EĞİTİM - 25 Mayıs 2016 Çarşamba 09:55

İstinye Üniversitesi’nde ilk hedef sağlık alanında uzmanlık

A
A
A
İstinye Üniversitesi’nde ilk hedef sağlık alanında uzmanlık

Yeni eğitim - öğretim döneminde öğrencilere kapılarını açacak olan İstinye Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, sağlık alanında tam donanıma sahip bir araştırma üniversitesi olarak yola çıktıklarını belirtti.

Bir yıl önce MLPCare Grubu’nun eğitim sektörüne yatırımı olarak kurulan ve ilk hedefini ‘sağlık alanında uzman bir üniversite olmak’ şeklinde belirleyen İstinye Üniversitesi, 2016-2017 eğitim – öğretim döneminde Tıp Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ile öğrencilere kapılarını açacak. Yeni eğitim – öğretim dönemi öncesinde konuşan İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, üniversitenin vizyonuna, hedeflerine ve öğrencileri bekleyen avantajlara değindi. Türkiye’de sayıları artan üniversiteleri iki grupta incelemenin mümkün olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bulu, ‘’Bunlardan birincisi eğitim üniversiteleri. Eğitim üniversitelerinde öğrencilere verilen bilgi daha çok standartlaşmış bilgilerdir. İkinci grupta yer alanlar ise araştırma üniversiteleridir. Bu kategoriye giren üniversiteler daha çok bilgiyi üretir, onu sentezler ve kamuoyu ile paylaşır. Biz ise yapı olarak araştırma üniversitesine daha yakınız’’ dedi.

‘’İLK HEDEF SAĞLIK ALANINDA UZMAN BİR ÜNİVERSİTE OLMAK’’
25 yıllık sağlık tecrübesi olan bir grubun uzantısı olarak yola çıktıklarını söyleyen Prof. Dr. Bulu, ‘’Grup olarak her yıl sistemimizden 5 milyona yakın hasta geçiyor. Bu, Amerika’daki en büyük sağlık kuruluşundan bile fazla bir rakam. Bu kadar hastaneye sahip olmak (Medical Park, Liv Hospital ve VM Medical Park) ve hastalarla iç içe olabilmek bize büyük bir avantaj sağlıyor. Üniversite olarak tüm bölümleri açma niyetindeyiz ancak yola çıkış noktamızın sağlık olmasının daha iyi olacağına kanaat getirdik. İmkânlarımız ve hedeflerimiz doğrultusunda da Türkiye’nin en güçlü ve sağlık alanında uzman üniversitelerden biri olmak için yola çıkıyoruz’’ diye konuştu. 

’GİRİŞİMCİLİĞİ DESTEKLEYEN BİR ÜNİVERSİTEYİZ’’
Önem verdikleri bir başka konunun da girişimcilik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bulu, ‘’Şu anda Türkiye’de sağlık alanında, girişimcilik konusunda çalışan bir üniversite yok. Biz bu konuda da öne çıkmak istiyoruz’’ ifadelerinde bulundu.

ÖĞRENCİLERİ NELER BEKLİYOR?
İstinye Üniversitesi’ni tercih edecek öğrencileri bekleyen imkânlardan da söz eden Prof. Dr. Melih Bulu, ‘’Öğrencilerimizin Türkiye’deki en gelişmiş sağlık bilimleri laboratuvarlarını görme ve buralarda eğitim alma imkânları olacak. Akademik kadromuz da kendi alanlarında Türkiye’nin, hatta yerine göre dünyanın önde gelen isimleri. Bunun yanı sıra çok güçlü uluslararası bağlantılara sahibiz. Öğrencilerimiz de bu iletişim ağına dahil olarak bunun avantajlarından faydalanabilecek. Bir araştırma üniversitesi olduğumuz için öğrencilerin pek çok projede yer alma imkanı olacak ve bilimsel araştırmalara dahil olarak, yeni keşifler yapmanın heyecanını yaşayabilecekler. Ayrıca üniversite olarak öğrencilerimizin projelerini finansal açıdan da destekleyeceğiz. Öğrencilerimiz bu şekilde belki patentler alabilecek ya da geliştirecekleri faydalı modelleri ticarileştirme imkânı bulacaklar’’ diyerek sözlerini sürdürdü. 

‘’ÖĞRENCİLERİMİZİN İŞ BULMA PROBLEMİ YAŞAYACAĞINI SANMIYORUM’’
‘’Bizi tercih eden öğrencilerin yeni bir şeyler bulmaya, yapmaya hevesli öğrenciler olacağını düşünüyorum. Belki bu heveslerinin farkında bile olmayan öğrenciler buraya geldiklerinde, bu ekosisteme girdiklerinde o yeteneklerini açığa çıkarma imkânı bulacaklar. O yüzden bizde okuyacak öğrencilerin çok farklı mezunlar olacağını düşünüyorum’’ diyen Prof. Dr. Bulu sözlerini şöyle devam etti: ‘’Mesela şu anda üniversitede okuyan gençlerin mezun olduktan sonra en büyük problemleri işsizlik. Ben kendi öğrencilerimizin mezun olduktan sonra böyle bir problem yaşayacağını düşünmüyorum. 

‘’HER ÖĞRENCİ BURSLU OKUYACAK’’
Kendilerini tercih eden öğrencilere yüzde 100 ve yüzde 25 burs imkânı sağlayacaklarına dikkat çeken Prof. Dr. Bulu, ‘’Bundan sonraki yıllarda da yüksek ihtimalle bu uygulamamız devam edecek. Belki bursların içerikleri değişebilir. Ancak bütün öğrencilerimiz burslu bir şekilde okuyacaklar. Bunların dışında bir de indirekt burslarımız var. Bu burs kapsamında öğrencilerimiz bir taraftan okurken diğer taraftan çalışabilecekler. Örneğin, hastanelerimizde, üniversitemizde veya kütüphanemizde çalışma imkânı bulabilecekler. Bir diğer burs imkânı ise iş adamları tarafından sağlanan burslar olacak. Özel sektörde yer alan iş adamlarımızın verdiği bursları da öğrencilerimize sunacağız. O yüzden öğrencilerimize olabildiğince fazla bursluluk oranını sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. Böylece öğrencilerimizin pahalı olan eğitimleri olabildiğince makul seviyelerde alabilmelerini sağlamak istiyoruz’’ dedi. 

NEDEN ‘İSTİNYE’ ÜNİVERSİTESİ?
Şu anda Topkapı Kampüsü hizmette olan üniversitenin isminin neden İstinye olduğunu da açıklayan Prof. Dr. Bulu, ‘’Ana kampüsümüz İstinye’de olacak, üniversitemizin adı da buradan geliyor. Şuanda izinlerimiz alındı ve gerekli alt yapı kurulmaya başlandı. İstinye’de çok büyük bir kampüsümüz olacak’’ diye konuştu. Bir kampüs üniversitesinin öğrenciler için faydalarını da dile getiren Prof. Dr. Bulu, ‘’Öğrenciler okudukları bölümlerin dışında başka bir bölümün dersine de ilgi duyabilirler. Bu noktada bir kampüs içinde olmak onlara fiziksel bir avantaj sağlayacağı için öğrenciler çok rahat bir şekilde başka bölümlerde ilgilendikleri derse girebilirler. Bu sayede disiplinler arası bir kampüs üniversitesinde eğitim görme şansını da yakalayacaklar. Biz de inşallah bu imkânı öğrencilerimize sunacağız’’ diyerek sözlerini noktaladı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Olaylı maç sonrası hem Söğütspor hem de 1308 Osmanelispor’dan açıklama Bilecik 1. Amatör Ligi’nde Söğütspor ile 1308 Osmaneli Belediyespor müsabakasında yaşanan olaylarla ilgili iki takım da açıklama yaptı. Bilecik 1. Amatör Ligi’nde şampiyonluk adayı iki takım Söğütspor ile 1308 Osmaneli Belediyespor müsabakası dün Söğüt İlçe Stadı’nda oynandı. Maçın 38. dakikasına 1-0 önde giren deplasman ekibi maçın 45. dakikasında 2-1 geriye düşünce 1308 Osmaneli Belediyespor teknik heyeti, maçın orta hakemi Gökhan Keskin’e tepki göstererek takımı sahadan çekti. Maç sonrası 1308 Osmaneli Spor Kulübü futbolcuları ve taraftarlarını taşıyan kafile Ertuğrulgazi Türbesi önünde geldiğinde taşlanarak, camları kırılmıştı. Bu esnada taraftar ve emniyet karşı karşıya gelirken, 10’u biber gazından etkilenen 14 taraftar hastanelik olmuştu. Söğütspor açıklaması Yaşanan olaylar sonrası Söğütspor konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı: "Dün yaşanan olayların öncelikle bizi derinden üzdüğünü belirterek sözlerimize başlamak isteriz. Türk futboluna yakışmayan olayların her zaman karşısında durduğumuzu, hem yönetim olarak hem taraftarımızla hem de futbolumuzla bunu yıllardır göstermiş bulunmaktayız. Maça gelince Osmaneli Belediyespor’un taraftarlarının hepsinin alkollü veya değişik madde kullanarak maça geldikleri gözle görülmüştür. Küfürlü tezahüratlarla başlayarak maç boyunca tribünümüzü tahrik etmişlerdir. Yardımcı hocaları tribünümüze dönüp el hareketleri yapıp taraftarımızı tarik edilmiştir. Osmaneli Belediyespor’un 21 numaralı oyuncusu maç başında başlayarak defalarca tribünümüzü fazlasıyla tarik edilmiştir. Sakinleştirmek için elimizden geleni yapmış bulunmaktayız ve en sonunda hakemin kararı üzerine misafir takım kulübesinin arkasından taraftarlarımızı kaldırıp kendi kulübemizin arkasına taşımış bulunmaktayız. Maçın 45+4. dakikasında, takımımız 2-1 öne geçtikten sonra, rakip takımın hocası taraftarımızı kaldırmamıza rağmen önce tribünü bahane ederek sonrasında hakemin kararlarını doğru bulmadığını söylersek takımını sahadan çekme kararı almıştır ve hakemde maçı 2-1 iken tatil etmiştir. Maç sonunda istenmeyen hadiseler yaşanmış olup sonuçları bizi derinden üzmüştür. Taraftar otobüsünü kullanan şoförün stat çıkışında taraftarımıza kornalar basarak içindeki sözde taraftar diye gezinen şahısların camdan kafalarını çıkararak ağızlarından çok kötü küfürler savurarak tahrik etmeye devam etmişlerdir. Bunların sonucunda da istenmeyen hadiseler meydana gelmiş bulunmaktadır. Şunu da özellikle belirtmek isteriz ki, play-off’un ilk devresinde Osmaneli Belediyespor deplasmanındaki maçında hem taraftarımıza hem sahadaki oyuncularımıza soda şişeleri, alkol şişeleri, taş, cam bardak atılmıştır. Maç sonunda otobüslerimiz taşlanarak zor bela stattan çıkarılmıştır. Bizim taraftarımız ise en ufak bir karşılık vermeyerek stattan ayrılmıştır. Bugün gelinen noktada ise karşımızda mağdur edebiyatı yaparak kamuoyunun tepkisini üstümüze çekmeye çalışan Osmaneli Belediyespor bulunmaktadır. Tribünümüzden kendilerine alkol şişesi atıldığını iddia etmektedirler. Böyle bir durum söz konusu dahi değildir. Henüz 15 yaşında olan bir evladımıza otobüsten inip 15 kişi birden saldırmış olup, şu an Bilecik’e sevk edilmiş durumdadır. Çok şükür hayati tehlikesi bulunmamaktadır. Ellerinde kesici aletlerle taraftarlarımızın üstüne koşarak gelen bir taraftar grubu vardı bugün karşımızda neyse ki devletimizin polisi yetişerek olayların büyümesine engel olmuştur. Çok şükür ki iki taraftarda herhangi bir can kaybı vb. Bir durum söz konusu değildir. Olayların buraya gelmesini her ne olursa olsun kınıyoruz. Türk futboluna yakışmayan hareketler bunlar hiç hoş şeyler değildir. Osmaneli Belediye Spor kulübü ve oyuncularına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Temennimiz bu ve benzeri olayların bir daha yaşanmamasıdır" denildi. 1308 Osmaneli Kulübü’nden açıklama 1308 Osmaneli Kulübü’nden konuyla ilgili yapılan yazılı açıklama ise şu şekilde: "Maçın 10. dakikasında öne geçmemize rağmen, karşılaşmanın hakemi tarafından yapılan skandal hatalar, maçın gergin bir atmosfere bürünmesine neden oldu. Maçın başından ilk yarı sonuna kadar, Söğütspor taraftarı, yedek kulübemize taş, sopa, soda şişesi gibi çeşitli yabancı maddeler atarak saldırdı. Skor lehimize iken hakemin uyarılarımıza rağmen maçı durdurmaması ve skandal kararlar vermeye devam etmesi, gerilimi artırdı. Teknik ekibimiz defalarca hakem triosunu uyardı ancak maç devam etti. Bu durum üzerine durumu Söğüt Emniyet güçlerine ilettik. Ancak Emniyet güçleri, hakem müdahale etmedikçe müdahale edemeyeceklerini belirtti. Bu güvenlik sorunları nedeniyle kulüp başkanımız ve yönetimimiz, sporcularımızın ve taraftarımızın can güvenliğini düşünerek takımı sahadan çekme kararı aldı. Stat çıkışında güvenliği sağlamak amacıyla kulüp sporcu otobüsü ve taraftar otobüsü Söğüt İlçe Stadyumu’nda bekletildi. Sivil araçlarla maça gelen taraftarlarımız, dönüş yolunda petrol ofisinde taş ve sopalı bir şekilde Söğütspor taraftarının pusu için beklediği bilgisini bize iletti. Bu durumu Emniyet güçlerine ilettik ve güveliği sağladıklarını bir sorun olmadığını bize belirttiler. Ancak dönüş yolunda, Söğütspor taraftarının otobüslere taş ve sopa saldırısına maruz kaldık. Otobüs camları kırıldı ve sporcularımız ile taraftarlarımız yaralandı. Bu saldırı sırasında, kendimizi koruma amaçlı dışarı çıktığımızda ise emniyet güçlerinin cop ve biber gazı ile müdahalesiyle karşı karşıya kaldık. Eğer takımımız maçtan çekilme kararı almamış olsaydı nasıl bir durumla karşılaşacağımızı düşünmek bile istemiyoruz. Tüm Osmanelispor camiası olarak, yaşadığımız bu skandal durumu takip edeceğimizi belirtmek isteriz. Osmanelispor, yalnız değildir ve sahipsiz değildir."
Denizli Ormanda çöp toplayan öğrencilerden ‘Kirletmeksek, temizliğe ihtiyaç kalmaz’ çağrısı Denizli’de Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü’nün orman yangınlarının önenmesi ve farkındalık oluşturulması hedefiyle 81 ilde eşzamanlı düzenlediği "Orman Benim" etkinliği Yenişehir Kent Ormanında gerçekleşti. Yüzlerce torba çöp toplayan öğrenciler, “Kirletmeksek, temizliğe ihtiyaç kalmaz” çağrısı yaptı. Denizli Orman Bölge Müdürlüğü ev sahipliğinde Yenişehir Kent Ormanında düzenlenen “Orman Benim” etkinliğe Vali Ömer Faruk Coşkun, İl Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Hıdır Ayçiçek, daire müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve farklı okullardan öğrenciler katıldı. Orman yangınlarına yönelik önleyici tedbirler çerçevesinde düzenlenen ’Orman Benim’ etkinliğinde; orman yangınlarının önlenmesi, muhtemel yangın sayılarının ve şiddetinin düşürülerek çevreye olan zararların en aza indirilmesi, vatandaşlarda orman yangınlarının çıkmasını önleme bilincinin oluşturulması amacıyla öğrenciler ile diğer katılımcılar tarafından yangına sebebiyet verebilecek atıklar, çöpler ve kuru dal parçaları topladı. Toplanan yüzlerce torba çöp ve atıklar, imha edilmesi için Denizli Büyükşehir Belediyesi ekiplerine teslim edildi. Etkinliğin önemine işaret eden Vali Ömer Faruk Coşkun, "Bu gün bu anlamlı etkinliğe katılarak destek veren tüm mesai arkadaşlarıma ve öğrencilerime teşekkür ederim. ’Orman Benim’ mottosuyla gerçekleştirdiğimiz temizlik kampanyası etkinliğini Denizli’de tüm mesai arkadaşlarımızla, öğrencilerimizle ve buradaki vatandaşlarımızla birlikte gerçekleştirdik. Malum, orman yangınlarıyla ilgili riskli bir döneme giriyoruz, çünkü yaz mevsimine doğru ilerliyoruz. Orman yangınlarının önlenmesi adına bu temizlik çalışmasını hep birlikte yaptık. Orman yangınlarının yüzde 87’si insan kaynaklıdır. Bu nedenle bizlerin, vatandaşlarımızın dikkat etmemesi ve bazı şeyleri ihmal etmesi neticesinde orman yangınları çıkabilmektedir. Özellikle orman alanlarında bırakılan camlar ve benzeri materyaller, bu yangınlara sebep olmaktadır. Hem temizlik yapmış olduk hem de orman yangınlarını önlemek adına bu çalışmayı gerçekleştirdik. Katılım sağlayan tüm arkadaşlarıma tekrar teşekkür ediyorum, sağ olun, var olun" dedi. “Çevremizi temiz tutarsak böyle etkinliklere de gerek kalmaz” Katıldıkları etkinlikle toplumda yangınlara karşı bilinç oluşturan öğrenciler ise “Bugün çevremizdeki çöpleri topladık, ormanlarımızı zarar veren çöpleri temizledik. Gayet güzel bir etkinlikti. Lütfen çöplerimizi yerlere atmayalım, çevremizi kirletmeyelim ve temiz tutalım. Eğer çevremizi temiz tutarsak, böyle etkinliklere de çok fazla ihtiyaç kalmaz. Arkadaşlarımızla birlikte farklı bir gün geçirdik. Zarar verdiğimiz topraklar zaten dönüp bize zarar veriyor. Bu davranışların sonucu bize olumsuz olarak döndüğü için asla çöpleri yerlere atmamalıyız” çağrısını yaptı.
İstanbul İstanbul’da sahte pasaport, kimlik ve vize şebekesine operasyon: 4 gözaltı İstanbul’da düzenlenen operasyonda, Türkiye’deki yabancı uyruklulara ve yurt dışında firari olarak aranan kişilere para karşılığı sahte pasaport ve kimlik belgesi düzenleyip satan şebeke çökertildi. Operasyonda 4 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, sahtecilik faaliyetlerinin engellenmesine yönelik olarak yapılan çalışmalar çerçevesinde yeni bir şebeke tespit etti. Belgede sahtecilik şebekesinin yerli ve yabancı uyruklu kişilere, dolar ve euro biriminden, fahiş fiyatlarla sahte pasaport, kimlik, ehliyet, oturum kartı ve benzeri belgeler düzenlediği, bu belgelerin kargo aracılığı ile yurt içi ve yurt dışındaki alıcılarına gönderildiği tespit edildi. Yapılan teknik ve fiziki takibin ardından yabancı uyruklu kişilerin oluşturduğu 4 kişilik şebekeye yönelik dün akşam İstanbul’un Avcılar ve Küçükçekmece ilçelerinde 3 farklı adrese özel harekat timlerinin de katıldığı eş zamanlı baskın düzenlendi. Zincirleme operasyonlarda A.A.(35), M.A.(43), A.A.A.(19) ve E.H.(30) isimli yabancı uyruklu 4 şüpheli yakalandı. Söz konusu adreslerde yapılan aramalarda, farklı ülkelere ait 16 bin 318 sahte pasaport, sahte kimlik kartları, sahte sürücü belgeleri, hava kara hudut kapısı sahte giriş çıkış silikon mühürleri, lazer kesim cihazı, NFC cihazı, kart basım makinesi, renkli yazıcı, lazer markalama kazıyıcı makinesi, pres makinesi, 250 gram altın, 5 bin euro ve 800 dolar para ile sahte belge üretiminde kullanılan birçok materyal ele geçirildi. Öte yandan, yakalanan şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin devam ettiği öğrenildi. Ele geçirilen sahte pasaport ve çeşitli belgeler ise İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün avlusunda sergilendi.