EĞİTİM - 19 Mart 2012 Pazartesi 15:25

İTİCÜ hukuk öğrencileri Viyana'da yarışacak

A
A
A
İTİCÜ hukuk öğrencileri Viyana'da yarışacak

Viyana'daki Pace Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin 19 yıldır düzenlediği, hukuk öğrencilerinin gerçek mahkeme tadında yarıştığı Uluslararası Ticari Tahkim Farazi Dava Yarışması'na bu yıl Türkiye'den aralarında İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin de olduğu 6 üniversite katılıyor.

ERSİN ŞİYHAN
İSTANBUL

Orjinal ismi Willem C. Vis International Commercial Arbitration Moot'da Türkiye'den İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi, İstanbul Üniversitesi , Marmara Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi takımları, Harvard, Yale üniversiteleri gibi Amerika Birleşik Devletleri'nin ve LSE, Stockholm üniversiteleri gibi Avrupa'nın birbirinden iddialı yaklaşık 300 üniversitesi ile yarışacak. Takımların yarışmaya hazırlanması neredeyse 1 yıl sürüyor. Zorlu yarışa bu yıl ilk kez hazırlanan İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencilerinin çalıştırıcı hocası ve takım koçu, Milletlerarası Özel Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Ebru Şensöz ve Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. R. Eda Giray. Üç bölümden oluşan yarışmanın ilk iki bölümü yazılı, son bölümü ise sözlü yapılıyor. Yani ekip, 30 Mart-5 Nisan 2012 tarihleri arasında Viyana'da yarışacak.

DAVANIN KONUSU YAT KAVGASI

Dr. Ebru Şensöz ve Dr. R. Eda Giray bu yılın dava konusunu anlattı:

"Bir yatın yenilenmesi konusunda anlaşan 2 ticari şirketin yatın yenilenmesinin gecikmesinden kaynaklanan ihtilaf üzerine bir olay var davamızda. Yatın yenilenmesinin gecikmesinden doğan zararlarını talep eden davacı ve gecikmenin kendisinden kaynaklanmadığını iddia eden davalı. Yarışmada her takım hem davacı tarafı hem davalı tarafı temsilen dört kez sözlü olarak yarışacak."

İstanbul Ticaret Üniversitesi takımı, bir taraftan dersler, bir taraftan yarışma hazırlıkları derken uykuyu çoktan unuttu. Caner Arslan, "Bazen öyle yoruluyoruz ki, okurken, konuşurken zorlanıyoruz. Dilekçeler bitince 14 saat uyuyacağız" diyor.


"ŞU TAHKİM KARARLARI GİZLİ OLMASA"
Yarışmada ki en büyük zorluğun hakemlerin ve yarışmacıların tamamen İngilizce anlaşmaları olduğunu söyleyen yarışmacı ekipten İsmail Baran Can Yıldırım ise, "En basit haliyle anlatacaklarımızı kurgulamaya ve karşı tarafı zorlayacak sorular sormaya çalışıyoruz. Yarışmaya hazırlanırken İngilizcemizi de geliştiriyoruz" diyor.

Talha Taşdöğen ise gerçek tahkim kararlarının gizliliği ilkesi nedeniyle araştırırken zorlandıklarını söylerek, "Çok az verilerle sonuçları çıkarıp anlamaya çalışıyoruz ki kendimize örnek bir şeyler bulalım" diyor.

"HATALARIMIZLA DALGA GEÇİYORUZ"

Bir gün Galatasaray üniversitesi Hukuk Fakültesi kantin duvarında "Hukuk fakültesi öğrencisi uyumaz, sinemaya gitmez, yemek yemez' diye bir yazı okuduğunu ve "yok artık*" dediğini anlatan Tuğba Taşçı, "Gerçekten hukuk fakültesi öğrencileri sosyal aktiviteden vazgeçmiş oluyorlar. Derslerin yanında bir de bu şekilde bir yarışmanın içinde olmak daha da zorluyor, ama bu yarışmalar bizim için çok önemli" diyor.
Çalışmanın en güzel yanının dilekçeler bittikten sonra 13-14 saatlik uykuya dalmak olduğunu söyleyen İstanbul Ticaret Üniversitesi takımı öğrencileri, "Aynı şeyleri tekrar tekrar gözden geçirmek yanlışlar bulup düzeltmek, tam bitti derken yeni sorunların çıkması gerçekten sinirleri altüst ediyor. Belirli bir saatten sonra okumada hatta konuşmakta bile zorlanıyoruz. Yaptığımız hatalarla kendimiz dalga geçiyoruz. Böyle olmazsa o çalışmalar bitmez" diye ekliyor.


"ACEMİLİĞİ ATTIK, BU YIL SORULAR HAZIR"
Viyana'daki münazara karşılaşmalarında karşı ekibe karşı bir planları var mı merak ettim. Ahmet Yasin Sinop stratejilerini anlattı:

"Geçen yıl Ankara'da düzenlenen bir yarışmaya katıldık. 20'şer dakika söz hakkından sonra soru-cevap kısmı vardı. Biz hiçbir soru hazırlamamıştık. Karşımızdaki ekip 3 dakika boyunca ardı ardına soruları kağıttan okuyup sordular. Biz soruları not etmeye bile yetişemedik. Bu bize ders oldu. Bu sene bizim de buna benzer bazı planlarımız var."

Yarışmaya hazırlanan öğrencilerin sınavlarda daha başarılı olabildiklerini söyleyen Milletlerarası Özel Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Ebru Şensöz ise, "Sorunu tespit etmesi, yorumlaması iyi oluyor. Ekip üyelerinin ileride hukuk alanında çok iyi yerlere geleceklerine inanıyorum" dedi.

Yarışma birincilerinin çoğunlukla Stockholm ve Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrenci ekiplerinin olduğunu söyleyen Burcu Kösedağ, "Çekince olsa bile önemli olan yarışmaya hazırlanırken kazanılan deneyim ve aynı yarışmada Dünya'nın birçok yerinden gelen Hukuk Fakültesi öğrencileriyle beraber olmak" diyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun ödül töreni yapıldı Bu yıl 59. kez düzenlenen ve İstanbul etabı ile noktalanan Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda kazanan sporcular ödüllerini düzenlenen törenle aldı. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Gençlik ve Spor Bakanlığının destekleriyle Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından bu yıl 59. kez gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu tamamlandı. Organizasyonun 8. ve son etabı olan İstanbul - İstanbul etabında yağmurlu hava etkili oldu. Yağış sonrası yolların kaygan olması sebebiyle 8. etap nötralize edildi. Yarışın ardından bitiş noktası olan Sultanahmet Meydanı’nda ödül töreni düzenlendi. Tırmanış klasmanı ve Türkiye güzellikleri klasmanını lider tamamlayarak hem kırmızı hem de beyaz mayonun sahibi olan Bike Aid takımından Alman bisikletçi Vinzent Dorn’a ödüllerini İstanbul Vali Yardımcısı Ünal Kılıçarslan, Türk Hava Yolları adına Yunus Özleyen ve Spor Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. Veli Ozan Çakır verdi. Sprint klasmanını lider tamamlayarak Yeşil Mayo’nun sahibi olan Danimarkalı Tobias Andresen ise madalya ve ödülünü Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Safa Koçoğlu’ndan aldı. Turkuaz Mayo Frank van den Broek’in 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nu zirvede tamamlayarak genel klasman birincisi olan Dsm-Firmenich PostNL takımının Hollandalı sporcusu Frank van den Broek aynı zamanda turkuaz mayonun da sahibi oldu. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ve Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu, genel klasman birincisi Frank van den Broek, ikinci olan Eritreli Merhawu Kudus ve üçüncü olan Büyük Britanyalı Paul Double’ın ödül ve madalyalarını takdim etti. Takımlar genel klasmanının şampiyonu Q36.5 Pro Cycling Team’in ödüllerini de Bakan Bak ve Başkan Müftüoğlu verdi.
Samsun Kenevirden üretilen çantalar Amerika’da Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi’nde üretilen el yapımı kenevir çantalar sınırları aşarak, Amerika’da satışa sunulmaya başladı. Tamamen kadınlardan oluşan ekip tarafından üretilen kenevir çantalar ilgi görmeye devam ediyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “Atölyemiz ayrıca çalışan kadınlarımızın hem ekonomik hem de sosyal olarak güçlenmesine katkı sağlıyor” dedi. Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi’nde kenevir ipliğini kullanarak kadınlar tarafından el dokuma kumaşlar üretiliyor. Kenevir ve ipek dokumacılığı üzerine eğitim almalarının ardından atölyede çalışmaya başlayan kadınlar, bu kumaşları ceketten gömleğe, elbiseden pantolona birçok ürüne dönüştürüyor. Kenevirden üretilen kıyafetler ile diğer ürünler organik olması ve dayanıklılığı nedeniyle birçok kişi tarafından tercih ediliyor. Ürün yelpazesinin oldukça geniş olduğu atölyedeki üretimde çantalarda ‘First Lady’ modeli öne çıkıyor. Amerika’da ikamet eden bir iş insanı Büyükşehir Belediyesi yetkililerine ulaşılarak çantaları Amerika’da satışa sunulmak istediğini belirtti. Yapılan görüşmeler sonrasında talep doğrultusunda özel bir konseptle hazırlanan çantalar Amerika’ya gönderilerek burada satışa sunuldu. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, kenevirin kent için önemli bir tarım ürünü olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında Vezirköprü ilçemizi ‘Türkiye’nin Kenevir Ekim Merkezi’ olarak ilan etmesiyle birlikte kentimizde kenevir ile ilgili yapılan çalışmalar daha da hız kazandı. Kenevir üretiminin artırılması için şehrimizde tüm kurumlarımızın çalışmaları aralıksız sürüyor. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi’nde tamamen kadınlardan oluşan ekibimiz ile kenevir ipinden dokuma ürünleri üretiyoruz. El emeği ürünlere yoğun bir ilgi var. Kadınlarımızın istihdama kazandırıldığı atölyemizde geleneksel keten dokumacılığını yaşatmaya devam ediyoruz. Atölyemiz ayrıca çalışan kadınlarımızın hem ekonomik hem de sosyal olarak güçlenmesine katkı sağlıyor” diye konuştu.