GÜNDEM - 20 Mayıs 2022 Cuma 18:01

İstanbul'da dev deprem tatbikatı: Senaryo gereği İstanbul 7.5 büyüklüğünde depremle sallandı

A
A
A
İstanbul'da dev deprem tatbikatı: Senaryo gereği İstanbul 7.5 büyüklüğünde depremle sallandı

İstanbul’da Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda, “2022 Afet Tatbikat Yılı” çerçevesinde “Tahliye, Yerleştirme ve Planlama Tatbikatı" gerçekleştirildi.

Senaryo gereği İstanbul, Adalar merkezli 7.5 büyüklüğündeki depremle sallandı. Dev tatbikat Kağıthane merkezli 18 noktada eş zamanlı gerçekleştirildi. Dev tatbikatı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da izledi. Bakan Soylu, "İstanbul'da metrekare olarak kişi başına düşen toplanma alanı neredeyse 2,5 katı üzerine getirildi" dedi.

İstanbul'da dev deprem tatbikatı: Senaryo gereği İstanbul 7.5 büyüklüğünde depremle sallandı

AFAD tarafından afetlere karşı dirençli toplum oluşturma vizyonuyla Türkiye'de yaşanabilecek her tür ve ölçekteki afet ve acil durumlara etkin müdahalede görev alacak kişileri bir araya getirmek, birlikte çalışma kültürünü geliştirmek, koordinasyon içerisinde hareket etme kabiliyetini kazanmak ve toplumda farkındalık oluşturmak gibi amaçlar için “Afet Tatbikat Yılı 2022” çerçevesinde İstanbul genelinde Kağıthane merkezli geniş çaplı bir deprem tatbikatı gerçekleştirildi.

İstanbul senaryo gereği depremle sallandı

Senaryo gereği İstanbul Adalar merkezli 7.5 büyüklüğünde deprem oldu. İstanbul genelindeki 39 ilçenin tamamı depremden farklı düzeyde etkilendi. Ardından Tahliye Planlama ve Yerleştirme Çalışma Grubu planları doğrultusunda saha tatbikatı yapıldı. Tatbikat Kağıthane merkezli olmak üzere İstanbul’un 18 noktasında eş zamanlı olarak gerçekleştirildi. Tatbikatta 13 afet grubu, 24 ilden yerel destek ekipleri, AFAD Gönüllüleri ve sivil toplum kuruluşlarından toplam 5 bin personel görev aldı. Ayrıca mobil koordinasyon tırları, ağır tonaj arama ve kurtarma araçları, mobil harekat merkezi, görüntü aktarım aracı, helikopter, bot; İHA, JİKU gibi 500 aracın da katılımıyla tatbikata destek sağlandı. Tatbikatta devreye alınan “AFAD Anlık Görüntü Aktarım Sistemi” ile afet alanının tüm boyutlarını hemen görmek ve anlık müdahalede bulunabilmek üzere araç ve yaka kameraları, JİKU, İHA, dron, helikopter, Yıldız haberleşme görüntüleri ile kent güvenlik kamera görüntüleri kullanıldı. Tatbikat kapsamında 5 bin çadır kapasiteli geçici barınma merkezlerin kurulumu için alanlar hazır hale getirildi. Bu alanlarda 2 bin çadırın kurulumu tamamlandı. Geçici barınma merkezlerinde yönetim birimleri, psikososyal destek, ibadethane, yemekhane ve çocuk dostu alanlar gibi sosyal yaşam üniteleri de yer aldı.

"Elde ettiğimiz her tecrübe bize yeni denetim aksiyonu getiriyor"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya tatbikat ile ilgili brifing verildi. Ardından burada bir açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Türkiye Afet Müdahale Planının son halini değiştiriyoruz. Türkiye'de 81 ilde il afet risk azaltma planını tamamladık. 2025 yılında planlaması gereken bir şeydi. Kahramanmaraş'tan başladık. Türkiye Afet Risk Azaltma planı bir taraftan devam ediyor. Bizim 3 planımız var. Afet öncesinde yapacaklarımız, afet anında yapacaklarımız, sonrasında yapacaklarımız adı altında 3 planımız var. İlk 2'si bitti. 3.'sü de bu yıl bitmiş olacak. Önümüzde neyi yapabileceğimizi görürsek, günü geldiğinde elimiz ayağımıza dolaşmamış, kimin neyi yapabileceğini görmüş olacağız. Bütün araçların kabiliyetinin ortaya konulması ayrı bir kabiliyettir. Bizim ortak bir şekilde bütün araçları yönetim kabiliyetimizin ortaya konulması Türkiye'de bambaşka bir kabiliyettir. Biz buna orman yangınlarında ihtiyaç duyduk. Elde ettiğimiz her tecrübe bize yeni denetim aksiyonu getiriyor. Biz Kastamonu Bozkurt selini yaklaşık 24 saat bir benzin istasyonundan yönettik. Bir sandalye bir masa. Ama daha sonra araçlarımızı getirdik. Yönetim merkezlerini kurduk devam ettik" dedi.
Ardından Bakan Soylu, tatbikat alanını gezerek bilgi aldı.

Enkaz altında arama yapıldı

Tatbikatta senaryo gereği çöken bir yapının altında arama yapıldı. Bakan Soylu'nun yanında senaryo gereği enkaz altında bulunan bir kadın, sağlık ekiplerini arayarak yardım istedi. Senaryo gereği çok korktuğunu söyleyen kadını ekipler önce sakinleştirdi. Ve telefonu çok fazla meşgul etmemesi gerektiği söyledi. Bakan Soylu, enkaz altında arama yapıldığı sırada kulaklık takarak enkazdan gelen sesleri dinledi. Ardından enkazın altından çıkarılan yaralı bir kadın sedyeye alınarak götürüldü.

"İstanbul'da metrekare olarak kişi başına düşen toplanma alanı neredeyse 2,5 katı üzerine getirildi"

Tatbikat alanında konuşan Bakan Soylu, birçok alanda tatbikat yapıldığını söyleyerek, "Bu tatbikat bizim ilkleri de yaşadığımız bir tatbikat. İlk kez böyle bir tatbikatla biz Türkiye'de karşı karşıyayız. Deprem olduktan sonra toplanma alanlarına götürüldü. Ardından geçici barınma alanlarına götürüldü. Bütün ekipleri ciddi çalışmalar ortaya koyuyor. Jandarma Genel Komutanlığı paydaşlarıyla tahliye konusunu yönetiyor. Deprem tatbikatında ilk başarılı olduğumuz süreçler söz konusu. Hava görüntüleme, insansız hava aracı, insanlı keşif uçağı, dronlar, helikopterler, kent yönetim sistemi, yaka kameraları, cep telefonu üzerinden Emniyet Genel Müdürlüğümüzün kullanılan görüntüleri tek kanaldan alma kabiliyetine sahibiz. Tatbikatı ikinci önemli meselelerden biri de aynı hat üzerinden bütün tatbikat alanının afet alanının görüntüsünün AFAD genel merkezine güvenlik acil merkezine il AFAD koordinasyon merkezine, Jandarma Genel Komutanlığı'nın bu konuyu yöneten tırını yine onların araçlarına oradan yönetilme kabiliyetine sahibiz. Özellikle AYDES programıyla kimin toplanma alanına geldiğini kimin toplanma alanında tahliye edildiğini görebiliyoruz. Türkiye'de afet araçlarını tamamını listeleyerek görebiliyoruz. Afet alanlarındaki ihtiyaca göre çağırabiliyoruz. Arama kurtarma yapıyoruz. Arama kurtarma çalışmaları ilk kez tamamen sivil toplum birliklerine emanet edilmiştir. Arama kurtarma kapasitemizi artıyor. Yeni aldığımız araçlarla birlikte çok rahat bir şekilde tahliye etme anlayışını gerçekleştirebiliyoruz. 23 çalışma grubumuz var. Biz sadece tahliye ve barınma çalışma grubuyla ilgili tatbikat ortaya koyuyoruz. Senaryolarımız özellikle yaralanan vatandaşlara ait, toplanma alanlarında ihtiyaçları gidermeye yönelik. Bu yıl Türkiye afet tatbikatı, geçen yıl afet eğitim yılı, bir önceki yıl afetlere hazırlık yılıydı. Yıl sonuna kadar bu tatbikatlarımız aynı şekilde devam edecek. Bizim AFAD programımız var. Akıllı telefonlara indirilen bilir bir programdır. Buna bastığınız anda 112'yi arar konumuzun bildirir. Yine toplanma alanlarına ilişkin iyi bir çalışma yapıldı. İstanbul'da kişi başına düşen toplanma alanlarına ilişkin metrekare var olandan neredeyse 2,5 katının üzerine getirildi. Çalışmalarımız devam ediyor. Her grubumuzun başkanı farklıdır. Afetin ne zaman geleceğini bilmiyoruz. Biz hazırlık için çok güçlü ve süratle çalışıyoruz. Sürekli sinerji oluşturmaya ve tedbir almaya çalışıyoruz. Cumhurbaşkanımızın Türkiye afet öncesi, afet anında, afet sonrasında tüm dünyaya liderlik rehberlik edecek bir konuma yükselmelidir diye bir talimatı var. Biz bunun için çabalıyoruz" ifadelerini kullandı.

Murat Horoz - Gülşah Kahveci - Emre Baba

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.