EKONOMİ - 01 Temmuz 2020 Çarşamba 11:29

İTO Başkanı Avdagiç: 'Avrupa, Çin bağımlılığından Türkiye ile uzaklaşabilir'

A
A
A
İTO Başkanı Avdagiç: 'Avrupa, Çin bağımlılığından Türkiye ile uzaklaşabilir'

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Almanya’nın bugünden itibaren 6 aylığına üstleneceği Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanlığına ilişkin “Avrupa Birliği (AB), tedarik zincirinde pandemi ile su üstüne çıkan Çin bağımlılığından Türkiye ile uzaklaşabilir. En büyük ticaret ortağımız Almanya’nın bugün başlayan AB Dönem Başkanlığı bunun için büyük bir fırsat olabilir” değerlendirmesini yaptı.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Almanya’nın bugünden itibaren 6 aylığına üstleneceği Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanlığı için, “Avrupa Birliği (AB), tedarik zincirinde pandemi ile su üstüne çıkan Çin bağımlılığından Türkiye ile uzaklaşabilir. En büyük ticaret ortağımız Almanya’nın bugün başlayan AB Dönem Başkanlığı bunun için büyük bir fırsat olabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Avdagiç, yaptığı açıklamada, Almanya’nın Avrupa Birliği (AB) Konseyi Dönem Başkanlığı’nın Türkiye’nin küresel tedarikte Çin’e alternatif pozisyonuna olumlu katkıda bulunabileceğine işaret etti. Avdagiç, “AB, küresel tedarik zincirindeki pandemi engelini en yakınındaki Türkiye’nin sanayi kapasitesi ile kırabilir. AB’nin 1.9 trilyon Euro’luk ithalatında Çin’in yüzde 19, Türkiye’nin yüzde 4 payı var. Pandemi sonrasında Türkiye, yüzde 4’ü en az ikiye katlayacak endüstriyel kapasiteye sahip” dedi.

“Gümrük Birliği’nin güncellenmesi için iyi bir fırsat”
Almanya’nın dönem başkanlığında AB’nin küresel tedarik zincirlerini yeniden yapılandıracağı yönünde bir beklenti olduğunu hatırlatan Avdagiç, 27 üyeli bloğun, kilit sektörlerde Çin’den tedarikinin bir bölümünü hemen yanı başındaki Türkiye’den sağlayabileceğini kaydetti.

Çok yönlü ilişkilerimizin bulunduğu Almanya’nın AB dönem başkanlığında AB ve Türkiye ilişkilerinde birçok yapıcı adım atılmasını beklediklerini kaydeden Avdagiç, şunları söyledi:

“AB, Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşlarında daha korunaklı ve güvenli bir ekosistem oluşturmak istiyor. Türkiye burada yeni bir rol üstlenebilir. Bu dönem Gümrük Birliği ortaklık konseyi kararının zaman kaybetmeden güncellenmesi için de iyi bir fırsat taşıyor. Tam 24 yıl geçti. 1996’nın şartları değişti, farklılaştı. Gümrük Birliği’nde revizyon, Türkiye ile AB arasında ekonomik açıdan daha geniş bir entegrasyon oluşturacaktır. Ayrıca Gümrük Birliği’nin işleyişinde var olan sorunların aşılmasını sağlayacaktır.”

“Türkiye, AB’nin ithalatında yüzde 4’ün çok üzerinde pay almalıdır”
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, pandeminin küreselleşme oyununu yeniden kurduğuna dikkat çekerek, “Koronavirüs, Avrupa Birliği’nin ürün arz zincirini kısaltmak için üretimi son kullanıcıya daha yakın olduğu yere taşıyacağı ‘nearshoring’ adı verilen süreci gündeme getiriyor. Bir kez daha vurgulamak isteriz ki, global üretim sisteminin kırılganlığına karşı, Türkiye'nin iş gücü ve birikimi önemli bir açılım sunmaktadır. Avrupa, arz zinciri bağımlılığından Türkiye ile uzaklaşabilir. Bunun için yapmamız gereken karşılıklı olarak daha çok gayret göstermektir” dedi.

Türkiye’nin AB’nin ithalatında yüzde 4 payla 6'ncı sıradaki ülke olduğunu belirten Avdagiç, “AB, en yakın mesafedeki üyesinden 6 bin 500 kilometre uzakta bulunan Çin'den geçen yıl 361 milyar Euro’luk ithalat yaparken, Türkiye'den ithalatı ise 70 milyar Euro oldu” bilgisini verdi.

Avdagiç, Türkiye’nin AB’nin hem ithalatında hem ihracatında en büyük ortağı olduğuna dikkati çekerek, “AB’nin otomotiv, tekstil, beyaz eşya, demir-çelik, züccaciye, gıda ve mobilya sektörlerinde en büyük tedarikçisi Türkiye’dir. Buna rağmen, AB’nin ithalatında Çin’in yüzde 19, Türkiye’nin yüzde 4 payının olması, bu yönde önemli bir değişim yaşanabileceğini de gösteriyor. Salgın sürecini hem Türkiye hem AB iyi değerlendirebilir” diye konuştu.

Almanya, Hırvatistan'dan devraldığı AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nı 1 Temmuz- 31 Aralık 2020 tarihleri arasında 6 ay boyunca sürdürecek. Bu sürede, Konsey'in tüm toplantılarına ve komite, çalışma grupları gibi hazırlık mekanizmalarına Almanya başkanlık edecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İBB Başkanı İmamoğlu, elektrikli yeni metrobüsün test sürüşüne katıldı İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu; çevreci, yüksek teknolojilerle donatılmış, 420 yolcu kapasiteli, yüzde 100 elektrikli metrobüsün test sürüşüne katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İETT ve Metro İstanbul A.Ş’nin Metrobüs hattında yoğunluğu azaltmak için Çin’den aldığı 100 adet elektrikli metrobüsün test sürüşlerini başlattı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Edirnekapı’da bulunan İETT Garajı’ndaki test sürüşüne katıldı. Test sürüşüne Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, İETT Genel Müdürü İrfan Demet ve Metro İstanbul Genel Müdürü Özgür Soy da eşlik etti. 100 bin kilometrede 2,5 milyon lira yakıt tasarrufu sağlıyor Dizel metrobüslere göre yüzde 60 yakıt tasarrufu sağlayan elektrikli metrobüsler, 100 bin kilometrede 2,5 milyon lira yakıt tasarrufu sağlıyor. Bu yatırımla 300 ton karbondioksit salınımının önüne geçmeyi planlayan İBB hem çevreyi hem de belediye bütçesini korumuş olacak. Ayrıca elektrikli metrobüs; sessiz çalışarak, kentteki gürültü kirliliğinin de önüne geçecek. Çift yönlü sürüş imkanı tanıyan yeni nesil elektrikli metrobüs, 40 metre uzunluğunda ve 4 vagonlu. Yolcu taşıma kapasitesi, metrobüs filosundaki en uzun araçtan yüzde 50 daha fazla ve 420 kişi taşıma kapasitesine sahip. Test aracının menzili yaklaşık 80 kilometre. Modüler batarya yapısı sayesinde, daha uzun menzil için, daha fazla batarya eklenebiliyor. 800 kilowatt güçte, 20 dakika şarjla, ortalama 50 kilometre menzil yapılabiliyor. Test sürüşünden önce gazetecilere açıklamalarda bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Hem İETT kurumumuz hem de araçların farklı özelliklerine binaen Metro İstanbul’un müşterek çalışmalarıyla bizim metrobüs hattındaki yenileşme kavramına uygun araç arayışlarıyla gördüğünüz bu araçla ilgili önümüze sonuç gelmişti. Sonuç bunun denenebileceği ve özellikle hattaki performansı bu noktada metrobüsün önümüzdeki zaman diliminde devam ettiği sürece bu araçlarla daha kolay yolcu birikmeden yolcu konforunu önceleyen aynı zamanda hava kirliliğini de çok ciddi seviyede sıfır emisyonlu bir araç olmasıyla bize sunumu yapıldı. Arkadaşlarımızla bunun ciddi bir deneme sürecinden geçmesine karar verdik. Hazırlıkları yapıldı, bu araçların nakli gerçekleştirildi. Bir ayı aşkın süredir bu hatta önce trafiğin olmadığı gece vakitleri başlandı. Daha sonra gündüz zaman dilimi içinde de denemeler yapıldı. Yolculu, yolcusuz, yüklü ve yüksüz şekilde denemeleri yapıldı ve yapılmaya devam ediyor” dedi. “Yüksek sayıda 400’ün üzerinde yolcu kapasitesine sahip” Elektrikli metrobüsün özellikleri hakkında açıklamalarda bulunan Başkan İmamoğlu, “Metrobüs hattının verimliliği, konforu, yolcu yığılmasını azaltan bir şekilde insanlarımıza hizmet etmesi. Şunu söyleyeyim; metrobüs tabii şu anda biliyorsunuz Avcılar’dan Söğütlüçeşme’ye kadar uzanan, önemli bir ulaşım aracımız. Milyonu aşan yolcuya sahip günlük kapasitesi var. Tabii bu hat üzerinde olası, şu anda yapımı bitmek üzere olan, yapımı devam eden ve başlanacak olan metro hatlarımız da var. Ama bütün onların, yıllara sarih bir şekilde İstanbul ulaşımına katkısı ne olacak? Metrobüs hatlarından beklentimiz ne olacak? Kısa, orta, uzun vadede bu iyileşmeyi sağlayıcı, bu tarz araçların sayısı ne olmalı? Bütün bu verimlilik hesapları üzerinden, bu araçla ilgili kanaatlerimizi olgunlaştıracağız. Günün sonunda, en doğru kararı vermek istiyoruz. Bizi cezbeden tarafı, yüksek sayıda yolcu kapasitesine sahip olması, sahadaki performansı. Yüksek sayıda 400’ün üzerinde yolcu kapasitesine sahip. Ki şu an bizim en yüksek kapasiteli aracımız 280 yolcu kapasitesine sahip. Onun 1,5 katına yakın bir kapasiteye sahip olması ve tabii sıfır emisyonlu bir araç olması. Diğer koşulları da olgunlaştırdığımızda, sizleri bilgilendireceğiz. Bir görelim performansını bakalım” şeklinde konuştu. “Vereceğimiz her kuruş milletimizin parası” Açıklamalarına devam eden Başkan İmamoğlu, “Bizim bu tür olaylardaki temel prensibimiz; bir işin sürdürülebilirliği, dayanıklılığı. Daha önce, biliyorsunuz, çok olumsuzluklar yaşandı. Araçlar alındı, uyumsuz oldu. Araçlar gidemedi. Yokuş tırmanamadı. Parçası bulunamadı. Araçlar daha sonra, neredeyse tedavülden kalktı. Tabiri caizse, hurdaya dönüşecek şekilde çürümeye terk edilmek zorunda kaldı. Bu bahsettiğim şey 16-17 yıl öncesinin bir talihsiz hikayesi. Ama biz, bütün işlerimizi çok ince eleyip, sık dokuyarak yapmak gayretindeyiz. Çünkü vereceğimiz her kuruş lira, milletimizin parası. Onun için, en doğru şekliyle yatırım yapma gayreti içerisindeyiz. Umarım hayırlısı olur” ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki heyet, gazetecilerle birlikte elektrikli metrobüse bindi. Edirnekapı İETT Garajı’ndan başlayan yolculuk Avcılar Kampüs Durağı’nda son buldu.
Ankara İYİ Parti Genel Başkan Adayı Akalın: "İYİ Parti’nin kendisini milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı olarak tanımlamasını doğru buluyorum" İYİ Parti Genel Başkan Adayı Mehmet Tolga Akalın, "İYİ Parti’nin kendisini milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı olarak tanımlamasını doğru buluyorum" dedi. 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nin ardından olağanüstü kurultay kararı alan İYİ Parti’de yeni genel başkan belli oluyor. 5. Olağanüstü Kurultay’da Koray Aydın, Müsavat Dervişoğlu, Tolga Akalın ve Günay Kodaz genel başkanlık için yarışıyor. Kura sonucu ikinci konuşmacı olan İYİ Parti Genel Başkan Adayı Mehmet Tolga Akalın, İYİ Parti’nin Türkiye’nin makul merkezinde kurulduğunu söyleyerek, "Kuruluş ilkeleri de fevkalade bir siyasi harekettir. Ben, İYİ Parti’nin kendisini milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı olarak tanımlamasını doğru buluyorum" diye konuştu. "3 konuda mesaj vermeniz gerekiyor" diyen Akalın, şunları söyledi: "Güvenlik, özgürlükler ve hukuk, üçüncü olarak da refah alanında mesaj vermeniz gerekiyor. İYİ Parti’nin milliyetçiliği siyaset ve seçmen ihtiyaçlarının güvenlik alanına, İYİ Parti’nin demokratlığı siyaset ve seçmen ihtiyaçlarının özgürlükler ve hukuk alanına, İYİ Parti’nin kalkınmacılığı siyaset ve seçmen ihtiyaçlarının refah alanına tekabül ediyor. Milliyetçilik ve demokrasi, birbirinin olmazsa olmazıdır. Güvenlik ve demokrasi de birbirinin çelişeni değil, tamamlayanıdır. Milliyetçilikle demokrasiyi birbiriyle içselleştirip, demokratik milliyetçiliği inşa etmemiz lazım."
Sinop Vatandaş, belediye ve özel idareyi valiye şikayet etti: "Köpek sorunuyla ilgilenmiyorlar" Mertoğlu köyünde vatandaşların problemlerini dinleyen Sinop Valisi Mustafa Özarslan’a bir vatandaş, "Köyümüzde başıboş köpek sorunu var. Belediyeye gidiyoruz, ’orası köy, özel idare ilgileniyor’ diyorlar. Özel idareye gidiyoruz, ’orası belediyede onlar ilgileniyor’ diyorlar" şeklinde dert yandı. Sinop Valisi Mustafa Özarslan, Mertoğlu köyü sakinleriyle bir araya geldi. Mertoğlu köyünün genel durumu hakkında Muhtar Mustafa Ünal’dan bilgiler alan Vali Özarslan, köyde yaşayan vatandaşlardan birebir araya aracı koymadan onların sorunlarını dinledi. Mertoğlu Köyü Muhtarı Mustafa Ünal, “Köyümüzün tabii ki bazı sorunları var. Bunun için hepinizi buraya topladık” dedi. Daha sonra konuşan Vali Özarslan, "Tüm ilçedeki muhtarlarımızı dinledik ve notlarımızı aldık. Sorunları kayda alıp takibini yapıyoruz. Not aldığımız sorunların ne kadarını çözdük ne kadarını çözemedik tekrar mahalle muhtarlarımızla ve köy muhtarlarımızla bir araya gelip değerlendireceğiz. Muhtarlar sizlerin temsilcisi. Burada çözülemeyen sorunları ona ileteceksiniz, o da bize iletecek. Biz de bu sorunları değerlendirip takip edeceğiz” diye konuştu. "Köpek sorunuyla belediye ve özel idare ilgilenmiyor" Ardından Mertoğlu köyünde başıboş köpek sorunu yaşadıklarını belirten köy halkından Erdoğan Ünal, ”Belediyeye gidiyoruz, ’orası köy, özel idare ilgileniyor’ diyorlar. Özel idareye gidiyoruz, ’orası belediyede onlar ilgileniyor’ diyorlar. Köpekler beni geçen gün sıkıştırdılar. En az 15 tane başıboş köpek var orada. Vatandaşlar bakamadığı köpekleri bırakıyor. Ayrıca mezbahada atık sorunu da yaşanıyor. Yıllardır atıklardan dolayı sorun yaşıyoruz. Kendime ait 3 tane hayvanım atıklardan dolayı telef oldu. Ayrıca bu atıklar çevre kirliliği de oluşturuyor. Çeltik tarlalarına da zarar veriyor” ifadelerini kullandı. Vali Özarslan da başıboş köpekleri bırakan vatandaşları araçlarıyla birlikte plaka takip sisteminden takip edeceklerini söyledi. Sinop Tarım İl Müdürü Fatih Önlem ise, atık sorunu ile ilgili olarak, “Biz orayla ilgili genel olarak işlemleri başlattık. İç kısımda da eksikler vardı. Biz onlara sürelerini verdik. Verdiğimiz süre içinde sorunlar çözülmezse ruhsatlarını iptal edeceğiz" açıklamasında bulundu. Mertoğlu Köyü Çok Amaçlı Salonda vatandaşlarla bir araya gelen Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan’a, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Yahya Çınkıl, İl Tarım ve Orman Müdürü Fatih Önlem, Sinop İl Müftüsü Paşa Bektaş, DSİ Harita Mühendisi Onur Yağcı ve Mertoğlu köyü muhtarı Mustafa Ünal eşlik etti.