla çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. Dünya genelinde tütün bağımlılığı, çocuk ölümlerine kadar düşmüştür. ’Bir çocuk tütün bağımlılığından ölür mü’ demeyin. Çünkü pasif içici olarak zehirlenmektedir" diye konuştu. "Kumar bağımlılığı 9-11 yaşa kadar indi" Bursa’da bize gelen en çok talep davranışsal bağımlılıklar üzerine olduğunu belirten Polat, "Kumar bağımlılığı son zamanlarda artmış durumda. Çünkü teknoloji bağımlılığı ile karıştırılmaktadır. Aileler teknoloji bağımlısı sanıp geç fark edebiliyor. Tütün bağımlılığı ilkokul dönemine doğru yavaş yavaş inmektedir. Kumar ise, 9-11 yaş grubuna kadar gelmiş vaziyettedir. Teknoloji bağımlılığı ise belki de okul öncesinde aileler tarafından hiç fark edilmese de düşmüş durumdadır" dedi. Basın mensuplarının sorularının ardından salonu dolduranlara hitap eden konuşmacılar, onların yönelttiği sorulara da cevap verdi.