ASAYİŞ - 29 Ocak 2020 Çarşamba 14:01

İstinaf mahkemesi Boydak davasında devleti haklı gördü

A
A
A
İstinaf mahkemesi Boydak davasında devleti haklı gördü

15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında düzenlenen operasyonda gözaltına alınan ve Silahlı Terör Örgütü'ye Üye Olma suçundan hüküm giyen Boydak kardeşler ile Murat Bozdağ'ın İstinaf Mahkemesi'ne başvurusu reddedildi.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi'nde görülen duruşmada, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 12.07.2018 tarihinde verilen Hacı Boydak'a 11 yıl 10 ay 15 gün, Memduh Boydak'a 18 yıl, Şükrü Boydak'a 10 yıl, tutuksuz sanıklar Mustafa, Erol, Bekir ve İlyas Boydak ile Murat Bozdağ'a 7'şer yıl 6'şar ay hapis cezası ile 7 sanığa ait şirket hisselerinin de müsaderesine (devlete aktarılması) karar görüşüldü.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi'nin tutanaklarında "Sanıklar Memduh Boydak, Hacı Boydak, Şükrü Boydak, Bekir Boydak, Erol Boydak, İlyas Boydak, Murat Bozdağ hakkında açılan kamu davaları üzerine yargılama sonunda sanıkların ortağı olması nedeniyle kayyım atanan ve kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilen tüm şirketlerdeki hisselerinin müsaderesine karar verildiği, ayrı bir tüzel kişiliği olan ve müsadere kararından etkilenen Boydak Holding A.Ş. başta olmak üzere 28 şirketin vekilinin kanun yolu aşamasında anılan davadan haberdar olup istinaf isteminde bulunmaları ve davayı takip etme iradelerini ortaya koyan istemleri üzerine CMK’nın 237/2 maddesinin verdiği yetkiye dayanarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilen ismi geçen şirketlerin malen sorumlu olarak kamu davasına katılanlar olarak kabulüne karar verilmiştir" ifadelerine yer verildi.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi 2018/3042 Esas ve 2020/41 karar numaralı tutanağında, Hacı Boydak’a nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararı ile ilgili olarak, “Sanık Hacı Boydak hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan dolayı açılmış bir kamu davası bulunmadığı halde anılan suç ile ilgili olarak CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince verilen beraat kararı hukuki değerden yoksun kabul edilmiştir” denildi.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi sanıklara verilen cezalarla ilgili olarak ise şu kararı verdi:

“Yapılan yargılamaya, dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, karar yerinde gösterilip incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine göre, cezalandırılmalarına karar verilen sanıklar Memduh Boydak, Hacı Boydak, Şükrü Boydak, Bekir Boydak, Erol Boydak, İlyas Boydak, Murat Bozdağ yönünden suçların oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınarak savunmaların inandırıcı gerekçelerle red edilmesine, resmi belgede sahtecilik ile ÖSYM Kanunu’na aykırı davranma suçları ve sanık Halit Bayhan ile ilgili verilen karar yönünden ise hukuka uygun yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre verilen hükümde eleştiriler dışında bir isabetsizlik bulunmadığından, sanıklar Memduh Boydak, Hacı Boydak, Şükrü Boydak, Bekir Boydak, Erol Boydak, İlyas Boydak, Murat Bozdağ müdafileri ile katılan Cumhurbaşkanlığı (Başbakanlık) vekili ve ÖSYM Başkanlığı vekilinin talepleri yerinde görülmemiş olmakla CMK’nin 280/1-a maddesinin ilk cümlesi uyarınca İstinaf Başvurularının esastan reddine karar verdi.

Mahkeme ayrıca, Memduh, Şükrü ve Hacı Boydak’a yüklenen suçların niteliği, mevcut delil durumu , kuvvetli suç şüphesinin bulunduğunu gösteren dosya kapsamındaki bilgi ve belge içerikli atılı suçun CMK’nin 100/3-a-11 maddesinde öngörülen suçlardan oluşu verilen ceza miktarları karşısında kaçma şüphesinin varlığı, adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı ve atılı suçlar bakımından tutuklama tedbirinin orantılı bir tedbir niteliği taşıması, tutukluluk hallerinin devamının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5 ve 6. Maddesindeki koşullara uygun olduğu anlaşılmakla CMK’nin 100/3-a-11, 102 ve 108. Maddesi gereğince tutukluluk hallerinin devamına karar verdi."

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.
Aksaray Uyuşturucu tacirleri ile polisin kovalamacası kamerada Aksaray’da polisin dur ihtarına uymayarak kaçan sürücü ile polis arasında kovalamaca yaşanırken, kovalama esnasında araçtan atılan poşette esrar maddesi çıktı. Kısa süren kovalamacayla yakalanan araç sürücünün ehliyetsiz olduğu belirlenirken, sürücü uyuşturucunun araçtan çıkmadığını belirterek ehliyetsiz olduğu için kaçtığını söyledi. Sürücü ve 2 arkadaşı kelepçelenerek gözaltına alındı. Olay, Kurtuluş Mahallesi Kurtuluş Caddesinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde bekçilerle birlikte rutin uygulama yapan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ve Trafik Şubesi ekipleri uygulama noktasına yaklaşan 68 ES 022 plakalı otomobile dur ihtarında bulundu. İhtara uymayan araç sürücüsü fren yerine gaza basarak hızla uygulama noktasından kaçtı. Kaçan aracın peşine düşen polis ve şüpheliler arasında kovalamaca yaşandı. Kovalamaca esnasından araçtan bir poşet atılırken, atılan poşetten kubar esrar maddesi ele geçirildi. Bir süre devam eden kovalamaca sonucu araç 3 şüpheliyle birlikte yakalandı. Araç sürücüsü Ö.F.B. (37) ile araçta yolcu olarak bulunan H.E. (40) ve R.D. (23) kelepçelenerek gözaltına alınırken, araç sürücüsü Ö.F.B. araçtan atılmasına rağmen uyuşturucunun kendilerine ait olmadığını belirterek, “Ne alakası var. Arabada çıktı mı? Çıkmadı, arabadan çıkmadı abi. Bizlik bir şey yok ki. Ehliyetim yok, cezamı yedim zaten biraz önce” dedi. Araç sürücüsüne ehliyetsiz araç kullanmaktan 12 bin 977 TL, dur ihtarına uymamaktan bin 506 TL olmak üzere toplam 14 bin 483 TL para cezası kesilirken ara trafikten men edilerek otoparka çektirildi. Gözaltına alınan 3 kişi sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesine götürüldü. Olayla ilgili tahkikat başlatıldı.