GÜNDEM - 26 Haziran 2017 Pazartesi 10:08

İşte 'Hababam Sınıfı Uyanıyor' filminde merak edilen sorunun cevabı

A
A
A
İşte 'Hababam Sınıfı Uyanıyor' filminde merak edilen sorunun cevabı

Yeşilçam’ın en unutulmaz filmlerinden olan ve onca yıl geçmesine rağmen 7’den 70’e herkesin hala izlemekten büyük keyif aldığı ‘Hababam Sınıfı Uyanıyor” filminin akıllarda iz bırakan okuldan kaçış planını kara tahtaya kimin çizdiği ortaya çıktı.

Efsane filmin en az kendisi kadar unutulmaz ve dahiyane olan okuldan kaçış planı sahnesinde filmin çekildiği Adile Sultan Kasrı’nın krokisini ve sonunda Mahmut Hoca’ya yakalanmakla biten kaçış planını tahtaya çizen kişinin filmde de Dilaver adıyla rol alan ve asıl mesleği mühendislik olan Dilaver Gür olduğu ortaya çıktı.

Aslen Malatyalı olan ve İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesinde mühendislik okuduğu sırada Hababam Sınıfı filminde oynamaya başlayan Dilaver Gür, filmin 3. serisi olan “Hababam Sınıfı Uyanıyor”da yönetmen Ertem Eğilmez’in isteği üzerine kaçış planını tahtaya kendisinin çizdiğini söyledi.

Evinde ağırladığı İHA muhabirlerine, Hababam Sınıfı ve yıllardır birçok insanın merak etiği kaçış planı sahnesinin bilinmeyen yönü hakkında özel açıklamalarda bulunan ünlü oyuncu Dilaver Gür, daha önce hiçbir yerde bulunmayan özel fotoğraflarını da İHA için sergiledi.

“Hababam Sınıfı maceram gazetedeki ilanı görünce başladı”

Oyunculuk kadar mesleği gereği resim sanatında da başarılı olan Gür, ilk olarak Hababam Sınıfı serüvenin nasıl başladığını anlatarak, “Ben, o dönemde İstanbul’da mühendislik tahsilimi yapıyordum. Bir gazetede Hababam Sınıfı'nın çekileceği ve farklı tiplere ihtiyaç duyulduğu yönünde bir ilan görünce hemen filmin çekileceği mekana gittim. Ben oraya gittiğimde yüzlerce kişi vardı, bir ara geri dönmek için tereddüde düştüm ama sonra vazgeçtim. Uzun bir bekleyişin ardından da jürinin karşısına çıktık. Jüride Adile Naşit, Münir Özkul, Tarık Akan, Kemal Sunal, Ertem Eğilmez gibi efsane isimleri karşımda görünce şok oldum. Daha sonra jüri bana birkaç tane soru sordu ve ‘Biz size döneceğiz’ diyerek beni gönderdiler. Bir süre sonra da ‘Filmde oynamanız kararlaştırılmıştır’ diye bir mektup geldi. Ben de mektubu alır almaz soluğu filmin çekileceği mekanda aldım. Böylelikle bu serüvenim de başladı” ifadelerini kullandı.

“Benim için çok büyük bir şerefti”

Kemal Sunal’dan Halit Akçatepe’ye, Tarık Akan’dan Münir Özkul’a kadar birçok efsanenin oynadığı Hababam Sınıfı'nın ilk üç serisinde oynadığını belirten Gür, Hababam Sınıfı'nda oynamanın kendisi için çok büyük onur ve şeref olduğunu söyledi.

“Filmi üç kuşak daha severek izler”

Filmin üzerinden yaklaşık 40 yıl geçmesine rağmen aynı heyecanla ve sevgiyle izlendiğini aktaran Gür, bu filmi 3. kuşak izliyor. Film ilk çıktığında ben annem ve babamla seyretmiştim. Daha çocuklarımla izledim şimdi de torunlarımla birlikte izliyorum. Bu herhalde, üç kuşak daha devam eder diye düşünüyorum” dedi.

“Ertem Eğilmez bana ‘Hadi mühendis bey şuraya bir kaçış planı yap” dedi”

Gür, Hababam Sınıfı Uyanıyor filminin en ilginç sahnelerinden olan okuldan kaçış planını okulun krokisi ile birlikte kara tahtaya kendisinin çizdiğini ifade ederek o anları anlattı. Gür, “Hababam Sınıfının bir okuldan kaçış sahnesi çekilecekti ve bir plan yapılması lazımdı, kaçışın nasıl yapılacağına dair. O sırada Yönetmen Ertem Eğilmez bana, ‘Hadi mühendis bey şuraya bir kaçış planı yap” dedi. Ben de elime tebeşiri aldım ve doğaçlama olarak çizmeye başladım. Hem o sırada mühendislik okumamdan hem de resme ilgili olmamdan dolayı ortaya güzel bir eser çıkardım. O zaman filmin çekildiği Adile Sultan Kasrı’nı olduğu gibi tahtaya geçirdim. Şimdi bana o resmi yap deseler belki o duyguyu veremem ve aynı resmi çizemem. Çünkü o zamanın duygusu ve heyecanı farklıydı. Resim o kadar güzel ve unutulmaz ki insanlar hala merak ediyor bu resmi kim yapmış diye. Bu çok güzel bir şey” diye konuştu.

“Filmde oynadığım için okulu bir yıl geç bitirdim”

Hababam Sınıfı maceralarını anlatırken zaman zaman duygularına hakim olamayan Gür, sözlerini şu cümlelerle bitirdi: “Ben hem bu efsane filmde oynadığım için hem de 40 yıl sonra bile böyle hatırlandığım için çok ama çok mutluyum. Hababam Sınıfı benim okul hayatımda 1 yılımı aldı, okulu bir yıl geç bitirdim ama olsun iyi ki de olmuş, iyi ki de o gün oraya girmişim ve oynamışım." 

Barış Türel

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Öğrencilerin düzenlediği “Tükettikçe Tükeniyoruz Başka Dünyamız Yok” paneline yoğun ilgi Bolu’da lise öğrencileri tarafından hazırlanan “Tükettikçe Tükeniyoruz Başka Dünyamız Yok” başlıklı paneli yoğun ilgi gördü. Panele katılarak öğrencilerin sunumuna katkı sunan İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı İlhan Sağsen, “İklim değişikliği uzun dönemde yağış ve sıcaklık patenlerini bozuyor. Dolayısıyla da bu hem doğal afetlerin miktarını, hem sıklığını hem de şiddetini arttırıyor” dedi. Liselerde Bilim Uygulamaları Projesi çerçevesinde Bolu İzzet Baysal Anadolu Lisesi’nden 6 öğrenci, küresel ısınma ve iklim değişikliği ile alakalı panel düzenledi. Panel başkanlığını Sude Özkan, sunumu ise İrem Gülmez, Şevval Can, Elif Yusufoğlu, Abdullah Çilingir, Umutgün Acer yaptı. “Tükettikçe Tükeniyoruz Başka Dünyamız Yok” başlıklı panele öğrencilere katkı sunmak için Bolu Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı İlhan Sağsen ve Prof. Dr. Fatih Aydın da katıldı. Öğrencilerin yaptığı sunumun ardından konuklar yaptıkları bilimsel araştırmaları öğrencilere aktardı. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün toplantı salonunda gerçekleştirilen panele çok sayıda öğrenci ve öğretmen katılım sağladı. “Geniş bir kitleye erişebilme imkanı bulacağız” Öğrencilerle panele katılmaktan dolayı mutlu olduklarını ifade eden İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı Doç. Dr. İlhan Sağsen, “İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi olarak Bolu genelinde bütün ortaokul ve liselerimize farkındalık söyleşilerinde bulunuyoruz. Burada İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzle ve İzzet Baysal Anadolu Lisesi’yle beraber iklim değişikliğiyle alakalı program gerçekleştireceğiz. Bu programın güzel yanı öğrencilerimizle beraber bir panele katılacağız. İklim değişikliğiyle alakalı onlar sunumlarını yapacak. Bizler de iklim değişikliğiyle mücadelede çözüm yolları, sıfır atık, geri dönüşüm, enerji verimliliği, enerji tasarrufu, bu konularda Bolu genelinde bir bilgilendirme yapmış olacağız. Dolayısıyla da aslında bu hem bizim yapmak istediğimiz bu farkındalık söyleşilerinden bir tanesi ama bu sefer daha geniş bir kitleye erişebilme imkanı bulacağız” diye konuştu. “Yeni ağaçların dikilmesi son derece önemli” Çevre kirliliğine karşı önlem alınmazsa 50 yıl sonra yaşamı olumsuz etkileyecek olan birçok olumsuzluğun meydana geleceğini ifade eden Doç. Dr. Sağsen, “Orman olması son derece önemli. Yani bu dünya için yağmur ormanları, bizim ormanlarımız da dahil olmak üzere Türkiye’deki ormanlar çünkü ormanlar, okyanuslarla beraber en büyük karbon yatakları. Bizim tabiri caizse akciğerlerimiz olarak hep nitelendirilir. Aslında bu emisyonları emdiği içindir, karbon yutakları olduğu için. Dolayısıyla ormanlaşmanın devam etmesi yani orman kesiminin olmaması, hatta yeni ağaçların dikilmesi son derece önemli. Önlemler alınmazsa Türkiye genelinde ve küresel olarak sadece bir ulus devletin önlem alması da yetmiyor bu süreçte. Başta su kaynakları olmak üzere yaşamı olumsuz etkileyen birçok olumsuzlukla biz karşı karşıya geleceğiz” dedi. “İklim değişikliği uzun dönemde yağış ve sıcaklık patenlerini bozuyor” Son dönemde yaşanan fırtına, sel gibi afetlerin iklim değişikliği ile doğrudan bağlantısı olduğunu dile getiren Doç. Dr. Sağsen, “İklim değişikliği uzun dönemde yağış ve sıcaklık patenlerini bozuyor. Dolayısıyla da bu hem doğal afetlerin miktarını, hem sıklığını hem de şiddetini arttırıyor. Bunları engellemek için aslında Paris İklim Antlaşması çerçevesinde devletlerin üzerine düşen bazı sorumluluklar var. Emisyonları düşürmek, üretim teknolojilerini modernleştirmek, enerji verimliliğini arttırmak, bunun dışında kullandığımız enerji tipini değiştirmek, yani konvansiyonel yakıtlar yerine, özellikle kömür kullanımı yerine yenilenebilir enerji teknolojisine yönelmek. Bu noktada en önemli bizim kaynaklarımız. Bunun dışında da ekolojiyi korumak, yani okyanusları, denizleri kirlenmekten korumak. Geçtiğimiz günlerde yine bizim üzerinde durduğumuz tek kullanımlık plastiklerden vazgeçmek. Bunların tamamı ekolojik dengeyi alt üst ediyor. O yüzden bu konu ve bireysel olarak da biraz ihtiyaç analizinizi doğru yapmak, yani üretim tüketim neyi alıyoruz, neyi almıyoruz? Bu analizi doğru yapmak bu noktada önemli” dedi.
Bursa Başkan Aydın’dan kreş müjdesi Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, seçim döneminde açıkladığı ‘Osmangazi’nin Mahallelerine Kreş’ projesi çerçevesinde ilk kreşin Hamitler Mahallesi’nde inşa edileceğini müjdeledi. Seçim döneminde açıkladığı beyannamede Osmangazi’nin birçok noktasına kreş inşa edecekleri belirten Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, göreve gelmesinin ardından bu vaadini yerine getirmek adına çalışmalara başladı. Çocuklara çağdaş ve nitelikli bir eğitim imkanı sunmanın önemine dikkat çeken Başkan Aydın, bu hedef çerçevesinde ilk kreşi Hamitler Mahallesi’nde inşa edeceklerini belirtti. Osmangazi Belediyesi Mayıs Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda konu hakkında bilgilendirmede bulunan Başkan Aydın, Hamitler Mahallesi’nde mülkiyeti Osmangazi Belediyesi’ne ait arazi üzerine hayata geçirilecek kreşin Metin Azak isimli hayırsever bir vatandaşın katkılarıyla inşa edileceğini söyledi. Çocukların gelişimini çok yönlü destekleyebilmek için çağdaş ve güncel bir eğitim programı sunacak olan kreş için ilk kazmanın en kısa süre içerisinde vurulacağını dile getiren Aydın, kreşe hayırsever vatandaşın vefat eden kızının ismi olan Ayça Azak adının verileceğini açıkladı. Başkan Aydın, kreşin 80 çocuğa eğitim verebilecek kapasitede inşa edileceğini dile getirdi. Osmangazi Belediye Meclisi’nde görüşülen kreş inşa edilmesi yönündeki şartlı bağış maddesi, kreş, gündüz bakım evi, çocuk kulübü ve belediye hizmet alanlarında kullanılmak üzere ifadesinin eklenmesi ve Ayça Azak isminin verilmesi şartı ile oy birliğiyle kabul edildi.