SAĞLIK - 18 Kasım 2018 Pazar 13:12

İşte Türkiye’nin ilk yerli kanser ilacı

A
A
A
İşte Türkiye’nin ilk yerli kanser ilacı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TÜBİTAK’ın baş ve boyun kanserlerinin tedavisinde kullanılmak üzere başlattığı yerli ilaç çalışmalarını yerinde inceledi. Ziyarette yerli biyobenzer kanser ilaç geliştirme çalışmaları laboratuvar ortamında ilk kez görüntülendi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Gebze’de bulunan TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’ni (MAM) ziyaret etti. Kanser Tedavisine Yönelik Yerli Biyobenzer İlaç Geliştirilmesi ve Üretimi (BİOSİM) projesi ile ilgili bilgi alan Bakan Varank, Gen Merkezi laboratuvarlarında ilacın tüm üretim aşamalarını inceledi. Projeye verdiği önemi göstermek ve çalışmalara destek vermek amacıyla bu laboratuvarı ziyaret ettiğini belirten Bakan Varank, “BİOSİM, biyobenzer baş ve boyun kanserine karşı bir ilacın geliştirilmesi projesi. Buradaki çalışmaları ve yürütücü arkadaşları ziyaret edip onlardan bilgi aldık. Bu çok önemli bir teknoloji. Bunun gibi başka 180 farklı biyobenzer olarak üretebileceğimiz ilacımız var. İnşallah burada geliştirdiğimiz teknoloji ve altyapı ile bu ilaçları da Türkiye’de üretip, paranın ülkemizdeki kalmasını istiyoruz. Biosim kanser ilacı laboratuvar ortamında üretildi. Mayıs 2019’da firmaya teslim edilecek. Kamu-sanayi işbirliği ve Sağlık Bakanlığımızın desteğiyle geliştirilen bu ilacın eczanelerde yerini alması ve hastalarımıza şifa olabilmesi için preklinik ve klinik çalışmalarının tamamlanıp bazı süreçlerden daha geçmesi gerekiyor" ifadelerine yer verdi. 

“GENDEN İTİBAREN GELİŞTİRİYORUZ"

Proje hakkında bilgi veren TÜBİTAK Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şaban Tekin ise, “BİOSİM kapsamında geliştirdiğimiz ilaç, baş ve boyun kanseri tedavisinde kullanılıyor. Biz de genden itibaren hücreyi geliştiriyoruz. Antikor üreten hücreyi geliştiriyoruz. Geliştirdiğimiz hücre, proje yürütücüsü olan firmaya teslim edilecek. Onlar da preklinik ve klinik çalışmalardan sonra ilacın ruhsat başvurusu ve ticarileştirme işlemini gerçekleştirecekler” diye belirtti. Tekin, biyobenzerinin yapıldığı referans ilacın 100 mg’lık formunun 500 TL olduğunu belirterek, “Kilogram değeri bir milyon dolar. O kadar katma değerli ürün bunlar. Türkiye bu teknolojiyi öğreniyor artık" dedi.
Bakan Varank’ın TÜBİTAK MAM ziyaretine Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, TÜBİTAK MAM Başkanı İbrahim Kılıçarslan ve Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy da eşlik etti.

BİYOTEKNOLOJİK İLAÇ NEDİR?

Dünyada en yaygın hastalıklar arasında yer alan kanserin tedavisinde ağırlıklı olarak kimyasal kemoterapi ilaçları kullanılıyor. Ancak son yıllarda bu ilaçların yerini biyoteknolojik ilaçlar almaya başladı. Bu ilaçlar yüksek teknoloji gerektiren moleküler biyoloji ve genetik mühendisliği yöntemleriyle canlı hücreler kullanılarak geliştirilip üretiliyor. Kanser tedavisinde kullanılan biyoteknolojik ilaçların başında Rekombinant Antikorlar geliyor. Bu antikor yapısındaki biyoteknolojik ilaçlar vücutta sadece kanser hücrelerini seçici olarak hedef alıyor, onlara bağlanarak bu hücrelerinin gelişip çoğalmasını engelliyor. Dünya ilaç endüstrisi, en yüksek Ar-Ge potansiyeline sahip sektör olmasıyla dikkat çekiyor. “Milli Teknoloji Hamlesi” ile her alanda yerli ve milli ürünlere ağırlık veren Türkiye, ilaç endüstrisindeki Ar-Ge yatırımlarına da hız veriyor. Türkiye’deki ilaç piyasasının yüzde 20’sini biyoteknolojik ilaçlar oluşturuyor. Türkiye, ileri teknoloji ürünler olarak tanımlanan biyoteknolojik ilaçların tamamını ithal ediyor. Biyoteknolojik ilaçların kilo başı değerinin ortalama bir milyon doları bulduğu belirtiliyor.

260 MİLYAR DOLARLIK BİR PAZAR

Dünya ilaç pazarın 1.2 trilyon dolar, biyoteknolojik ilaçların buradaki payı da 260 milyar dolar civarında. Ağustos 2018 itibariyle Türkiye biyoteknolojik ilaç pazarı yaklaşık 5 milyar TL düzeyinde. Referans ilaçların bu pazardaki payı 4.8 milyar TL iken, biyobenzer ilaç pazarı 247 milyon TL’ye ulaşmış durumda. Türkiye’de biyobenzeri üretilen referans kanser ilacının 2018’in ilk yarısında dünya geneli satışı 1.3 milyar dolar. Aynı dönemde Türkiye satışı da 16 milyon dolar. Türkiye’de üretilen ve önümüzdeki yıllarda ticarileşecek ilacın fiyatı ise henüz belli değil. Ancak, yerli üretim olduğu için referans ilaçtan daha ucuz olacak ve bu sayede, yurt dışına döviz çıkışı olmayacak. Bununla beraber yerli kanser ilacının ihracatı da mümkün olacak.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İGA: "Uçuş trafiği ve operasyon sorunsuz bir şekilde devam etmektedir" İstanbul Havalimanı işletmecisi İGA, Fedex Havayolları’na ait ve ön iniş takımları açılmayan kargo uçağının hava trafik kontrol kulesinin yönlendirmesiyle başarılı şekilde indiği ve sonrasında ARFF ekiplerinin uçağa anında müdahalesiyle hiç bir can kaybı yaşanmadan kazanın kontrol altına alındığı bildirildi. Uçağın güvenli bir alana taşınması ve pistin uçuş trafiğine açılmasına yönelik çalışmaları sürdüğünün belirtildiği açıklamada, yedek pistler dahil olmak üzere tüm diğer pistlerde uçuş trafiğinin ve operasyonun sorunsuz bir şekilde devam ettiği ifade edildi. İstanbul Havalimanı işletmecisi İGA, Fedex Havayolları’na ait kargo uçağının gövde üzerine inişinin ardından bir açıklama yayınladı. Sosyal medya üzerinden yapılan açıklamada, "8 Mayıs 2024 Çarşamba günü saat 08.17’de FedEx firmasına ait, CDG - Paris Charles de Gaulle Havalimanı’ndan gelen FX6238 sefer sayılı Boeing 767 tipi kargo uçağı teknik bir nedenden dolayı ön iniş takımları açılmadan İGA İstanbul Havalimanı’na, hava trafik kontrol kulesinin yönlendirmesi ile başarılı bir iniş yapmıştır. Gövde üzeri kontrollü iniş öncesi, pistte hazır bekleyen İGA İstanbul Havalimanı Kurtarma ve Yangınla Mücadele ekibinin (ARFF), uçağa anında müdahalesiyle hiç bir can kaybı yaşanmadan kaza kontrol altına alınmıştır. Olay sonrası sadece 16R pisti geçici süreliğine hava trafiğine kapatılmıştır. İGA İstanbul Havalimanı Kurtarma ve Yangınla Mücadele ekibinin (ARFF), uçağın güvenli bir alana taşınması ve pistin uçuş trafiğine açılmasına yönelik çalışmaları sürmektedir. Yedek pistler dahil olmak üzere tüm diğer pistlerde uçuş trafiği ve operasyon sorunsuz bir şekilde devam etmektedir" ifadelerine yer verildi.
Kocaeli Ölüm makinesi Kocaeli’nin İzmit ilçesinde pres makinesine sıkışan Sude Havacılık fabrikasının sahibi Necmi Şahin’in (48) hayatını kaybetmişti. Olay anına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Şahin’in kontrol etmek için iş makinesine girdiği, bu sırada makinenin kendi kendine çalıştığı görülüyor. Olay, önceki gün 22.30 sıralarında Alikahya Atatürk Mahallesi Eşref Bitlis Caddesi’ndeki Sude Havacılık isimli plastik parça üretim fabrikasında meydana gelmişti. Edinilen bilgiye göre, fabrikaya yeni alınan pres makinesi kurulum esasında aniden çalıştı. Fabrika sahibi Necmi Şahin ise makineye sıkıştı. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarda bulunulmasıyla adrese itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Bölgeye ulaşan itfaiye ekipleri Necmi Şahin’i sıkıştığı yerden çıkardı. Sağlık ekiplerince ağır yaralı olarak Kocaeli Şehir Hastanesi’ne kaldırılan Necmi Şahin, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Otopsi işlemlerinin ardından Necmi Şahin’in cenazesi ailesine teslim edildi. Şahin’in cenazesi Alikahya Fatih Mahallesi Fatih Cami’nde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından defnedildi. Şahin’in evli ve 3 çocuk babası olduğu öğrenildi. Sude Havacılığın ise 2007 yılında Kocaeli’de havacılık sektöründeki faaliyetlerine başladığı; uçak koltuğu, sehpası ve koltuk ekipmanları ile ambalajları ürettiği aktarıldı. Kaza anı kamerada Öte yandan feci kazaya ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde Necmi Şahin’in çalışanıyla birlikte makineyi kontrol ettiği ve içine girdiği görülüyor. Bu sırada makine kendi kendine çalışırken, dışarıda bulunan işçi panik haliyle sistemi durduruyor. Elektrik kesilirken, Necmi Şahin makinenin içinde sıkışıyor.