GÜNDEM - 13 Şubat 2016 Cumartesi 08:27

İşte PKK-PYD ilişkisi

A
A
A
İşte PKK-PYD ilişkisi

Terör örgütü PKK ile PYD arasındaki organik ilişki, iki yapının tüzüklerinden ve sözleşmelerinden açık bir şekilde anlaşılıyor.

İstihbarat birimlerinin tespitlerine göre, PKK kadrolarında yer alan bazı üst düzey isimlerin PYD içinde görev alması, bu birlikteliğin en önemli işareti olarak göze çarpıyor

ABD’nin, PKK’nın Suriye kolu olarak bilinen PYD’ye desteğinin süreceğinin açıklanması, hem dış hem de iç siyasette yankı bulmaya devam ediyor.

Washington yönetiminin IŞİD’e karşı “başarı kazandığı” gerekçesiyle desteklediği PYD’yi, terör örgütü olarak görmediğini resmi olarak seslendirmesi Ankara’nın tepkisini çekerken, önümüzdeki sürecin sinyallerini vermesi açısından da önem içeriyor.

Suriye’de başlayan iç savaş sonrasında, ülkenin kuzeyinde ve Türkiye sınırına yakın bölgedeki Rojava çevresinde yapılanması bulunan PYD’de, PKK’lı kadroların görev yaptığı daha önce gündeme gelmişti. Ayrıca, TSK’nın hava operasyonları sonrasında güvensiz bölge haline gelenKandil’in bazı bölgelerindeki kadroların, bu kışı daha güvenli olan Rojava’da geçirmesi de PKK-KCK-PYD birlikteliğinin diğer işareti.

ÖCALAN'IN AÇILIMLARI

Bu kapsamda, tartışmanın merkezini oluşturan PKK-KCK-PYD bağlantısını irdelemekte fayda var.
Şöyle ki; PKK lideri Abdullah Öcalan, 25 Aralık 2001’de avukatlarıyla yaptığı görüşmede, “Dört ülke için önermiştim. İran’da demokratik İslam esprisi ile olmalı. PKK, Irak’ta yaşamalı, Güney PKK biçiminde olabilir. Suriye’de Demokratik Birlik Partisi. Artık ayrıntıya girmeyeceğim. Çünkü bunları savunmamda ayrıntılı verdim. Ama esprisi şu: Her ülkenin demokratik birlik amaçlarına bağlı bir partileşme, ittifaklaşma, cepheleşme önerdim. Ülkelerin birliğinin demokratik aracı. Bunları biraz özümsemek gerekiyor” tanımlaması, PYD’nin oluşturulması için önemli bir köşe taşı olarak değerlendirilebilir.

Öcalan, İmralı’da 13 Ağustos 2003’te avukatlarıyla görüşmesinde ise şu tanımlamayı yaptı: “...Savunmamda ‘Suriye Kürtleri’nin Demokratik Partisi’ diyordum. Demokratik Birlik Partisi’ni Suriye halkı için de öneriyorum. Bu parti sistemin demokratikleşmesinde öncü rolünü oynar. Suriye Kürtleri demokrasi sürecinde motor gücü oynayabilir. Suriye’nin fazla akılsızlık yapacağını sanmıyorum. Zayıf bir rejim. Beşar’ı fazla zorlamamak lazım. Ancak geri adım atmadan, demokratik çalışmaları derinleştirmek gerekir. Basın dahil çalışmaları başka bir formülle sürdürebilirler. Suriye Kürtleri demokrasi sürecinde motor gücü oynayabilir.”

KARAR KADEK KONGRESİNDE

Keza, Nisan 2002’de gerçekleştirilen KADEK’in 1. Kongresi’nde, Türkiye’nin yanı sıra Irak, İran ve Suriye’de PKK’ya bağlı örgütlenmelerin kurulması kararı alındı. Kararda, “... bir Suriye Demokratik Birlik Hareketi’ni veya partisini ortaya çıkartarak, onu önümüzdeki dönemde hareketimizin örgütsel yapısı olarak görüp gerekli desteği vermelidir” tanımlamasına yer verildi. Böylelikle Öcalan’ın “Suriye’de Demokratik Birlik Partisi’nin kurulması” talimatı sonrasında PYD, 17 Ekim 2003’te Partiya Yekitiya Demoqratik adıyla kuruluşunu ilan etti.

Bu değerlendirme ve tanımlamaların yanı sıra PKK ve PYD tüzüğü ile KCK sözleşmesine bakmak üç oluşum arasındaki organik yapıyı kurmanın ipuçlarını verecektir.

PYD TÜZÜĞÜNDE HEDEFLER

PYD tüzüğünde partinin hedefi şu şekilde açıklanıyor: “Kürt sorununun Batı Kürdistan’da demokratik çözümü, demokratik özerkliğin sağlanması, demokratik ekoloji ve cinsiyet özgürlüğünün ve demokratik sosyalizmin sağlanması, bütün Kürdistan parçalarında demokratik kurtuluş mücadelesinin desteklenmesi ve Kürdistan Ulusal Birliği’nin Demokratik Konfedaralizm sistemi çerçevesinde çözüme kavuşturulması.”
KCK sözleşmesinde bu durum “Kürdistan toplumunun cinsiyet özgürlüğüne ve ekolojiye dayalı demokratik örgütlülüğünü, demokratik konfedaralizm esaslarına göre yaratmak” olarak tanımlanıyor.

PKK Tüzüğünde ise “Demokratik, ekolojik ve cinsiyet özgürlükçü toplum paradigması ve demokratik sosyalizm çizgisi temelinde demokratik konfederal yapılanmayı inşa etmek, Kürt sorununun bulunduğu ülkelerde çözümü Özerk Demokratik Kürdistan temelinde gerçekleştirmek” tanımı yer alıyor.

ÖRGÜT YAPISI, ÖRGÜTLENME

Üç yapı içinde örgüt yapısı/örgütlenme ise şöyle tanımlanıyor:

PYD tüzüğü: “Abdullah Öcalan’ı “önder” kabul eder; PYD paradigmasında kadın temsiliyet kotası yüzde 40’tır. Kadın ve gençler parti içerisinde öncü rol oynar.”

KCK sözleşmesi: “Kurucusu ve “Önder”i Abdullah Öcalan’dır. Her çalışma alanında yüzde 40 cins kotası gözetilir.”

PKK tüzüğü: “Abdullah Öcalan’ı; yoldaşı ve düşüncelerini kendi çizgisi ve “Önderlik Kurumu” olarak kabul eder. Bütün üst yönetim organlarında kadın ve erkeğin en az yüzde 40 temsilini esas alan cins kotası uygulanır.”

Yine, aynı yapılardaki “örgüt üyeliği/sistem yurttaşlığı” tanımlarının benzeşmesi dikkat çekicidir.
PYD tüzüğü: “18 yaşını dolduran kişi Önder Apo’nun demokratik uygarlık çizgisine, parti programına ve yönetmeliğine inanır ve yaşamına uygular.”

KCK Sözleşmesi: “Kürdistan’da doğup yaşayan veya KCK sistemine bağlı olan herkes yurttaştır.”
PKK tüzüğü: “Parti kadrosu (üyesi), kendini Apocu tarz, tempo ve üsluba ulaştırarak parti amaçları için yürüttüğü mücadele ile yoldaşlarına ve tüm topluma örnek olan kişidir.”

PKK, KCK ve PYD’de üyelerin görev amaçları için şu parametreler yer alıyor:

SÖZDE CİNSİYET MÜCADELESİ

PYD tüzüğü: “Kürt halk önderi Öcalan’a bağlılığı şeref bilmeli ve onun özgürlüğü için mücadele edilmelidir. Demokratik Konfederalizm sisteminin oluşması için büyük çaba göstermelidir. Cinsiyet mücadelesi yürütülmeli ve kadının özgürlük çizgisine inanmalıdır.”

KCK sözleşmesi: “KCK sistemine bağlılık esastır. Her KCK yurttaşı cinsiyet özgürlüğüne dayalı eşit yaşamı geliştirmekle sorumludur.”

PKK tüzüğü: “Önder Apo’nun yaşamını ve özgürlüğünü benimsemek. Apo’cu çizgiyi özümsemek.”
Üyelerin özelliklerinin tanımı şöyle:

PYD tüzüğü: “Kadın özgürlüğü ve demokratik uygarlık çizgisi konusunda inanç sahibi olmalı. Sevginin ve doğanın savunucusu olmalı.”

KCK sözleşmesi: “Başta kadın olmak üzere, ezilen kimliklere pozitif ayrımcılık uygulanması ilkesiyle yaklaşım gösterir, aile içinde ve dışında kadın üzerindeki baskı, şiddet, sömürü ve aşağılamaya, kadın katliamına karşı mücadele içerisinde olur. Her yurttaş çevresini, genel doğa ve evreni, her canlı türünü kültürel ve tarihi zenginlikleri, koruma geliştirme, sorumluluğu ile yükümlüdür.”

PKK tüzüğü: “Kadın kurtuluş ideolojisi temelinde toplumsal cinsiyetçiliğe karşı, özgürlükçü ve eşitlikçi bir yaşamı esas alır. Doğaya derin bir ekolojik bilinç temelinde tutkuyla yaklaşır. Doğa gibi tarih ve kültür değerlerini de varlığının bir parçası olarak görür.”

PYD'DE GÖREV ALAN PKK'LI YÖNETİCİLER

PKK ile PYD arasındaki organik bağlantıyı açıklarken PYD içinde görev alan üst düzey PKK’lıların varlığını unutmamak gerekiyor.

İstihbarat birimlerinin tespitlerine göre, PYD’nin içinde PKK’nın tecrübeli kadrolarının yer aldığı aşikâr. Tespit edilenler arasında “Doktor Şervan” kod adını kullanan Mehmet Şerif Aslan 2006’da Kuzey Irak’taki Mahmur Kampı’na giderek PKK’nın kırsal alan kadrosuna katıldı. 2008’den bu yana PKK adına PYD içinde silahlı faaliyet gösteren Aslan’ın, PKK’nın HPG Ana Karargah Komutanlığı’nın Rojava birim sorumlusu olarak Serekani bölgesinde sorumlu düzeyde faaliyet gösterdiği ifade ediliyor.
Diğer bir isim “Dilovan” ve “Masiro” kod isimlerini kullanan Bedirhan Abo. 1991’de PKK’ya katılan Abo, Hakkari Yüksekova’nın Dize köyü nüfusuna kayıtlı. Abo’nun PKK’nın Rojava Askeri Kanat Genel Sorumlusu olarak silahlı faaliyeti belirlendi.

PKK'LI MERVE PYD DE

PKK içinde Merve Melisa kod isimlerinin kullanan Fatma Demir de diğer iki isim gibi PYD saflarında. 1998’de PKK’ya katılan Demir’in, PYD’nin kadın savaşçılar sorumlusu olduğu biliniyor. Demir’in 2012’den itibaren Suruç’un hemen karşısındaki Aynel El Arab bölgesinde PYD’nin kadın kolları YPJ içinde “sorumlu” düzeyde faaliyet gösteriyor.

Sonuçta Öcalan’ın aklında olan Suriye’deki yapılanmanın PKK ve KCK yapılanmasıyla benzerliği oldukça fazla. Irak’ta PÇDK, İran’da PJAK, Türkiye’de KCK/TM’yle faaliyetlerini yürüten PKK’nın Suriye’de PYD öncülüğünde YPG ve TEV-DEM’le (Rojava Demokratik Toplum Hareketi) etkinliği artık yadsınamaz bir gerçek oldu.

KAYNAK: TOLGA ŞARDAN/ MİLLİYET

  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dursun Özbek listesini divan kuruluna teslim etti Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, 25 Mayıs’ta yapılacak başkanlık seçimi için listesini divan kuruluna teslim etti. Galatasaray’da Olağan Seçimli Genel Kurul, 25 Mayıs’ta Galatasaray Lisesi’nde düzenlenecek. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, seçimde yeniden aday oldu. Özbek, RAMS Park’ta bulunan divan kuruluna listesini teslim etti. "Seçim dönemleri Galatasaray için bayram dönemleri" Daha sonra basın mensuplarına açıklamaları bulunan Dursun Özbek, "Galatasaray Spor Kulübü seçim dönemine giriyor. 3 Mayıs itibarıyla başkan adayları listelerini hazırladılar. Biz de onun için bugün buradayız. Listelerimizi hazırladık, divana teslim ettik. Seçim dönemleri Galatasaray için bayram dönemleri. Herkes 25 Mayıs’ta oyunu kullanarak yeni yönetimi seçmek üzere bir araya gelecek. Burada amacımız Galatasaray’ın demokratik geleneği çerçevesinde çok adaylı bir seçim her zaman Galatasaray açısından en önemli husustur. Herkes Galatasaray sevdalısı. Galatasaray’a daha iyi hizmet vermek için bu yarışa giriyor. Biz de o amaçla bu yarışın içindeyiz. Kararı verecek olan genel kuruldur. Biz iki senelik dönemi tamamlıyoruz. Bundan sonraki dönemde de genel kurulun seçeceği listeler hizmet vermeye devam edecektir. Ben bu seçiminin döneminin Galatasaray’a hayırlı olmasını diliyorum. Geçtiğimiz iki yıl içerisinde benle birlikte çalışan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Çok fedakar bir çalışmayla hizmet verdiler. Genel kurul üyelerimiz Galatasaray’ın birlik ve beraberliği için bizi desteklediler. Taraftarlarıma da büyük teşekkür gönderiyorum. Her maç dolu tribünde oynadık. Bundan sonraki dönemde de bu desteği bizden esirgememelerini rica ediyorum” diye konuştu. "Şu anda ilgilendiğimiz konu şampiyonluk" Futbolda son düzlüğe geldiklerini söyleyen Özbek, "Hafta sonu kadın futbol takımımız şampiyonluk maçına çıkıyor. Bütün taraftarlarımızı oraya bekliyorum. Bizim için çok önemli. Süper Lig’de de şampiyonluğu kovalıyoruz. Biz tüzük gereği seçim dönemi aynı döneme geldi. Şu andaki ilgilendiğimiz konu bu. Şampiyonluk döneminde konsantrasyonumuzun bozulmaması ve önemli hedefimizin şampiyon bitirmek olduğunu düşünüyorum. Mayıslar bizimdir. Bu mottoya uygun olarak bütün camianın, taraftarlarımızın birlik halinde başarılı tamamlamamızı istiyorum" şeklinde konuştu. Sportif AŞ’de görev dağılımın seçimden sonra olduğunu belirten Başkan Özbek, "Bizim bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor. Galatasaray için en faydalı olacak, Galatasaray için en iyisini yönetecek. Gelen yeni yönetimin de buna çok dikkat edeceğini düşünüyorum. Hiç kimse Galatasaray sevdasının önüne geçemez. Bütün kurullar seçim sonrası teşkil edecek" dedi. "Erden Timur, Galatasaray’a hizmet aşkıyla yanan bir arkadaşımız" Erden Timur ile 7 seneden beri beraber çalıştıklarını hatırlatan Dursun Özbek, "Daha önceki başkanlığım döneminde de önemli bir sponsorumuz. Bir Galatasaray sevdalısı. Galatasaray’a hizmet aşkıyla yanan bir arkadaşımız. Hiçbir Galatasaray sevdası, Galatasaray’a hizmet etmekten geri duramaz. Dışarıda tartışıldığı şekilde düşünmeyin. Seçim sonrası Galatasaray’a hizmet etmek isteyen herkesle beraber oluruz. Galatasaray’ı daha iyi günlere taşımak için de hiç tereddütümüz yoktur" diyerek sözlerini tamamladı. Dursun Özbek’in listesi şöyle: Başkan: Dursun Özbek Yönetim Kurulu (Asil): Metin Öztürk, Niyazi Yelkencioğlu, Bora İsmail Bahçetepe, Sedat Artukoğlu, Eray Yazgan, Can Natan, Mehmet Saruhan Cibara, Ali Yüce, İbrahim Hatipoğlu, Fatih Demircan Yönetim Kurulu (Yedek): Ozna Bingöl Yurtsever, Timur Kuban, Emir Aral, Lara Yılmaz, Ece Bora Denetim Kurulu (Asil): Ömer Çirkin, Fabrizio Casaretto, Hasan Can Külahçıoğlu, Denetim Kurulu (Yedek): Gül Rengin Günay, Merve Deniz Örken, Çağatay Aras Uçkun Sicil Kurulu (Asil): Mehmet Çağatay Altınlı, Hayri Gürkan Eliçin, Okan Güngör, Utku Çağatay Aksoy, Özcan Karamahmutoğlu, Berat Uygur, Burçin Aslan Sicil Kurulu (Yedek): Yakup Peker, Mehmet Selim Yavuz, Osman Emre Yıldızeli Disiplin Kurulu (Asil): Hakkı Akil, Mithat Can Baydarol, Muharrem Remzi Tan, Mustafa İbrahim Ziyal, Aydın Önder, Ahmet Murat Canaydın, Ali Baran Öztürk Disiplin Kurulu (Yedek): Hasan Mehmet Tirali, Nuri Bora Ebussuutoğlu, Sencer Seren, Mustafa Kaya Özgül, Günran Çalın.
Bilecik Ormanlık alandan poşet poşet çöp çıktı Bilecik’in Osmaneli ilçesine bağlı Balçıkhisar köyündeki ormanlık alandan poşet poşet çöp çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü’nün orman yangınlarına farkındalık oluşturmak için 81 ilde aynı anda başlattığı ’Orman Benim’ etkinliği Osmaneli ilçesi Balçıkhisar köy yolu üzerinde bulunan ormanlık alanda gerçekleşti. Etkinliğe Osmaneli Belediye Başkanı Bekir Torun, Balçıkhisar Köy Muhtarı Fikret Yıldız, kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı. Etkinlikte tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artan orman yangınları ile mücadele çalışmalarında öncelik, yangın öncesi önleyici tedbirler almak için İlçe protokolü ve öğrenciler tarafından ormanlık alandaki yangına sebep verecek maddeler temizlendi. Ayrıca etkinlikte orman içi ve bitişiğindeki yol kenarlarında, tarım arazileri ve yerleşim yerleri kenarlarındaki ormanlarda yanıcı maddenin azaltılması, çöplerin temizlenmesi, orman yangınlarının olumsuz etkilerinin azaltılmasını sağlamakta olduğu hedeflendi. Osmaneli İlçesi Balçıkhisar köy yolu üzerinde bulunan ormanın içerisindeki çöpleri ve dalları temizleyerek yanıcı madde miktarını azaltıldı. "Böyle bir etkinlik düzenlendiği için çok teşekkür ederiz" Etkinlik için gelen öğrencilerden Caner Özdemir, “Bugün burada Orman Bakanlığının düzenlemiş olduğu etkinlikte Ormanda bulunan yanıcı maddeleri ve kirli atıkları temizlemek için arkadaşlarımız ile burada bulunmaktayız. Böyle bir etkinlik düzenlendiği için çok teşekkür ederiz” dedi. "Ormanları temiz tutmak ve orman yangınlarını engellemek adına öğrencilerimiz ile bir araya gelip ormanlarımızı temizlemek istedik" Etkinlik sonunda konuşan Belediye Başkanı Bekir Torun, “Bugün burada Orman Genel Müdürlüğümüzün tasarladığı ve programladığı Orman benim projesi için toplanmış bulunuyoruz. Gençlerle birlikteyiz hepsi cıvıl cıvıl çok güzel bir an onlarla birlikte vakit geçirmenin de mutluluğunu yaşıyoruz. Bugün buradaki amacımız bir farkındalık oluşturmak, ormanları temiz tutmak ve orman yangınlarını engellemek adına öğrencilerimiz ile bir araya gelip ormanlarımızı temizlemek istedik. İnşallah burada gençler ile başlattığımız bu faaliyet Osmaneli’ye ve hatta tüm Türkiye’ye örnek olur. Ormanlarımızı daha temiz ve daha güvenli tutmak adına inşallah hep beraber hareket edebiliriz tüm katılımcılara teşekkür ediyorum” dedi.
İstanbul Biruni Üniversitesi’nden Filistin’e destek yürüyüşü İSTANBUL (İHA) – İstanbul’da Biruni Üniversitesi akademisyenleri ve öğrencileri, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına tepki göstermek için yürüyüş yaptı. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adnan Ömerustaoğlu, “Filistinli masumların yanındayız. Bunu bütün dünyaya haykırmak istiyoruz” dedi. İsrail’in Filistinlilere yönelik gerçekleştirdiği soykırıma tepkiler gelmeye devam ediyor. Biruni Üniversitesi, akademik kadrosu ve öğrencileriyle birlikte Filistin’e destek yürüyüşü gerçekleştirdi. Zeytinburnu’nda bulunan merkez kampüste toplanan akademisyenler ve öğrenciler basın açıklaması yaptı. Biruni Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adnan Ömerustaoğlu, “21’inci yüzyılın ilk çeyreği bitti. İkinci çeyreğine başlarken yeni dünya nasıl olacak, güçlüler istedikleri gibi masum insanları katletmeye devam mı edecekler ya da hak edenler hakkını alabilecekler mi? Mazlum insanları koruyucu tedbirler, hukuksal düzenlemeler, uluslararası örgütlenmeler yapılabilecek mi? Bütün bunların eşiğindeyiz. İnsanlık bugün büyük bir sınavdan geçiyor” dedi. “Bütün dünyada tepkiler var” Bütün dünyanın İsrail’in saldırılarına tepki verdiğini söyleyen Prof. Dr. Ömerustaoğlu, “Dünyanın egemen güçleri, uluslararası kuruluşların her birinin bu konuda gerekeni yapması gerekiyor. Daha iyi bir dünya, daha yaşanılır bir dünyaya geçişin arifesindeyiz ya da daha kötü bir dünyada yol almaya devam edeceğiz. Onun için diyoruz ki; vicdan sahibi olan herkesin Filistin halkının yanında yer alması, mazlumların yanında yer alması gerekiyor. Bunun için dünyanın sessiz kalmadığını görüyoruz. Bütün dünyada tepkiler var. Halklar düzeyinde bunu görmekteyiz ve yaşamaktayız” şeklinde konuştu. “Filistin halkının yaşam hakkı elinden alınamaz” Filistin halkının yaşam hakkının elinden alınamayacağını belirten Prof. Dr. Ömerustaoğlu, “Biz de Biruni Üniversitesi olarak yaşanan bu olayları protesto etmek için bugün burada bir araya geldik. Diyoruz ki Filistin halkının korunması lazım. Filistin halkının yaşam hakkı elinden alınamaz. Artık birinci kuşak haklar geçti, ikinci kuşak haklar bitti. Dünya bugün üçüncü ve dördüncü kuşak hakları konuşurken Filistin halkının birinci kuşak haklardan mahrum edilmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Onun için sesimizi yükseltiyoruz. Filistinli masumların yanındayız. Bunu haykırmak istiyoruz bütün dünyaya” ifadelerini kullandı.
Denizli Denizli OSB Ligi’nin şampiyonları belli oldu 2023-2024 Denizli OSB Futbol Süper Lig ve Yükselme Grupları’nın şampiyonlarını belirlemek için final karşılaşmaları yapıldı. Bu yıl 19. kez düzenlenen turnuvada Yükselme Grubu şampiyonu Altınbaşak Tekstil, Süper Lig şampiyonu ise Mek Tekstil oldu. Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü’nün her yıl geleneksel olarak Amatör Spor Etkinlikleri kapsamında gerçekleştirdiği ve bu yıl 19.’su düzenlenen OSB Futbol Süper Lig ve Yükselme Ligi Grubu turnuvaları tamamlandı. Denizli OSB Spor Tesisleri’nde yapılan final müsabakaları ve ödül törenine; Gençlik Spor İl Müdürü Ömer İlman, Denizli Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (ASKF) Başkanı Feyyaz Ceşen, Honaz Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürü Pelin Yalçın, Honaz İlçe Nüfus Müdürü Hüseyin Yılmaz, Denizli OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Necip Filiz, Denizli OSB Bölge Müdürü ve Spor Tertip Heyeti Başkanı Ahmet Taş, firma sahipleri, sporcular ve aileleri katıldı. Yükselme grubunun şampiyonu Altınbaşak Tekstil oldu Kurumsal profesyonelliği sportif performansla buluşturan ve şirketlerin yeşil sahadaki buluşma adresi olan Denizli Organize Sanayi Bölge (DOSB) Müdürlüğü Ligi’nde Yükselme Grubu’nda 17 takım mücadele etmiş, Uspar Tekstil ve Altınbaşak Tekstil takımları finale kalmıştı. Kıran kırana geçen final maçında 4-1’lik skorla şampiyon Altınbaşak Tekstil oldu. Süper Lig’de kazanan ise Mek Tekstil 14 takımın mücadele ettiği Denizli OSB Süper Ligi’ni grup birincisi olarak bitiren ve adını finale ilk yazdıran takım Mek Tekstil olmuştu. Final maçında Gökhan Tekstil ile karşılaşan Mek Tekstil 3-1’lik skorun ardından DOSB Süper Ligi Şampiyonluk Kupasının sahibi oldu. Seyircilerin büyük bir coşku ile izlediği karşılaşmaların ardından ödül törenine geçildi. İlk olarak turnuvayı başarılı bir şekilde yöneten hakemlere ve sağlık personellerine ASKF Başkanı Feyyaz Ceşen plaketlerini takdim etti. Yükselme Grubu’nda sadece 1 sarı kart ile turnuvayı tamamlayan Denizli OSB İtfaiye Müdürlüğü takımı “En Centilmen Takım” ödülünün sahibi oldu. Ödülü takım adına Denizli OSB İtfaiye Müdürü ve Takım Yöneticisi İsa Bay, Denizli OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Necip Filiz’in elinden aldı. Toplamda 24 gol ile turnuvanın en çok gol atan sporcusu Sirmersan Mermer takımından 17 forma numaralı Rasim Akkaya olurken “Gol kralı” ödülünü Başkan Vekili Filiz takdim etti.Turnuvanın en iyi kalecilerine verilen “Altın Eldiven” ödülünün Yükselme Grubu’ndaki sahipleri toplam 21 golü kalesinde gören Uspar Tekstil takımından Ali Aksoy ile Tosunoğlu Tekstil takımından Ramazan Aydın oldu. Denizli OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Necip Filiz kazananlara ödüllerini takdim etti. İlman, takımlara madalya ve kupalarını takdim etti Yükselme Grubu’nu 5. sırada bitiren takım Tosunoğlu Tekstil, turnuvanın 4.’sü ise Sirmersan Mermer olurken plaketlerini Denizli Gençlik Spor İl Müdürü Ömer İlman’dan aldılar. Nefes kesen turnuvanın 3.’lüğünü Kemal Uğurlu Tekstil, 2.’liğini ise Uspar Tekstil kazandı. İlman, takımlara madalya ve kupalarını takdim etti. Yükselme Grubu birincisi Altınbaşak ödülüne kavuştu Denizli OSB Ligi Yükselme Grubu şampiyonu olan Altınbaşak Tekstil sporcuları madalya ve şampiyonluk kupasını kaldırmaya hak kazandı. Ödüllerini Müdür İlman’dan alan takım coşku ile kutlama yaptı. Süper Lig’de ödüller sahiplerini buldu Ödül töreninde Yükselme Grubu’nun ardından Süper Lig kazananlarının ödüllerinin verilmesine geçildi. Turnuva boyunca sadece 6 sarı kart gören ve “En Centilmen Takım” ödülünü almaya hak kazanan Deniz Tekstil Konfeksiyon takımına kupasını Honaz Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürü Pelin Yalçın verdi. Süper Lig’de 40 gol ile en çok gol atarak “Gol Kralı” unvanını ve ödülünü kazanan sporcu Gamateks Tekstil takımından 13 forma numaralı Serdar Oral oldu. Oral’a ödülünü Honaz İlçe Nüfus Müdürü Hüseyin Yılmaz takdim etti. Süper Lig’in en iyi kalecisi ve Altın Eldiven ödülünün sahibi Mek Tekstil takımından 01 forma numaralı Alim Aykan oldu. Kalesinde yalnızca 23 gol gören Aykan’a ödülü Denizli OSB Bölge Müdürü Ahmet Taş verdi. Turnuvada ilk üçe giren takımlar da ödüllerine kavuştu. Turnuvayı 3’üncülük ile bitiren takım Deniz Tekstil İplik Örgü olurken, madalya ve kupalarını Müdür Taş takdim etti. Turnuvanın ikincisi olan Gökhan Tekstil takımı madalya ve kupalarını Denizli ASKF Başkanı Feyyaz Ceşen’den aldı. Mek Tekstil’den davullu zurnalı kutlama 2023-2024 Denizli OSB Süper Ligi’nin kazananı Mek Tekstil şampiyonluk kupasını kaldıran takım oldu. Denizli OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Necip Filiz takıma madalya ve şampiyonluk kupasını takdim etti. Büyük bir coşkuyla kupayı kaldıran takım, şampiyonluğu davul ve zurna eşliğinde kutladı. “Turnuvalara katılan takımlarımızı kutluyoruz” Denizli OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Necip Filiz, ödül töreninin ardından yaptığı konuşmada, “Denizli OSB olarak 19 yıldır Amatör Spor Etkinlikleri kapsamında futbol turnuvamızı gerçekleştiriyoruz. Bu gelenek hem sanayicilerimize, hem de çalışanlarımıza sportif bir aktiviteden ziyade birlik ve beraberliğin pekişmesi anlamında da önemli katkılar sunuyor. Turnuvamıza katılım sağlayan, mücadele eden ve derece alan tüm takımlarımızı kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz. Denizli OSB Ligi’nin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı. “Mücadele ruhu her yıl katlanarak artıyor” Denizli OSB Bölge Müdürü ve Spor Tertip Heyeti Başkanı Ahmet Taş ise, “Bu yıl ki turnuvamız oldukça heyecanlı ve seyir keyfi yüksek geçti. Final müsabakalarımızda da aynı heyecanı yaşadık. Mücadele ruhunun her yıl katlanarak arttığı turnuvamıza sanayicilerimizin ve kıymetli çalışanlarımızın gösterdikleri ilgi ve verdikleri emekler bizleri mutlu ediyor. Bu anlamda Denizli OSB Ligi’ne katılan 31 takımımıza ve sporcularımıza teşekkür eder, ödül almaya hak kazanan takımlarımızı kutlarız” dedi.
Adana Amerika’da ölü bulunan Adanalı fenomenin ailesinin avukatından şok açıklamalar Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) hayatını kaybeden ve sevgilisi tarafından öldürüldüğü iddia edilen sosyal medya fenomeni Yağmur Taktaş’ın ailesinin avukatı Fethi Öksüz, "Yağmur’un kaşlarının ve saçlarının ön kısımlarının tıraşlanması gibi durumlar da söz konusu. Burada bir eziyet, bir işkence var. Açık konuşmak gerekirse bu konuda bizim bir şüphemiz yok. Yağmur’un Amerika’dayken vefat etmeden önce parasına, pasaportuna el konulmuş olduğu ve şüpheli şahıs tarafından Türkiye’ye dönmemesi için zorla tutulmuş olduğu anlaşılıyor" dedi. Bir televizyon yarışmasıyla ünlenen Adanalı sosyal medya fenomeni Yağmur Taktaş (28), 3 Nisan’da ABD’de fenalaşması sonrası kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Taktaş’ın cansız bedeni, 20 Nisan’da hava yoluyla getirildiği Adana’daki Kabasakal Mezarlığı’nda toprağa verildi. Taktaş’ın ailesi, daha önce darbedilen ve dalağını kaybeden kızlarının ölümüne sebep olduğunu iddia ederek avukatları aracılığıyla Türk asıllı ABD vatandaşı ressam sevgilisi A.C.F.’den şikayetçi oldu. Mezarı açılacak yeniden otopsi yapılacak Ailenin şikayeti üzerine yeniden otopsi yapılması için gerekli işlemler de başlatıldı. Taktaş’ın mezarının Pazartesi günü açılıp yeniden otopsi yapılacağı öğrenildi. "Her 2 ülkede de soruşturma sürüyor" Taktaş ailesinin avukatı Fethi Öksüz, konuyla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu. Öksüz, "Yağmur’un hayatını kaybetmesinin ardından ailesi tarafından Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Bu suç duyurusunun akabinde soruşturma açıldı ve soruşturma şu anda devam ediyor. Ayrıca Amerika’da da soruşturma devam etmekte. Her 2 ülkede de ayrı soruşturmalar sürse de Yağmur’un Türk vatandaşı olması nedeniyle buradaki soruşturma da ilerleyecek. Burada bir takım deliller toplanacak Pazartesi günü fethi kabir yapılacak, ardından da otopsi süreci ve işlemleri başlayacak" ifadelerini kullandı. "Yağmur öldüğünde şüpheli şahıs yanında olabilir" Yağmur Taktaş’ın ölümündeki sır perdesinin aralanması için gerekli çabayı gösterdiklerini aktaran Av. Öksüz, şunları söyledi: "Oradaki otopsi raporunun tamamlanması 3-4 aylık bir süreç. Ayrıca kanında yabancı madde olup olmadığıyla alakalı, onun orada aç bırakılıp bırakılmadığı, eziyet edilip edilmediği gibi sonuçların raporda çıkmasını bekliyoruz. Otopsi sürecinin hızlı ilerlemesi gerekiyor. Türkiye’de yapılacak otopside de bu hususları elde etmeyi amaçlıyoruz. Somut delillere ulaşmayı hedefliyoruz. Ayrıca duruşmayla ilgili ailenin iletmiş olduğu bilgi, belge ve yazışmalar var. Yağmur’un öldüğü zaman şüpheli şahsın yanında bulunduğuna ilişkin elimizde bir delil var. Bunu soruşturmaya bugün itibarıyla eklettik. Bununla alakalı adli makamlarımız da gerekli araştırmaları yapacaktır. Bununla beraber de otopsi raporunun çıkması akabinde soruşturma sürecinin hızlı bir şekilde ilerleyeceğine ilişkin bizim bir şüphemiz yok." "Kamu davası açılıp yargılama sürmeli" Yağmur Taktaş’ın ölümüne ilişkin azmettirme ihtimalleri olduğu iddiasıyla şüphelinin ailesinden de şikayetçi olduklarını kaydeden Öksüz, "Soruşturmaya onlar da en kısa sürede dahil edilecektir. Yeni bilgi, belge ve yazışmalarla beraber otopsi raporunun çıkmasının akabinde soruşturma süreci hızlı bir şekilde ilerleyecek. Şüphelerinin olmadığı ve savcılığın takdirine bağlı olmakla beraber kamu davası açılıp yargılama sürmeli" dedi. "Yağmur Amerika’da vefat etmeden önce parasına, pasaportuna el konulmuş" Yağmur Taktaş’a karşı şiddet, tehdit ve hakaret eylemleri gerçekleştirdiği iddiasıyla şüpheli hakkında soruşturmalar ve kovuşturmaların devam ettiğini bildiren Öksüz, "Yağmur’un zaten şikayeti akabinde gerekli adli prosedürler başlatılmış. Zaten baktığımız zaman Yağmur’un daha önceden bir organını kaybetmesine neden olacak kadar ciddi bir şiddet eylemi gerçekleştirilmiş. Yağmur’un bu şiddet eylemi neticesinde dalağını kaybetmiş ve boynundan aşağıya kadar uzun bir kesikle bir operasyon gerçekleştirilmiş. Bununla beraber sosyal medyadaki fotoğraflardan dosyaya sunulan bilgilerden, belgelerden göreceğiniz üzere Yağmur’un kaşlarının tıraşlanması, saçlarının ön kısımlarının tıraşlanması gibi durumlar da söz konusu. Burada bir eziyet, bir işkence durumu söz konusu. Açık konuşmak gerekirse bu konuda bizim bir şüphemiz yok. Bununla beraber elimizdeki bilgi ve belgelerden zaten Yağmur’un Amerika’dayken vefat etmeden önce parasına, pasaportuna el konulmuş olduğu ve şüpheli şahıs tarafından Türkiye’ye dönmemesi için zorla tutulmuş olduğu anlaşılıyor. Yağmur’un mesajlaşmalarında, belgelerinde bunu da anlayabiliyoruz. Zaten bu zorla tutulma akabinde, ’hürriyeti tahdit’ neticesinde Yağmur hanım maalesef şu anda aramızda değil, maalesef kaybettik. Bununla alakalı zaten bilgi ve belgeleri de savcılığımıza sunduk" diye konuştu. Öte yandan Av. Fethi Öksüz, sosyal medyada gerçek dışı bilgilerin paylaşıldığını belirterek, bunların devam etmesi halinde hukuki süreci başlatacaklarını söyledi.